1526
semtimin takımına transfer olmuş oyuncudur. pendikspor süper lig yolunda. oğulcan katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.
1527
muhtemelen tembel bir oyuncu. yoksa bu kadar düşmezdi. bizde gerçekten çok iyi oynadı. tekniği zayıf ama fiziksel özellikleri, temposu, koşu ve vuruş tercihleri iyi bir oyuncuydu.
1528
fener'in belalısına transfer olmuş eski futbolcumuz.
bizimle hikayesi iki defa yarım kaldı. bu sebepten o kadar başarılı olmasını istiyorum ki...
1529
artık kiralık olarak değil tapusuyla bir yerlere verilmesi gereken oyuncu. ogulcan fan club üyeleri bile bu çocuğun olmadığına ikna oldu kulüp niye hala kiralık gönderir bilmem. satın abicim şu çocuğu artık bir takıma yaşandı bitti diyelim arkasından konuyu kapatalim. 6 ayda 1 bu adama kulüp bulmak filan saçmalık...
1530
fatih hocanın inadıyla takıma alındı ve kaldı. olan galatasaray'ın milyonlarına oldu. barış alper yılmaz'ın bu sezon yaptığını uzun süre kendisinden bekledik. sıfır katkıyla uğurluyoruz. yaz dönemi 1 senelik kontratı kalıyor. o süreyi de kiralık geçirir ya da bonservisini alıp anadolu takımıyla 2-3 senelik imzalayarak sonlandırırız.
1531
uğruna mücadele ettiğimiz saçmalıkları hatırladıkça gerçekten de son derece verimsiz bir transfer oldu. bir an ve kazanabildigimiz kadar bonservis ücreti ile gönderip oğulcan defterini kapatmalıyız.
1532
geldiği ilk günden bu yana bir şekilde patlama yapacak diye beklediğim ama bir türlü patlamayı yapamayan eski oyuncumuz. artık bizde olmasa bile gittiği takımlarda iyi işler yapmasını umuyorumç
1533
"iyiydi şu ara" denilen dönemde dahi aslında galatasaray için yeteri kadar iyi değildi. ama diyelim ki bazı maçlarda iyi oynadı. bir futbolcu galatasaray'da iki sene içerisinde 30-40 maçta şans bulup, o 30-40 maçın içerisinde 2-3 lig, 2-3 tane hazırlık maçında iyi oynamışsa, o futbolcu aslında iyi değildir. yeterli değildir çünkü bu şu demektir: oğulcan 40 maçın içerisinde toplam 5-6 maç iyi, 30-35 maç da kötü oynamıştır. o 3-5 maça bakılıp, oğulcan (veya bir başkası) "iyi futbolcu aslında" denemez. kötü olduğu 30-35 maça bakılır ve "kötü futbolcu" denilir. galatasaray için yetersiz denilir.
oğulcan çağlayan 2020'de 24 yaşındayken bonservissiz transfer edildiği düşünülürken de çok yanlış ve yetersiz bir transferdi. 2021 yazında bu transfer için 1.2 milyon euro bonservis bedeli ödememiz gerektiği gerçeğiyle yüzleştiğimizde, konu yanlış'tan da öte bir hal aldı. fatih hocanın bu bonservis bedelinin ödenmesine ve oğulcan'a dair cezaya hükmedilmesine "oğulcan takımın bu dönem en iyisiydi, belki de milli takıma alınacaktı" şeklinde tepkisi vardı. hoca hiç kusura bakmasın, bu tamamen yanlışla yüzleşmemek için yapılan bir demagoji. oğulcan hiç bu takımın en iyisi falan olmadı, milli takım'a seçilme vs. gibi tesptilere de gülüp geçilir. kaldı ki fatih hoca ceza durumu ortadan kalktıktan sonra da oğulcan'a şans vermedi, uefa avrupa ligi kadrosuna kalmadı. yani ceza kararından önce de, sonra da, galatasaray'da bulunduğu sürenin tamamında da oğulcan çağlayan kötü bir futbolcuydu. kötü bir futbolcu olduğu için de kötü performans gösterdi. fatih terim almış, domenec torrent almış, okan buruk almış bu gerçeği değiştirmez. futbolcuya bakılır, performansa bakılır. performansa bakılırken de veriler bir bütün olarak ele alınır. 1 hazırlık maçı, 1 lig maçı cımbızla seçilip "oğulcan çok iyi futbolcu, yazık oldu" denmez. geri kalan 30-35 maç görmezden gelinemez.
galatasaray bir futbolcuyu değerlendirirken konuya bu şekilde yaklaşmalı. net olmalı. dış etkenlerden sıyrılıp, tamamen futbolcuya ve performansına odaklanmalı. futbolcuyu transfer eden teknik direktöre duyulan sevgi veya nefret, futbolcuya dair yaklaşımda veya bakış açısında bir kriter haline gelmemeli. futbolcuyu transfer eden teknik direktöre duyulan sevgiden ötürü futbolcunun birkaç maçlık iyi performansı örnek gösterilip, "keşke hikayemiz farklı olsaydı" gibi duygusallıklara girilmemeli. kurum önemli. galatasaray önemli. futbolcu galatasaray için yeterli ise, yola devam edilmeli. değilse, gönderilmeli. bugün yeterli olan futbolcu, yarın başka sebeplerden (yaşam tarzı, ilerleyen yaş, fizik kalite vs.) ötürü yetersiz hale geldiyse (selçuk, sabri, sneijder vs.); yetersizliğin farkına varıldığı an, teşekkür edilip yollar ayrımalı. bu kadar basit. bunun ayıbı yok.
1535
galatasaray'a 2 kere transfer olan oyuncu.
ilk transfer olduğunda bonservissiz ve uygun yıllık ücretle gelmişti. aldığı yıllık ücreti ve yabancı sınırı düşünüldüğünde rotasyon için uygun bir isimdi. ffp'den dolayı zaten transfer yapamayan takımlar için bu tarz denemeler mecburidir. ki şuan beğenilmeyen haliyle bilmem kaç maçtır yenilmeyen avcılı trabzonspor'u çok güzel ve hazırlanmış iki golle mağlup ettik ki o maçta iki golde de payı vardı oğulcan'ın. sonra ne olduysa sözleşmesinin haksız fesh olduğu haberleri çıktı ve oyuncu ceza aldı.
şimdi haksız fesih ile alakalı 3 farklı kol var. rizespor tarafı, oyuncunun menajeri ve galatasaray yönetimi. oyuncunun menajeri galatasaray'a gelirken sözleşmemiz bitti demiş ve yönetim ya tam incelememiş ya da doğru olanı yapmış.
daha sonra takımın teknik sorumlusu oyuncusuna sahip çıkmış ve tff ve diğer takımlara, siz bizim oyuncumuza kafanıza göre ceza veremezsiniz, gerekirse bonservisini alırız demiştir. burada bizim yönetim yaptığı açıklamalarda defaatle haklı olduğumuzu söylemiştir.
günün sonunda galatasaray taraftarının gözünde takımın teknik sorumlusu, takımın menfaatini düşündüğü, gücünü düşündüğü için suçlu olup, esas işi sözleşmeleri kontrol etmek olan yönetim bunu yapmadığı için masum olmuştur. oyuncunun menajerine ödetilmesi gereken zarar, o zamanki yönetimin direkt kendisine zarar vermediği için, üzerine bile gidilmemiştir. çünkü sorarlarsa cevap basit. terim istedi deyip sıyrılabilirlerdi işin içinden.
özetle, oğulcan'a verilen para bonservis değil, kulübün gücünü göstermesi için verilen bir paradır. sorumlusu da teknik ekip değil, sözleşme yapmayı bilmeyen menajer ve yönetimdir.
1537
bana kendisini geri götüren şey eşiyle olan ilişkisi gibi gelen kontratlı oyuncumuz. 2013tü sanırım altyapımıza almak istemiştik, bursa para istemişti anlaşamayıp geri göndermiştik yıllar sonra ise rize’den getirdik kendisini.
bizde dönem dönem iyi çoğunlukla vasat performanslar göstermişti ama ben kendisinin kötü oynadığı maç çok fazla hatırlamıyorum.
ama galatasaray seviyesinde süre bulabilen bi futbolcunun alt lige kiralık gitmesinin bana mantıklı gelen tek açıklaması, istanbuldan gitmek istememesi. bunda yanlış hatırlamıyorsam 2 yıl kadar önce nişanlanıp geçtiğimiz yaz evlenmiş olması bi etmen olabilir. önceliğini oraya verip, hayattan tatminini o ilişkisi üzerinden gerçekleştiriyor ve futbolculuğu yalnızca para kazandığı bir meslek olarak görüyor olabilir.
yoksa 21-22 yaşındaki hali daha fazlasını vaadediyordu, 17-18 yaşındaki hali ise çok daha fazlasını hayal ettiriyordu.
ama yine de ben kendisini severim, yolu bahtı açık olsun.
1538
17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı'nda mayıs 2001 doğumlu rıdvan yılmaz'dan omuz yiyip topu kaybettiği zaman kendisinden bir şey olmayacağı belli olmuştu benim açımdan. yıllardır süper lig'de oynuyorsun, yatıp kalkıp fiziğine yatırım yapman lazım ama senin yarı ebatında, daha bir senedir profesyonel maça çıkmaya başlamış çocuğa ikili mücadele kaybediyorsun. bu işi yapmasan daha iyi yani.
oğulcan'da büyük takımda oynayacak hırs ve meydan okuma psikolojisi yok. anadolu takımlarında takılıp kendini zorlamadan kariyerini bitirecek bir arkadaşımız, yolu açık olsun.
1539
performansını arttırmazsa 2023-24 sezonu itibariyle 18 takımla oynanacak süper lig’de takım bulmasının zor olacağı futbolcu. birde yerli oynatma zorunluluğuda kalkarsa işi daha da zor.
1540
transfer haberini görünce üzüldüğüm oyuncumuz.
cok istiyordum bu cocugun basarili olmasini ama olamadi maalesef. rize olaylari, irfancan'in kankasi olmasi vs bir türlü saha icine odaklanmasina izin vermediler.
pendik'e dusecek kadar kotu oyuncu degil ama belliki istanbul disina cikmak istememis yoksa anadolu'da mutlaka bir kulup bulunurdu super ligden.
cok zor olsa da umarim toparlanir ve k.pasa-umraniye vs ayarinda bir takima gecebilir.
1541
farklı bir başlıkta ismini görünce varlığını hatırlayıp, ne yapıyor bakayım dedim yine şaşırtmadı. 26 yaşında henüz futbol için genç sayılabilecek bir yaşta, galatasaray gibi bir takım kendisine 1.2 milyon euro para ödeyip rizespor ve fenerbahçe karşısında sahip çıkmış ve görebileceği en üst seviyeyi görmüş, özellikle terim döneminde bolca fırsat bulmuş vs.
kendisi hiç bir zaman beğendiğim ve kadroda görmek istediğim bir oyuncu olmadı ama şuan geldiği durum gerçekten üzücü. alt ligde pendiksporda zar zor rotasyona giriyor. 6 maçta sadece 150 dk süre almış ve tabi ki gol ya da asist katkısı verememiş. süre aldığı 6 maçın 3'ünde son dk zaman geçirmek için oyuna dahil olmuş ve bu 3 maçta 1'er dakika olmak üzere toplam 3 dk süre almış.
özellikle 1-2 futbolcumuz maalesef yeni oğulcan olma yolunda ilerliyor. üzücü bir durum ama kendisi kadromuzda bulunan bazı futbolcular için örnek alınması gereken kişi.
1542
oynadığı takımda kalsaydı performansı nasıl olacaktı diye merak ettiğim futbolcu.
1543
dün akbank vadistanbul şubesinde hemen yanımdaki masada işlem yaparken gördüğüm futbolcu.
1544
yeni doğan oğluna "can aslan" ismini vermiş olan eski futbolcumuz. allah, analı babalı büyütsün.
1546
''bitmeyen sözleşmeden kaynaklı yaz kamplarına ansızın çıkıp gelen vasat altı oyuncu'' kavuğunu yakın zaman içerisinde halil ibrahim dervişoğlu'na devredecek oyuncu.
1548
hala ilginc bir sekilde galatasaray'in oyuncusu olan kisi.
zamaninda rizesporla aramizda olusan gerginlige degecek bir performansi olmadi hic.
1549
hala alacaklarını bırakıp sözleşmesini fesh etmemiş oyuncu.
bu beyefendi mağdur olmasın, kariyeri baltalanmasın diye biz çaykur rizespor’a 1 milyon euro verdik boşu boşuna. işinize gelince kulüpten yardım istemeyi biliyorsunuz. şimdi de delikanlı gibi 1 senelik alacağını bırakıp gideceksin bu kulüpten. hayır kurumu falan değil burası.
1550
kendisinin aldığı para yıllık 5 milyon tl civarı bir şeydir.
tff 1. ligde kazma topçular bile daha fazla kazanıyor.
kendisini galatasaray’a getiren ve bir dönem tutunmasını sağlayan çalışkanlığını bıraktığı için 1.lig takımları bile kendisine o maaşla almak istemiyor.
sorun oğulcan’ın maaşı değil, futbol oynamayı kafadan çıkarması.
yoksa süper ligde bile çok rahat forma bulabilir.