8292
türkiye a milli futbol takımının en iyi üçüncü olarak avrupa şampiyonası finallerine gitmesini sağladığı ileri sürülerek savunulan futbolcu. biliyoruz ki selçuk inan, diğer bütün eleştiriler bir yana, eskisi kadar başarılı olamasa da, kaleyi gören yerlerden kullandığı frikiklerde rakip için hala tehlike arz edebiliyor. ancak, selçuk oyunun içinde o eski klas paslarını gösteremiyor, en azından 10-20 maçta bir o xelçuk paslarını ya görüyoruz ya görmüyoruz. güçsüzlüğü, çevik olmayışı, genel olarak yana oynaması ve aldığı para gibi bütün algoritmalar birleşince selçuk'un foyası ortaya çıkıyor.
şimdi "selçuk'tan daha iyi orta saha oyuncumuz mu var?" diye soru gelecek, sneijder'i mevkii itibariyle saymazsak, evet yok. ama sorun bu değil. sorun selçuk'un hala eski selçuk zannedilmesi, yerine adam bakılmaması. dünya üzerinde 3 milyon euro para sayarak selçuk'tan daha verimli oynayacak orta saha yok mu? hadi bonservis probleminden öyle bir adamı alamadık, madem selçuk'un oyunu takımın diğer defoları bertaraf edilmek suretiyle yeterli görülüyor, 1-2 milyon arası yıllık ücret alacak olup da, selçuk kadar oynayacak adam da mı yok?
burak nasıl iki sene gol attı durdu, şampiyonlar ligi'nde falan iyice taraftarın güvenini kazandı, selçuk da ilk 1-2 senelik oyunuyla götürüyor. burak geçmişinin hatrına, bir şekilde gol atar diye sürekli oynatılıyor, ama gol atana kadar takım olarak çok şey feda ediyoruz. hepimizin bildiği, burak'ın bir forvette olması gereken özelliklerin hemen hemen hiçbirine sahip olmayışı, ama bir şekilde golün olduğu noktada bulunabilme yeteneği ile burak bunca gol attı. örneğin 2014-2015 senesinde burak hep forvette oynayıp 16 gol atmışken, maçların neredeyse tamamını sol kanatta oynayan sow 14 gol attı. burak yaklaşık 3 milyon euro alıyorken, sow o sene için 1.4 milyon euro alıyordu. ayrıca sow, öyle ya da böyle totalde burak'tan çok daha iyi özelliklere sahipti.
burak-sow fiyat/performans eşleşmesini selçuk'u daha iyi anlatabilmek için verdim. burak gol atacak diye birçok şeyden nasıl ödün verdiysek, selçuk da frikik golü atacak diye ödün vereceğiz anlamına gelmiyor. bunu söylememin sebebi, selçuk'un frikikle türkiye'nin izlanda'yı yenmesini sağlayarak avrupa şampiyonası'na katılması, selçuk'a sırf frikikleri için takımda yer açmamız gerektiği anlamına gelmemeli. kaldı ki, o maçta selçuk ne yaptı? tamam gol attı ama, oyun olarak ne yaptı? top kapmaysa, yukarıda dediğime geliriz, selçuk kadar oynayıp daha az para vereceğimiz adamlar pekala bulunabilir.
takımın yavaş oynamaması için, hızlı düşünecek, topu eveleyip gevelemeden müsait durumdaki oyuncuya gönderecek bir orta saha şart. tabi burada bahsettiğim, al gülüm ver gülüm şeklinde geriye ya da yana paslar yapmak değil.
kabuk değiştirme sürecine girmemizin zorunlu olduğu şu dönemlerde, gelecek seneden itibaren selçuk'un yerini daha ucuza veya daha iyi oynayacak bir muadiline bırakması gerek. geçmişin hatrıyla bugünü kurtaramayız, geçmiş geçmişte kaldı. sad but true.