resim
Roberto Mancini
Görev:Teknik Direktör
Takım:Suudi Arabistan
Yaş:59
Uyruk:İtalya
  • 4305
    ingilizlerin, italyanların en üst düzey takımlarına alıp, taktik-teknik bilgisine güvendiği, kişiliğine beyefendiliğine duruşuna saygı duyduğu, hatta atkısının modasını yaratacak kadar beğendiği teknik direktör. bakın hoca değil, teknik direktör. bizdeki tanımların ne kadar farklı olduğu, değer yargılarımızın ne kadar başka olduğunun en genel halidir roberto mancini.

    şimdilerde pahalı kadroların başarılısı diye anılan mancininin, galatasaray kariyerinde elinden geleni yaptığına canı gönülden inanıyorum. takımın başında bulunduğu 0,75 sezon-bakın 1 sezon demiyorum- boyunca kendisinin yapılandırmadığı kadroda çeşitli varyasyonlar denedi. felipe melo'yu defanstan çıkarıp hücuma kattı. iki ofans orta sahanın arkasını ceyhunla doldurmaya çalıştı. drogba-burak arasında dengeyi tutturmaya çalıştı. sneijder'i, oynamıyor, takıma fazla, mevkisi değil denilen sneijder'i takıma kazandırdı. hatırlayın sneijder'in ilk geldiği dönemi; teknik direktörünün kendisini istenmesi, koşmuyor diye milli takım maçında eleştirilmesini, hatta kendisinin de bir parça performans düşüklüğünü. işte o sneijder bugün takımın en kıymetlisi.

    kağıtlar(taktikler) verdi oyuncularına maç içerisinde. hatta alay konusu bile oldu. ne yazık, ülkemizde teknik direktörlerin en çok eleştirildiği noktalarında başında geliyor oyuna müdahale edememeleri. ama müdahale ettiklerinde de yapılan ortada.

    transferlerinden vuruldu en çok italyan çalıştırıcı. "aldığı topçular ortada"ydı da, getirdiği ortam da ortadaydı. şikeyle üstü başı pislenmiş takımların arz-ı endam ettiği, başarısız ve devlete bağımlı spor yöneticilerin federasyonu işgal ettiği, rakibin oyuncusunun saygısızlıkta sınır tanımadığı bir ortamda, geleceği şekillendirmek, yaz günü kar yağdırmaktan zordur. dahası kulübün ekonomik durumunun da iyi olmaması, transfer listesinin hep 3. 4. sıralarına attı seçimleri. bazen listede bile yoktu transferler.

    mancini aynı zamanda şanssızdı da. takımın efsanesi denilen teknik direktörle, yerli oyuncuların baba figürüne sahip bir teknik direktörle, senenin başındaki olaylı ayrılışının ardından geldi mancini. sanki bu ayrılığın suçu onunmuş gibi yüklenildi kendisine. hatta oyuncuların bir kısmının(bilerek ya da bilmeyerek) performans düşüklüğüyle uğraştı mancini. benzer davranışları fatih terim'i çok seven taraftarlarda da gördük o dönem. takım başarılı olmasın isteyenler bile vardı. sırf "aysal'ın getirdiği adam beceriksiz" diyebilmek için. ayrıca değinmekte fayda var, tugay kerimoğlu'nun da harcandığı bir sezondu.

    öyle ya da böyle. beyefendi gibi geldiği takımı 2. sırada şampiyonlar ligine direk göndermiş, türkiye kupasını almış, pislik yuvası haline gelmiş türk futbolunda elinden gelenin yetmeyeceğini düşünerek, teşekkür edip tazminatsız gürültüsüz beyefendi olarak bırakmıştır. değerini anlamak için büyük resme bakmak yeterli. hala anıyor bizi sosyal mecralardan, reklamımızı yapıyor karşılık beklemeden. hala "beceriksiz","vasat hoca", "büyük transferlerin hocası" diye anlatıyor kimisi sözlükte. o gömlek büyük geldi bize. asıl fark da bu işte.
  • 4307
    zamanında bu adam takımdan ayrılırken 3 buçuk milyon euro civarı alacağı vardı ve o parayı ''ben hak etmediğim parayı almam. bu kulübü seviyorum o yüzden gelecek transferlerde kullanın. parayı istemiyorum'' diyerek reddetmişti. bugün ise prandelli ve ekibine 3 milyon euro ödeyeceğimiz kesinleşti.

