1999 yılında henüz 15 yaşında iken galatasaray altyapısına giriş yapmıştır. a takımda ilk defa 2001-2002 sezonun mircea lucescu zamanında denenmiş, fakat beğenilmeyerek yeniden genç takıma gönderilmiştir. benzer şekilde fatih akyel, emre belözoğlu, ceyhun eriş isimli karakter noksanı futbolcular da, galatasaray altyapısından gelerek galatasaray formasını terletmişlerdir. yani kısacası galatasaray alt yapısından gelmesi bir şey değiştirmemektedir.
ilk maçına 2003 yılında çıkmıştır ki o dönem galatasaray'ın kadro ve maddi sıkıntılar çektiği, fantastik futbolcular transfer ettiği yokluklar içinde ki yılların başlangıcı olan dönemdir. madem sayılara fazla başvuruluyor sayılarla anlatılmalı o zaman;
türkiye süper ligi'nde çıktığı maç sayısı 251 değil 250'dir. kariyeri boyunca toplam, 294 maça çıkmıştır. bu 250 süper lig maçında yani 10 yıllık galatasaray kariyerinde, 14 gol atıp, 18 asist yapmıştır. bu maçların çoğunda ilk 11 oynamış ve takıma asist konusunda verdiği katkı, bir bek/kanat(zaman zaman kanatta görev almıştır bilhasssa ilk sezonlarında) oyuncusunun 2-3 sezonda verebileceği katkı kadardır.
http://tr.wikipedia.org/...riyer_istatistiklerikendisi gibi devşirme bir sağ bek olan cihan haspolatlı bile, kariyeri boyunca galatasaray forması ile sadece 160 lig maçına çıkmış ve 12 gol atıp 19 asist yapmıştır. o beğenilmeyen aydın yılmaz bile takıma kendisinden daha fazla katkı sağlamıştır. süper lig'de çıktığı 91 maçta(ki çoğunda oyuna sonradan dahil olmuştur) 5 gol 12 asist ile oynamıştır.
http://www.transfermarkt.com/...er_37736_gesamt.html10 sezonda kendisine forma veren futbol adamları'na gelince : fatih terim , gheorghe hagi , eric gerets , karl heinz feldkamp , cevat güler , michael skibbe , bülent korkmaz , frank rijkaard , bülent ünder , ersun yanal , guus hiddink.
bu teknik adamların kendisine forma şansı vermesinin sebebi, maddi sıkıntılar ve takımın içinde ki yokluktan kaynaklanmaktadır. çoğu elinden geldiğince
cihan haspolatlı gibi bazı futbolcuları devşirerek sağ bekte denemiş ve sabri sarıoğlu'na forma şansı tanımamaya çalışmışlardır. hiddink ise oğuz'un ezbere kadrosu ile devam ettiği için, "o da oynattı" diyerek onun adını yazmak bile başlı başına bir futbol cahilinin işidir.
fatih terim'in kendisi ile 2012'de sözleşme yenilemesinin sebebi, bu sezon aykut erçetin ile devre arasında sözleşme yenileme sebebi ile aynıdır. tamamen duygusal davranarak takımda tutulmasını istemiştir.
billur tarzı galatasaray taraftarının seviyesine yakışmayacak, terbiyesiz ve ergence yakıştırmaları yapmak ise, nasıl bir zeka geriliğinin ürünüdür açıklamaya gerek yok sanırım. bir insanın arma aşkı duruşundan belli olur. tıpkı metin oktay, mehmet oğuz, bülent korkmaz, tugay kerimoğlu ve selçuk inan gibi. gidip taraftara şov yapmak ile arma aşkı gösterilmez. arma aşkı içten gelir, karaktere yansır şaklabanlık hareketleri ile gösterilen arma aşkı sadece şaklabanların hoşuna gider. hatta bu şaklabanlar, baş şaklabanlarını korumak uğuruna, kendileri ile aynı renklere gönül vermiş tanımadıkları kişilere, belden aşağı kelimeler kullanacak seviyeye düşerler.
göz ve nizam yetmiyorsa şayet, istatistiklerde ortada. bu adamı hala galatasaraylılık kalıbı adı altında savunmaya çalışanları allah'a havale ediyorum.