saygının birileri tarafından gösterilen değil, kişinin kendisi tarafından kazanılan bir olgu olduğunu ben dahil nicelerine ispat etmiş olan basketbolcu. hareketlerinden tipine kadar bir dolu eleştirmişliğim vardır kendisini. tribünde olanlarımızın küfretmişliği, her daim ekran başında olan bizlerin binbir hakarete boğmuşluğu olan bir figürdür. çok ağır bir bel saatlığı sonrası, hatta basketbol hayatını bitirme aşamasına bile geldiği bir noktada gelmişti galatasaray'a; londra olimpiyatlarının hemen sonrasıydı. o dönemlerde beceriksiz antrenörlere teslim edilmiş, dünya yıldızlarıyla(!) şişirilmiş gel gelelim takım olamamış kadrolarla kahır dolduruyorduk. galatasaray'daki ilk yılında takımın dalgalı performansına ayak uydurdu, sezonun önemli bir kısmını zaten sakatlığı yüzünden kaçırdı. 2013-2014 sezonunda yine ağır bir sakatlıktan kendini kurtarmış olan alba torrens ile birlikte "yeni transfer" kontenjanından bir geri dönüş yaptılar. herkesin harikalar yazdığı rüya sezonun rüya kadrosunun en önemli dişlilerinden biri oldu. kariyer finalini rio olarak belirledi, arada bir lig şampiyonluğu daha kazandı. sakatlıklara ve artık tükenme noktasına gelmiş vücuduna rağmen yüreğiyle savaşmaya devam etti. rio 2016'da madalyayı en çok hakeden isimlerden biri olmasına rağmen olmadı ve türk kadın basketbolunda bir devir son salise'de 3 kişinin üzerinden gelen o acayip basketle son buldu...
şimdilerde yarı şaka yarı ciddi kendisini kararından vazgeçirmek adına kamuoyu çalışmaları yürütülsede muhtemelen profesyonel kariyerini artık noktalamıştır. avrupa ve wnba görmüş, türkiye'nin iki büyük takımında uzun yıllar forma giymiş, 13 sezonda 10 lig şampiyonluğu kazanmış, avrupa'nın takımlar bazında en büyük kupasını kaldırmış, 2 olimpiyatta sahaya çıkmış, dünya ve avrupa şampiyonalarında sayısız madalya&ödül kazanmış...
* kariyeriyle, başarılarıyla, yüreğiyle ve ezeli rekabete kattıklarıyla hatırlanacaktır.
o değil de bir zamanlar nasıl laf çaksam diye uğraşıp duruyordum, gece vakti arkasından böyle duygusal modda bir teşekkür yazısı gireceğimi hiç düşünmezdim. bu da bize bir ders olur belki, kafayı sıyırdığımız rekabetin ne kadar boş olduğuna dair...
(bkz:
herkes yılar nevriye yılmaz)