    biri adamın hammaddesi, diğerinin de taa ......... (noktalı yeri istediğiniz gibi doldurabilirsiniz)
  • 4308
    çok karizmatik bir adamdır ben halen bizimle kalmasından yana biriyimdir.. real madridli,juventuslu gruptan çıkmak öyle kolay iş değildir gecen sezon gördük anderlecht bile bizi yendi neyse paragöz bir adam değildir ancak saçma sapan transfer hamleleri yapıp külübü zarara sokmuştur, veysel sarı.. ontivero.. burdisso.. gibi isimleri ekleyebiliriz bir listeye ama en önemlisi çok jilet bir insandır kendisi.
  • 4309
    her daim başarılı olmasını dilediğim; özellikle o kadro ile tt arenada bursa, eskişehir ve kophenag'a karşı uzun süredir gördüğüm en iyi futbolu oynatmayı başarmış sinyor. yolu açık olsun, prandelli ile kıyası ve "bizi italyanlar mahvetti" potasında eritilmesi abesle iştigaldir. fatih terim sonrası sezon içersinde gelip tanımadığı bir ligte yapabileceğinin en iyisini yapmıştır. 2 gün idmana çıkıp ilk maçında real'den 6 yiyen takıma juventus deplasmanından beraberlik getirmek her babayiğidin harcı değildir.
  • 4310
    türkiye'deki kalitesiz ve satılık medyanın spor kolunun, italyan vatandaşlıkları dışında ortak yönleri kısıtlı olan prandelli'yle galatasaray'ı mahvettikleri ve hamza hamzaoğlu'nun da fangorn ormanı'nda parıltı yumaklarının arasından ortaya çıkan ak gandalf olduğu algısını oluşturduğu teknik direktör. doğrudur kendisi yönetiminde galatasaray'ın bir süre deplasman galibiyetini unuttuğu, kadroda ve dizilişte bir istikrar sağlanmadığı, vasat altı futbolcu transferlerine paralar harcandığı. galatasaray'da liselilerden sonra en büyük otoriteye sahip fatih terim'in olaylı bir şekilde ayrılmasından sonra yeniçeri rolü oynayanlar, avrupa ve derbi maçları dışında bir acayip takılan drogba ve diğer işine bakan futbolcuları yönetmiştir.

    bu sene devam etseydik daha iyi şeyler yapabileceğini düşünüyordum şu an kupayı almamız ve şampiyonluğu kazanmamıza rağmen. bir kere avrupa'da böylesine ezilen bir galatasaray yerine gruplardan çıkmaya oynayan bir takım izleyebilirdik. iç saha performansını devam ettirip deplasmanlarda da daha farklı galatasaray olabilirdi. tam tersi de yaşanabilirdi bunların pek bir anlamı kalmadı artık tabi. ancak geçen sene kesinlikle daha iyiydik. çocuk muhabbeti olan dördüncü yıldız laflarına bakmayın chedjou, sneijder, muslera, yasin ve biraz da melo bireysel performanslarıyla taşıdı takımı şampiyonluğa. diğer futbolcuların da katkısı var ama çabalamaları zararlarını örtmüyor örneğin sabri'nin gollerde kadrajda olmaması, burak ve umut'un saç baş yolduran hataları, çıtkırıldım futbolcular...

