• 26
    "fenerbahçe kulübü, 200 bin tl ceza ödemeyi göze alarak kalan 2 iç saha maçında e-bilet sistemini uygulamama kararı aldı."
    https://twitter.com/...s/456548943136952320

    işte tepki dediğin böyle olur! sorsalar bana fenerden iyi tff yalayıcısı yoktur derim, ama adamlar tavrını lak diye yerleştirmiş. aynı atağı imkanı olan tüm kulüpler yapmalı.
  • 31
    --- alıntı ---

    uzun bir süredir e-bilet ismiyle gündemde olan ve son günlerde passolig olarak lanse edilen bilet sistemi tüm itiraz ve çekincelere rağmen uygulanmaya başlamıştır. bizler ultraslan olarak bilet sisteminin gençlik ve spor eski bakanı suat kılıç tarafından bize anlatıldığı andan itibaren defaten bu uygulamanın yanlışlığını dile getirdik. ancak üzülerek görüyoruz ki futbolun temel öğesi olan ve e-biletten en çok etkilenecek olan taraftarların görüşleri yine umursanmamıştır.

    türk sporunu geliştirmek için önlemler alınıyor, yaptırımlar uygulanıyor. ancak tek sorun taraftarmış gibi her uygulama tribünleri biraz daha sıkmaya yönelik olurken diğer tüm unsurlar göz ardı edilmeye devam ediyor. kısaca türk sporunda sorumsuz yetkililerin cezaları taraftarlara fatura ediliyor.

    stad girişlerinde alınan güvenlik önlemleri, anlık olarak takip edilen saha içi kameraları ile hâlihazırda taraftarın her hareketi saniye saniye kaydedilirken bir de ilk baştan “fişleyerek” daha güvenli bir ortam oluşturulamaz. günlük hayatta kullanılan her kişisel bilgiyle zaten kolaylıkla ulaşabilen yetkililer bu ortamda bir de e-bilet ile sadece toplu halde fişleme yapabilecek ve stadlardaki durum aynen devam edecektir.

    çözüm yolları dahi aranmaya tenezzül edilmeyen sayısız sorunlar dururken passolig uygulamasına öncelik vermek de bizlere manidar gelmektedir. zaten bir maç izleme maliyetinin yaşam standartlarına oranla çok yüksek oranlarda olduğu düşünülürse bu sistemle maç izlemek daha da imkânsız hale gelecektir. passolig zırvasıyla sağlanacak haksız rant, zaten biletinden lisansı ürününe kadar kulüplerini finanse eden taraftarların ceplerindeki son paraya bile göz dikenlerin iştahlarını kabartmaktadır.

    burada sadece birkaç maddesine değindiğimiz problemlerin aslında sayfalara sığmayacağını hepimiz biliyoruz. ancak yetkililer de bilmeli ki taraftarlar olarak biz sporun ve camiamızın 7/24 peşindeyiz ve belki de sorunları onlardan daha iyi takip ediyoruz. bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başta

    passolig olmak üzere sorunları haykırmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz !

    fişlemeye, ranta, e-bilet’e hayir !

    ultraslan

    --- alıntı ---
  • 33
    passolig - e-bilet ya da her ne ise...

    ülkemizin genlerinde olan oldu bittiye getirme durumu bu iştede kendini gösterdi. aslında çoğumuz neye itiraz ediyoruz neden istemiyoruz onu bile bilmiyoruz. hatta bazılarımız siyasi düşüncelerimizden ötürü konuyu anlamak için bile uğraşmıyoruz. nasılsa bu işten birileri rant sağlayacak goygoyu ile safımızı seçiyoruz.

    açıkçası uygulamayı ilk duyduğumda * gayet mantıklı gelmişti. özellikle karaborsadan dili yanmış 50 liralık bilete 300-400 tl para bayılmış bizler için güzel akla yatan bir yanı olduğunu hala düşünmekteyim. ama gelin görün ki tff bu sistemi bile eline yüzüne bulaştırmayı başardı. ne adam akıllı bu işin tanıtımı yapıldı, ne bu işin alt yapısı doğru düzgün hazırlandı.

