4226
radamel dönemin prime golcülerinden birisi. başarılı porto kariyeri sonrası atletico madrid'e yolu düşmüş ve efsanevi bir performans göstermiştir. gösterdiği bu mükemmel performans sonrası 43 milyon euro'ya monaco'nun yolunu tutmuştur. atletico döneminde dünyanın en formda 2-3 forvetinden birisi olmuştur. ceza sahasına topu indir falcao bir yerlerden çıkar, fantastik birkaç hareketle filelere gönderir düşüncesini hakim kılmıştır. tabi bu çok kısa sürede gerçekleşmiş bir başarı öyküsü. şöhret merdivenlerini bir anda çıkmış aynı şekilde kısa sürede inmiştir. atletico dönemi sonrası sırf para için monaco'da yıllarını heba etmiş ve asla eskisi gibi olamamıştır. çok şaşırtıcı bir durum değil çünkü büyük kulüplerden daha küçük kulüplere gidiyorsanız futbol yeteneklerinizin köreleceğini, performansınızın düşeceğini ve rekabetin azalmasıyla beraber işin para/magazin kısmına yoğunlaşacağınızı bilirsiniz. aynen de öyle oldu. şampiyonlar liginde yine boy gösterdi, hem de iyi bir performans. ama zaman kimseye acımıyor, atletico ile kazanılan uefa avrupa ligi kupası şampiyonlar ligi finali yolunun en önemli üyesi olmak sayısız kupa kazanmak zamana direnebileceğinizi göstermez. hele bir de sakatlıklar ortaya çıkarsa...
falcao monaco döneminde çok ciddi sakatlıklar geçirmeye başlamıştı. her ne kadar takım adına faydalı olsa ve marka yönünden kocaman bir artı olsa da monaco (şampiyonlar ligi çeyrek finali ve psg'nin senelerce süren saltanatını yıkan monaco) kendisini kiralık gönderme kararı verdi. kiralık ücreti oldukça iyiydi. manchester united ferguson dönemindeki o şanlı günlerine dönmeye çalışırken falcao gibi bir isimle, eksik olduğu santrofor bölgesini doldurmak istedi. ama falcao konusunda şüpheler vardı çünkü sakatlıklar ve monaco'da kaybolup giden zaman onu nasıl etkiledi, yeniden atletico dönemindeki uçan kaçan topları ağlara gönderebilecek mi merak edildi. doğrusu alınmaya değer bir riskti çünkü dediğim gibi o kısa dönemin en büyük golcülerinden birisiydi. bu risk alındı.
sonuç:olumsuz. istenilen performansı yakalayamadı çünkü sakatlıklar ve kötü performans yakasını bırakmamıştı. hayal kırıklığıyla birlikte evine, monaco'ya döndü.
manchester döneminde 29 maçta forma giyebilen ve sadece 4 gol 5 asist yapabilen el-tigre bu sefer chelsea radarına girecekti. çünkü chelsea'de aynı şekilde falcao riskini almak istiyordu. eğer bu büyük takımlar birtakım başarısızlıklara rağmen o futbolcuyu bu kadar çok istiyorsa, o futbolcunun ya potansiyeline ya da önceden yaptıklarına güveniyordur. öyle de oldu sıradaki durağı mavilerdi.
chelsea dönemi felaket.inanılır gibi değil 12 maçta oynayabildi 1 fol attı. ne yani bütün o mükemmel, kısa döneminde herkesi kendisine hayran bırakan adamın performansı birkaç sezonluk muydu? üst üste 2 dev takımda da kötü performans gösteren futbolcu için büyük takım defteri kapandı. monaco'ya döndü ve kendine çeki düzen verdi.
piyasa değeri her geçen gün azalan futbolcu(sırasıyla 13-14 sezonu itibariyla 60->55->45->35->23->10(galatasaray dönemi)) bu son monaco döneminde hiç de fena bir performans göstermedi. kendine daha iyi baktığından olsa gerek üst üste her sezon sakatlıklar geçiren futbolcu sezonun büyük bölümünde oynar stabil bir performans gösterir olmuştu. eskisi gibi uçanı kaçanı atamıyordu evet ama zaten bu düşüş sonrası aynı performansı vermesini beklemek abes olurdu. monaco son dönemlerde oldukça sıkıntılı bir süreç geçirdi ve çok başarısız sonuçlar aldı.yılda 9 milyon eurolarda maaş alan futbolcu için monaco defteri kapanmak üzereydi çünkü falcao artık monaco için tuzlu bir hale gelmişti. falcao içinde kariyerinde son bir durak kalmıştı zaten. galatasaray. galatasaray oyuncuyu o kadar çok istedi ki 3-4 ay beklemek zorunda kaldık. ffp gereği bonservis ödeyemeyen takımımız oyuncuyu bedava almak için deyim yerindeyse canını verdi ve sonunda acılı süreci başarılı(acaba?) bir şekilde tamamladı. bu transferin karamel kıvamına gelmesi takımı,taraftarları,yönetimi,teknik heyeti ne derece etkiledi, beklentileri ve oyuncu üzerindeki baskıyı nasıl etkiledi uzunca irdelemek lazım ama bununla ilgili yazmayacağım. yaklaşık 10 milyon piyasa değeriyle 33 yaşında galatasaray'da son bir kez daha avrupa'ya varım diyen falcao transferi oldukça sükseli oldu.marka değeri galatasaray ile beraber birleşecek hem galatasaray hem falcao bir kez daha dünya basınına en tepeden oturacaktı.
başlangıçta oldukça yetersiz fiziğiyle, acı bir sakatlık süreci geçiren el tigre henüz hiçbir şeyi kanıtlayabilmiş değil ama bugün ilk devre sona ermişken hazır duruma geldi ve tamamen iyileşti diyebiliriz.2. devre veya takımda kalacaksa sonraki seneler neler yapacak bunu hep birlikte göreceğiz. beni burada asıl endişelendiren şey kendisinden benim idolüm olan didier drogba etkisi beklenmesi.
radamel falcao garcia bütün kariyeri irdelendiğinde başarılı ve başarısız sezonlar geçiren öyle ya da böyle dünya piyasasında tanınır olmuş bir forvet/santrafor. kendisi ceza sahasında tilki. gol yollarında etkili bir takım olursanız ceza sahası içinde size çok gol atabilecek bir forvet ama bu uyumu her zaman yakalayamıyorsunuz. en son yakaldığımız ve çok gol atan forvetimiz (bkz: bafetimbi gomis). öncelikle falcao drogba gibi her türlü kafa topunu alabilecek, havadan gelen toplara birçok futbolcunun ayağıyla atamadığı şekilde füze gibi kaleye döşeyebilecek bir futbolcu değil. drogba bir futbol efsanesiydi, o vücudu ve kafa kontrolüyle üzerine mermi atsan yumuşatan,kaleye zımbalayan bir futbolcuydu. dünyada bunun benzeri yok. falcao için aynı bu yetkinliğe karşın verebileceğim herhangi bir örnek yok. drogba tek başına şampiyonlar ligini takımına kazandırmış futbolcuydu, falcao değil. drogba senelerce futbolun beşiği ingiltere'de mükemmel bir performans göstermişti falcao için geçerli değil. bunu falcao'yu yermek için değil, beklentimizin drogba gibi bir futbolcuyla aynı seviyede olmaması gerektiği için yazdım. çünkü bu yanılgıya düşen çok ciddi bir kitle vardı. yine de galatasaray bu sene ve belki gelecek sene falcao'nun gol sezileri yeteneğinden faydalanabilir.
falcao ile olan hikayemiz nasıl bitecek en çok merak ettiğim konu bu. bu sene bir kez daha şampiyon olup gelecek sene şampiyonlar liginde ortalığı ateşe verecek miyiz? yoksa falcao'nun maç alan forvet olmadığını ve o atletico dönemindeki ustalık sürecinin asla geri gelmeyeceğini kabul mu edeceğiz? 6 aydaki bu ufak hayal kırıklığına rağmen kendisine, halen beklenti içinde olmamız, takımın ileriye top taşıyamaması ve takımın genel hatlarıyla çok kötü performans göstermiş olması
sebep oldu. umarım kalan süreçte bize ufak sürprizler yapar çünkü bunu çok istiyoruz.
falcao monaco döneminde çok ciddi sakatlıklar geçirmeye başlamıştı. her ne kadar takım adına faydalı olsa ve marka yönünden kocaman bir artı olsa da monaco (şampiyonlar ligi çeyrek finali ve psg'nin senelerce süren saltanatını yıkan monaco) kendisini kiralık gönderme kararı verdi. kiralık ücreti oldukça iyiydi. manchester united ferguson dönemindeki o şanlı günlerine dönmeye çalışırken falcao gibi bir isimle, eksik olduğu santrofor bölgesini doldurmak istedi. ama falcao konusunda şüpheler vardı çünkü sakatlıklar ve monaco'da kaybolup giden zaman onu nasıl etkiledi, yeniden atletico dönemindeki uçan kaçan topları ağlara gönderebilecek mi merak edildi. doğrusu alınmaya değer bir riskti çünkü dediğim gibi o kısa dönemin en büyük golcülerinden birisiydi. bu risk alındı.
sonuç:olumsuz. istenilen performansı yakalayamadı çünkü sakatlıklar ve kötü performans yakasını bırakmamıştı. hayal kırıklığıyla birlikte evine, monaco'ya döndü.
manchester döneminde 29 maçta forma giyebilen ve sadece 4 gol 5 asist yapabilen el-tigre bu sefer chelsea radarına girecekti. çünkü chelsea'de aynı şekilde falcao riskini almak istiyordu. eğer bu büyük takımlar birtakım başarısızlıklara rağmen o futbolcuyu bu kadar çok istiyorsa, o futbolcunun ya potansiyeline ya da önceden yaptıklarına güveniyordur. öyle de oldu sıradaki durağı mavilerdi.
chelsea dönemi felaket.inanılır gibi değil 12 maçta oynayabildi 1 fol attı. ne yani bütün o mükemmel, kısa döneminde herkesi kendisine hayran bırakan adamın performansı birkaç sezonluk muydu? üst üste 2 dev takımda da kötü performans gösteren futbolcu için büyük takım defteri kapandı. monaco'ya döndü ve kendine çeki düzen verdi.
piyasa değeri her geçen gün azalan futbolcu(sırasıyla 13-14 sezonu itibariyla 60->55->45->35->23->10(galatasaray dönemi)) bu son monaco döneminde hiç de fena bir performans göstermedi. kendine daha iyi baktığından olsa gerek üst üste her sezon sakatlıklar geçiren futbolcu sezonun büyük bölümünde oynar stabil bir performans gösterir olmuştu. eskisi gibi uçanı kaçanı atamıyordu evet ama zaten bu düşüş sonrası aynı performansı vermesini beklemek abes olurdu. monaco son dönemlerde oldukça sıkıntılı bir süreç geçirdi ve çok başarısız sonuçlar aldı.yılda 9 milyon eurolarda maaş alan futbolcu için monaco defteri kapanmak üzereydi çünkü falcao artık monaco için tuzlu bir hale gelmişti. falcao içinde kariyerinde son bir durak kalmıştı zaten. galatasaray. galatasaray oyuncuyu o kadar çok istedi ki 3-4 ay beklemek zorunda kaldık. ffp gereği bonservis ödeyemeyen takımımız oyuncuyu bedava almak için deyim yerindeyse canını verdi ve sonunda acılı süreci başarılı(acaba?) bir şekilde tamamladı. bu transferin karamel kıvamına gelmesi takımı,taraftarları,yönetimi,teknik heyeti ne derece etkiledi, beklentileri ve oyuncu üzerindeki baskıyı nasıl etkiledi uzunca irdelemek lazım ama bununla ilgili yazmayacağım. yaklaşık 10 milyon piyasa değeriyle 33 yaşında galatasaray'da son bir kez daha avrupa'ya varım diyen falcao transferi oldukça sükseli oldu.marka değeri galatasaray ile beraber birleşecek hem galatasaray hem falcao bir kez daha dünya basınına en tepeden oturacaktı.
başlangıçta oldukça yetersiz fiziğiyle, acı bir sakatlık süreci geçiren el tigre henüz hiçbir şeyi kanıtlayabilmiş değil ama bugün ilk devre sona ermişken hazır duruma geldi ve tamamen iyileşti diyebiliriz.2. devre veya takımda kalacaksa sonraki seneler neler yapacak bunu hep birlikte göreceğiz. beni burada asıl endişelendiren şey kendisinden benim idolüm olan didier drogba etkisi beklenmesi.
radamel falcao garcia bütün kariyeri irdelendiğinde başarılı ve başarısız sezonlar geçiren öyle ya da böyle dünya piyasasında tanınır olmuş bir forvet/santrafor. kendisi ceza sahasında tilki. gol yollarında etkili bir takım olursanız ceza sahası içinde size çok gol atabilecek bir forvet ama bu uyumu her zaman yakalayamıyorsunuz. en son yakaldığımız ve çok gol atan forvetimiz (bkz: bafetimbi gomis). öncelikle falcao drogba gibi her türlü kafa topunu alabilecek, havadan gelen toplara birçok futbolcunun ayağıyla atamadığı şekilde füze gibi kaleye döşeyebilecek bir futbolcu değil. drogba bir futbol efsanesiydi, o vücudu ve kafa kontrolüyle üzerine mermi atsan yumuşatan,kaleye zımbalayan bir futbolcuydu. dünyada bunun benzeri yok. falcao için aynı bu yetkinliğe karşın verebileceğim herhangi bir örnek yok. drogba tek başına şampiyonlar ligini takımına kazandırmış futbolcuydu, falcao değil. drogba senelerce futbolun beşiği ingiltere'de mükemmel bir performans göstermişti falcao için geçerli değil. bunu falcao'yu yermek için değil, beklentimizin drogba gibi bir futbolcuyla aynı seviyede olmaması gerektiği için yazdım. çünkü bu yanılgıya düşen çok ciddi bir kitle vardı. yine de galatasaray bu sene ve belki gelecek sene falcao'nun gol sezileri yeteneğinden faydalanabilir.
falcao ile olan hikayemiz nasıl bitecek en çok merak ettiğim konu bu. bu sene bir kez daha şampiyon olup gelecek sene şampiyonlar liginde ortalığı ateşe verecek miyiz? yoksa falcao'nun maç alan forvet olmadığını ve o atletico dönemindeki ustalık sürecinin asla geri gelmeyeceğini kabul mu edeceğiz? 6 aydaki bu ufak hayal kırıklığına rağmen kendisine, halen beklenti içinde olmamız, takımın ileriye top taşıyamaması ve takımın genel hatlarıyla çok kötü performans göstermiş olması
sebep oldu. umarım kalan süreçte bize ufak sürprizler yapar çünkü bunu çok istiyoruz.
