resim
Selçuk İnan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Gaziantep FK
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 5979
    burada bir yıldır bu adamın galatasaray formasını hak etmediğini yazıyorum. bunları dile getirdiğimizde almadığımız tepki kalmadı. e şimdi cümle alem kralın çıplak olduğunu gördü. peki bunu görmek bu kadar zor muydu? ya da prandelli gibi bir hocanın bunu görmemesinin altında yatan sebep nedir?

    ömrü hayatımda spor medyasında bu kadar kollanan başka bir futbolcu görmedim. milli takımda gole sevinmedi, kimse eleştirmedi. halbuki başka bir topçu bunu yapsaydı neredeyse vatandaşlıktan çıkartılırdı. anlamadığım şey bu adam bu medya gücünü nerden alıyor? sen alt tarafı trabzonsporda bir iki sezon sivrilen sıradan bir oyuncuydun. galatasaray seni aldı ve buralara getirdi. bu ne şımarıklık yahu? sen kimsin? alt tarafı bir kaç frikik golü attın da xavi mi oldun? gerçi suç bunda değil bunu şımartan futbol fukarası taraftarda. ama floryadaki tepkiden anladığım şey bu adamın sonunun geldiği. nihayet söylediklerimiz yankı buldu. nitekim kendisi ne galatasarayda oynayacak yeteneğe ne de iş ahlakına sahip bir oyuncu.
  • 5984
    evet bu çocuk 1 senedir kötü oynuyor, burak yılmaz zaten yeteneksiz berbat bir futbolcu ama takımı sabote ettiklerine inanmıyorum.

    https://eksisozluk.com/entry/46608791

    şu entry'de arkadaş kendine göre yorum yapmış herkes onun arkasından gidiyor.

    1. golde iki fotoğrafta da selçuk'un rakiple arasında aynı mesafe var. yani rakip ne kadar koştuysa selçuk da o kadar koşmuş. kimse de demiyor ki selçuk zaten hızlı bir futbolcu değil..

    2. goldeki resimler zaten tam bir komedi. 1. ve 2. resime bakıldığında selçuk'un bariz bir şekilde adama müdahele etmeye doğru gittiğini ama bir şekilde o fake'i yediği için müdahale için koştuğu yerde kalakaldığı belli. burada nasıl kötü niyet sezebiliyorsunuz bravo.

    valla diğerlerine ne bakmaya ne de açıklamaya halim var ama bir insanı şerefsizlikle itham etmeden önce çok iyi düşünün. eyvallah formsuzlar, boktan oynuyorlar, burak yeteneksizin önde gideni. takımdan derhal kesilmeliler ama sizin dediğiniz kadar da değil!
  • 5985
    galatasaray forması giydiği son 18 ayda 3-5 penaltı golü atmaktan başka hiç bir şey yapmayan futbolcu. tugay kerimoğlu gibi bir efsaneye forma atması da cabası. bu süre zarfında yaklaşık 5 milyon euro kazanmıştır. aşağı yukarı 13 milyon lira ediyor. neredeyse erkek basketbol takımımızın yıllık bütçesi. kadın basketbol takımımızın yıllık bütçesinin 2 katı.

    bu adama olan hıncım, öfkem, kinim bitecek gibi değil. kadro dışı kalmasını, şanlı formamızı kirletmemesini, derhal defolup gitmesini istiyorum. bu saatten sonra messi gibi oynasa da benim için farketmez.

    senden gelecek hayır allahtan gelsin.
  • 5986
    sevmediğim futbolcu*, ruhsuz, ağır, yeteneksiz, yetersiz, korkak bir futbolcuda olması gereken hiçbir özelliğe sahip değil, misal bir futbolcu çok teknik olur (bkz: alex de souza) koşmaya ihtiyaç duymaz, takımını da zor duruma sokmaz, bir futbolcu teknik olarak yetersizdir (bkz: veli kavlak) bu açığını mücadele ile kapatmaya çalışır netekim çapı dahilinde başarılı da olur. bir başka futbolcu bahsettiğimiz özelliklere sahip değilse sahada birşeyler yapmaya çalışır en azından belli eder,ruhu vardır, saldırır, ikili mücadelelere girer, kaçmaz, sorumluluk almaya çalışır saydıklarımızın hiçbirini yapamıyorsa, adam olan utanır sıkılır yeteneği yoktur ekstra idman yapar, özveri sahibidir, çalışır, çalışır. gel gelelim bu futbolcuya yeteneksiz değil, öyle olduğunu düşünmüyorum. ancak ne bu yeteneğini sergileyebiliyor, ne mücadele edebiliyor, ne yapması gerektiği halde takımı canlandırıyor*, ne de tüm bunlara rağmen eksiğini gidermek için çabalıyor, çalışıyor. hiçbiri yok bu arkadaşta. biz napıyoruz? büyük bir para sıkıntısına rağmen hakketmediği halde, gereksiz yere türkiye standartları üzerinde sözleşme imzalıyoruz, yine haketmediği halde kaptanlık ünvavı veriyor, haketmediği halde sezon başından beri desteğimizi esirgemiyoruz ki buna da çok karşıyım, çünkü birebir muhattabın, azbuz zaman değil 2,3 yıldır kötü ve buna haklı olarak sesini çıkarıyorsun, protesto ediyorsun, utanıp sıkılacağına haspam trip atıyor, oynamak istemiyor, yok taraftara küsüyor bir sürü şey. özetle 2,3 yıldır haketmediği halde gördüğü onca iyi muameleye rağmen takıma katkısı 0 "sıfır" ve bunu da bildiği halde kendini toparlamak için çabası 0 "sıfır" mesleğine, formasına, arkadaşlarına saygısı da 0 "sıfır" ne kadar süre içerisinde kendisinden kurtulursak o kadar iyi o kadar güzel. geldiği sene ve ondan sonrası sene de yaşattıkları hatrına en fazla bu kadar iyi olabiliyorum. yoksa bu kelimeleri dahi haketmiyor. daha da çirkinleşmeden git.
  • 5988
    valla her ne kadar inanmak istemesem de yani yakıştıramıyorum bunu ona ama hocalarına karşı cidden art niyetli davranıyor.

    önce milli takımda abdullah avcı olayı. burada her ne kadar selçuk haklı da olsa oynatmıyor diye hocasına karşı trip yapması doğru değil.
    sonra tugay hocaya yaptığı ve son olarak bilerek isteyerek oynamaması. ruhsuz ruhsuz sahada dolaşması. belli ki prandelli'yi göndermek istiyor. prandelli gitmeli ama bu selçuk'a kalmadı. onun görevi her ne şartta olursa olsun topunu oynamak. medyadaki adamlarına haber servis etmesi çok yanlış hareket. bakınız arsenal maçında oynamamasının perde arkası haberleri.

    tüm bunları takımdaki başı bozukluğa bağlamak istiyorum. umarım yeni yönetimle birlikte bu tür davranışlar son bulur.
  • 5989
    takımın son zamanlardaki düşüşünde etkisi olan galatasaray kaptanı....
    yergide ve övgüde sınır tanınmadığı için analizlerde sağlıklı olmuyor. ilk önce şu gerçekleri teslim etmek lazım.
    son 5 yıldır hem fizik, hem mantal , hem beceri olarak çok efor istenen bir mevkide hem şampiyonluğa oynayan takımla da , hem de milli takımda yılda 60+ maç/yıl ortalamasıyla oynuyor. bugünlerdeki düşüşün olası sebepleri şunlar gibi gözükmekte:

    1-) 4-5 yıldır 60+maç/yıl ortalamasıyla oynuyor. vücut artık bitik. dinlenmesi lazım.

    2-) elmander'in gidişi ve de önce burak , sonra da sneijder'in gelişi onu etkiledi. elmanderin gidişi hem de yükünü defansif olarak fazlalaştırdı , top hücumda kalamadığı için kendisine ileriye çıkma zamanı kalmadı.
    gelenlerin birincisi arkadaşı olduğu için onu tek tip ve yalnız tek adama pasa,
    ikincisi de ceza sahasının uzağındaki rollere itiyor,
    oyun iştahını azaltıyor.

    3-)kendisi tipik az eğitimli , yabancı dili olmayan, duygusal ve gazla çalışan bir oyuncu olup medeni yabancı antrenörlerle verimli çalışamaz.
    kendisine tatlı-sert/ağzı küfürlü/pohpohlamalı fatih terim/ersun yanal/vahidovic veya disiplinli alman antrenör(mesela :kalli) gerekir. en azından a. albayrak/ali dürüst gibi modern ''çocuk bakıcılarının' varlığı şart.

    4-)2000'li yılların jenerasyonundan arda'ya, ondan da selçuğa bir yeniçerilik ve yabancı oyuncu/antrenör düşmanlığı geçmiştir.
    hatta bu olumsuzlukların şu an takımdaki temsilcilerinden biridir.

    5-) galatasaray yönetimleriyle hala bir manasız çatışma gösteren hasan şaş/fatih terim'in etkisi altındadır.

    6-) aldığı uzun vadeli ve yüklü kontrat kendisini tembelliğe ve umursamazlığa itmiştir.
    son iki yılda yapılan bu kontratlara onay veren klüp profesyonelleri ve menajerler arasındaki ilişkiler muhakkak araştırılmalıdır.

    7-)arda turanın ''gel avrupa'ya , bak burası çok güzel'' telkini ile kafası karışıktır.

    8-)özel hayatında problem olduğu söylenmektedir.

    yapılması gereken şey ilk önce biraz dinlendirmek ve kafasındaki karışıklık/sorunları çözmesi için zaman vermek .sonra da burak veya kendisinden birisini yurtdışına yollamaktır. ben burak-pandev ikilisinin yollanıp, mümkünse mevlut-yapılı genç kuzey avrupalı pivot santrafor getirilip selçuğun adam edildikten sonra takımda kalmasından yanayım. ama olmazsada zarar etmeden yollanması iyi olur.
  • 5990
    selçuk'u savunanların anlamadığı şey şu: bir insan kötü oynayabilir, 2 sene de kötü oynayabilir, özel hayat bilmemne bir çok faktör etkilemiştir eyvallah. ama sen adamını takip etmiyosun, yanlara pas vermekten başka hiçbir şey yapmıyosun, koşmuyosun, eskiden çokça yaptığın şeyleri denemiyosun bile -bakın yapamıyorsun demiyorum denemiyor-, hadi oyun içinde seni etkileyen bir sürü faktör var eee korneri frikikleri niye eskisinin yarısı kadar bile atamıyosun? hadi taktik değişti defansif yükün arttı bilmemne, ulan frikik atmakta yeteneğin varsa ve o maça konsantreysen atarsın. hepsini atarsın demiyorum ama normal şartlarda ilk geldiği senenin yarısı kadar atsa ideal olmuş oluyor. yeteneği olduğunu hepimiz biliyoruz, demek ki başka sıkıntılar var.
  • 5994
    eşşek yüküyle para kazanıyor, her maç ilk 11 oynuyor ama hala ona buna trip atma derdinde. yabancı futbolcuları çekemez. sevmediği hoca varsa takımı sabote eder. yürüyecek hali olmaz rezil top oynar tepki görse surat yapar. ohh ne güzel be. paraları alırken birşey yok, kazandığın paranın karşılığını ver diye söyleyince taraftar suçlu oluyor. o kazandığınız paralar boğazınızdan geçmez inşallah.
  • 5995
    son oynananan başakşehir maçında yenilen 1. ve 3. gollerde kendisinin kademe hatası olduğunu düşünüyorum.
    ikisi de kopya goller. http://imgim.com/selcukinan.png
    yeteri kadar müsamaha gösterildiğini düşünüyorum. artık yerini umut gündoğan'a bırakması gereken devrik kaptan.

    edit: 3-0'daki pozisyonda melo değil bruma olacak yanlış yazılmış özür...
  • 5996
    vefasız galatasaray taraftarının yeni kurbanı. evet gençler yeniçeri evet, iyi ki ortaokulda tarih dersi gördünüz yoksa ne yorum yapacaktınız gerçekten merak ediyorum.

    kötü oynadığını inkar eder yok zaten. fakat bu hakaretlere rağmen sözlük yönetiminin de bir şey yapmaması garip.

    adamı dinlendirin diyoruz kötü bir şey diyoruz sanki, fakat çapsız td prandelli bunu yapacak kapasitede değil. pardon sebebi takım içi gruplaşmaya gitmesiydi değil mi? ee zaten bu italyan gitti gidecek açıklasın o halde öyle bir şey varsa, gitsin. bu kadar ezik biri nasıl galatasaray teknik direktörü olabilir?
  • 5997
    youtube'da galatasaray ile ilgili şeyleri izleye izleye devam ediyordum sağda şu video belirdi, şu selçukla şu an ki selçuk arasında ne fark var bakayım dedim;

    http://www.youtube.com/watch?v=cXcTYFQ6T6k

    izledim sonra dedim ki selçuk son 2 sezondur şunların hangisini yaptın abi, o sezondan sonra ne olduda hırsını, kendine güvenini kaybettin. videoya bakıyorum hırsını mücadelesini hissedebiliyorsun defansa kadar gelip topları bile çıkarıyor ama şimdi bakıyorum hevessizlik, kendine güveni kaybolmuş.

    bence artık takımca silkelenmenizin zamanı geldi. daha ligin başındayız ve hiçbir şey kaybetmiş değiliz,bilirsiniz galatasaray taraftarına neler yaşattı ben hala ümidimi yitirmedim ki takımca güveniniz yerine geldiğinde takır takırda oynıyacağınızı biliyorum.

    ulan selçuk şu videonu izlede bu sezonla o sezon arasındaki farkı gör veya biri izletsin şu adama.

    bilirsiniz beyler galatasaray düştüğü gibi kalkmasınıda bilir.

    not: abi evet selçuk çok kötü oynuyor sizi anlayabiliyorum, takımın zamanında gözbebeği olan oyuncunun bu kadar berbat oynamasını yediremiyoruz hiçbirimiz ondan herkesten fazla selçuğa yükleniyorsunuz. ama şuan takımca berbat durumdayız.
  • 5998
    taraftarın sahip çıkması gereken oyuncumuz. bir adamı ıslıklayarak verimli olmasını bekleyemezsiniz. selçuk'un 2011-2012 sezonundan sonra saha içinde değişen rolü, mental yorgunluğu ve doymuşluk hissine kapıldığını düşünüyorum. bu durumun düzelmesi için de kendisi 1-2 hafta yedeğe çekilmeli ve taraftarın hedef tahtasından çıkarılmalıdır. bu konudaysa taraftara büyük bir sorumluluk düşüyor arda'ya sahip çıkamadık bari selçuk'a çıkalım.

    bir noktayı daha belirtmek isterim ki selçuk'a saha içinde en çok zarar veren ve performansını düşüren akbaba medyanın dediği gibi sneijder değil; ayağında top tutamayan, pas organizasyonu yapamayan, top süremeyen, futbol literatürüne hücum faul kavramını kazandıran burak yılmaz'dır.
  • 6000
    ben kendimi bildim bileli galatasaray futbol takımı'nda hep eksik bir şeyler vardır, 1996-2000 arasındaki bol alternatifli ve kaliteli efsane kadroyu saymazsak tabi...
    ilginç bir şekilde "hah, takım 10 numara oldu. eksiğimiz yok." deyip arkamıza yaslanmışlığımız yok.
    kanat var, orta saha yok. orta saha var, kanat yok.
    e amuaaöhhhööhhöö...

    işte galatasaray'da da çok uzun süre orta saha yoktu.
    ileri hatta bakıyorsun; kewell, arda, baros, lincoln, nonda. orta sahaya bakıyorsun; barış, mehmet topal. ayhan daha o aralar fena değildi...
    yine bir bakıyorsun; keita, elano, arda, baros, kewell, nonda. orta sahada barış, mustafa sarp, ayhan. o seneki kaleci leo franco'ya değinmiyorum bile.
    hep böyle bir eksiklik. yakın zamanlardaki en iyi futbolumuzu oynadığımız sezon olan 2011-2012 sezonunda bile kazım gittikten sonra takımda kanat oyuncusu kalmamıştı. engin ve emre çolak o işi çok iyi yaptılar hatta pas oyununa yaptıkları katkı ve yaptıkları pres takımın daha bir takım olmasını sağladı belki ama kanatlarda yardırıp giden birisi de yoktu. nitekim o sezon devre arası ve sezon sonu transfer dönemlerinde kanat oyuncusu transferi yapmaya çalışmıştık. shaqiri daha sonra transfer edilen amrabat, vs...

    neyse, fazla uzatmayayım; selçuk ve melo gelmeden önce de çok uzun zaman orta sahasız oynamıştık.
    öyle bir performans sergilediler ki o sezon, kesinlikle efsane performanslar arasına girer bu ikili. hem birbirleriyle hem de takımın geri kalanıyla öyle bir uyum yakalamışlardı ki her maçı rakip sahada oynuyorduk ve kazanamasak bile rakipleri korkutuyorduk. tabi rakip sahada oynama meselesinde ujfa gibi bir defansta bir liderimizin, ileride elmander'in, kanatlarda orta saha orijinli engin-emre ikilisinin, rakibi geriye iten eboue gibi bir bekimizin ve kalede çok güvendiğimiz muslera'nın olmasının da etkisi var.
    mest olmuştuk yani. yıllar sonra gelen mutluluk gibiydiler. selçuk'un attığı bir derin pas, sırtına adam alıp attığı bir gol, melo'nun kayarak aldığı toplar, takımı hiç ezdirmemesi, vs...

