3501
şampiyon olmuş 4 takıma karşı oynadığı 6 maçın 5 tanesini galibiyetle tamamlamasına rağmen, anadolu deplasmanlarındaki kronikleşen puan kayıpları kendisine bu sonu hazırlamıştır.
ilk geldiği günlerde pek olumlu bakmıyordum kendisine, deplasmandaki kopenhag yenilgisiyle düşüncelerim olumsuzdu daha sonra juventus galibiyeti, efektif oyunla kazandığımız trabzon ve erciyes maçları sonrası umutlandım,ligin ikinci yarısında bursa ve eskişehir galibiyetleriyle tamam olacak dedim, chelsea maçındaki hajrovic değişikliği ile tamam oldu dedim ama deplasmandaki chelsea maçında tek bir müdahale bile yapamaması tekrarda düşuncelerimi sıfırladı.
herşey için teşekkürler sinyor...
3502
gördüğüm en karakterli spor adamalrından biri olduğunu ispat edip gitti. ben sevmiştim kendisini gitmesine de içim burkuldu kimya tutmadı sözüne katılıyorum çünkü sistemli, alt yapılı hocalar bu ülkede tutmuyor. bize amiyane tabirler daha dağlı adamlar lazım.
3503
giderken sadece sözlüğün değil galatasaray taraftarının yüzde doksanını göt ederek gitmiştir.
3504
türkiye'ye gelmiş en efendi, en karizmatik teknik direktördür. ayrıca adam gibi adamdır. yolu açık olsun.
3505
klübün menfaatleri gerekçesiyle kovulan italyan hocamız.
3506
gittiğine inanamıyorum. gerçekten inanmıyorum. rabbim şükür.
nasıl sevindiğimi anlatamam. anlatamam yani. kelimelerim yetmez. sneijder'li melo'lu selçuk'lu takımda anadolu takımlarına karşı deplasman galibiyeti alamayan, bu kadroyla kasımpaşa'dan 4 yiyen adam gitti. 4 yerken atamıyor yanlış anlaşılmasın.
sonra bütün bu yaptıklarının üstüne tazminat istemediği için o yüzlü, tazminat ister dediğimiz için biz yüzsüz olduk. vay amk. yapması gerekeni yaptığı için tebrik ederiz tabi, güzel davranış, eyvallah. fakat olması gereken işte. bugüne kadar çoktan yapmış olması gereken.
3507
tazminatsız gitmiş olması gerçekten çok enteresan oldu. beşiktaş'ın del bosque için 8 milyon euro ödediği yerde, adamın dibi olduğunu kanıtladı. hem saçma sapan yabancı kuralı yüzünden istediğini yapamadığı, rahat çalışamadığı yerden ayrıldı, hem de kimseyi kırmadan, iyi anılarla ayrıldı.
şimdi yerine gelecek olan isim ya mircea lucescu ya da mustafa denizli olacaktır diye düşünüyorum. hakkımızda hayırlısı. sesiz sakin geçen şu günlerde yine bir gündem yarattık, enteresan camiayız vesselam :(
o değil de fatih terim hamlesi ile bizi şampiyonluktan edenler şimdi kendileri şoktadır. tabi küme düşmezlerse.
3508
galatasaray macerasını, 1 kupa ile tamamlamıştır.
3509
hayırlısı olsun dediğim eski hocamız.. hocalığı hakkında da cok emin yorumlar yapamıyorum. fatih terim'in gidişiyle başlayan sürecin devamı olarak görüyorum bunu da. taraftarın, tazminat konularına neden bu kadar takıntı ettiğini de anlamış değilim. belki de sözleşmesi bu şekildeydi ya da almadan gitti adamlık yaptı. sonuç bizim açımızdan belli, teferruatların çok anlamı yok. ama sanırım çoğumuz mancini' yi kötü anmayacağız.
3510
şahsen gitmesine çok üzüldüm.
kendisine beslediğim inanç ve hocalığına duyduğum beğeniden bağımsız olarak, gidişinin anlamı gidişinden çok korkutuyor beni.
belli ki bu mali adil oyun muhabbetine takımın hedefleri küçülüyor ve kendisi de haklı olarak bunun sorumluluğunu üstlenmek istemedi.
dediğim gibi, gidişinden çok gidişinin anlamı beni en çok korkutan.
yerine sadece gheorghe hagi şahsen beni yatıştırabilir.
3511
kendisi kesinlikle çok iyi niyetli biriydi ve ben aslında süreklilik açısından gitmesini pek istemiyordum. ancak bir taraftan da kendisiyiyle sanki olmayacak gibi bir his vardı. yolu açık olsun. umarım biz de kendisinden boşalan yeri, o yeri sonuna kadar hakkeden bir hoca ile doldururuz. gönlümden geçen isim tabiki lucescu.
3512
istifası ile günümü berbat eden teknik direktör olmuştur. ben sevmiştim lan seni...
3513
tazminat almak için böyle yapıyo yeaaa diyen sülük insanlara güzel bir ders vermiştir. iftira kolaydır zor olan mancini'nin yaptığı. yolu açık olsun.
3514
istifası seneye doğru dürüst transfer yapılma ihtimalinin az olduğunun habercisi olan teknik adam. kim gelirse gelsin belli başlı eksiklerimiz giderilmez ise nah şampiyon oluruz. lucescu gelir inşallah ve şu kadro ile nasıl süper futbol oynattığını görürüz hep beraber. tabi yeni teknik adam gelene kadar sneijder ve muslera'da gitmezse ne ala.
3515
adam gerçekten realist. juventus'a karşı %20 şansımız var derken de realistti. anladı herhalde fatih terim'den sonra takımın başına geçince taraftarlar tarafından benimsenmeyeceğini. belki çok parası var diye belki de sırf ondan nefret eden taraftarları göt etmek için tazminatını almadı.
kulübe gelmeden önce ne yalan söyleyim kendisini ben de istemiyordum. bana göre sadece yakışıklı bir italyandı. 3 haftada beni tatmin etti. sistemi de taktiği de iyi biliyor. kanım ısınmıştı. hatalı transferi olmuş olabilir bunu da normal karşılıyorum. tanımadığı bir ülkede, hiç bilmediği futbolcuları kendisi değil de ona önerenler transfer etmiştir diye düşünüyorum.
neyse. yolun açık olsun sinyor. ben senden memnundum. memnun olmaktan da sıkıntı duymuyorum. tazminat istemediğin için de teşekkür ederim.
artık tartışmamız gereken konu neden takımdan ayrıldığı değil, yerine kimin geleceğidir. tek bir isteğim var. o da cesare prandelli. umarım dileğim gerçekleşir.
3516
ilk geldiğinde yorumum avrupada başarılı olabilir, ancak türkiye'de başarılı olamaz yönündeydi. bunun temel sebebi türkiye'de futbolun farklı dinamiklerinin olması ve dışarıdan gelen herhangi bir hocanın bunları öğrenebilmesi için uzunca bir zaman geçmesi. işin sahaya bakan yönünde, türkiye futbolu dışarıdan bakıldığı kadar kolay bir lig değil. buraya gelen bütün yabancı oyuncu ve hocaların ortak söylemi bu. fizik güce dayalı, sert futbol oynanıyor türkiye'de. taktik disiplinden kopuk duygusal bir futbol. bu yüzden futbolcularla iletişim avrupaya göre daha fazla önem kazanıyor. taktiksel açıdan başarılı löw, hiddink, aragones, del bosque, skibbe, rijkard gibi hocaların ülkemize uyum sağlayamamasının temel sebebi budur.
bir diğer yön ise saha dışı etmenlerin yönetimi. -şike mevzusundan bahsetmiyorum-. ama gündem belirleme, kendi gündemini oluşturma; işin psikolojik boyutu açısından önemli. türkiye'de gündem belirleyen hocaların başında mustafa denizli gelirdi mesela. sözleri, geleceğe ilişkin tahminleri haftalarca konuşulurdu. keza fatih terim de öyle. yabancılardan bunu en iyi kavrayan lucescuydu. köpekler istedi diye atlar ölmez lafı aylarca konuşulmuştu. bu söylemler medyada takımın performansının ve futbolcuların tartışılmasını da engelliyordu.
mancini takımı yavaş yavaş tanımaya başladıkça biz de mancini'yi tanımaya başladık. bu açıdan lige verilen ara her iki tarafa da çok şeyler gösterdi. mancini gelmeden önce yapılan en önemli yorum; mancini'nin yıldızları çok iyi yönettiğine ilişkindi. zaten galatasarayın seçimi de bu sebebe dayanıyor deniyordu. bu süreçte sneijder özelindeki performans artışı bu özelliğin en temel kanıtıydı.
ancak mancini'nin farklı yönlerini de görmeye başladık. taktiksel açıdan üst düzey bir çalıştırıcı. torino deplasmanından beraberlikle ayrılmak, tt arenada 3-5-2'yi en iyi uygulayan takımı aynı taktikle yenmek. ve bu gruptan ikinci tura çıkmak çok önemli işlerdi.
engin'in gidişi sağlanmak istenen takım içi disiplin için önemliydi. burak yılmaz takım içi disipline ilişkin "mancini bazı kaprislerinizi hoş görebilir ancak bunlar takıma zarar veriyorsa bunu affetmez" demişti. yani takım içindeki en yetenekli oyunculardan engin gönderilirken, ceyhun ve yekta takımda rotasyon oyuncusu olamaya adaydı. çünkü taktik disipline ve takım içi dayanışmaya daha yatkın oyuncular.
genel olarak baktığımızda istikrar dışında bu sene için lig ikinciliği+kupa+cl'de gruptan çıkma başarı olarak değerlendirilebilir. ancak kadro ve diziliş istikrarsızlığı, takımın iç saha ve dış saha maçlarındaki birbirine zıt oyunları gelecek adına umut vermiyordu. ayrılığın yönetim açısından sebebi de bu olsa gerek. mancini açısından ise yönetimin isteksizliği ve vizyonun ffp doğrultusunda küçültülmesi temel sebeptir.
artık yeni teknik direktöre bakmak lazım. benim açımdan lucescu her zaman bir numaradır. ama yorumcuların klasik ligi tanıyan hoca lazım sözleri de insanı bunaltıyor. yabancı teknik direktör olsam sürekli stsl'yi takip ederim, her yorumu dinlerim ki ligi yakından tanıyım. çünkü bu ülkede teknik direktör seçiminde ilk kriter her zaman ligi tanımasıdır.
3517
yılladur uyumişuz,
bir ruyaya dalmişuz,
biz bu ünal başgan'a,
nasil da inanmişuz?
bu şans bizi bulmadi,
çok denedik olmadi,
italyan roberto manchini
cimbombomda kalmadi...
3518
ne kalsın ne gitsin diyebiliyordum, yerine gelecek kişiye göre iyi mi oldu kötü mü oldu kararımı vereceğim. umarım hayırlısı olmuştur ve galatasarayın büyüklüğüne vizyonuna yakışacak biri takımın başına geçer.
3519
yaşanan gelişmeler galatasaray'ın tüm sportif başarılarının temelinde yer alan galatasaray değerlerine zarar verecek aşamaya geldiği için mi gönderildi ? yoksa sayın aysalın telefonlarını açmadığı için mi? gerçekten merak ediyorum. bu adam değilmiydi sezon başladıktan 3-5 hafta sonra takımın başına büyük hedefler için getirilen. madem güvenemiyordunuz başarılı olacağına inanmıyordunuz ne diye getirdiniz manciniyi takımın başına. mancininin gelmesi ne kadar hataysa şimdi gönderilmeside o kadar hatadır.
3520
gelmeni istemiyordum ama gitmene üzüldüm senyor, centilmenliğin ve mentalitenden dolayı gurur duyduğum eski teknik direktörümüz yolun açık olsun.
3521
lucescu ile anlaşıldıysa gönderilmesi iyi hamle olarak karşılanabilir. ancak denizli, gerets gibi son 5 yılda ne başardığı muamma olan hocalarla çalışılacaksa dalga geçerler adamla..
3522
bir kuruş tazminat almadan gitmiştir. bizlere ne kadar karakterli olduğunu bu şekilde göstermiştir. mancini sürekli eleştirildi. kah verdiği kağıt üzerinden kah saçmasapan sebeplerden ötürü. ama en sonunda tazminat için kendini kovdurmaya çalışıyor diyenlere kapağı taktı. en azından karakter bakımından ne kadar sağlam olduğunu gösterdi. keşke futbol camiamızda bu karakterde adamlardan daha fazla olsaydı. şimdi gelen gideni aratacak mı, onu göreceğiz. yolun açık olsun sinyor. çoğu kişinin aksine ben senden umutluydum. ama olmadı. inşallah gittiğin yerde başarılı olup, bu boş konuşan futbol cahillerini başka bir kapağı takarsın.
3523
büyük resme baktığımızda geçiş döneminde geldiği takıma kötünün iyisi bir sezon yaşatarak uzun vadeli hedeflerimizden sapmamamızı sağlamıştır. fakat resme detaylı olarak baktığımızda ben sıkıntılı futbolumuzu, rezil deplasman performansımızı, takımla gereğinden fazla oynamasını falan hatırlıyorum. onunla olmayacağı çok açıktı. nitekim istifasını veren de oymuş. kendimi onun yerine koyduğumda anlayabiliyorum; profesyonelce düşünmüş olabilir, yabancı sınırı ortadayken bununla uğraşmak istememiş olabilir, farklı bir ligde devam etmek istemiş olabilir. ayrılığından "onu buna aysal zorladı" sonucunu çıkarmak fazlasıyla mantıksız kalıyor.
sonuç olarak kendisine teşekkür ediyorum. "mancini alacağı tazminatı düşünerek istifa etmez" diyenleri de hocadan özür dilemek için birer adım öne davet ediyorum.
yolun açık olsun sinyor.
3524
takımımıza fayda sağlamış, italya ve dünya futbolu'nun en büyük isimlerinden, türk futbolu'na gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biri.
hakkını helal et grande. yolun açık olsun.
3525
gönderdiğimiz için çok pişman olacağız, yıllar sonra "mancini devametseydi böyle olmazdı", "mancini iyiydi lan" diye laflar edilecek, hatta belli bir süreden sonra lucescu gibi geri istenecek.
olacak bunlar.