sarı kırmızı roman

• 926

  beethoven'ı servet dinliyordu, servet mp3 playerın next tuşuna bastı ve sıradaki şarkı şuydu:
• 927

  aziz yıldırımsa devre arasının bitmesine az bir zaman kala, supermagazin kameralarına bir şeyler mırıldanıyordu:
  
  "guviza'nın hanımıyla olan meseleye bizzat ben el attım. guviza vevem ovdu avtık üzülmekten. fenevbahçe kulubu başkanı olavak söylüyovum, nuriye* ayavını denk alsın! soyunmasın, giyinsin. kınıyovum.. bu avada ben, 3 sene üstüste şampiyovn olamazsak istifa edevim demedim, 3 sene üstüste şampiyovn oluvsak istifa edevim dedim, laflavım çavpıtılıyov"
• 928

  bu sırada hakem geldi içeri ve beyler ikinci yarı başlıyor dedi. ama futbolcular nihattı, fatih terimdi, yılmaz vuraldı, rıdvan dilmendi, joydu derken ne maçı olduğunu hatırlayamadılar ve hocam boşver maçı. gel pes atalım dediler.
• 929

  adnan polat ise "pes artık yeter" dedi. ve maçın 2. yarısı başladı. daha kim bilir nelere gebe olan maçta galatasaray'ın 1-0'lık üstünlüğü devam ediyordu.*
• 930

  araya mehmet topuz girdi ve tehlikleyi savuşturdu. ancak top sabri nin önünde kaldı. ikinci yarıda henüz 1. dakikaydı. sabri doldurdu. bilica ve volkan havada çarpıştı. top boşta kaldı. kalenin önünde duruyordu. ancak o bölgede hiçbir galatasaraylı oyuncu yoktu. kalenin 25 cm ilerisinde deniz topa abanmış ve taca yollamıştı. arda çok sinirlenmişti. niye kimse yok o bölgede dercesine hareketler yapıyordu. bir anda gözlerinin önüne nonda nın silüeti geldi.
• 931

  bu sırada hakem sabri ye baktı ve ben seni atmadım mı lan diye bağırdı. ikinci kırmızı karttan sinek papaz ı gösterip sabriyi stadın dışına attırdı.
• 932

  neeskens için olaylar böyle devam ederken maçta 2-0lık galatasaray üstünlüğü vardı. fenerbahçe atağa kalktı. rakip yarı sahanın teknik kulübeye bakan tarafında alex topla hareketlendi. sağında emre yi gördü. ona attı. emre geriye bilica ya. bilica uzun oynadı güiza ya. güiza servetten kurtuldu, leo francoyla karşı karşıya kaldı. aşırtma düşüncesi... top önünde kaldı. kale boş. güiza güiza nasıl kaçar? nasıl kaçar? 7.32x2.44 kale bir güiza var başka kimse yok. birde güiza nın nefesi var. üflese ağlarda ama top dışarıda.
  
  derken leo top toplayıcı çocuktan topu aldı. 6 pas çizgisine koydu. gerildi gerildi ve dikti topu.
• 933

  guiza bir köşede hayallere dalıp gittiğinden hala fenerbahçe'de oynadığını ve yine gol kaçırdığını sanıyordu.
  oysaki aziz yıldırım'ın ricası üzerine bir maçlığına baros'la takas edilmişti. emre belözoğlu'da keita'nın taklasının
  altında kaldığından, alex'in ona pas atması çok namümkün bir hadiseydi.
  
  dakika 60 ve skor 2-0 galatasaray lehineydi. bunca ipilginç olay peş peşe sıralanırken, tribünlerde maçı dikkatle
  izleyen bir isim kameralara takılmıştı.o kişinin az sonra çıkaracağı cingardan ve yaşanacak olaylar silsilesinden
  haberi olmayan futbolcular bir topun peşinden öööylece koşturuyordu..
• 934

  "nasıl 2-0 ya, yenilmeniz gerekiyor, yenilin ulan!!!" diye bağırdı fatih altaylı. "allahım, yeniden seçilecekler, kahretsin" diye bağırdı ve elindeki viski şişesini tam yanında duran gazetecinin kafasına attı.
• 935

  "seyret beni bebeğim" dedi ve bardağı sahaya fırlattı.
  
  bardağın parçalanmasının ardından kırılan cam kırıklarından bir tanesi kaleycci voğolkan'ın boynuna saplanmıştı. ama boynundaki nesne, onu ölümden kurtarmıştı. voğolkan da, bunun üzerine ellerini semaya kaldırıp kuran-ı kerim hatmetti. bunu gören hakem bünyemin gezer'de maçı durdurmuştu.
• 936

  bünyamin gezer yardımcısına semazen kıyafetlerini alması için talimat verdi ve yardımcısı beyaz kıyafetleri hemen getirdi, tüm oyuncular kıyafetleri giyip sema gösterisini yapmaya başladılar, bunu gören tribünlerden ise büyük bir coşkuyla şu ses yükselmeye başladı:
• 937

  "ya hilafet ya şehadet" (!) zaten 2 dkk'yı bulmadan jandarma havadan ve karadan sami yen'i abluka altına almıştı..
• 938

  helikopterden şeref tribününe bordo bereliler indi ve asker kaçağı malum kişiyi yaka maça helikopterden sallandırılan ipe bağlayıp yukarıya çektiler ve hakemin yanına gelen binbaşı 'hocam devam edebilirsiniz.' dedi.
• 939

  daha önce sakatlanan ama çaktırmadan sahaya dönen tosuncuk binbaşıyı görünce tekrar götüm götüm soyunma odasına doğru ilerliyordu, bunu gören binbaşı hey sen tosun bak bakayım dedi ve ekledi:
• 940

  "senin adın tosun, herkes sana kosun"
• 941

  tüm bunları yorumlayan rıdvan dilmen, olayı yine bir şekilde alex'e bağlamayı başarmıştı tabi:
• 942

  'şimdi genelkurmay a alex gibi bir adam lazım. deniz kuvvetlerinde oynar, kara kuvvetlerinde oynar. uçuyor zaten bu adam. hava kuvvetlerinde oynar.'
  
  demi güntekin?
• 943

  güntekin devam etti: ama hocam şimdi, uçan adam deyince; bir batman, bir süperman, bir spiderman, bir gazman, bir...
  
  uzar bu..
• 944

  tüm bunlara kulak misafiri olan sergen başladı konuşmaya:
  
  'yani inanılır gibi değil.'
• 945

  ''bir ara pası görmedik elano'dan,bari hamuda filan kalksın'' dedi sergen.
• 946

  ''sergen adam mısın?'' dedi bu arada hıncal.
• 947

  turgay şeren bu anda gelir ve vecizesini yumurtlar.
• 948

  işte o vecize "ebenin ami ali sami" dir ve görevini tamamlar. artık bu romanda işi yoktur. evet belki yoktur ama romanın gidişatını çok derinden etkilemiştir.
• 949

  bu arada gökmen özdenak'ta gelir olay mahaline.
• 950

  turgay abisinden sinyali alan ali sami alkış kahkahayı patlatır, ahmet çakar hınzır gülümsemesiyle turgay şeren'e bakarken, ziya şengül bir dakika arkadaşlar serhatçım bir dakika diye araya girmeye çalışmaktaydı. programa telefon bağlantısı yapan sergen; ' yani inanılır gibi değil, bu nasıl tartışma ortamı ' diye sitem etti. araya giren turgay şeren sergen' e ;