    mancini genel olarak orta sahanın ezilmesi, defanstan top çıkaramama, ileride top tutamama sorunlarını çözmeye çalıştı. özellikle ikinci yarıda kullandığı tek ön liberolu 4-3-2-1 tarzı galatasaray'a en uygun dizilişti bence. ceyhun'un çabalamasına rağmen geride selçuk ile melo üzerindeki defansif yükü hafifletememesi, yekta'nın hiç uymaması şu an da çektiğimiz basan, dinamik orta saha olmaması sorununu sürdürdü. drogba'nın yokluğunda burak'ın ileri üçlüde top tutamaması ve sağ kanatta ters ayaklı, şutu iyi futbolcu eksikliği*, mancini'nin defans kurgusunu oturtamaması ve 3'lü defans ile oynarken emre çolak, selçuk 'regista' rolünü oynayamaması yine kötü etmenlerdi.

    sneijder'in sol kanatta markajdan bağımsız rolü ve burak'ın koşularıyla bozulan rakip defansların açıklarından yararlanarak kariyer rekoru kırmasına olanak sağladı. telles ile çok iyi bir uyum sağladı. ancak defansif olarak zayıf olduğundan dolayı belki de devşirme sol bek yapılan riera sol haf oynayarak sol kanatta bir şeytan üçgeni kurulabilirdi. veya fiziksel olarak kendini geliştirmiş bir emre çolak da uygun olurdu sol hafa.

    neyse uzun lafın kısası hedefi avrupa olan galatasaray için daha mantıklı bir tercihti mancini. yeniçerileri takımdan atamayınca kendisinin ayrıldığını düşünüyorum.
  • 4318
    yemin ediyorum en içten duygularla söylüyorum, sabri sarıoğlu'ndan da, hamza hamzaoğlu'ndan da, dursun özbek'ten de daha galatasaraylıdır. adam baktı istediği takımı kuramayacak, istemediği oyuncuları transfer ettirip istemediği bir takım kurmaktansa, onu kovmayı zaten göze almış bir yönetimden tazminatını istemeyerek takımdan ayrılmış ve gittikten sonra da sosyal medya hesaplarından takımımıza desteğini sürdürmüştür.

    bi de galatasaray'ın çocuğu sabri'ye bakıyoruz. şampiyonluk kutlamalarında dahi trip atmış, kaptanının düğününe gitmemiş*, istediğini alana kadar surat yapmıştır. hangisi daha galatasaraylı şimdi vicdanınıza bırakıyorum.
  • 4321
    galatasaray tarihinin gördüğü en iyi hocalardandı. büyük taktisyendir. futbolda başarı büyük oranda ikili ilişkiler ve takım kimyasıyla geleceği için ve az vakit olduğu için bunu tam sağlaması bir türlü mümkün olmadı.

    zaten kendisi de aradaki tüm bu ikili ilişkileri devreden çıkarıp takım kalitesiyle başarılı olmaya çalışan bir adamdı. bizdeki bütçe ona uymuyordu. o da adam olduğu için zorlamadan efendi gibi ayrıldı.

    gittiğinden sonra prandelliyle paralel konuştu. kendisine sunulan vizyonun sonradan küçüldüğünü ve sözlerin tutulmadığı vb. şeyler. aysal italyanları yem etmiş sanırım. belki aynı şeyleri terime de yaptı. terim konuşmadığı için bilmiyoruz.

    neyse. çok klas adamdı. burakla selçukla arası da gayet iyiydi.
  • 4324
    sözlüğe giren,stada giden,maçı televizyondan izleyen hiçbir galatasaraylıdan daha fazla galatasaraylı değildir.fakat önümüzde bir gerçek var.adam alacağı iyi bir miktar paradan feragat etmiştir.bunu galatasarayı çok sevmesine de bağlayabilirsiniz,iyi bir iş ahlakı olmasına da.sonuçta parayı alsaydı yapmadığı,tamamlamadığı bir iş için alacaktı.sırf sözleşmesi sağlam diye.almadı.saygı duyarım ve hep iyi anarım.galatasaraya uyum sağlayamamış,iyi niyetli vasat teknik adam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın