4
2015'te patlamış ve ekşi sözlük'te "abdi ibrahim personelinin nezih barut videosu" başlığıyla meşhur olmuş tuhaflığa özne edilmiş abimiz. acaba haberi var mıydı yoksa bilmiyor muydu dünyanın sonuna kadar bir sır olarak kalacak. kendisinin 1907 fenerbahçe derneği ve fenerbahçe spor kulübü yönetimlerinde görev yaptığı kayıtlarda geçiyor.
https://files.catbox.moe/42ige1.mp4 linkini https://web.archive.org/ adresine girince "2 aug 2023" sekmesinden izlenebiliyor. dayanılmaz zahmetlere katlanıp 12 küsur dakikalık bu eziyete boyun eğdim ve çilemi çektim. ben ettim siz etmeyin, gündeme getirme sebebim ise gırgır şamatadan ziyade aslında beynimin derinliklerine kodlanmış tuhaf bir durumu bana anımsatması oldu.
1:25. ve 2:25. dakikalarda kendisinin fenerbahçeliliğine konuyla çok alakasız vurgular var hem de bir tanesi azeri ortakları tarafından. havaya sarı-lacivert balonlar saçılıyor falan. tam bir cringe. iş dünyasında ya da ne bileyim genel olarak çevremizde anlam veremediğim bir "iyi fenerbahçeli" kavramı, daha doğrusu şehir efsanesi görüyorum. saçma sapan ortamlarda, olabilecek en yersiz ve zamansız şekilde mevzu bir şekilde o yöneticinin, ortalama mevki makam sahibi x kişisinin, ya da en iyi ihtimalle falanca büyüğümüzün "fenerbahçeliliğine" geliyor, getiriliyor, zira en başta kendileri veriyor bunca malzemeyi sosyal yaşamda.
mesele "galatasaraylılık" olduğunda ise ortalama vatandaş düzeyinden yukarılara doğru çıktıkça bu "çeneye vurma" ya da "vurdurtma" fenomeni benim kişisel tecrübelerime göre giderek azalıyor, hatta tamamen kayboluyor. illuminati gibiyiz amk, ne bileyim herhalde bir doymuşluk, sindirmişlik var. fenerbahçe'ye gelirsek, sportif başarısızlık ve kompleks acaba sıradan vatandaştan tut en üst düzey idarecilere kadar böyle sağda solda "şöyle fenerliyiz, böyle fenerliyiz" laf salatasına mı neden oluyor diye düşünmeye başladım. üst düzey galatasaraylılar arasında görüp görebileceğim en absürt örnek olan abdürrahim albayrak bile stattan çıktığı anda veya transfer sezonunun son günü falan değilse adeta bir ingiliz kontu asaletine sahip. hele yönetimde olmadığı zamanlarda falan adamı artık tanıyamıyorum. ali koç ekolü mü diyelim ne diyelim adını siz koyun, suyun karşı tarafı ise tepeden tırnağa tam bir rambo okan.
ha malum video nereden aklıma geldi, niçin bu kadar kastım da bulup izledim diye soracak olursanız (kim soracak amk, anlatasım geldi), tamamen sosyolojik tespit :(
https://files.catbox.moe/42ige1.mp4 linkini https://web.archive.org/ adresine girince "2 aug 2023" sekmesinden izlenebiliyor. dayanılmaz zahmetlere katlanıp 12 küsur dakikalık bu eziyete boyun eğdim ve çilemi çektim. ben ettim siz etmeyin, gündeme getirme sebebim ise gırgır şamatadan ziyade aslında beynimin derinliklerine kodlanmış tuhaf bir durumu bana anımsatması oldu.
1:25. ve 2:25. dakikalarda kendisinin fenerbahçeliliğine konuyla çok alakasız vurgular var hem de bir tanesi azeri ortakları tarafından. havaya sarı-lacivert balonlar saçılıyor falan. tam bir cringe. iş dünyasında ya da ne bileyim genel olarak çevremizde anlam veremediğim bir "iyi fenerbahçeli" kavramı, daha doğrusu şehir efsanesi görüyorum. saçma sapan ortamlarda, olabilecek en yersiz ve zamansız şekilde mevzu bir şekilde o yöneticinin, ortalama mevki makam sahibi x kişisinin, ya da en iyi ihtimalle falanca büyüğümüzün "fenerbahçeliliğine" geliyor, getiriliyor, zira en başta kendileri veriyor bunca malzemeyi sosyal yaşamda.
mesele "galatasaraylılık" olduğunda ise ortalama vatandaş düzeyinden yukarılara doğru çıktıkça bu "çeneye vurma" ya da "vurdurtma" fenomeni benim kişisel tecrübelerime göre giderek azalıyor, hatta tamamen kayboluyor. illuminati gibiyiz amk, ne bileyim herhalde bir doymuşluk, sindirmişlik var. fenerbahçe'ye gelirsek, sportif başarısızlık ve kompleks acaba sıradan vatandaştan tut en üst düzey idarecilere kadar böyle sağda solda "şöyle fenerliyiz, böyle fenerliyiz" laf salatasına mı neden oluyor diye düşünmeye başladım. üst düzey galatasaraylılar arasında görüp görebileceğim en absürt örnek olan abdürrahim albayrak bile stattan çıktığı anda veya transfer sezonunun son günü falan değilse adeta bir ingiliz kontu asaletine sahip. hele yönetimde olmadığı zamanlarda falan adamı artık tanıyamıyorum. ali koç ekolü mü diyelim ne diyelim adını siz koyun, suyun karşı tarafı ise tepeden tırnağa tam bir rambo okan.
ha malum video nereden aklıma geldi, niçin bu kadar kastım da bulup izledim diye soracak olursanız (kim soracak amk, anlatasım geldi), tamamen sosyolojik tespit :(