    şimdi de mevcut kanunları öne sürerek gelecek sezon dahi beklenmeden yetersiz alt yapı ve bilgi kirliliği ile sistemi yerleştirmeye çalışıyorlar. kanunlar eğer insanları eziyete sürüklüyorsa yükümlülüğü tartışılır haldedir. tff bu sistemin zorunluluğundan kanunlardan bahsederken işine gelmeyen konularda kanunsuzluğu ve hukuksuzluğu tercih edebiliyor bknz. sezon açıldıktan sonra ortaya çıkıp uygulanan play-off sistemi.

    e-bilet uygulaması için öncelikle benim ve kulübümün menfaatleri önceliklidir. bunun için hem tff nin hemde yönetimimizin çıkıp bizleri bilgilendirmesi gerekli. basit olarak şu bir kaç soruya cevap versinler benim için yeter.

    1-) bu uygulama ile birlikte karborsacılık bitecek mi?
    2-) bu uygulama ile birlikte kulüplerin bedava bilet ya da belli tribün gruplarına el altından bilet temininin önüne geçilecek mi?
    3-) kulübümün bu işten kârı yada zararı olacak mı?
    4-) bu uygulama ile birlikte kişilere ceza verilip maçların seyircisiz ( kadınlar ve çocuklara) oynanması cezası kalkacak mı?
    5-) bu uygulamanın gerekli sistem alt yapısı ( biletix, bilet.galatasaray.org da yaşanan sıkıntıları düşünerek ) hazır mı?

    sadece şunlar ile ilgili bilgi verilse bence hepimizin konu ile ilgili daha net fikri olacaktır.

    edit: imla
  • 34
    kendini allah sananlara para akıtmasa güzel uygulama aslında.* öyle değil mi yani, kendini taraftar sanan caniler var tribünde sonuçta. hiç unutmam, 2005 yılında ali sami yen eski açığında bu vahşiler, bu yamyamlar, bu insan müsveddeleri iki taraftarı canlı canlı, kıyafetleri ile birlikte doğrayıp yemişlerdi. bizi de yiyeceklerdi ki; cihan padişahı, haşmetli, dört başı mamur, kürkü samur, bin villalı, çok arpalı bir zat* gökten inerek bizi, damadına vereceğimiz on beş lira karşılığında kurtardı. evet, güzel uygulama.

    bazıları zorla, ısrarla, inatla bizim izzet-i nefsimizle oyna; bizi aşağıla, bize hakaret et, bizi ötele, bizim ederimiz bu diye inliyor. onlar için daha makul bir uygulama geliştirdim ve adını da mevcut uygulamadan esinlendim. detayları daha sonra yazacağım.

    (bkz: passopuşt)
  • 35
    sırf bu zımbırtıyla tribündeki olayların biteceğini düşünmek saçmalık. tribündeki olayları bitirecek olan şey stada girmemizi sağlayacak olan bir kart değil stada girdikten sonra kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı hatırlayacak beyindir.

    galatasaray ve fenerbahçe zaten son birkaç yıldır biletlerini ve kombinelerini taraftar kartlarıyla satıyorlar. yani ben bugün gidip galatasaray bonus kartımla pegasus tribününden bir bilet alsam, kulüp benim o bileti aldığımı biliyor olacak. kombineler keza öyle. fakat bu kart uygulaması yapılsa bile fenerbahçe'nin sahası son 4-5 yılda sayısız kez kapandı, bir kere yakıldı, bir kere de içinde timsah yürüşü yapıldı. galatasaray taraftarı arena'ya rakı şişesi soktu, sahaya attı. bunlar hep kartlı uygulamalar sırasında yaşandı.

    öte yandan stattaki olayları kimlerin çıkardığını öğnremek için bu kart olayına zaten gerek yok. her statta 200-300 tane kamera var artık, herhangi bir olay yaşandığında ilgili tribünü kayıt altına alan kameradan kimin ne yaptığını görmek gayet mümkün. bu kadar zor bir şey değil bu.

    karaborsa olayına gelecek olursak. birincisi sen - ben karaborsa bileti almazsak o şerefsizler karaborsa yapamayacak zaten. 2013/14 top16 içerdeki bayern münih maçında millet biletini alıp gelince karaborsacılar 10 liralık bileti 10 lira + suyla satmaya çalışıyordu. zorlasanız peşin fiyatına 12 taksit bile yaparlardı. bu zihniyetle ilgili bir şey.

    işin özü neden ve nasıl uygulandığı ortada olan bir kart bu passolig. gerekirse maçlara gitmem ancak bu kartı almam da. yok öyle bi dünya anasını satayım, millet 1 lira bileti olan maçlara gitmezken bir de sizin cebinize mi para koyacak ?
  • 36
    ingiltere'de almanya'da uygulanmayan, bati ulkelerinin medeni sekilde mac izlemesinin sebebi kesinlikle olamayacak uygulama.

    sabah sabah kafasi guzel olanlar icin bir kac bilgiyle bu isin mantik hatasini ve asil amaci belirleyelim.

    ingiltere'de yasanan buyuk olaylardan sonra tribundeki butun tel orguler kaldirildi, neden?
    turkiye'de eskiden tel orgu mantigi simdiki gibi islemezdi, takimlar denk sayilarda taraftarla maclarini izlerdi. rakip taraftar sayisi azaltiliip insanlar kafes icine alinmaya basladikca taskinliklar, olaylar artmaya basladi. buna paralel olarak polis sayisi arttikca siddet artti. neden?

    avrupa'da insanlara insan gibi muamele edildigi icin taraftar da insan gibi macini izliyor. sen onlara hayvan gibi davranir, en ufak seyde agzinin icine biber gazi sikarsan, sen kendine mukayet olamazsin ben seni kafese tikiyorum dersen o insanlari daha cok saldirganlastirirsin.
    temel insan psikolojisinden birazcik anliyor olsa bu ulkeyi ve futbolu yonetenler cozumun cok uzakta olmadigini gorurler, maalesef rant derdi daha buyuk oldugu icin passolig gibi sacma sapan bir uygulamaya gidiyorlar. iste simdi asil meseleye geldik, rant! biraz acalim

    3 buyuklerin butun maclari belli taraftar gruplarinin rant girisimi altindadir, bunu herkes biliyor. haliyle bunu kulup yoneticileri ve siyasetciler de biliyor. besiktas kulubu birebir bu rantin icinde oldu yildirim demiroren zamaninda. haliyle yildirim demiroren tff yonetimi zamani siyasilerin bu pastadan en buyuk payi almaya calismasi da bir tesaduf degil. turkiye'nin ozellikle son 5-6 yillik ticari ozetini yaparsak karsimiza su cikar: siz bir urun bulursunuz, hizli para kazanmaya baslarsiniz -diyelim cinden bir urun bulup getirdiniz- sonra bir burokrat, bakan cocugu ya da baska bir siyasi guc kapinizi calar. sen guzel para kazaniyormussun hele bir dur. sonra ya sizi anlamsiz kisiye ozel bir vergiyi tabi tutarlar, ya da ayni mali o burokrat, bakan cocugu kendisi getirir. tek fark, o bakan cocugu ya da siyasi gumrukten mali vergisini odemeden iceri sokar. senin 50 tl'ye getirip 80'e sattigin mali kendisi 30'a getirip 60'a satmaya baslar. kisacasi ulke icinde kendisinden baskasi is yapmasin, guzel para kazanilacak bir olay varsa, kesin biz yapalim mantigi var. tribun ranti da en hizli, en temiz, en guzel para kazanma yollarindan biri. tas atip kolun da yorulmuyor yeni getirilen duzende. cunku legallestiriyorsun ranti. mecburi yapiyorsun herseyi. demokrasi diyor birileri. demokrasi cesitliliktir guzel kardesim. demokrasi insanlarin onune en azindan bir alternatifli secim hakki sunabilmektir. sen tarftara takimini izlemek istiyorsan buna mecbursun diyorsun, sen kopruden, otobandan gecmek icin benden kart almaya mecbursun diyorsun, sen araba almak istiyorsan benim herhangi bir sebebe bagli olmaksizin, seyimin keyfine belirledigim ekstra 2araba parasi vergiyi vermek zorundasin diyorsan sen demokrasiden, insanliktan, insanca mac izleyip insanca yasamaktan bahsedemezsin.
    kabaca bir hesapla devletin bu isi peskes cektigi calik grubu onumuzdeki sene 70 milyon tl para kazanacak. ondan sonraki sene butun liglere uygulanacagi icin toplamda yillik en az 200 milyon tl kazanacaklar. insan gibi mac izlemek istiyorsaniz tribun olusumlarini teller arkasina kapatmayacaksin cunku kapattiginda o tellerin arkasinda kral onlar oluyor. bunun yerine herseyi acacaksin. fiyati talep belirleyecek sen degil.
    neden her yil kart yenilenmek zorunda? neden her maca giriste ekstradan 2 tl verilmek zorunda? mantikli bir aciklamasi var mi? sadece kendi cebini doldurmak.

    sen tribundeki ultraslan, carsi, gfb gibi adamlarin rant saglamasindan rahatsiz oluyorsun da, sana tecavuz etmeye kalkarak bu rantin 5 kat fazlasini cebine indirmeye calisan ve bunu yaparken "bak sakin ha bana karsi gelme seni iceri tikarim, ozluk haklarini bitiririm" diyen siyasi gucten rahatsiz olmuyor musun? eger olmuyorsan sana tek bir sey soyleyebilirim, midesizsin. yillarca tecavuzcusuyle evlendirilmeye calisildi magdurlar, sen de tecavuzcune asik olmussun guzel kardesim. pardon guzel diyemem, boyle bir vicdana sahip biri guzel falan olamaz.
  • 38
    bu haftaki maç sadece ve kadınlara olduğundan ve ligin tadı tuzu kalmadığından diye düşünüyordum galatasaraylıların passolig karşısındaki genel sessizliği... nihayet burada daha yüksek sesle tartışıldığını görmek güzel... passolig’e neden karşı çıkmalıyız? ilk linkte benim kişisel nedenlerim var, hemen altındakinde ise sistemin saçmalığı hakkında yazdıklarım...
    http://www.iskenderbaydar.com/benden-passo-lig/
    http://www.iskenderbaydar.com/passolig-dedikleri/
  • 39
    o kadar saçma bir düşünce ile çıkarılmıştır ki, örneğin ben maçın günü hastalansam ve kombinemi kardeşime ya da arkadaşıma versem adam bu kart olmadan maça gidemeyecek.

    ya da ara sıra ,şimdiden galatasaray hayranı olan 12 yaşındaki yeğenimi maça götürmek istesem bu çocuk içinde bu saçma karttan almak ve her sene yeniletmek zorundayım.

    yoksa bu çocuk maça gelemeyecek.

    yani o kadar iğrenç bir uygulamadır ki bu, hesap etsen taraftarı ancak bu kadar tribünlerden uzaklaştırabilirdin.
    anlaşılan "okullar olmasa milli eğitimi ne kolay yönetirdim" diyen eski milli eğitim bakanı gibi , taraftar olmadan ne güzel olay çıkmaz demişler herhalde.
  • 40
    kendi çapımda yaptığım araştırmalar neticesinde ulaşabildiklerim şöyle:

    1. tff'nin bu işle ilgili olarak bazı kaynaklarda 104, bazı kaynaklarda 110 tur süren bir ihale düzenlediği söyleniyor. üşenmedim, ekap.kik.gov.tr'den de araştırdım ama ihale ilgili net bir bilgiye ulaşamadım. ama sonuç olarak bu ihaleyi alan aktifbank ve dolayısıyla çalık grubu.
    aktifbank kimdir?
    http://www.aktifbank.com.tr adresinden detaylarına ulaşabilirsiniz. ama örneğin konsolide finansal tablolar sekmesinde en son 31.12.2010 tablosu bulunuyor. en güncel tabloları 3 yıl öncesine ait.
    aktifbank bddk'dan kartlı ödeme sistemleri alanında faaliyet konusunda 2013 temmuz'unda izin almış. yani kartlı ödeme sistemleri alanında 1 yıllık bile bir tecrübesi bulunmayan bir banka. "ne olacak ki?" demeyin. kartlı ödeme sistemleri öyle yabana atılacak, herkesin altından kalkabileceği bir iş değildir. bir anda aktifbank'ın bu sistemlerine neresinden bakarsanız en az 2,5 milyon insan dahil olacak ve bu sistemi kullanacak. bu sistemde çoğunlukla anlık yoğunluklar yaşanacak. şöyle ki, maç saatlerinin genelde aynı olduğunu düşünürsek bir anda bu sisteme 100-150 bin insan yüklenecek. aktifbank'ın sistemlerinin bu yoğunluğu kaldırıp kaldıramayacağından emin değilim açıkçası. çünkü bir bankanın bddk'dan kartlı ödeme sistemleri hususunda onay alabilmesi çok da zor değil keza bddk, kullanıcıların olası sıkıntılarından ziyade bankaların sağladığı teminatlar ve temel yeterliliklere bakarak verir bu onayları. velhasıl, atıyorum 19:00'da başlayan 4 maç olduğunu düşünün, bu sistemin vaadettiği gibi insanlar maça 1 saat-yarım saat kala stada gelmek isteyecekler ve kartları ile giriş yapmak isteyecekler. dediğim gibi, ben aktifbank'ın veri tabanının bu kadar yoğun veri akışına karşılık verebilecek yetkinlikte olduğuna inanmıyorum. bu konuda bence taraftarları en azından 1-2 sezon ciddi bir zulüm bekliyor.

