#373421 numaralı entry'de demişim ki orta saha için: "elano ve mehmet topal dışında galatasaray'a yakışan bir oyuncu daha yok şu an bu bölgede. bu da hem beklerin, hem de ileri üçlünün performansını direkt olumsuz yönde etkiliyor." bu durum devam ediyor, ama daha kötü biçimde. artık elano ve mehmet topal da yok. bir tek cana var ve galatasaray beklerinin (özellikle hakan balta'nın) bu kadar kötü görünmesinin nedeni de orta sahamızdır.
galatasaray bu sezon sürekli rakip orta sahalardan gol yiyor. yediğimiz gollerin neredeyse yarısını orta saha oyuncuları atmış. iki golü de savunma oyuncuları. kısaca bakalım bu oyunculara:
sivasspor maçı: zita, cihan yılmaz
bursaspor maçı: ivan ergiç (2 gol)
eskişehirspor maçı: vucko (stoper)
karabük maçı: hakan özmert
ankaragücü maçı: özgür çek
antalyaspor maçı: musa nizam
gençlerbirliği maçı: hurşut ve orhan şam (sağ bek)
sivasspor maçı: zita, cihan yılmaz
zita'nın attığı golde mustafa sarp'a bakalım, oyuncusunu nasıl tutuyor duran topta. cihan'ın golünde ceyhun'un topu nasıl getirdiğini ve nasıl bütün defansı üzerine çektiğine bakalım. orta sahayı nasıl kolay geçtiğine:
http://www.youtube.com/...&feature=related bursaspor maçı: ivan ergiç (2 gol)
barış özbek ilk goldeki pozisyonuna bakın, ikinci golde ergiç'in ne kadar kolay pozisyonda şut çektiğine dikkat edin. ikisinde de şutu engelemesi gereken adamlar, orta saha oyuncuları:
http://www.youtube.com/watch?v=X3iidORxwUw karabük maçı: hakan özmert
yediğimiz golde şutu engellemesi gereken orta saha yine meydanda yok:
http://www.youtube.com/watch?v=NbAM0WxuZaI uzatmanın âlemi yok. öteki goller de aynı. gençlerbirliği maçı'nda, yediğimiz ikinci golde hakan balta'nın önündeki oyuncuya baskı yapmasının nedeni, orada bulunması gereken orta saha oyuncularının pozisyon alamamaları. hakan öne çıkıyor ve arkadan koşu yapan rakip bek gol atıyor.
benzer pozisyonları her maçta görebiliriz. yediğimiz gollerin neredeyse yarısını rakiplerin orta saha oyuncuları atıyor. sebebi de çok açık: bizim orta sahamızın berbat olması. bu da doğal olarak savunmada geri dörtlümüzün ve kalecimizin performansını doğrudan etkiliyor.
aynı şey hücum için de geçerli. ileriye hiçbir şekilde hızlı çıkamıyoruz, topu ileride tutamıyor ve topun yönünü hızlı değiştiremiyoruz. bu da hücum oyuncularının performansını düşürüyor. pino'yu erken şut çıkarmakla suçluyoruz. ne yapsın adam? çoğunlukla yanında yardıma gelen bir oyuncu olmuyor. mehmet batdal'ı da aynı şekilde. tek striker'la oynadığınızda gol yapabilmeniz için tek yol vardır: kanatlardan gelecek bir oyuncunun ceza sahasına arka direkten koşu yapması (bkz:
harry kewell) ve orta sahadan gelen oyuncuların ikinci topları alıp, hücumu sürekli kılması. ikisi de yok bizde. orta sahamız, sürekli pozisyon kaybeden barış, sarp ve artık gücü hiçbir şeye yetmeyen ayhan akman'dan kurulu. elde bir tek cana var. o da tek başına nereye yetişsin?
bir de trabzonspor örneğine bakalım. bugün hepimiz serkan'ın, burak'ın, umut'un, cale'nin, egemen'in, güray'ın performanslarından konuşuyoruz. trabzonspor'daki bu performans artışının en büyük nedeni selçuk-colman ikilisi. bu ikili yerine mustafa sarp, barış özbek ikilisinin oynadığını düşünebiliyor musunuz :) trabzonspor'un hâli nice olurdu? ne atak geliştirebilirlerdi, ne top çevirebilirlerdi, ne de savunmada bu kadar güçlü durabilirlerdi. onur da daha çok birebirler yaşayıp, daha çok gol yerdi. yani tıpkı bizim bugün yaşadığımız şeyleri yaşarlardı.
kısacası: orta saha takımın kalbidir, beynidir, her şeyidir. bizde yok o kalp, beyin vs.