resim
Papa Alioune Ndiaye
Takım:Gaziantep FK
Mevki:Merkez Orta Saha
Yaş:34
Boy:1.80
Uyruk:Senegal
  • 1656
    amk bari bir veda etseydin, hic mi sevmedin arkadaşlarını :(

    bir insan sampiyonluk yarisini birakip düsme hattindaki takima gider mi?

    haydi premier lig'e gitmek istiyorsun, o zaman sezonu bitir öyle git.

    senin ben vizyonunu sikym badou :(

    neyse 16 m euro kemiksiz para iyi para. artık oyuncu maası, bakkal, kasap, manav ne borç varsa kapatır, tok karnına, borcsuz kafalar rahat oynarız :(
  • 1658
    başından beri içimize sinmeyen futbolcu. performansı tatmin edici oldu ama özellikleri galatasaray gibi topa sahip olma felsefesiyle oynayan bir takım için yeterli değil.
    yerine adam alınmayacağını bildiğim için gitmesini hiç istemedim çünkü şampiyonluk bizim için çok önemli. kendisinin gidişi ve fernando'nun sakatlığıyla büyük güç kaybettiğimiz ortada. böyle kaçar gibi gitmesi hiç hoş olmadı ama kızamıyorum ben bu oğlana. iyi para kazandırarak elimizde patlama riskini bitirdi ve çok sempatik, kısa zamanda sevdirdi kendini. iyi hatırlayacağım, yolu açık olsun.
  • 1659
    tek bir veda mesajı yok. söylenene göre takım arkadaşları ile vedalaşmak gibi bir eylemde de bulunmamış. her şeye rağmen çıkıp 2 satır bir hoşça kal demek bu kadar mı zor ? bu takım neler gördü neler geçerdi. maksimum 6 ay 1 sene neyse orta saha sorunu çeker sonra elbet hallederiz ama bu yaptığını da unutmayız ndiaye. tek yararın borçlar ve futbolcu maaşlarını ödemek oldu. unutma galatasaray' ı ve galatasaraylıları üzeni allah affetmez :( .......
  • 1662
    6 ayda 5 milyon eurodan fazla para kazandıran futbolcu ve buna ek olarak galatasaray tarihinin en yüksek bonservisli satışının da müsebbibi. ama 3. bir kişi şu yazılanları okusa alacakları için kulubu icraya vermiş bir futbolcu falan zanneder. adam değil(minik arda turanlar tarafından üretilen), takımı yarı yolda bıraktı gibi ithamlar için de şunu belirtmek gerekir ki; bu arkadaş senegalli. kulüp ile bir gönül bağı kurmaması da çok doğal. yani tuncay şanlı'nın stoke city'e gitmesi gibi bir transfer değil. hizmeti etmiş, değerini bulmuş ve gitmiştir. norveç liginden türkiye'ye gelmiş 3-4 yılda premier lig yapmıştır. dolayısıyla anlatıldığı gibi vizyonsuz vs değildir. yolu açık olsun.
  • 1665
    kensidisinin yarım yıllık maliyetinin 7.5m euro artı 1.375m euro * olması gerekirken;

    --- açiklanmali ---

    şu ana kadar sadece osmanlıspor'a ödenen para 12m euro mu?

    n'diaye bugüne kadarki muhasebeleşmiş alacaklarını içerde bıraktı mı, aldı mı?

    biz henüz 25 maça çıkmadığı için "ödemeyeceğiz" zannederken, 50 maça çıkmışçasına 1.5m euro peşinen osmanlı'ya ödendi mi?

    badou, kendi ücretinden 750'şer bin euro'yu osmanlıya elden mi vermek üzerine anlaştı? öyleyse bunu yeni kulübünden almaya devam edeceği yıllık ücretinden mi ödeyecek?

    biz ankara temsilcisine peşinen 6 adet 750 bin euro'yu ödedik mi?

    --- açiklanmali ---

    bu sorularin cevaplarinin, anlaşilir biçimde, detaylica anlatilmasi gerekmektedir.
  • 1667
    günümüzün çıldırmış transfer piyasasında bir futbolcunun reel değerini tespit etmek gerçekten imkansız. tuzunuz kuruysa ve futbolcunuza ilgi varsa normalde 10 milyon eu edecek adamı 40 milyon eu'ya da satabilirsiniz.

    benim kafamdaki değerlere göre ndiaye için verilen 7,5 milyon eu fahişken satışı için alınan 16 milyon eu mükemmel. oyuncu fizik kalite olarak gayet iyi seviyede. driplingi, 2'ye 1'leri falan da ortalamanın üzerinde.

    ancak mental olarak sorunlu. nasıl sorunlu? mesela nerede faul yapmaması gerekir bilmiyor. neyin faul olacağını da bilmiyor. hangi topa sert girmesi gerekir bu konuda da sorunları var.

    ayrıca eğer orta sahada oynayacaksa pas kabiliyeti düşük. evet ara sıra güzel paslar atıyor ama oyun görüşü geniş değil. dolayısıyla bence büyük takım oyuncusu özelliklerini taşımıyor. ancak çok doğru bir takıma transfer oldu. stoke city tam da epl'in osmanlıspor'u. galatasaray'da yapamadığı işi stoke city'de yapacaktır.

    bize lazım olan futbolcu sezon başında çok isteyip de alamadığımız imbula ve türevleridir... beşiktaş mesela bu görevi tolgay ve oğuzhan'a yaptırıyor. başakşehir'de emre belözoğlu var. trabzonspor'da okay, yusuf, kucka, sosa 4'lüsünden okay dışındakiler gayet başarılı şekilde işi götürüyorlar.

    bizde ndiaye vardı. evet ligin ikinci devresi ideal olmasa da iş yapardı. ancak sakatlanmazsa tolga ciğerci ndiaye'den daha iyi performans verecektir. ndiaye'nin gidişi sıkıntı değil galatasaray için. sıkıntı yerine kimseyi alamamamız. esasında fırsat burnumuzun dibine kadar gelmişti. ndiaye'nin muadili poko'yu komik şekilde göztepe'ye kaptırdık. yani poko iphone 5'se ndiaye en fazla iphone 6'ydı. ama 6 s değildi. bu sezon 1,5'a alır önümüzdeki sezon da mükemmel bir rotasyon oyuncusu olarak elde tutardık. zaten galatasaray kariyeri de muhtemelen 6-7 milyon eu gibi bir bedelle satışı sebebiyle sonlanırdı. çünkü görüyoruz ki bu tarz futbolcular para ediyor. ingiliz'i, alman'ı, fransız'ı veriyorlar parayı. evet ndiaye'nin kaybından çok poko fırsatını tepmemiz koydu devre arası transfer sezonunda.
  • 1668
    premier lig onun için biçilmiş kaftan. stoke ile kümeye düşse bile sonraki sezon kalbur üstü bir ekibe transfer olabilir yeniden.

    bununla beraber bizde bazı başarılara imza atmış olsa bu teklife balıklama atlamasını "vizyon" dahilinde değerlendirebilirdim. ya da sezon ortası itibarıyla hedefsiz bir takım haline gelmiş olsak yine empati kurabilirdim ama içinde bulunduğumuz şartlarda ilk teklife koşa koşa gitmesi düşündürücü. umarım aradığı neyse onu bulur gittiği yerde.
  • 1671
    iki ay önce, hayalimdeki formaya kavuştum, hala inanamıyorum tripleri yapan, ilk fırsatta da kümede kalmaya oynayan köy takımına kaçan kişi (adam demeyeyim).

    günümüzde iki şeyden çok tiskiniyorum, biri mağdur edebiyatı. bu edebiyatı politikada (hala) ve sporda hangi camialar çok yapıyor, belli.

    diğeri, böyle tribüne, taraftara oynamak, içi boş populistlik.