    tff'nin ihale koşulları şeffaf olmadığından, bu konuda yeterlilik garantisinin aranıp aranmadığı da bilinmiyor ve söz konusu olan sıradan vatandaşın konforu ve rahatlığı olduğuna göre, aranmadığını iddia etmek ve düşünmek beklenen bir davranış olur.

    aktifbank'ın bağlı olduğu çalık grubunun malumunuz olduğu üzere kısa vadeli borç toplamı 1.3 milyar dolar :) s&p'ye göre yatırım yapılmaktan oldukça uzak yani.

    2. sağlanan hizmet ve güvenlik seviyesinde artış olacağı; bunun da bir maliyeti olduğu argümanı var.
    şimdi söylendiği kadarıyla aktifbank, 10 yıl içinde kulüplere 150 milyon lira aktaracakmış.
    şimdi sevgili kardeşlerim,
    http://www.transfermarkt.com.tr/...tatistik/basics.html
    şurada liglerin seyircilerle ilgili ortalama istatistikleri var.
    güncel sezonda şu ana kadar süper lig'de 3.363.116, 1. ligde 1.207.734 ziyaretçi rakamı gerçekleşmiş. toplamda bir defalık geleceklerin çoğunluğunun gelmeyeceğini beklersek; yani % 10'luk bir kesimin bu uygulama sebebiyle maçlara gelmeyeceğini düşünürsek 4 milyon gibi bir rakama ulaşıyoruz.
    kart bedellerinin 15-25 tl olduğunu biliyoruz.
    ortalama 20 tl'den 80 milyon tl'lik bir rakam oluşuyor.
    bunun rahatlıkla 60 milyon tl'lik kısmının net kâr olduğunu söyleyebiliriz.
    maç başına tahsil edilecek 2 lira var ki bunun 1,06 tl'sinin bankaya kalacağı banka yetkililerince ifade edilmiş; 4,24 milyon tl de buradan elde edilecek bir net kâr söz konusu.
    dolayısıyla, sezon başına 65 milyon tl civarında bir kârın doğacağını söyleyebiliriz.

    aktifbank'ın sistemin kurulması için gereken 100 milyon tl'yi sağlayacağı da söylenenler arasında.
    dolayısıyla, kart ücretlerinin ve maç başına ücretin değişmeyeceğini kabul etsek bile (komik evet (: ) 5. yıldan itibaren (ki 80 milyon rakamının da artmayacağını ve 20 milyonluk kötümser maliyetin de azalmayacağını varsayarak) aktifbank kemiksiz kâra geçmeye başlıyor.
    genel müdür yardımcıları en erken 8,5 yıl sonra bu işten kâra geçmeye başlayacaklarını açıklamış :)

    bayanlar-baylar, şu ana kadar yalnızca işin stadyum kısmıyla ve inanın bana, piyasayı iyi bilen, kart maliyetlerini ve operasyonel maliyetleri iyi bilen biri olarak gerçekçiliğin en kötümser noktalarına dayanarak bu kaba hesapları yaptım.

    bunun takdirini size bırakarak işin diğer bir pis boyutuna geçmek istiyorum:

    3. passolig sözleşme hükümleri.
    bilmiyorum okudunuz mu ama okuyun.
    şuradan üye olur gibi devam edin ve okuyun lütfen.
    https://www.passolig.com.tr/uye-ol
    ben burada birkaç maddeyi paylaşacağım;

    --- alıntı ---
    2. iletmiş olduğunuz veya site üzerinden bildirdiğiniz tüm bilgi ve içeriklerin güncel, doğru ve güvenilir olması sizin sorumluluğunuzdadır. kullanım koşulları’nı onaylayarak bildirmiş olduğunuz kişisel bilgilerinizin aktif bank’ın iştirakleri, bağlı bulunduğu grup şirketleri ile türkiye futbol federasyonu, ilgili program ortakları veya anlaşmalı kurum/kuruluşlar ile paylaşılabileceğini, aktif bank veya bu kurum/kuruluşlar tarafından sunulan ürün ve hizmetler ile ilgili tanıtım, reklam, kampanya, promosyon, duyuru vb. pazarlama faaliyetlerine dair ticari elektronik iletilerin e-posta, telefon, cep telefonu (sms), faks, mektup, basılı evrak vb. yöntemler ile tarafınıza gönderilmesini kabul etmektesiniz.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    4. site üzerinden girmiş olduğunuz bilgilerin güvenliği dijital veri sertifikası ile korunmaktadır. bu nedenle verilen bilgiler üçüncü kişiler tarafından görülemez. site’nin virüslere karşı korunması için gerekli önlemler alınmış olmakla birlikte bu konuda bir garanti verilmemektedir. bilgisayar virüslerinden korunma konusunda gerekli önlemleri almak sizin sorumluluğunuzdadır.
    --- alıntı ---

    benim ilk maddemde belirttiğim olası teknik aksaklıkların peşin kabulü;

    --- alıntı ---
    5. site’nin kullanımı sırasında herhangi bir arıza, hata, eksiklik, kesinti, nakilde gecikme, bilgisayar virüsü, hat veya sistem arızası ya da mücbir sebepler sonucu işlemin kesintiye uğramasından, izinsiz olarak kayıtlara girilmesi, değiştirilmesi veya kullanılmasından, doğrudan veya dolaylı ortaya çıkan herhangi bir zarardan aktif bank ve/veya çalışanları sorumlu değildir.
    --- alıntı ---

    --- alıntı ---
    11. aktif bank, site üzerinden kendi kontrolünde olmayan üçüncü kişilere ve başkaca üçüncü kişilerin sahip olduğu ve işlettiği başka internet sitelerine ve/veya portallara, dosyalara veya içeriklere yönlendirme yapabilir. bu yönlendirmeler, internet sitesini veya siteyi işleten kişinin desteklendiği ya da internet sitesi veya içerdiği bilgilere yönelik herhangi bir beyan veya garanti niteliği taşımamaktadır. site üzerindeki yönlendirmeler üzerinden erişilen portallar, internet siteleri, dosyalar ve içerikler, sunulan hizmetler, ürünler veya bunların içeriği hakkında aktif bank’ın herhangi bir sorumluluğu ve/veya taahhüdü yoktur.
    --- alıntı ---

    neyse işte, devamını okuyun.
    bunca yıllık bankacıyım, ben böyle çakal-çukal sözleşme görmedim :)

    özetle, 3. maddem için söyleceğim odur ki, durduk yere insanlara maliyet çıkaran, bu maliyet rakamlarının kontrolünü tek tarafa yükleyen, bu maliyetlerden ayrı olarak daha insanlara ne maliyetler doğuracağı belli olmayan böyle bir iş söz konusu olduğunda, sunulacak olan hizmet ve sağlanacak faydalar hiçbir şey değildir.

    rakamlar ve sözleşmenin içeriği ortada.
    normalde, aktifbank ayarında bir oluşumun, yani tecrübesiz, piyasada yeni, kaynak sorunu bulunan ancak bağlantıları sebebiyle en azından batmayacağı kesin bir oluşumun, böyle bir işin tff ve kulüpler tarafını ilgilendiren kısımlarını bedelsiz yapması beklenir, beklenmelidir.
    ben sana 10 yılda kafadan en az 20 milyon yeni müşteri getireyim ama hem sen bunların bilgilerinden, kartlarından yani etinden-sütünden faydalan hem de sana üstüne işin kendisinden de fayda sağlayayım.

    saçmalık...

    4. kişisel bilgilerin gizliliği...
    bu devirde ben bu konunun teknik gerekçelerle neden rahatsızlık yarattığını açıklamak gereği bile duymuyorum.
    çocuk katliamların emrini "ben verdim ben" diye göğsünü gere gere hönküren bir başbakan varken, milletin rızkının ırzına geçmek ve tahtı kendisi kontrol etmek isteyen her bir oluşum hem birbirini hem milleti dinler-izlerken, maça gitmek için insanlardan anne kızlık soyadı bilgisi istemek...
    neyse...

    ne yapılmalı?
    açıkçası bana sorarsanız yapılabilecek tek şey -üzgünüm ama- maçlara gitmemektir.
    "kulübümüz zarar görür!"
    doğru.
    görsün de zaten.
    kulübüm bu vakte kadar bu maddelerle birlikte bu işe isyan etmediyse, kamuoyu oluşturmadıysa, üzerine gitmediyse kulübüm de zarar görsün.
    kulübüm de demek ki kendisine gelecek kaynağın peşinde...
    kulübüm beni-seni-onu, yani eşitler arasında sonuncuları korumuyor-kollamıyorsa kusura bakmasın biz de onu korumayacak-kollamayacağız.
    taraftarlar bir an önce organize olmalı ve taleplerini netleştirerek derhal bir eylem planı hazırlamalıdır.

    tek bir kişi bile passolig almasın da, görün bakalım bu sistem nasıl da iki saat içinde değişiveriyor ;)
  • 42
    ahaha her şey o kadar açık ki. aramızda illa ki akp'li arkadaşlar var, bişey demiyorum zaten fikirdir, yalnız apaçık doğru olanı görmüyorsanız harbiden kalbi mühürlenenlerdensiniz. apaçık ortada ki bu olay hem fişleme, hem de fişlemeden çok yandaş çalık grubunun bankasına para katma aracıdır. çalık grubundan paralar daha sonra nerelere gidecek söylemeye gerek yok heralde. arkadaşlar benim de desteklediğim, istediğiniz bazı şeyler yerine geldi diye hükümeti gözünüz kapalı savunmayın. şu an bi bok çukurunun içindeyiz ülke olarak, maddi manevi bok çukurunun içindeyiz. bu olay da o çukurun içindeki boklardan sadece biri.
  • 44
    samimi olduklarına inansam alıp destekleyeceğim, ama inanmıyorum.

    cevap vermeleri gereken sorular var, ama sadece dikta ediyorlar şu an. bu kart alınacak diyorlar. ben de almıyorum, ve bir daha hiç bir maça gitmemeyi de göze alıyorum. bu karttan kesilen ücretin kimlerin cebine gittiğini, kimlerle anlaşmalı olduğunuzu açıklayın delikanlı gibi biz de bilelim. veya senede bir maç izlemeye gelen adamın bu kartı neden almak zorunda olduğunu açıklayın mesela, adam gibi maç izlemeyeni "fişleyeceğiz" deyin, karaborsayı bitirmeye de yarayacak deyin. ama her zaman olduğu gibi konuyu dolandırıp 1 senedir bu kart fikri var diyorsunuz, bu kart alınacak diyorsunuz.

    kartla ilgili şu an tek bildiğimiz şey kartın alınması gerektiği. böyle giderse ben almam da, siz babayı alırsınız.
  • 48
    en çok karşı çıkanlardan biri olarak yıllarca böyle bir uygulama olması gerektiğini söylemiştim. ütopyadan bahsediyorum, bu kartı tff ücretsiz olarak verse hiç bir sorun kalmayacak çünkü e-bilet ile fişlenme olayını saçmalık olarak görüyorum. e-biletin bir sürü kötü yanı var ama bunlardan hiç biri fişlenme değil. fişlenme için karşı çıkanlar da bence hangi ülkede yaşadığını tam anlayamamış polyanna saflığında insanlar. zaten fişlenmiş durumdayız bu kartla olacak bi şey değil yani. normalde karaborsanın bitmesi için götümü bile veririm ama bana gelip de bundan sonra maç izleyeceksen banka müşterisi olacaksın derlerse orayı sikerim. uzun lafın kısası bu kapitalist uygulamaya dur demek için 20 nisan pazar saat 13.00 da galatasaray lisesi önünde olun. yok arkadaş benim göt vurdura vurdura zaten damacana kapağına döndü diyorsanız gidin bundan sonra maç izlemek için bankalara para kazandırın. maç izlemek için banka müşterisi olmak. vay amk...
  • 49
    kapitalizmin insanlar üzerinde denediği sayısız pozisyondan birisidir.

    bir maça gidicez diye bankaya müşteri mi olunur amk manyak mısınız siz böyle uygulama mı olur beynim dondu vallahi. fişlenmeyi filan geçtim evde digitürk zaten yeteri kadar sikiyor bir de bu karttan alıp bu mu bizi siksin. bu gidişle helikopter kiralayıp maç anında stadın çatısına inip maçı seyretmek daha ucuz olacak amk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın