aslında
mustafa cengiz yönetimi değil, sportif a.ş. yönetim kurulu üyesi olan kişi. 2018 yazında cezadan kurtulduğumuz finansal fair play müzakereleri sırasında adı bir ara geçse de sonradan galatasaray'ın meşhur "kol kırılır yen içinde kalır" geleneği gereği ismi fazla anılmamıştır. 2020 yazında basketbol şubesinde yaşananların ardından
ilber aydemir ve
dorukhan acar ile birlikte şubeden sorumlu bir komite olarak göreve getirilmişlerdir. ilber aydemir başkan yardımcısı olarak idari, dorukhan acar da muhasip üye olarak mali yönden en yetkili olabilecek kişiler olarak seçilmiştir. kendisi de daha önce bahçeşehir basketbol kulübünde yönetim kurulu üyesi olduğu için bu konudaki tecrübesinden dolayı tercih edilmiştir başkan tarafndan.
galatasaray basketbol şubesi 2020-2021 sezonunda kadınlar ve erkeklerde puan tablosu olarak tam zıt iki profil çizdiği için doğal olarak hakkında görüş ayrılıkları bulunmaktadır kamuoyunda.
salonları bok eden futbol seyircisi olarak doğrusunu yanlışını yorumlamak bana düşmez ama 2 sezondur eksik kalmasına rağmen sezon içi takviyesi yapılmayan kadın basketbol takımına yaşanan gelişmeler sonrası 3 seferde 4 tane takviye yapılmasına imkan sağlamıştır. keza erkek basketbol takımında kadro mühendisliği sorununa hatta yapılan takviyeler de pek bu sorunu çözememesine rağmen iki seferde 6 takviye yapılmasına olanak sağlamıştır. geçmiş senelerin kronik sorunu olan ödeme aksaklıkları da bu dönemde kesilmiştir. gerçi o da pandemi şartlarıyla birlikte farklı bir normale oturdu ya...
tabi eleştirildiği konular da yok değil. erkek basketbol takımıyla ilgili olarak 13 transfere 3 ve 5 numara rotasyonuna hiç takviye yapılmaması, 5 tane point guard transferinin hiçbirinin dikiş tutturamaması, en çok da ömer uğurata ile sezon sonuna kadar devam kararı alınıp tyus'tan gelen boyout
* ile 3 tane de transfer yapıldıktan bir hafta sonra apar topar gönderilmesi en temel hatalar olarak göze çarpıyor. kadın basketbolda ise courtney williams'ın dedesinin vefatını, bella alarie'nin ailevi sorunlarını, angel mccoughtry'nin sakatlığını bahane ederek takımdan ayrılması; üçünün aynı sezona denk gelmesi sebebiyle yine kendisiyle ilgili eleştiri konusu durumunda.
günahından sevabından bağımsız olarak seçim iklimine girmeye başladığımız şu günlerde "kongre simsarı" kişilerin boy hedefi olması, adının geçmeye başlaması çok muhtemeldir. başkanın "işte idari yetki, işte mali yetki. biz bu konudan anlamıyoruz yardımına ihtiyacımız var" diyerek görev vermesi bile zaten kulüp ve kongre çevrelerinde ayrı bir eleştiri konusudur. daha göreve gelir gelmez yönetim kurulu dışından olması başarılı ya da başarısız olmasından daha önemli bir kıstastı zaten.
üstelik türkiye'de basketbol ne yazık ki ulusal basından/medyadan çok sosyal medyada konuşulan ve tartışılan bir lig. oraların da bambaşka bir dünyası var malum ve türkiye basketbolunda itibarsızlaştırılmayan insan zaten yok gibi. özellikle ömer yalçınkaya'nın gönderilmesi için oluşturulan kamuoyu sonrası göreve gelince zaten epey bir dudak bükülmüştü kendisine çoğu kimseler tarafından. kimileri de ömer yalçınkaya olayının kamuoyunun kalanınca mustafa cengiz'e karşı kullanılması sonrası gördükleri ilginin gazına gelip kafayı takmaya devam etti. üzerine bir de erkek ve kadın basketbol takımlarının gidişatı arasındaki uçurum, özellikle de erkek basketbolda durmadan kötüye gidilmesi lehine ve aleyhine var olan iki cepheyi iyice bütüyüp derinleştirmiştir.