https://tr.eurosport.com/...o4008192/story.shtml ilgili tweeti gördüğüm anda bu haber aklıma gelmişti. ben orada kalmıştım. demirörenin galatasaray başkanına laf soktuğu, hatta alay ettiği esnada hocanın gülümseyen ifadesinde kalmıştım. her fırsatta galatasaray düşmanlığı yapan, hocanın defalarca kez vakti gelince konuşacağım dediği demirören hakkında tek bir kelime etmeden, en azından kendi konuşması esnasında kulübümüzü ve başkanlık makamını onore etmeden gerçekleştirdiği imza töreninde kalmıştım.
galatasaraylı olmama vesile olan abimden bahsetmek isterim. küçük yaşlarımdan itibaren beni korurdu. babamdan aldığı harçlıklarını harcamaz, arttırdığı paralarla bana çikolata, oyuncak vb. alırdı. hep, bu evde en sevdiğim fiksasyondur derdi. lisede dersaneye gönderdi. üniversitede harçlık yolladı. mezun olurken, evlenirken, baba olurken tüm mutlu zamanlarımda o vardı. üzerimde o kadar çok hakkı var ki her ne yaparsa yapsın ona olan sevgimin ve saygım hiç azalmadı. hatta üniversite yıllarında bir anlık sinir esnasında bana attığı yumrukla burnumu patlattığında bile. çok kızdım, deliye döndüm, sayıp sövdüm ancak sevgim de saygım da hiç azalmadı. eminim ki o benden çok üzüldü. eminim ki pişman oldu. ancak tüm bunlara rağmen o yumruğu hiç unutmadım. kin beslemedim, çok sevdim hatta içimde hiç kırgınlık kalmadı ama bu gerçek aklımın kenarında hep durdu.
fatih terim abim gibidir. fatih terim galatasarayın efsaneleri arasındadır. belki de yaşayan en büyük efsanesidir. onun galatasaray sevgisinden zerre şüphem yoktur. emeği, hakkı ödenmez. ona olan sevgim de, saygım da azalmaz. ancak onun galatasaraya yumruk attığı gerçeğini hiç kimse de unutturamaz.
o tweet, burnunu patlatan yumruktan sonra, şu garibin abisiyle sarılıp ağladığı andı!!!