    sonra o takım çok çabuk bozuldu. büyümemiz gerekiyordu zira şampiyonlar ligi'nde oynayacaktık artık... takıma mutlaka forvet ve kanat oyuncuları takviyesi gerekiyordu. hatta defansa da bir stoper belki. ancak büyürken hatalar yaptık, kadronun ihtiyaçlarını iyi belirleyemeden yapılan isim transferleri o kadronun sonu oldu. elbette elmander'in formunu dibe çeken sakatlığı, ujfa'nın sezonu kapaması, engin'in 11 maçlık ceza sonrası kendini salması gibi etkenler de etkili bu durumda.
    bizim o kadro yapısını hiç bozmamamız gerekiyordu belki de. bakın kadro değişebilir ancak sistem, taktik gibi konularda aynı şekilde devam edebilmeliydik.

    bu açıdan burak ve umut transferleri yanlış transferlerdi. ancak yabancı sınırı, burak'ın 2 sezon arka arkaya gol kralı olması gibi konular dolayısıyla yönetim ve teknik ekip o gün bu yanlışları göremedi.
    hamit çok doğru bir transferdi mesela, yardıran bir kanat olmasa da engin ve emre gibi hem pres yapan, hem de pas istasyonu olabilecek, üstüne de takıma karakter ve tecrübe katabilecek bir oyuncuydu. sakatlıktan yeni çıkmış olması ve maliyeti alınabilir risklerdi, yararlı da oldu ilk sezonunda. ama 2. sezonun nerdeyse tamamını sakat olarak geçirdi.
    ujfa'yı yedekleyebilecek, defansta liderlik yapabilecek bir stoper yerine dany'i aldık. 2012-2013 sezonunda dany'nin yararı da oldu ama başarısız transferdir.
    hakeza amrabat da yine defans yapmayı bilmeyen bir kanat oyuncusu olduğu için yanlış bir transferdi. maliyeti de düşünülürse başarısız bir transfer olduğu söylenebilir. neyse; transfer meselesini kısa keseyim, anlatmak istediğim yapılan transferler doğrultusunda farklı bir sistemle oynamamız gerekti ve bu da sadece selçuk'u değil tüm takımı etkiledi.
    melo kampa geç katıldı ve geç form tuttu. şampiyonlar ligi temposu eklendi. ekstra pres yapmaya başladı, pas istasyonları azaldığı için ileriye daha az çıkabildi. oyunu rakip sahaya yıkamadığımız için daha az gol, assist, vs... yapabildi, ileriye daha az çıkabildi. sürekli burak'a pas atmaya çalıştı, burak top ezdi kendisi daha kötü pas atmaya başladı. kısaca 2011-2012 selçuk'un gerisinde kaldı.
    devre arası yapılan sneijder ve drogba transferleri de bir miktar etkiledi elbette. drogba frikikleri kimseye bırakmaz oldu. sneijder ile bir süre mevkii olarak çakıştılar ama sneijder'in bu konuda suçu yok. selçuk'un da yok. bunu fatih hoca'nın ayarlaması lazımdı bir şekilde. sonra zaten 4-1-2-1-2 dizilişine geçtik ve herkes yerine alıştı, kolay sayılabilecek bir şampiyonluk kazandık. sezon biterken selçuk'un formu zirvedeydi. sivasspor'a attığı 2 golü hatırlarsınız...

