ayıp etme gibi bir durumu olmayan formula 1 takımı. stratejik olarak tüm ağırlığı şampiyonluk iddiası olan pilotuna vermesiyle ve bu stratejiden asla taviz vermemesiyle ünlüdür. bunu da en iyi kimi'nin kendisi bilir. 2007 senesinde ikinci pilot olarak yarıştığı takımda sezon içinde şampiyonluk potasına girince teknik ekip ve massa ona çalışmaya başlamış, sezon sonunda takım içinde gerginlikler yaşayan, pist üstünde de adeta birbirlerini biçen mclaren pilotları fernando alonso'nun ve lewis hamilton'ın sadece 1(bir) puan önünde şampiyon olmuştur. sezonu dördüncü bitiren massa'ysa ufukta görünmemektedir. bu şampiyonluğu getiren, raikkonen'in dünya şampiyonu bir pilot olmasını sağlayan en önemli faktör ferrari'nin bu yapısıdır.
o zamandan bu zamana bir şey değişmedi yani, sadece kimi artık kariyerinin sonbaharında bir pilot olarak masanın öbür tarafına geçti.
edit: bu entry'me denk gelince bahsettiğim şeye ufak bir ek yapmak istedim. nostalji dozunu biraz artırıp 1999'a gidersek, denk giden bir sezonda mika hakkinen'e karşı kıyasıya bir şampiyonluk mücadelesi verecek olan michael schumacher'in 1999 ingiltere gp'de bacağını kırması ve sezonun önemli kısmını kaçırması akıllara gelir. bu dönemde ferrari mecburen ikinci pilotu
eddie irvine'ı birinci pilotu ve şampiyonluk adayı olarak belirlemiştir. sezonun sonlarına doğru piste dönen schumacher, geri döndükten sonraki ilk yarışında, kazanmak üzere olduğu 1999 malezya gp'sinde hem kendisi için önemli, hem de dünyaya mesaj niteliğinde bir galibiyeti elinin tersiyle itip yarışın sonunda kenara çekilir ve galibiyeti takımın birinci pilotu olarak konumlanmış olan irvine'a verir. ferrari böyle bir takımdır ve schumacher kadar bencil bir pilot bile bu takımın bir parçası olarak bunu yapmıştır.