---
alıntı ---
ada'da biten iki aşk
gün geçmiyor ajanslara yada bir ingiliz haber sitesine mario balotelli ile ilgili garip bir haber düşmesin. tamam futbolculardan normal insan yaşantısı beklenmiyor. farklı sosyal sınıflardan gelip, çoğu genç yaşta anormal paralara ve doğal olarak bunun getirdiklerine sahip oluyor. 20 milyon sterlin gibi bir bonservis bedeliyle ada’ya gelen balotelli, mancini’nin himayesinde “çılgınlıklarına” premier lig’de devam ediyordu ama italyan teknik adam arsenal’e kaybettikleri lig maçından sonra açık bir dille balotelli’yi takımda istemediğini söyledi. aslında maçın gözleri daha fazla gören bir hakemi olsaydı italyan golcü çok daha erken dakikalarda sahaya veda ederdi ama bazen hakemlerin de gözleri bozulabiliyor.
roberto mancini’nin teknik direktörlüğü tartışılır ki birazdan oraya gelecek sıra, ama bir ton yıldızdan oluşan takımı idare etmesi hiç de fena değildi. balotelli ev mi yakmadı, trafik cezaları mı almadı yoksa escort kızlarla mı gezmedi. çılgın çocuk bunların hepsini yaptı, ama arsenal maçında inatla yaptığı şeyler bunlardan çok farklıydı. o defalarca rakiplerine kabul edilemeyecek sertlikte hareketler yaptı. buna daha fazla dayanamayacağını ve geride kalan haftalarda balotelli’ye güvenemeyeceğini belirten mancini ise aşklarının son mektubunu yazı.
gelelim mancini’nin bitirdiği aşka. manchester city, yıllar sonra şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken italyan teknik adamın takıntıları bir rüyanın daha sona ermesine sebep oldu. sezon başında çoğu maça çift forvet başlayan teknik adam bunu yapmadığı karşılaşmalarda da en azından hücuma yönelik orta saha oyuncularıyla bezeli bir kadro ve rakip kaleyi ilk düdükle abluka altına aldıran bir sistem ile takımını sahaya sürüyordu.
gel zaman git zaman mancini önce deplasmanlara gol yemeyelim kafasıyla çıkmaya başladı sonrasında da oyuna geç müdahalelerle rakiplerinin ekmeğine defalarca yağ sürdü. kadrosunda bir tek kuş sütü eksik olan çalıştırıcı, balotelli’ye güvenmemekte pek tabii haklıdır ama sezon sonunda kendisini kapının önünde bulursa da kimse hiç şaşırmasın, çünkü kulübün sahipleri de ona güvenmemekte sonuna kadar haklıdır.
liverpool’un kayıpları oynadığı, arsenal ile chelsea’nin geç açıldığı, tottenham’ın istikrarsızlaştığı ve united’ın bekli de kendi standartlarından son 10 yılın en zayıf ve sakatlık problemi yaşayan kadrosuna sahip olduğu bir sezonda kadrosunda bu kadar kaliteli oyuncuyu barındıran bir takımın şampiyon olamamasının tek bir sebebi vardır o da kötü yönetilmesi.
ada’da bu hafta hem balotelli-mancini aşkı hem de city-şampiyonluk aşkı bitti. united ise yola doludizgin devam ederken yıllanmış şaraplarından scholes ile nikah tazeleme girişimlerine başladı. maviler artık bir yıl daha beklemek ve daha iyi bir teknik adam için bol bol dua etmek zorunda.
---
alıntı ---
tr.eurosport