    2013-2014 sezonu işlerin kötü gitmeye başladığı sezon. taraftar ikiye bölündü, takımda da bölünmeler olmuştur illa ki. kaosun içinde yeni bir teknik direktörle devam ettik sezona. sinyor biraz daha soğuk görünümlü bir adamdı fatih hoca'ya göre, aslında çok cana yakın bir adamdı bence ama dışarıdan bakınca herkesin karakteri pek belli olmuyor.
    mesela çok ince ve güzel bir ayrıntıdır, bir hazırlık maçında yiğit gökoğlan'ın listede ismi olmadığı için yiğit'i oyuna almadı hakem. mancini 2 saat tartıştı kenarıda, sonra da gelip durumu güzel bir şekilde yiğit'e anlattı. yiğit'in galatasaray'da oynayıp oynayamayacağı konusunu bir kenara bırakırsak, kendisi için bu kadar uğraşan sonra da üzgün bir şekilde durumu anlatan bu adama saygı duymaması mümkün mü?
    ama kimya tutmadı hocayla bazı futbolcular arasında. fenerbahçe maçı'nda* çıkarılan forma selçuk'un çoğu taraftarın gözünde sonu oldu.
    taraftar haklıydı, ne olursa olsun o forma kutsaldır ve çıkmamalıydı. 90 dakika seni protesto etse bile çıkmayacak o forma, çıkmamalı. çünkü bu taraftar 90 dakika sana tezahürat yapan, soğuklarda sana destek olmak için bilet sırası bekleyen, bazısı günlerce koreografi hazırlayan, bazısı yemeklerinden kısarak forma, vs... alan taraftar. kızmaya da hakkı var. küfüre ben de karşıyım ama küfürü eleştirmenin yolu formayı çıkarmak değil.
    sezon bitiminde çok kötü bir sezon geçirmiş selçuk ve kötü bir sezon geçirmiş burak'ın sözleşmeleri uzatıldı ve maaşları artırıldı. daha sözleşmelerinin bitmesine çok vardı ve yeni sözleşmeler ikisi de yaklaşık 35'indeyken bitecekti. garanti paralar çok fazlaydı. taraftarın büyük bir kısmından haklı olarak çok fazla tepki aldı bu yeni sözleşmeler. ben de maaşları yüksek bulsam da selçuk'un ilk 2 sezonki yaptıkları ve burak'ın ilk sezonundaki yaptıkları dolayısıyla onlara yapılmış bir jest olabileceğini söylemiştim. hele ki o sıralar ikisinin de takımdaki konumları tartışılıyordu ve bu açıdan da sözleşme yenilemek aynı zamanda onlara güvenildiğini göstermekti, hala takımın önemli oyuncularından olduğunu söylemekti. ha keşke sözleşme yenilemeden de anlatabilseydi yönetim. yüksek maaşa gerek yok yani böyle bir durum için.

    2014-2015 sezonu bir skandalla başladı. oynanan kötü futboldan, kaybedilen kupadan daha kötüsü sahada takım arkadaşını sahiplenmeyen oyuncular vardı. üstelik bu oyunculardan bazıları kaptanlık pazubandını takıyordu. melo'nun üstüne volkan atladığında ya da kenarda galatasaray camiasına küfredilirken nerdeydi bu oyuncular, ne yapıyorlardı? bu bir skandaldır.
    benim selçuk'tan beklediğim en önemli şey takımı, takım arkadaşlarını sahiplenmesidir, ezdirmemesidir. oyunun, golün, assistin amına koyayım. tabi onları da yapsın, zaten o zaman baş tacı olur eski günlerdeki gibi ama sahaya çıktığında mücadele edecek, aslan gibi savaşacak hatta gerekirse kavga edecek ama takımını ezdirmeyecek. bizim ondan beklediğimiz ilk şey bu. sneijder bu konuda çok iyi, melo çok iyi, drogba çok iyiydi ama gitti maalesef...
    hep yabancı oyuncularımızın isimlerini sayıyoruz? gökhan'ın hakkını da yemeyelim, sahada olsa o da sahiplenir takımını.
    yani bu işin yerlisi, yabancısı yok. hepimiz galatasaraylıyız, başka galatasaray yok!
    sana kaptan gözüyle baktık hep, yakışır dedik. ama hiç yakışmadı şu ana kadar.
    ceza sahasına girerken rakibini bırakan adam istemedik biz, onu sevmedik. korakor savaşan, frikik attığında aslan yeleli saçlarıyla kükreyen selçuk'u sevdik.

    şu an kendisinden bir isteğim var; burak'a da sesleniyorum; eğer gerçekten galatasaray'ı birazcık seviyorlarsa ki ben ikisinin de sevdiğine inanıyorum, şu sözleşmeleri tekrardan yenilesinler ve hiç haketmedikleri maaş artırımını iade etsinler. mali olarak kötü durumda olduğumuz ortada.
    böyle bir şey hem kendileri üzerindeki baskıyı azaltacak ve taraftarın gözünde tekrardan kendilerini iyi bir konuma getirecektir hem de mali açıdan iyi olacaktır.

    o formanın, o armanın kıymetini bilin. birbirinize laf çakmak yerine birbirinizi koruyun, kollayın; takım olun.
    zira galatasaray bir his takımıdır!

    inşallah yine eskisi gibi oynarsın, yine ayağa kaldırırsın attığın paslarla...
    kendine gel aslanım be, kendine gel ulan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın