galatasaray taraftarıdır.
bu duruma ezdirmek demeyelim de; aşağılık kompleksinin sebep olduğu hezeyanları bilmemek, haliyle konuya dair bilinçsiz olmak diyelim. şöyle özet bi şey anlatayım:
bu sözlüğe yaklaşık 15 sene önce
* üye olduğumda üniversiteye gidiyorum. yaşadığım olaylara tepkilerim hem fazlasıyla coşkulu hem de biraz hümanistti. aslında dünyanın güzellikle, gerçekliğin kırılganlığında süzülerek samimiyetle daha iyi bi yer olacağına inanıyordum. başıma bi kötülük geldiğinde ne kadar sert tepkilerim olsa da bi yerlerde birilerinin haksızlığa göstereceği tepkiye inanıp, bunun huzuruyla inandığım gerçeklikten ayrılmamaya çalışıyordum.
geçen zamanla birlikte dünya değişti, insanlar değişti, ülke iklimi değişti. 15 sene önce burda
rijkaard'ı savunduğum için linç yemiştim mesela ahahahha evet baktığımız zaman rijkaard da kalmadı piyasada ama bence rijkaard'da gerçeklere sığınmış, itliği serserliği bilmeyen bi adamdı fakat konumuz o değil.
benim hayatı yorumlamam değiştiği gibi futbola bakışım, özellikle türkiye'deki futbola bakışım aşırı değişti. bu iklimde kimsenin derdi 4-3-3 değil, half spaceleri ikna edici kullanıp 6 numaradan stoper yaratmak, hücumda 3 defansta 4'lü oynatmak değil. bakın akademisyen muamelesi yaptığınız
guardiola bile yıllarca sürdürdüğü inadını bırakıp merkez santrafora döndü, şampiyonlar ligi kazandı. konumuz bunlar değil.
türkiye'de futbolu futbol yapan galatasaray'dır. bunu neden söylüyorum? çünkü teknolojinin geliştiği, futbolun iyiden iyiye globalleştiği ve kocaman bi endüstri halini aldığı günden beri bu ülkeden çıkan tek iyi şey galatasaray. bakın rakiplere bi tane akılda kalır başarıları var mı? işin daha tuhafı teknoloji ilerledikçe ve futbol endüstrisi geliştikçe rakip diye gördüklerimizin başarıları da yok denecek seviyeye geliyor. neden bunu hiç düşündünüz mü?
çünkü galatasaray'ın kültüründe, genetiğinde çok ilginç bi vizyon yatıyor ve bu vizyonun gücü her devri en önde götürmesini sağlayan bi kudret içeriyor. şimdi size daha ilginç bilgiler de vereyim:
futbolun endüstriyelleşmeye başladığı ve global değerinin tam manasıyla yükselişe geçtiği 90'larda galatasaray'ın tam 6 şampiyonluğu var: 92-92-97-98-99 ve 2000. peki o sürede fenerbahçe'nin kaç şampiyonluğu var? 1. evet yazıyla 1 tane. kalan 3 şampiyonluğu kazanan beşiktaş'ın hikayesi de 80'lerin sonuna sarkan meşhur kadrosundan geliyor zaten. sonrasındaki durumları ortada.
daha güzel bi bilgi de şu: galatasaray o 90'lara damga vurmadan önce tam 14 sene şampiyon olamıyor fakat şampiyonluk hasretinin bitmesiyle birlikte
şampiyon kulüpler kupası'nda yarı finali var. hani bugün çoğu algıcı ahlaksızın yokmuş gibi davrandığı, bugünün şampiyonlar ligi'nde bi türk takımının aldığı en yüksek derece. tesadüf mü sizce? hayır, anlayamadıkları vizyon.
şimdi konunun temeline geleyim:
25/17 şut çekip kazandığım ama 2 net penaltımızın verilmediği maçı konuşurken ''kollanıyorsunuz!!'' diyen adamlara seneler boyunca laf anlatmaya çalıştım. ben ve benim gibi başarıya alışkın, hile hurda bilmeyen milyonlarca galatasaray taraftarı da aynı şekilde yıllarca bu şizofreniyle mücadele etti. şampiyon olduk lig kirli dediler, fark attık şans dediler, avrupa kupası kazandık tesadüf dediler. ulan adamlar şampiyonluk farkı açılınca görüntü kaydı olmayan yıllardan, 4 maçlı turnuvalardan 9 şampiyonluk çıkaracak noktaya geldi ve oturup ciddi ciddi laf anlattık. arkadaşlar bu insanlar
deli, şakasız eğrisiz büğrüsüz deli bunlar, bunlarla böyle konuşacaksınız.
o yüzden konunun içeriğinden bağımsız olarak kendini rakip olarak konumlandırmaya çalışan bu kişilerle tartışma şeklimi tam da onların istediği biçimde dizayn ederek güncelledim. artık ne söylerlerse söylesinler
tescilli şikeciler diyorum,
başkanınız atatürk'e suikast yaptı diyorum,
uefa sizi kapıdan almadı utanç kaynakları diyorum ve söylediklerimin hepsi doğru ama yine de heriflerin
seviyesine ulaşamıyorum. ben o seviyeye ulaşamadığım gibi bunların yüzsüzlükleri giderek artıyor, arttıkça ben de onların tarzında cevaplar vererek konulardan
galip çıkıyorum.
mesela bi fenerbahçe'li size durup dururken ''sizi sami yen'de yenicez her sene olduğu gibi hehehe'' diyebilir. adamların bırak sami yen'i, bizimle oynadıkları son 6 maçta 1 galibiyetleri var kafaya bak hahahah n'apıyorum? hemen ''olum 1 dakika da yeter bize hahaha'' diye cevabı yapıştırıyorum, sabaha kadar konuşsun.
ben yıllar sonra bu zeka geriliğiyle mücadele etmeyi öğrettim kendime, siz de öğretin ve rahatlayın.