    sahada dökülüp, sonra metin oktay selamı yapmak, bu büyük taraftar, bu büyük kulüp edebiyatı yapmak...
  • 1672
    topla dikine kat etme özelliği onu özel kılan nokta.
    galatasaray tarihinde de bu baskın özellikte orta saha çok hatırlamıyorum. melo dönem dönem böyle topla çıkışlar yapardı ama 2-3 maçta bir. ndiaye bunu her maçta 2-3 kez yapıyordu.
    16 milyon euro eden şey de bu.
    bu özellik açısından o bölgenin dolması çok zor ama tolganın orta sahaya bir dinamizim kazandıracağını düşünüyorum. bana göre belhanda feghouli rodrigues gomis hücum hattı oturursa tolganın dinamizmi ile yine iyi bir takım kurgusu oluşabilir...
  • 1674
    kulubune para kazandırıp gitmiş futbolcu.

    burda kendisine emre belözoğlu muamelesi yapılmasına anlam veremiyorum. bedavaya rakip takıma mı gitmiş? kulübü fifa'ya şikayet edip icraya vererek mi kulüpten ayrılmış. kulüp hakkında kötü açıklamalar yaparak mı ülkeyi terk etmiş?

    tek hatası en azından bir teşekkür mesajı yayınlamaması olmuş. en azından ne şiş yansın ne kebap modunda güzel bir sosyal medya mesajı yayınlayabilirdi. bu konuda ben de yapılan eleştirilere hak veriyorum.

    ama kulubu sattı gitti, umarım gittiği takım küme düşer de kuyrugunu kısa kısa türkiye'ye geri dönersin temennilerinde bulunmuyorum.

    evet fernando'nun da sakatlığı sürecinde hem ndiaye'siz hem fernando'suz çok zor bir 1,5 aylık periyot bizi bekliyor olsa da şuanda önümüzdeki maçlara kilitlenmekten başka yapacak bir şeyimiz yok.
  • 1675
    geldiğinde hiç ümitli değildim açıkçası. melih'in dursun'u kazıkladığını, n'diaye'nin de elimizde patlayacağını düşünmüştüm ki osmanlı'da 5-6 defa izlemiştim kendisini. ancak geldikten sonra temposu, dinamizmi, yılmadan mücadele etmesiyle beklentilerimin çok üzerinde bir performans sergiledi. bunun yanında, görevi gereği hücuma pek katkı veremediğini, takım oturdukça skora dönük daha fazla katkı alabileceğimizi düşünüyordum.

    şimdi gitti diye adama kızamıyorum.
    kendimi n'diaye'nin yerine koyuyorum; beni getirten hoca kovulmuş, aylardır maaş alamıyorum, takımın geleceği meçhul, açıkça tudor döneminde tembellik ettiklerini itiraf eden futbolcular kadroya geri dönmüşler vs. ve stoke city de olsa sonuçta bir epl takımından teklif gelmiş. bazı arkadaşlar diyor ki "seneye şl'de kendini gösterebilirdi erken ayrıldı". şampiyon olabileceğimiz hatta şampiyonluğu geçtim ikinci olup şl'ye gidebileceğimiz düşüncesi bence gerçekçi değil.

    bu takımın durumu, tudor döneminde de aynıydı. takımın eksikleri olduğunu, sol stoper, sol bek, sol açık, 4-2-3-1 veya 4-3-3 devam edilecekse gerçek bir 10 numara ve yedek santrafor ihtiyaçları bulunduğunu söylemiştim. takımın temel eksiklikleri tamamlanmadan hocayı eleştirmeyi anlamsız buluyordum. biz bu koşullarda gidip japon sabri'sini getirdik takıma ve bu futbol aklının şampiyon olabileceğine veya hatta ikinci bitirebileceğine inanmak için gerçekten çok iyi niyetli olmak gerekir bence.

    n'diaye'ye kızamıyorum. stoke city'de yarım sezon ortalama bir performans gösterip dünya kupası'nda bir seviye yukarı çıkabilirse epl'nin orta seviye takımlarına 2-3 yıllık bir sözleşmeyle kapağı atma şansı, bizim şl'ye gitme şansımızdan çok daha yüksek bence. kaldı ki para kazandırması, kulübü bataklıktan kurtaracak olmasıyla ziyadesiyle müteşekkir olmamız gerekiyor bence kendisine.

    yolun açık olsun. umarım daha iyi yerlere gelirsin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın