304
bazı moderatörlük kararlarını kesinlikle beğenmediğim, türkçe anlatımdaki ve kullanımdaki küçük farklara/mecazlara tam hakim olmadığı halde dilbilgisi ve anlatım bozukluklarını sebep göstererek , bazen cümle onu demediği halde halde yanlış bir şekilde niyet okuyarak, çoğunlukla keskin ve yanlış silme kararı alan, sonra yanlışını kabul etmeyen ve bazen moderatör gücünü orantısız, sübjektif ve adaletsiz kullandığını düşündüğüm moderatör...
bu arada bu yazıyı da bütün yaptıkları yanlıştır olarak değil, bazı , hatta bütün kararlarına nazaran çok daha az yaptıkları yanlış olarak algılayınız. ama öyle bir yerde bir şey yapıyor ki, bir çuval inciri berbat ediyor.
bazı yazılana kin duyduğunu hissettim, doğru-yanlış benim edindiğim görüş bu oldu. kendisi ile silinen girdi ilgili konuyu tartışamıyorsunuz,
konu düzelt gele” indirgeniyor. bu tutum net olarak kendine güvensizliği akla getiriyor.
tamam , kifayetsiz, hakaret dolu vs yazıları sil-geç vakit kaybetme, ama bazı yazarlar bilmem kaç yıldır yazıyor,
emek veriyor, sayfalarca döşüyor, insanlar beğeniyor, okunuyor. bu adamlar da sana “ yanlış yaptın silmekle “ diyorsa , bir bak kendine, düşün güzel kardeşim.
hagi dahil diğer moderatörlerle yanlış girdi sebebiyle geçmişte argümanlı tartıştım, çoğu bunun irdelemesine açıklar, yanlışlarına yanlış olmuş da diyebiliyorlar, dediler. ben daha çok dedim, o da ayrı mesele. ama hakikaten bu kardeşimiz çok daha sübjektif, katı ve uzlaşmasız.
tanıyan yazarlar özelden “ iyi çocuktur, üstünde çok yük var, beni de sildi bir şey demedim, çalışkan..vs” diye mesaj attılar, doğrudur, sonra da bu kadar direttiğime üzüldüm, olur böyle şeyler, kendisinin tecrübesizliğine verelim” dedim , bıraktım zamana. gördüm ki aynı şekilde düşünen insan sayısı çok sözlükte.
ama bence sözlük dışı arkadaşlarının bu kayıtsız şartsız desteği bu kardeşimizi de bozuyor. yanlış olduğunu anlatmak için kendisine başlıkta destek veren arkadaşlarının kurallar dışına bir hayli çıkmış, silinmemiş bazı girdilerini ve benim silinen bazı girdilerini karşılaştırmalı olarak derledim. bu girdim ise , dakikasında, ışık hızında eften püften bir kurala zorlama sokularak silindi. sen yanlışsın güzel kardeşim demenin en somut yolu , bu çelişkili uygulamaları karşılaştırmalı ve somut olarak göstermekti. yok , olmadı.
bu arada , bu kendisine “kardeşim” hitabımda hakikaten argo ağzıyla sunni olarak değil, eskiden tribünde olan emek veren çocuklara yaptığım niyetle yaptığım hitap. kişisel olarak hakikaten iyi niyetle olarak düzelmesini istiyorum, çok vakit harcıyor buraya, emek veriyor, galatasarayı seviyor, niye kötülüğünü isteyelim ki?
amaç ille de “haklıyım , vallahi de haklıyım “değildi. olsan ne olacak zaten , ödül mü veriyorlar, para mı kazanıyorsun. hatta haksızsan bir şey öğreniyorsun, oto kontrolünü arttırıyorsun vs..
hayır, bu kadar diretiliyorsa, amaç “bak güzel kardeşim , senin bu uygulaman yanlış, sözlük dengesi ve itibarı zarar görüyor “ demekti.