1
bilmem hatırlar mısınız dostlar; hasnicktir nikiyle sözlük alemlerinde tozu dumana katan bir yazar vardı. yazdıklarıyla değildi, daha ziyade ince bir zekanın ürünü olduğu çok belli olan nikiyle elbette. ali şen tarafından telaffuz edilen bu cümle beni nedense o nostaljik zamanlara götürdü. biliyorum ne alaka diyenleriniz mutlaka çıkacaktır. ama, bilirsiniz siz de hanginiz bazı bazı akım demek isterken bokum demekten kendini alamıyor. ne yazık ki neredeyse hepimizin bazı bazı düçar olduğumuz bu nakısa fenerbahçe'nin fanatikliğiyle meşhur böyük başlarında neredeyse ahvali adiyeden bir nitelik halini almış. gün geçmiyor ki yeni bir saçmalık ortaya atılmasın.
rıdvan dilmen'in futbolculuğu da iyi değildi ki. bir adamın sürekli sakatlanması talihsizlik kategorisi altında okunabilir mi her zaman? yirmiye yakın ameliyattan bahsediliyor. nedenleri gelin sıralayalım. birincisi topu ayağında çok fazla tutuyor. ikincisi kendisine bakmıyor. üçüncüsü pozisyon almayı bilmiyor. dördüncüsü profesyonel futbolcuyken dahi amatörlüğünü de asla unutmuyor. peki bu adam ne zaman ortaya çıktı? 26 yaşında. günümüzün yıldız futbolcuları 20 yaşından önce çoktan büyük takımlardaki yerlerini alıyorlar. bülent korkmaz'ı düşünün; bir stoper olmasına ve tecrübeli olmak zorunluluğu da peşin peşin bulunmasına rağmen bu adam henüz yirmi yaşlarına yeni adım atmışken devamlı oynamaya başlamış büyük bir takımda.
rıdvan dilmen'in içine müdahil olduğu hangi başarısı oldu ki fenerbahçe'nin ve milli takımın. ha unuttuk tabi, 103 gol atılan ve rekor kırılan o sezon, başarı sayarsanız tabi. teknik adam olarak dahi rıdvan dilmen'in türk futbol literatürüne kazandırdığı ne oldu? iki cümleyi kurması mıdır rıdvan'ı trappattoni'ye ders vermede yeterli hale getiren? yoksa ntv'nin güvenli ve ferah şemsiyesi altında güntekin'le yaptığı gayri ciddi geyikler midir buna sebep? belki de bir fenerbahçeli olduğundan öyledir. bir fenerbahçeli olup da teknik adamlıkta adı ön plana çıkan tek adam rıdvan dilmen de ondan herhalde. yani rıdvan dilmen başka hangi konteksin içinde berisinde yanında trapattoni'ye ders verebilir ki?
göz önünde böylesine ahmak insanlar yığının ortasında yolunu el yordamıyla bulmaya çalışan sokaktaki adam napsın? kanaat önderi, röportaj yapılabilecek çapta kabul edilen, kimi platformlarda adı anıldığında herkesin heyecanla konuşmasını beklediği akıldanelerin üretebildikleri çıktı buysa toplumun geri kalanı naapsın allasen?
rıdvan dilmen'in futbolculuğu da iyi değildi ki. bir adamın sürekli sakatlanması talihsizlik kategorisi altında okunabilir mi her zaman? yirmiye yakın ameliyattan bahsediliyor. nedenleri gelin sıralayalım. birincisi topu ayağında çok fazla tutuyor. ikincisi kendisine bakmıyor. üçüncüsü pozisyon almayı bilmiyor. dördüncüsü profesyonel futbolcuyken dahi amatörlüğünü de asla unutmuyor. peki bu adam ne zaman ortaya çıktı? 26 yaşında. günümüzün yıldız futbolcuları 20 yaşından önce çoktan büyük takımlardaki yerlerini alıyorlar. bülent korkmaz'ı düşünün; bir stoper olmasına ve tecrübeli olmak zorunluluğu da peşin peşin bulunmasına rağmen bu adam henüz yirmi yaşlarına yeni adım atmışken devamlı oynamaya başlamış büyük bir takımda.
rıdvan dilmen'in içine müdahil olduğu hangi başarısı oldu ki fenerbahçe'nin ve milli takımın. ha unuttuk tabi, 103 gol atılan ve rekor kırılan o sezon, başarı sayarsanız tabi. teknik adam olarak dahi rıdvan dilmen'in türk futbol literatürüne kazandırdığı ne oldu? iki cümleyi kurması mıdır rıdvan'ı trappattoni'ye ders vermede yeterli hale getiren? yoksa ntv'nin güvenli ve ferah şemsiyesi altında güntekin'le yaptığı gayri ciddi geyikler midir buna sebep? belki de bir fenerbahçeli olduğundan öyledir. bir fenerbahçeli olup da teknik adamlıkta adı ön plana çıkan tek adam rıdvan dilmen de ondan herhalde. yani rıdvan dilmen başka hangi konteksin içinde berisinde yanında trapattoni'ye ders verebilir ki?
göz önünde böylesine ahmak insanlar yığının ortasında yolunu el yordamıyla bulmaya çalışan sokaktaki adam napsın? kanaat önderi, röportaj yapılabilecek çapta kabul edilen, kimi platformlarda adı anıldığında herkesin heyecanla konuşmasını beklediği akıldanelerin üretebildikleri çıktı buysa toplumun geri kalanı naapsın allasen?