“pes etmek için değil inandığım ve bildiğim şeyleri yapmak için trabzon’a geldim."
"ben trabzon’da her şeyi yaşadım. fakirlik dönemimde buraya geldim. futbolumun zirvesine çıkıp avrupa’ya gittim. o günkü şota neyse bugünkü şota arasında ne karakter ne de ahlak olarak fark etmedi. aynıyım. trabzonspor’da belki bir yılda yaşayacaklarımı 5 günde yaşadım. telefonuma bir sürü tehdit geldi. ölümle tehdit eden bile oldu. gitmeyi bile düşündüm. ama bu kaçmak olurdu. kaldım ve savaşmak için buradayım. trabzonspor’a katkı sağlamak için buradayım. trabzonspor’da bir şeyler yaşanmış. bu geçmişte de olmuş şimdi de olmuş. herkes oyuncu alarak yanlışlar yapmış. bunların bedelini bana ödettirmek haksızlık olur. temizlik harekâtını sonuna kadar yapacağım.
çok oyuncu alınmış, yanlış yapılmış. şimdi 12 oyuncuyu satıyoruz. kimse arayıp sormuyor ve almak için kapımızı çalmıyor. bu oyuncuları almak yanlıştı. bu yanlışlarda kalıp ısrar etmenin bir anlamı yok. elden çıkarmak, kulübün geleceği için çalışmak lazım. herkes teknik adam olmuş. bana mesaj atarak bilmem hangi takımda şu oyuncu var “onu al” diyor. bir başkası “şunu al” diyor. “stoper al” diyor.” golcü al” diyor. “alma” diyen yok. yeter ki oyuncu al. ne olacak, kulübün parası gidecek diye sorgulayan yok. bu takım geçtiğimiz sezon 29 oyuncu almış. biz 4 oyuncu aldık diye kızıyorlar. bir yere oturmaya çay içmeye gidiyorsunuz selam verdikten sonra transfer soruluyor. kimi alacaksınız. bu düşünceden kurtulmamız lazım.
onur olayında onur’un hiç suçu yok. bir basın mensubu bana şöyle bir soru soruyor: “onur’a destek verenleri gözden mi çıkardınız?”
takım içinde “onur’u destekleyenler”, “ şota’yı destekleyenler” ya da “kayseri kasımpaşa grubu” diye ayırım mı olur? hayır, sadece trabzonspor olur. bu tür grupların olduğuna inanıyorsanız zaten bir yanlışlık var demektir. basın mensubu böyle düşünüyorsa şehir böyle düşünüyorsa, eski yeni yönetici böyle düşünüyorsa başarı olmaz.
bu zorlukları bilerek kaldım. olan bitenden, yaşananlardan haberim var. olayı samimi olarak sahiplenmek gerekir. bunun için herkese görev düşüyor. oyuncuların sahaya çıkarken titrediğini görüyorum. başarısız olmaktan korkuyorlar. ben o duyguları yaşayan biriyim. onlara çıkın oynayın ortada bir başarısızlık varsa olacaksa o başarısızlığı üzerime ben alıp sahipleneceğim. korkmayın sizin üzerinize bırakmayacağım diyerek sahaya sürüyorum...”
-
şota arveladze