• 20826
    "maçtan 24 saat önce değişik şeyler konuşmayı istemiyorum. uefa'nın resmi basın toplantısı dolayısıyla teknik konulara ağırlık vereceğim ama hepinizin merak ettiği, gazetelere bakınca yanlış anlaşılmaları da önlemek için bir takım şeyleri paylaşmak istiyorum türk halkıyla, ya da kendini türk hisseden herkesle.

    logosunda başka yazıyor ama içinde yalanlar besliyor, doğru değil. beni iyi takip ederseniz memnun olurum. ben oyuncularıyla yaşanmışlıkları, diyalogları paylaşan biri değilim. zaten hatalı oyuncuları atmaya kalksak takım çıkaramayız. ben bir hata yaptım 21 yaşındaki bir çocuğa sahip çıktım özür diliyorum demek ki hataymış.

    1 sene önce hollanda ile oynadık ve elendik, dünya kupası şansını kaybettik kampı dağıttık. 1 gün önce uçağı olanlar haricinde kimse otele gelmediği gibi, ben de soyunma odasında teşekkür ettim ve ayrıldık. yanlış olur ama yalan var. kampta olay oldu müdahale etmedik öyle mi hayır. otelde mi oldu hayır. önceki gece kulübünde oldu. maçın tekrarını izleyip hamza ve alper hoca ile kahrolurken, nasıl gol yedik derken, gece kulübünde başlayan bir hadisenin yazıldığını görmüyorum. herhalde üzüntüden gitmişlerdir. evet otelde de devamı gelmiştir. ben o gün duymadım, almanya'ya gittiğimde ömer'den duydum. tasvip etmediğim kabul etmediğim bir davranış şekli. ben kabul edemem, ben de evlat sahibiyim, kabul edemem.

    adana mersin'de milli takımı açıklarken olayı bilmiyordum: 1-2 arkadaş yine sakatız diye gelmedi. sonra almanya'da ömer anlatınca, gökhan'ı 19 kasım'dan beri milli takıma, (1 senedir almıyorum) 7 maçtır oynatmadım. 1 senedir kritik ediliyor, bir kelime neden olduğunu söylemedim. sizde tuhaf bir hastalık var, kusura bakmayın. 2008 çek maçından önce de anneleri konuşturdunuz. siz hasta mısınız? bu sefer de bir babayı çıkartıyorsunuz. hani bu hepimizin milli takımıydı? bu kadar eksik varken, bir eksik daha koydunuz. sadece bacak değil, ruh sakatlığı da oluyor. gökhan diye biri kalmadı.

    hiç görmüyorum; 'fatih hoca çok türk oyuncusuna şans verdin, gelmek istemeyenleri açıklamadın' diye duymuyorum. bugün dinledim, izledim, okudum. tanrım beni dostlarımdan korusun. ben düşmanlarıma hazırım. insan demez mi 45 senedir fatih hocayı tanıyoruz adamı bir dinleyelim, acaba arkasında nasıl bir oyun var. türk milli takımının tek yetkilisi çıkmış bunları söylüyor. sizin evladınız gökhan töre gibi olsa öldürmeli miydim, bir şans daha vermemeli miydim? sakatım diye gelmeyenleri de biliyoruz.

    burak ve mehmet topal'ın mr'larında gelen mesajların kimlerden geldiğini ileride açıklayacağım. sordukları soru şu; galatasaray - fenerbahçe maçına yetişirler mi? biz bu zihniyetle karşı karşıyayız. 2008 avrupa şampiyonası'ndaki çek maçından önce yine bir annenin feryadı vardı "oynatmıyor benim oğlumu" diye. burası annelerin babaların yeri mi? burada 12 sakat var, eksiğimiz var ağzımızı açmıyoruz ama bir eksiği siz veriyorsunuz. biraz ağır cümle olabilir ama eline ahlaksızlık fırsatı geçmemiş insanların ahlaklıyım diye böbürlenme hakkı yoktur."

    gidip sorabilirsiniz, gökhan töre'nin minimum 3'er defa özür dilediğini açıp öğrenebilirsiniz. affetmediler tamam ama benim niyetim hangi yanlış anlaşılma olursa olsun, bu formayı hak etmeyenlere bundan sonra hiç vermeyeceğim. bizim sağlık ekibimizle mükememel diyalog kuran oyunculara da teşekkür ederim."

    "15 yıldır tüm hadiseleri biliyorum. her hadisede oyuncu göndersek oyuncu kalmaz. koca koca insanlar hata yapıyoruz biz de yapıyoruz. doğru neyse odur. size yanlış gelebilir ama 8 sene önce konuştuğumuz üzüldüğümüz, bize reva görülen olayı yine görüyoruz. hadise doğru değil demiyorum ama araştırın. verilmek istenen mesaj şu; kampta bu oldu biz bir şey yapmadık. hayır kamptan sonra oldu. hangi gece kulübü nedir, bunu sorun. biz kimsenin tırnağına zarar gelsin ister miyiz. maçtan önce voller'le de görüştüm, kimsenin haberi var mı? bugün benim; başkası olacak ama değişen olmayacak, üzüntüm bu. üzüntüm oyuncumda yaptığı tahribattır. bende yapmaz tahribat; kimin ne olduğunu bildiğim için ancak beni güçlendirir."

    "bir ara tutturdunuz mesut.. erman'a da teşekkür ediyorum söylediklerinden ötürü. mesut gelmek istemiyor dedik olan bize oldu. bazılarının düşmanlıklarını biliyorum ama dostlarıma ne oluyor. siz bizi eksiltiyorsunuz. gidiyoruz gelin diye bağırıyorsunuz, geliyoruz gidin diye çabalıyorsunuz. hadise olmuş evet ama zamanlaması bu mudur? rakibim olan 5 antrenör şu an bununla mı uğraşıyor? manipülasyonla mı uğraşıyorsunuz. biz hepsini biliyoruz, burası milli takım. yeri gelince sahibi gibi eleştiriyorsunuz, maça çıkarken de sahibi gibi motive etsenize.”

    “kağan’ın babası, kadro açıklandıktan sonra abdullah ercan’ı ve masörü aramış, başparmağında sorun olduğunu söylemiş. sorun nedeniyle son maçta da oynamamış. sizler babayı bulmaya alışıksınız, bulun babayı sorun. ben bir insanı ricayla türk milli takım forması vereceksem o zaman beni çarmığa gerin. bu forma bizim formamız, dünyanın her yerindeki türklerin forması. beni alırsanız bu görevden başkaları nasıl bakarsa öyle bakar. ama ben olduğum sürece bu formayı severek giymek isteyenler giyecek."

    “kulüplere saygı duyuyoruz ama oram buram ağlıyor diyenler olmayacak. arda'nın sakatlığı sonrasında izlanda maçı öncesi kulübünden mesaj yağmuru vardı ‘gönderin’ diye, hayır biz bakacağız dedik ve iyileştirip gönderdik teşekkür ettiler. hakan çalhanoğlu 10 günden önce idmana çıkamaz dediler, o gün oynadı."

    "volkan’la maçtan önce konuştum, elim de kopsa ayağım da kopa gelirim dedi. ama maçta sorun olunca yetişemem diye narkozlu şekilde telefon açtı. ben bunları açıklamak zorunda değilim ama bana böyle oyuncular lazım. ben böyle fatih terim oldum. ben kendimi kurtarmak için bir şey yapmam. çıkarttırmayın bize faksları - e mailleri. siz analiz edin, gazeteci araştırmacıdır. acaba kim tercih edilecek diye, habire kendi evladınıza vuruyorsunuz.”

    "gökhan'ı direkt oynatacaktım ama dünkü idman sonrasında emin değilim. odasında hüngür hüngür ağladığına dair haber geldi bana. bunu da dramatize etmek için söylemiyorum."

    "oyuncularımızın hepsinin olmasını isterdik ama mevcut oyuncularımızın yaklaşımları istekleri arzuları coşkuları önemli. onlar da bu ülkede yaşıyorlar. ilk maçtaki kötü oyun ve yenilgiyi telafi için büyük konsantrasyonda olduklarını söyleyebilirim. çok iyi bir takımla oynayacağız. kendi evinde hollanda'yı yenmek 3 puan dışında özgüven anlamında da katkı sağlar. 11 oyuncularından 10'u yarın sahaya çıkacak çek takımının, bizim sıkıntımız ise devam ediyor ama oyuncularıma güveniyorum, işin bilincinde olduklarını görüyorum, hissediyorum. inşallah iyi bir netice alırız ama dikkatli olmamız gereken önemli bir takıma karşı oynuyoruz."

    fatih terim
  • 20831
    çek cumhuriyeti hollanda karşısında çok önemli bir galibiyet aldı. yarınki maç çok önemli ama ölüm kalım maçı da değil. böyle bir algı yaratıldı ama bence öyle değil. kaybetmemek önemli ama yarınki maç nasıl biterse bitsin bu gruptaki yarış aynen devam edecek. özellikle uefa elemelerin formatını değiştirdikten sonra bu yarış daha da uzun olabilir. yarınki maç çok önemli ancak ölüm kalım maçı olarak görmüyorum."

    "gökhan olayi bir film gibi..."

    "bugün antrenman esnasında fatih terim'in açıklamasını öğrendim. ne olup bittiğini bilmiyorum ama anlatılanlar bir film senaryosuna benziyor. gökhan çok duygusal biri. ben ve kulüp tabii ki onun arkasında olacağız. dedikoduları dinleyerek ona cephe almayacağız. ben ve kulüp gerekli konuşmaları yaptıktan sonra buna bir reaksiyon vereceğiz. gökhan bizim onun arkasında olduğumuzu bilmeli. ben bir öğretmen değilim. fatih terim çok usta bir teknik adam. ne yapmasını bileni böyle sorunlarla nasıl uğraşabileceğini bilen bir teknik direktör. bu konuyu çözeceğine inanıyorum."

    ayni anda milli takimi da çaliştirir mi?

    "futbolda her şey mümkün ama iki büyük görevi (milli takım ve kulüp takımı) aynı alda almak oldukça zor. bir defasında hırvatistan milli takımı'nın başındayken büyük bir kulüpten böyle bir teklif almıştım. federasyondan da izin gelmişti ancak böylesine büyük iki sorumluluğu aynı anda almak bana göre oldukça zor. ben almadım."

    türkiye'deki futbol ortami

    "türkiye'yi aileme ve arkadaşlarıma anlatırken taraftar ve insanların futbolu bildiklerini ve taraftarlar arasındaki adanmışlığın oldukça büyük olduğunu görüyorum. anlayamadığım bir şekilde tribünler dolmuyor. bunun nedeni hava şartları mı yoksa yeni uygulanan passolig mi bilmiyorum ama tribünler boş. ülke olarak ise çok zengin ve her kademesindeki insanların futbolla yakından ilgilendiği gerçeği var."

    "buradaki oyuncuların çalışma alışkanlıkları, iskandinav ülkelerindeki ya da almanya'daki meslektaşlarına benzemiyor. buna dna veya kültürel olarak bakabilirsiniz. beşiktaş'ta veya türkiye ligi'nde bir çok profesyoneller var. bunları dünyanın üst düzey yerlerinde de rastlayabilirsiniz. aynı zamanda tembel sporcu tiplemesi de var. ben yetenekliyim çalışmama gerek yok diyenler de var. bunların yavaş yavaş değiştiğini görüyoruz."

    lig şampiyonluğu ve avrupa...

    "her zaman daha iyisini yapmanız daha mümkün. biz geldiğimizde 3 yıllık bir plan yaptık ve yolun sonu şampiyonluk. biz 2. yılın ortasındayız ve planımız iyi ilerliyor diyebilirim. henüz başarmış değiliz ama yakın olduğumuzu düşünüyorum. ligde lideriz ve avrupa'da büyük kulüplere karşı iyi oyunlar oynadık. bu beni çok memnun ediyor. takım içeriisndeki eksiklerimizi giderdik ve daha toplu oynuyoruz. takım içindeki oyuncularımızın eksiklerini gidermesi sonrasında daha da iyi olacağız."

    sözleşmesi uzatilacak mi?

    "kendim için televizyonda lobi yapmak istemem. burada başkan ve yönetimle iyi giden bir ilişkimiz var. hali hazırda sözleşmem var zaten. zamanı gelince bunu konuşacağız ama televizyonda değil tabii ki. herkes biliyor ki ben burada çok mutluyum. yardımcı antrenörlerim de burada çok mutlu. türkiye'de antrenörlerin zamanı diğer avrupa kulüplerine göre daha kısa. sabır daha az ama almanya'da geçen günlerde hamburg ve schalke hocalarını gönderdi. tabii ki başarı ve istenen sonuçlar gelmezse kontrat alamazsın. eğer bu endişeye girerseniz başarılı olma enerjiniz bitebilir. antrenör öncelikle işine yoğunlaşmalı."

    kadrolari neye göre belirliyor?

    "öncelikle büyük kulüp çalıştıran bir teknik adam olarak şunu söyleyebilirim. rakibe göre çok nadir değişiklikler yapıyoruz. tabii ki rakibi analiz ediyoruz ancak rakibe göre diziliş çok nadir. her oyuncunun kendi özellikleri ve görevleri var. rakibe göre bunlar değişebilir ama takım bütünlüğü bozulmadan. ingilizlerin söylediği gibi "kazanan takım bozulmaz". iyi bir sezon geçiriyoruz. oyuncularımız oldukça iyi bir hazırlık dönemi geçirdiler ve performansları yüksek. tottenham maçında olcay'ın çok iyi oynadığını düşünüyorum. gol atamadı ama 4 net pozisyona girdi. bu da benim için önemli. balıkesir'de olcay'ın yerine kerim'in oynaması tamamen rotasyon. kerim'in antrenman performansını beğeniyorum. bu yüzden hişç endişe etmeden bu değişikliği yaptım. dengeli bir kadromuz var ve bu değişiklikleri rahatlıkla yapıyoruz."

    "takim için adalet çok önemli"

    "kadro kararlarını teknik ekiple birlikte veriyoruz. tabii ki son karar mercii benim. bu kararlardan şu ana kadar memnunum. farklı durumlarda aldığımız kararların sorumluluğu tabii ki bizde. ama bu kararları alırken yalan söylememelisiniz. her hafta bu kararları alırken herkesi mutlu edemiyorsunuz. verdiğiniz kararlara inanıp takım içerisindeki hiç kimseye zarar vermemek en önemli durum."

    "işin bir de şöyle zor tarafı var. oyuncuların bir kontratları var ve çevrelerinde iyi veya kötü insanlar var. menajerleri var. bu şekilde etrafta değişik haberler çıkabiliyor. bunun önüne geçebilmek için sizin etrafınıza doğru şekilde halkalar yerleştirmeniz gerek. takımın en içincen yönetim halkasına kadar önemli isimleri tek tet dikkatli seçmeniz gerek. bunu yaptığınız sürece başarı gelecektir. bursaspor karşısında devre arasında yaptığımız toplantı basında geniş yer buldu. başarılı olduğumuz yönünde haberler vardı. sonraki hafta eskişehirspor maçında 1-1 eşitlikle ayrıldık ve bu kez başarı seviyemiz düştü. bunu bir şekilde dengeleyip adaleti sağlamak gerek."

    "pektemek büyük profesyonel"

    "mustafa pektemek geçen sezonun tamamında katkı yapmış bir oyuncuydu. geçen sezonun başında almeida, eneramo, ömer şişmanoğlu kadrodaydı. avrupa'da oynayacağız diye geniş bir kadro kurmuştuk. sezonun başında iyi bir performans sergilemişti. ufak bir sakatlık geçirdi ama takıma döndü. 20-25 dakika maçlarda süre alıyordu. kendisi benim gördüğüm en iyi profesyonellerden. tek sorunu heyecanı. onu da yavaş yavaş yeniyoruz. mustafa takımın en iyi karakterlerinden. demba ba'nın gelmediği dönem bize çok yardımcı oldu. şimdi de takıma büüyk katkısı var. ve devam edecek. bu şansı mustafa kendisi hak etti ve kullanıyor."

    sağ bek problemi

    "sağ bek bölgesine bir oyuncu transfer etmeye çalıştık ve bu çalışmamız devam ediyor. o bölgede değişik alternatifler düşündük ama kadromuzda ihtiyacın değişeceği yerler olacağı için kadronun kalitesini de düşünerek o bölgeye bir transfer düşünüyoruz"

    gol atma sikintisi

    "herkes takımımızın az gol attığını söylüyor. ben de bundan hoşnut değilim. ama az gol attığımız yerde sadece 2 gol yemişiz. ofansif bir takımız ve çok fırsat yakalıyoruz. bunları atamamamız şanssızlık. ben de oyuncularıma her maç öncesinde bunu söylüyorum. girdiğimiz pozisyonları gole çevirmeliyiz. iyi oynuyoruz ve bunun devamında goller de gelecektir. bu gol ortalamasıyla şampiyon olur muyuz sorusunu cevaplamak zor ama gol yeme yüzdesine bakarsak şampiyon olabiliriz. kalemizi ablukaya alan bir rakip olmadı henüz. kalecimiz çok iyi ama çok zorlandığını görmedim henüz. ama girdiğimiz pozisyonları gole çevirirsek aradaki fark artar ve şampiyonluk şansımız da doğru orantıyla artar."

    canli yayinda sinirlendi

    beşiktaş teknik direktörü slaven bilic programın bir bölümünde soru soran ömer güvenç'e sinirlendi.

    bilic, güvenç'in "birincisiniz ama 5 golünüz var. sonuncu balıkesir'in ise 4..." demesi üzerine "soruları sen mi soruyorsun, kulaklıktan mı geliyor? kaç gol yedik, her maçı izliyorsun. fenerbahçe kaç gol attı ve kaç puanları var? defansif mi oynuyoruz? topa ne kadar sahip oluyoruz?"

    seyircisiz oynama cezasi

    seyircisiz maç uygulaması çok kötü. biz bu oyunu taraftarlar için oynuyoruz. taraftar olmayınca bu işin hiç tadı yok. ben bu konuda uzman değilim, yetkili de değilim. bu sorunu onlar çözmeliler.

    yenikent stadi'nda oynama karari

    "ideal bir durum değil ama yönetim bu şekilde karar aldı. kulübümüz olimpiyat stadı'nın zemini için çalışmalara başladı. tesislerdeki ana sahamız da iyi hale getirildi. olimpiyat stadı'n da da çalışmalar devam ediyor. ankara'ya gitmekten memnun değiliz ama engeller ortadan kalkana kadar bu şekilde devam edecek. biz istanbul'un büyük takımlarındanız. ama kimse bize stadını kiralamak istemiyor. bunu anlayamıyorum. tüm bu engellere rağmen bunların üstesinden geleceğiz."

    avrupa ligi'nde şans

    "grup hakkında çok iyimserim. gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. ilk maçta kazanmamız gerekirdi. tottenham'a karşı londra'da oynadığımız oyun çok iyidi. oradan aldığımız puan bizi memnun etti. tottenham'a karşı oynadığımız oyunu diğer maçlara taşırsak şansımız çok yüksek diye düşünüyorum."

    türk hakemler ile ilgili ne düşünüyor

    "türkler çok gururlu, dürüst ve dindar bir millet. her millet için çeşitli şeyler söyleyebilirim türkler de bu şekilde. hakemler de bu kültürün çocuğu. bazen televizyonda da bir ofsayt kararıyla 20 dakika farklı açılara bakarak karar veriyorsunuz. hakemler de 1 saniye içinde zor bir pozisyonda karar vermek zorundalar. hakemler cesur değil çünkü kafalarında büyük birader var ve onları izliyor. çok iyi genç hakemler var ama yeterince cesur olmadıklarını görüyorum. olcay'ın eskişehir'e attığı goldeki ofsaytı 20. kez izleyip durdurduğumda santimlerle gördüm. hakemler bu kararı saniye içinde vermek zorundalar. bu mesleğe de büyük saygım var. sonuçta kasıtlı yaptıklarına inanmıyorum. daha cesur olmaları gerek."

    "taraftarlarimiz bizi yalniz birakmasin"

    "taraftarlarımıza bir mesajım var. nerede oynarsak oynayalım onların desteğine ihtiyacımız var. tüm engellerden geçerek bize destek olmalarını istiyorum. cuma akşamı uzak ve başka bir şehirde oynayacak olsak da gelip bizi desteklemelerini rica ediyorum."

    "süleyman seba"

    "süleyman seba'yla geçen sezon hastanede yatarken tanışmıştık. bu sezona onun adı verildiği için çok gururluyum. gittiğim her yerde onunla iliglil konuşulduğunda sadece futbol adamı olarak değil, bir insan olarak da ne kadar iyi bir insan olduğunu anlayabiliyorum. onun birçok değerin simgesi olduğundan bahsediyor."

    slaven biliç
  • 20832
    olayin içinde silah var, gökhan töre'nin alakasi yok"

    ben olayı öğrenince direk gökhan'ın evine gittim. gökhan'la konuştum, olay, milli takım kampı dağıtıldıktan sonra eğlence mekanında başlıyor devamında otelde olay devam ediyor. olayın içinde silah varsa da gökhan töre ile bunun bir alakası yok. almanya'dan futbolcuların yanında gelen üçüncü bir şahısın da etkisi var olayda. ben o dönem görevdeyken zor zamanlar yaşamıştım. fatih terim oyuncuya sahip çıktığı için özür diledi gerekiyorsa ben de özür diliyorum.

    "bu konu artik kapatilmali"

    bu konunun artık kapanması gerektiğini düşünüyorum. çünkü basında olaya çözümleyici yaklaşılmadı. biz de konuşmadık ve olayın kapanmasını istedik. bugün fatih terim konuşunca ben de konuşmak istedim. artık konuyu kapatıp maça geçmek gerekiyor.

    önder özen
  • 20833
    "eğer önder özen'in dediği gibiyse olay tamamen ortadan kalkar. ancak şimdi şöyle bir durum var: gökhan töre'yi koruduk arkasında durduk, peki hakan'la ömer'i kim koruyacak? eğer dediğim gibi silah olayı doğru değilse zaten sıkıntı yok. önder hoca, bu olayla nereye gidilcek diye soruyor. bir kişi birinin ağzına silah sokuyorsa o işin nereye gideceği belli."

    mehmet demirkol
  • 20834
    arda turan’ın kariyer planlaması nedir?

    arda’yı atletico madrid’e bonusları dahil 15 milyon euro’ya transfer ettim. bu bir türkiye rekoru. bildiğin gibi geçen sezon içinde de kontratını yeniledik 4 sene daha ve ispanya’daki sistem gereği federasyona bonservis belirttiler ki bu rakam 41 milyon euro! şu an arda, atletico’nun en çok kazanan ve en değerli futbolcusu. ayrıca ilk 11 oyuncusu. biz burada yeterince farkında değiliz, arda gerçekten çok başarılı ve bunu çalışarak, kendini geliştirerek, alınteriyle sağladı. tabii başarılı oldukça da başka takımlardan teklifler gelmeye devam ediyor. ancak biz birlikte karar vererek arda’nın sezon sonuna kadar atletico’da kalacağını önceden söylemiştik. örneğin manchester united ciddi olarak ilgilenmişti arda ile moyes zamanında. türkiye’den de teklifler aldık ancak bizim arda için çizdiğimiz kariyer planında transfer yoktu. bu sezon sonunda yani 28 yaşında bir transfer yapmalı diye düşünüyoruz. bu transfer de olacaksa avrupa’nın ilk 8 takımından birine olmalı. aksi takdirde yapmayız.

    peki emre belözoğlu’nun kariyer planlaması nasıldı?

    emre çok genç yaşta inter’e transfer oldu ve kontratı 5 senelikti. baştan ilk sene çok oynatmayacaklarını belirtmişlerdi. oyuna sonradan girerek de olsa 20 maç oynadı. ikinci senesinde artık ilk 11 çıkmaya başlamıştı. emre kendisi inter’den ayrılmak istedi. hatırla ömer, senin de olduğun bir toplantı sonrası inter’den ayrılıp newcastle’a gitti. bunu o zaman da kendisine söyledim, bu transfer hataydı. sonrasında istese avrupa’da kalırdı ama o fenerbahçe’yi tercih etti. ama emre dünya futbolunda ismi bilinen iyi bir oyuncu. 32 yaşında atletico’ya transfer oldu. bu sezon başı 34 yaşında iken yine yurt dışından hatırı sayılır teklifler aldık emre için. fenerbahçe’de 1 senelik daha kontratı var. süre sonunda tekrar bakacağız.

    son dönemde beşiktaş’ın yaptığı birçok transferde imzan var. hatta beşiktaş’tan 18 milyon tl alacaklı olduğun da söyleniyor. doğru mu bu?

    çok abartı bir rakam. kabaca böyle bir alacak için 180 milyonluk transfer olması gerek. ancak alacaklı olduğum doğru. bu 4 senede oluşan bir alacak, tam rakamı şu an bilemiyorum ama 5-6 milyon tl’yi geçmez. benim getirdiklerimden bir queresma için 7.3 milyon euro bonservis ödendi. hilbert, simao, guti bedava, ernst 2.3 milyon, cenk gönen 1 milyon, veli kavlak 700 bin euro... fernandes önce bedava kiralık geldi sonra 2 milyon euro’ya bonservisini aldım. bakın herkes beşiktaş’ı icraya verdi ama ben vermedim. hâlâ çalışıyorum onlarla ama alacağım onu biliyorum, emeğim var orada. en son demba ba’yı ve atletico madrid ile fiorentina’nın istediği gökhan’ı, oyuncunun da talebiyle beşiktaş’a getirdim.

    1 yaşında ailen ile gittiğin almanya’da futbola 17 yaşında kaleci olarak başladın. türk futbol kamuoyu ise seni galatasaray’a transferin sonrası tanıdı. o dönem senin menecerin var mıydı?

    alman bir menacerim vardı. hatta o dönem, 1993’te galatasaray’a transferim için adnan sezgin ile görüşürken bana ‘bu kim?’ diye sormuştu. belki de türkiye’de ilk menacer kullanan futbolcu olmuş olabilirim.

    peki şimdi hiç diyor musun, “benim menacerim ahmet bulut olsa, her şey farklı olurdu” diye?
    ömer biliyorsun menacerliğim çok iyi ama kaleciliğim kısıtlıydı. düşün, 2 sene galatasaray’da oynadım bir defa ilk 11 başlamadım. kesemediğim kaleci de hayrettin! ama başarılıyım da 2 senede 250 defa çift kale maça çıktım bir defa sakatlanmadım. zeytinburnu’nda bir sezonda 87 gol yedim. ama geriye dönüp baktığımda maddi konularda farklı davranmamı sağlardım kendi menacerim olarak. ama o dönem yönetici futbolcu ilişkisi ile yürüyordu işler. sırt sıvazlayıp ‘imzala oğlum’ şeklinde.

    menacerlik yapmak aklında hep var mıydı?

    aslında aklımda hep vardı ama zeytinburnu ile 1996’da süper lig’e çıktığımızda, almanya’daki sezon başı kampını ben organize ettim. futbolculuğum devam ederken ilk transferimi de o esnada yaptım. mamadou diallo diye bir oyuncuydu. aslında yaptığım tercümanlıktı ama ilk transferim bu diyebilirim. ben önerdim kulübe. sonrasında 2001 yılında tff’den 14 nolu lisansı aldım.

    tff’den kontrol edince sana kayıtlı 11 futbolcu gözüküyor ama senin resmi sitende bu sayı 33. tam rakam kaç ve bu farklılık neden?

    bana bağlı yaklaşık 50 futbolcu var. rakam değişken çünkü bazıları ile güven üzerine dayalı bir ilişkimiz var resmi kontrat yok aramızda. bazıları ile ise tek seferlik çalıştığımız oluyor.

    peki sen mi futbolculara gidiyorsun yoksa onlar mı sana geliyor? ayrıca isteyip de çalışamadığınız futbolcu var mı?

    genelde futbolcular bana geliyorlar. yüzde 10’u falan geçmez benim gidip çalışmak istediğim futbolcu. bugüne kadar da gittiğim her futbolcu ile çalıştım. bir iki defa sadece daha önceden anlaşması olduğu için çalışamadığım futbolcu oldu, o kadar. benim için en önemli noktalardan biri menaceri olan futbolcu ile görüşmemek. ben bu saygıyı göstermeye çalışıyorum ama diğerleri yapıyor mu dersen bilemem. 14 senede benden ayrılmış futbolcu sayısı da 7’dir. bu da gayet normaldir.

    foot&ball şirketinizde nasıl çalışıyorsunuz?

    biz toplamda 4 kişiyiz. bir kişi sürekli ofiste oluyor ve idari işlerle ilgileniyor. futbolcularımıza her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. organizasyonları ile ilgileniyoruz. sponsorlukları ile de biz ilgileniyoruz. ayrıca gerektiğinde dışarıdan aldığımız yardımla psikolojik destek de verdiriyoruz. örneğin 2004 yılında ahmet dursun’a bu şekilde yardımcı olmaya çalıştık. kendisini münih’e bir kliniğe yollamıştık kadro dışı kaldığı dönemde. hepsi stres altında. senin de yakından bildiğin gibi emre belözoğlu çok sempatik bir insan ama saha içinde zaman zaman çok antipatik olabiliyor. ben bile bir dönem ona, “emre yeter artık ben dahi senin maçlarını izlemek istemiyorum” demiştim. o dönem ona da psikolojik destek almıştık. ama onun sorunu yenilgiyi kabullenememek. kendi scouting ekibimiz de yok. bizimle çalışma şartı nedir diye sorarsan, her yaş kategorisi için milli olan futbolcular profesyonel kontrat imzalayacakları dönem benimle çalışabilirler. şartım bu.

    peki bugüne kadar sana herhangi bir kulüpten ya da hocadan ahlaksız teklif geldi mi?

    14 senede bana hiç gelmedi. ama yapanlar kulağıma geldi. benim vizyonum farklı ve çalıştığım kulüpler de beni tanıyor ve bana o şekilde yaklaşıyorlar. başkalarına ne oluyor bilemem.

    salih uçan transferi için ne diyeceksin?

    çok önemli bir transfer. fenerbahçe’de ilk 11 oyuncusu olmamasına rağmen roma ısrarla transfer etmek istedi ve aldı. burada menaceri ömer uzun’u da tebrik etmek gerekir. çünkü tek pasaportu olmasına rağmen bu genç yaşta roma gibi italya’da hatırı sayılır bir kulübe transfer olması önemli. uzun vadeli düşünmeli salih, belki bu sezon çok fazla zaman almayabilir ama eminim ki bir sonraki sezondan itibaren şans bulur. kendisini o zamana hazırlamalı ve çok çalışmalı, onun başarılı olması diğer türk futbolcuların da yolunu açar.

    türkiye’nin menacer ahmet bulut ismi ile ilk tanışması ise emre ve okan’nın inter transferi ile oldu değil mi?

    evet tabii. bunu her yerde söylemeye çalışıyorum. allah razı olsun onlardan, bana böyle bir şans verdiler. ben de bu şansı iyi kullandığımı düşünüyorum. maalesef bizim insanımızda dedikodu çok var. hep bir ‘arkasında şu var bu var’ lafları... oysa ki onlar benim arkadaşlarımdı ve menacerlik haklarını bana verdiler, bu kadar.

    uzun süredir foot&ball isimli şirketine emre ve okan’nın ortak olduğu söylendi ve hâlâ zaman zaman devam ediyor bu dedikodular. bu konuda ne diyeceksin?

    bu soru için teşekkür ederim. 14 senelik dedikodu ancak bu böyle bir şey yok. dedim ya onlar benim arkadaşlarım. bir ortaklığımız yok. dedikodulardan korkumdan ben türkiye’de neredeyse maç izlemiyorum. türk telekom arena’ya hayatımda bir kez gittim, o da misafirlerim vardı çok istediler, galatasaray-real madrid maçıydı. oysa ki yurt dışında istediğim gibi maçlara gidiyorum. yöneticilerle yemek de yiyorum, tatile dahi çıkıyorum. ama burada bu dedikodulardan sebep mesafeliyim. ben, “yok böyle bir şey” diyorum, emre ‘yok’ diyor, okan ‘yok’ diyor ama hâlâ bu konuşuluyor. 14 yılda ben yaptım, bu işi bu noktaya getirdim. vergimi de son kuruşuna kadar veriyorum. insanlar dedikodu yapmasınlar. kimse beni takdir etmiyor aksine bir de dedikodu yapıyorlar.

    türkiye’de kendine rakip gördüğün başka menacer var mı ?

    rakip demeyelim de bu işi yapılması gerektiği gibi yapan başka arkadaşlar da var. isim vermek gerekirse batur altıparmak mesela.

    bizde ‘akraba menacer’ modeli demode kabul edilir. ancak güney amerika hatta avrupa’da hâlâ yaygın. senin bu konuyla ilgili düşüncen ne?

    aslında ben karşı değilim ailelere ama bu işten anlaması gerekiyor. babalar özellikle çok duygusal olabiliyor. oğullarını gözlerinde farklı bir yere koyabiliyorlar. futbolcusu oynamadığında olaya profesyonel yaklaşamıyorlar ve genelde de ekonomik konularda çok hızlı olarak yükselmek istiyorlar. ben hayatımda hiçbir hocaya, “benim oyuncumu oynat” demedim. en fazla diyeceğim şey oynamayan futbolcum varsa eksiği nedir diye sormak olur.

    jorge mendez ve pini zahavi ile yani dünyanın en büyük iki menaceriyle yakın ilişkilerin var. onlarla ortak iş yapıyorsun. türkiye’ye getirmek istediğin hayalindeki futbolcu kim?

    dedim ya 14 senedir bu işi layığı ile yapmaya çalışıyorum. bu şekilde tüm futbol dünyası ile yakın ilişkiler kurdum. geldiğim bu noktada bu büyük isimler benimle çalışmak istiyor. ne mutlu bana... yakın arkadaşım cristiano ronaldo’yu getirmek isterim ama bazı gerçekler var. kendisinin hâlâ 5 senelik kontratı var ve şartları çok ciddi. onu şu an oradan almak nerdeyse imkansız. ama sonrasında ne olur belli olmaz. bakın drogba, türkiye’ye gelip top oynadı.

    yabancı kuralı hep tartışılıyor. bu konuda senin fikrin ne? ayrıca türk futbolcu ile mi yoksa yabancılarla mı çalışmak daha kolay?

    bence tamamen serbest kalmalı. bak şu an üç büyüklerde yabancıları çıkar kim oynayacak? bence serbest kalmalı ki böylece türk futbolcusu da çalışıp kendini daha çok geliştirsin. benim için yabancı futbolcu ile çalışmak daha kolay çünkü genelde onların yabancı bir de menacerleri oluyor. oysa türk futbolcu ile daha önce dediğim gibi a’dan z’ye ilgileniyorum.

    mendes bir fon ile ortak hareket ediyor ve bazı futbolcuların bonservisini bu fon alıyor. türkiye’de böyle bir şey olur mu?

    şu an ben de bir fon ile görüşüyorum. yakında ben de böyle bir sistemi hayata geçireceğim. genelde bonservisin yüzde 20 ya da yüzde 30’unu alıp bir sonraki satışta kâr etmeyi hedefliyorlar. bunun içinde çalıştıkları menacere güveniyorlar. uefa’nın son uygulattığı mali kriterler en doğru işlerden biri. otomatikman kulüplerimiz de buna uyum sağladıkça futbol ortamı daha şeffaf olacak. bu da fonların yatırım yapmasını kolaylaştıracak.

    türk futbolunu nasıl görüyorsun? avrupalı dostların nasıl görüyorlar? rusya ve arap ligleri arasında bir yerde mi süper lig?

    istikrar yok bir kere futbolumuzda. milli takım, izlanda’ya yeniliyor hemen tartışmalar başlıyor. fatih hocayı bile tartışıyorlar. ben almanya ekolünden geliyorum, tek maçla neyi değerlendireceksiniz. milli takımımızın hedefi avrupa şampiyonası’na katılmak. bu gerçekleşmez ise o gün konuşun. konuyu alıp federasyon başkanına bile getiren var. onun ne yapmasını bekliyorlarsa, anlayamıyorum. avrupalı dostlara gelince... kendimizi aşağıda görmeyelim arap liglerinden de rusya liglerinden de üst konumdayız. üç büyüklerimizin prestiji tüm dünyada var. çok futbolcu var türkiye’de oynamak isteyen ve siz sormadan söyleyeyim, evet para önemli bir etken türkiye’yi seçmelerinde. ancak tek etken değil. örneğin demba ba, beşiktaş’ı katar’dan çok daha az bir teklif olmasına rağmen tercih etti. burada istanbul faktörünü de unutmamalıyız. artık istanbul bir marka ve bir çok insan istanbul’da yaşamak istiyor.

    ahmet bulut
  • 20835
    "5 yıllık sözleşmem var. bu beş seneden sonra bir kontrat daha imzalamak isterim galatasaray'la. ama zaman ne getirir bilinmez. eğer hedeflerim çok büyürse, o zaman yurt dışında oynamayı düşünürüm. şu an g.saray benim için en iyisi" şeklinde konuştu.

    prandelli babacan biri

    teknik direktör prandelli'den de övgü dolu sözlerle bahseden tarık, "çok babacan bir hoca. tecrübeli, genç oyuncu ayırt etmiyor, herkesle birebir ilgileniyor. futbolcuya güven veren bir yapısı var. yabancı oyuncularla aram çok iyi. eskişehir'de de öyleydi. almanya'da okulda çok iyi ingilizce öğrendik. o yüzden diyalogum kuvvetlidir"

    tarık çamdal
  • 20837
    gregg popovich, sizin için "o, en üst düzeyde bir koç. kesinlikle, david blatt gibi bir nba takımı çalıştıracak bilgi ve birikime sahip bir koç" dedi. bu sözleri nasıl yorumlamak istersiniz?

    ona bu sözlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. benim hayatım ve kariyerim şu anda fenerbahçe ülker o yüzden öyle bir düşüncem yok.

    -sezon başında nba takımlarına karşı oynanan maçlar takımı ne yönde etkiliyor?

    bizim için çok özel bir organizasyon. nba şampiyonu ile oynayabilmek çok güzel bir şey.

    -spurs'ün oklahoma'ya göre daha zorlu bir rakip olabileceğini düşünüyor musunuz?

    ben bu şekilde düşünmüyorum. nba şampiyonu olmaları zaten bir gösterge. nba'deki bütün takımlar iyidir.

    -kariyerinizde bir nba takımını çalıştırmak gibi bir hedefiniz var mı?

    benim aklım burada, nba düşünmüyorum

    -messina hakkındaki düşünceleriniz?

    messina çok büyük bir antrenör, şu ana kadar çalıştırdığı her takımda başarılı oldu. ona ve yaptığı işine karşı çok büyük saygı duyuyorum.

    -spurs'ten bir oyuncu seçecek olsanız, bu hangisi olurdu? duncan, ginobili veya parker?

    çok büyük oyunculardan ve yıldızlardan bahsediyoruz. benim kendi takımım ve oyuncularım var. buna vereceğim cevap çok gerçekçi olmaz. ama üçünün de olağanüstü oyuncu olduğunu söyleyebilirim.

    -david blatt gibi lebron james düzeyinde oyunculara koçluk yapmak ister misiniz?

    lebron james çok üstün bir oyuncu. onu canlı izleme fırsatım oldu. gerçekten mükemmel. herşeye çok iyi hazırlanıyor. ve basketbola aşık. onun gibi basketbola aşık herhangi bir oyuncuyla zevkle çalışırım.

    -david blatt'in nba'de başarı şansı?

    o da basketbolu çok seven birisi. çalıştığı takımlardan hep başarılı olmuştur. amerikalı olmasına rağmen hep avrupa'daydı. ona başarılar diliyorum cleveland'da. bizim gibi avrupalı koçlar adına onu nba'de izlemek çok keyifli olacak.

    zeljko obradovic
  • 20838
    maç içinde gol atsa dahi yüzünün gülmemesi ile ilgili, *

    "aslında güler yüzlü bir adamımdır. sizin bahsettiğiniz algıyı şuna bağlayabilirim ancak. maç içerisinde gelişen olaylara bağlı olarak yeniliyorsunuzdur ya da bir farklı öne geçmişsinizdir. burada gülünecek bir durum yok ama genelde güler yüzlü biri olduğumu düşünüyorum"

    kendisine konulan "tacuera" yani baston lakabı ile ilgili

    "yanlış bir bilgi var sanıyorum bununla ilgili. aslında baston değil. tacuera paraguay'da bambu ağacından olan uzun, ince ve dayanıklı çubuk. bu sanıyorum türkçe'ye yanlış çevrilmiş ya da anlaşılmış. paraguaylı bir gazeteci takmıştı bu lakabı bana, tacuara'yı. bambu bildiğiniz gibi uzun, ince ve sağlamdır. sanıyorum bana bu lakabı bundan dolayı takmış"

    "türk futboluna ve türkiye'ye henüz alişamadim"

    "hemen alıştım diyemem. her maç ve geçen her an benim buraya olan uyumumu arttırıyor. kısa bir zaman sonra da tam olarak buraya uyum sağlayacağımı düşünüyorum. trabzonspor'un karakter yapısını biliyorum. hem fanatik hem de kulübe bağlı bir taraftara sahip olduğunu biliyorum. trabzonspor'da oynamanın her futbolcuya gurur verdiğini duymuştum. benim için de böyle. şampiyonluklar yaşamış ancak bugünlerde yeni şampiyonluklara aç bir kulüp olduğunu biliyorum trabzonspor'un. amacımız trabzonspor'u istediği sonuçlara ulaştırmak. bunun için buradayız. hedefim çok gol atmak. goller atarken de trabzonspor'un başarısına katkı sağlamak. şampiyonluklar istiyorum. trabzonspor şampiyon olurken ben de gol kralı olmak istiyorum. sanırım bütün futbolcuların isteyebileceği şeyler bunlar"

    "en büyük tutkum balik tutmak"

    "şehirle aram çok iyi. kesinlikle şikayetçi değilim. şehri de çok sevdim. bir çok yere yemeğe gittim. gittiğim yerde çok sıcak karşılanıyorum. şehir merkezini de çok seviyorum. paraguaya'da yaşadığım kente çok benziyor. benim büyüdüğüm şehirle bu şehrin meydanı da birbirine çok benziyor. bu nedenle trabzon'a sempatim hayli fazla. en sevdiğim şey balık tutmak. şuana kadar tuttuğum en büyük balık 70 cm. boylarında ve 12 kilo kadardı. balığın paraguay'daki adı suribi. paraguay'daki bir nehirde tutmuştum"

    kendisi için bordo mavili taraftarların bestelediği "haydi geç bütün rakipleri, havalandır fileleri, süslüyor bütün hayalleri, cardozo'nun o golleri…"tezahüratını dinlemeyi çok arzu ettiğini kaydederek,

    "kesinlikle dinlemem gerek. sözleri çok hoşuma gitti. çok memnun oldum. tüylerim diken diken oldu diyebilirim. yazan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. benim adıma ikinci kez şarkı yazılan kulüp oldu trabzonspor"

    oscar cardozo
  • 20841
    "galatasaray'daki başarısızlığın nedeni ne federasyon ne de fatih terim'dir"

    tüpçü

    "federasyonlardan çektiğimiz sıkıntıları anlatmıştım. bu da benzer bir sıkıntı. kendi teknik direktörünün baskısı ile televizyon programına çıkan birisi için ne diyebilirim ki... çarşamba günü ayrıntılı bir basın toplantısı düzenleyeceğim ve her şeye cevap vereceğim”

    ünal aysal
  • 20842
    "türkiye'de çok büyük bir efsane olarak anılır. ancak, ben onunla ilgili iyi şeyler hatırlamıyorum, hiçbir şey hatırlamıyorum. onun çok muhteşem bir hoca olduğunu söylerlerdi ama çalıştıktan sonra gerçeği gördüm. dünyada ondan daha iyi olan bir sürü hoca var fatih terim'in galatasaray'da taktik konusunda konuştuğunu hiç hatırlamıyorum. terim takıma sadece ‘rakibi yıkmak’tan bahsederdi"

    (bkz: milan baros)

    bildiğimiz şeyleri söylemiş futbolcu. özellikle taktik konusunda.
  • 20843
    "zlatan'ı çok çok iyi tanıyorum. onun neler yapabileceğinin farkındayım. o dünyanın en iyi üç futbolcusundan biri. tek başına tabelaya etki edebilirdi. ama yalnızca bir futbolcudan bahsediyoruz. isveç onsuz da iyi bir takım."

    "çok iyi bir oyun ortaya koyduk. pek çok pozisyon ürettik. kokorin ve dzyuba hücumda iyi işler çıkarttı. top bizde değilken de savunmalarına yardım ettiler."

    fabio capello
  • 20845
    "mesut'a almanya milli takımının kampına gittiğinde başlangıç için ağır bir program uygulamışlar. çarşamba günü antrenmana çıkmış ama gün sonunda sakatlanmış. yapılan kontrollerinden sonra 3 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı. ama bizim kendi uzman ekibmiz var. biz onların tavsiyeleri doğrultusunda bir tedavi yolu çizeceğiz."

    "walcott ve gnarby as takımla çalışmaya hazır. ramsey ise 8 gün sonra takımla çalışmalara başlayacak."

    arsene wenger
  • 20846
    "ilk icraatim herhalde mali portreyi önüme koymak, idari portreyi önüme koymak, 210 günlük bir çalışma düzeni hazırlamak ama bir sloganımız var; "dördüncü yıldız"

    "bu sloganı gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapacağız. kısa bir sürede derinlemesine değişiklikler yapamazsınız. bu sürede diğer arkadaşlara, hem kulübü bilme hem de hazırlık yapma şansı vereceğiz. benim 5 sene, 10 sene başkanlık yapma hevesim yok. mayıs 2015'te ben bırakacağım. o süreye kadar gerekli hazırlıklar yapılsın."

    "teknik kadro değişimi öngörmüyoruz"

    "bence, başkan değişiminin pozitif yansıması gerekir. ne teknik kadroda, ne de sporcu kadrosunda bir değişim öngörmüyoruz. gerek oyuncular, gerek teknik kadro branşının en iyilerinden. bizim bu konuda bir tasarrufumuz olmayacak. italyan milli takımının antrenörü geldi, bunu ben niye değiştireyim. galatasaray'ı hepimiz takip ediyoruz. kimleri yemedik ki biz? rijkaard'ı, feldkamp'ı, mancini'yi yedik. bunun sebebi galatasaray dışındaki adamlar yüzünden yedik. lucescu'yu yedik. lucescu hakkında, tv'de "saçlarını taramıyor" bile dendi. biz adama köylü dedik, adam takımını avrupa şampiyonu oldu. bunun ortadan kaldırılması gerek. benim görev sürem boyunca prandelli devam edecek. ben hiçbir değişiklik düşünmüyorum. aksi söylenirse doğru değildir."

    "parayi ivir zivira harcamak istemiyorum"

    "ocak ayında yapılan transferler doğru transferler değildir. takımlar, sezon başında transferlerini yaparlar, ocak ayında gitmesini istedikleri oyuncuları satmak isterler. kimse iyi oyuncusunu devre arasında bırakmak istemez. galatasaray'ın parasını, yeni oyuncular alacağız diye ıvır zıvıra harcamak istemiyorum."

    "benim görüşüm devamliliktir, istikrardir"

    "faruk başkan, uefa kupası'nı kazandığı zaman ben divan başkanı'ydım. aynı zevki, aynı heyecanı onlarla beraber yaşadık. yine galatasaray'ın dışındakiler, 2000 yılında bu başarının tadına vardırtmadılar. sürekli eleştirdiler. avrupa süper kupası'nı da kazandık. orada da bir tatsızlık oldu. neden fatih hoca ayrıldı falan dendi. benim görüşüm devamlılıktır, istikrardır. fatih hoca ile bunu çok konuştuk. o da devamlılık ister. örnekler verdik. manchester united'ın antrenörü alex ferguson, arsenal'in hocası uzun süreli."

    "biz hiçbir zaman fatih terim'in galatasaray'dan ayrılmasını istedik. bazı şartlar, söylemeyeyim ben, galatasaray'ın aleyhine oldu."

    "tff'ye dostane yaklaşmayi isterim"

    "şayet seçilir isem, tff'ye dostane yaklaşmayı isterim. parmağı göze sokarmışcasına, galatasaray aleyhine bir takım kararlar alırlarsa galatasaray için şahin olurum. kimseyle aram kötü değildir ama ben galatasaray'ı kimseye yedirmem. federasyon başkanı da olsanız, galatasaray başkanı da olsanız, insansınız. birbirinizi sevmelisiniz. bu türk futbolunun üzerinde bir sorundur."

    "misafir takim seyircisi mutlaka olmalidir"

    "seyirci olmadan oynanan bir futbolun tadı yoktur. bağırmayan taraftarsız futbolun bir tadı yoktur. seyircisiz futbol olmaz. seyircilerin birbirleriyle aralarının iyi olması gerekir. misafir takım seyircisinin mutlaka maçta olması gerekir. bu sorun biraz da medyadan kaynaklanıyor. her maç sonrası "asacağız, keseceğiz" napıyorsun ya, bu bir oyun. zevk almalısınız. bunu yöneticiler yapıyor. rakip kulüpten bir yönetici, adını vermek istemiyorum, uefa kupası'ndan sonra "biz bu galatasaray'ı durdurmazsak ekmeğimizden oluruz. her kupayı alıyorlar, biz avrupa'ya gidemeyiz" demişti. bugün bile hatırlıyorum. sonrasında tüm kulüpler galatasaray'a cephe aldılar."

    şike sürecine dair

    "3 temmuz, türkiye spor hayatında bomba gibi düşen bir olay. her dengeyi değiştirmiştir. böyle bir şeye ihtiyaç var mıydı? ancak, şunu biliyorum ki eğer bu olay var ise, bu benim görevim değil, mahkemeler halledecektir, yapılmış ise hüküm verilip cezalandırılması gerekir. ben hukukçu olduğum için muhakemenin yenilenmesi safhasındadır. bunun sonuçlarını göreceğiz, bekleyeceğiz. kamuoyunda ortaya çıkan seçimler dolayısıyla, benim bir arkadaşım beşiktaşlı denmiş ve bu kişi o yargılanan kişinin müdafaasını üstlendi. "bunu nasıl listene alırsınız?" dendi. burada benim mesleğime tecavüz var. ben de ceza avukatıyım. fenerbahçeli, beşiktaşlı çok insanı savundum. görevinizde iyiyseniz, size gelirler."

    aziz yildirim'in avukati olan yönetici adayi...

    "ilhan köksal, ülkenin en iyilerinden biridir. demek ki ilhan ile gurur duymamız gerekiyor. ilhan'ı çok yakından tanıyorum, benim öğrencimdir. ilhan, biraz çabuk açıklama yapmış. birlikte davalar takip ettik. biz fakülteden çıktığımızda, avukatlar olarak yemin ederiz. tıpkı doktorlar gibi. mesela, galatasaraylı bir doktor, fenerbahçeli bir hasta gelse "hayır ben bakmam, fenerbahçelisin" mi demek zorunda. bu olayı böyle değerlendirmek lazım. hepimiz insanız. birbirimizi sevmeliyiz. onların da sizden hiçbir farkı yok."

    "hiçbir şeyimi satmam"

    galatasaray'ın hisse ve gayrı menkullerin satılarak paranın kullanılması sorusuyla ilgili olarak, duygun yarsuvat; "ben çok cimri bir adamımdır. hiçbir şeyimi satmam."

    "ben 2015'te sözleşmesi bitecek ada'yı galatasaray'a, sahibine teslim edeceğim. galatasaray, koca kulübü idare ediyor, bir adayı mı idare edemeyecek. galatasaray adası, bir prestijtir. bu ada galatasaraylılar'ındır ve bizim tüzüğümüz sosyal tesis nedir diye her şeyi açıkça ortaya koymuştur. okuyorum; "115. madde, sosyal tesisler, kulübün üyeleri, aile bireyleri ve onların yakınları, sporcuları, tüzükte ve yönetmelikte belirtildiği şekilde sosyal olanaklar sağlamak ve insanları kaynaştırmak için doğadan yararlandırılan tesislerdir"

    "niçin ben orada (galatasaray'ın sosyal tesisleri) otel misafiriyle yanyana oturayım, niçin ben kenarda köşede sıkışmış oturayım. burası galatasaraylılar'ındır, galatasaraylılar'ın olacaktır. eğer, bu ada işletilecekse galatasaray işletecektir."

    "benim de fenerbahçeli arkadaşlarim var"

    "ben insanı seviyorum. fenerbahçeli çok dostum var. hepsiyle de beraberim. hatta müşterilerim var fenerbahçeli. beşiktaşılar da var. hepsiyle iyi ilişkilerim vardır. ancak, bu ilişkiler galatasaray'a bir kötülük yapıldığında sona erer. geçmişte, kadıköy'de yapılan bir maçta galatasaraylılar'ın oturduğu tribünlere insan dışkısı kondu. taşlar atıldı, sular atıldı. böyle bir duruma müsaade etmem."

    "böyle bir şey olursa, insanın kendini koruması gerekir. nefsi müdafaa vardır. galatasaray lisesi'nden beri hatrımda olan bir nokta var. yolda yürürken ayağınızı taşa çarparsanız ne yaparsınız? taşa küfreder, taşı tekmelersiniz. bu çocuk davranıştır. olgunluk, o taşı oradan kaldırmaktır. sorun yaşarsak, böyle davranırız."

    e-bilet'e dair...

    "elektronik biletin olmaması taraftarıyım. futbol maçı bir heyecandır. futbolcu gibi heyecan duyarsınız. bu heyecanı önleyemezsiniz. maçı izlerken, topa bile vurursunuz. top sporcunun ayağındadır ama sizde vurursunuz. heyecanlanırsınız, yaşarsınız, seversiniz. niye koymuşlardır bu bileti, seyirciyi tespit edebilmek için. e ne oldu, 300 kişi, 500 kişi geldi. beşiktaş maçında seyirciler yer değiştirdi. nasıl tespit edeceksiniz? kanunda passolig yok. kanunda sadece e-bilet var. bir maça gitmek için passolig almak zorunda mısınız? bunu zorunlu kılıyorlar, şampiyonlar ligi'nde geçerli kılamıyorsunuz. milli maçta passolig yok, korktular seyirci gelmeyecek diye. kötü tezahüratı böyle engelleyemezsiniz. bu oyunun doğasında var. bu oyunun içinde dostluk var. bu bilet, sporculara yapılan bir hakaret bence. futbol, seyircisiz oynanmaz."

    "mesela, tiyatroya gittiğinizde passotiyatro mu soruyorlar? konsere, sinemaya falan giderken bunu mu istiyorlar?"

    "türk futbolunu yabancilar geliştirdi"

    "yabancı futbolcu sayısını sürekli indiriyorlar. yabancı sayısı düşünce avrupa'da başarı gelmez. yabancı sayısı önemli değil, 11 türk de olabilir. eğer, iyi kadro çıkarmak istiyorsanız iyi yabancı oyuncu getirmelisiniz. türkiye'de oyun eskiye göre gelişmiştir, bunu da yabancı oyuncular sağladı. drogba geldi, ortalık ayağa kalktı. biz hala hagi'yi hatırlıyoruz, özlüyoruz. ardalar'ın, emreler'in yetişmesine sebep hagi'dir. arda top topluyordu ama hagi'yi gözlüyordu. emre'yi maçlardan, antrenmanlardan sonra hagi tutardı, çalıştırdı. demek ihtiyacımız var. ben bu gelişimi de derwall'in gelişine bağlıyorum. onu da alp yalman getirmiştir. simovic ile birlikte..."

    "derwall, dünya kupası'nda başarısızdı. simovic de dünya kupası'nın en başarısız kalecilerinden biriydi. derwall, ilk birkaç maçtan sonra ıslıklandı. ancak, sonra türk futbolunu başarılara sürükledi. bence 5+3 kabul edilebilir değildir. avrupa'da başarı, bu sınırla gelmez."

    "sabah uykularini çok sever oldum"

    "benim tabiatımdaki hasletlerden ötürü, herkesin yaptığı işi onlar gibi yapmam. değişik olmam lazım. benim değişikliğim, geçmiş idarecilik yıllarımdaki gibi herkesle tanışmak, herkesle haşır neşir olmak isterim. herkesle konuşmak, herkesin derdini dinlemek isterim. ben odada oturup, başkanım deyip tespih çekmekten hazzetmem. sürekli hareket halindeyimdir. sabah herkesten önce gelirim. gerçi gelebilir miyim bilmiyorum. sabah uykularını çok sever oldum. salı sabahları 11'de üniversitede dersim var, o gün zor oluyor tabii."

    "ben 1937 doğumluyum. allah ne kadar verirse, o kadar yaşarız. ben galatasaray'da talebeyken, galatasaray kulübü'ne üye oldum. benim galatasaray'daki numaram 3666'dır, yalman da 3660'dır. yalman'ı babası yazdırmıştır. beni galatasaraylı bir hocam kulübe üye yapmıştı. herkes üye olmazdır kulübe. "niye üye olacaksın bu tulumbacılara" denirdi. tulumbacılıkla, futbolculuk bir tutulurdu."

    futbolu kim yönetecek?

    "futbolu ben yönetmeyeceğim. futboldan bir arkadaşımız sorumlu olacak, o kişi bana sorumlu olacak. benim idaremde herkesin bir sorumluluğu olacak. ben yetkiyi dağıtır, bunu kontrol ederim. futboldan, basketboldan sorumlu olabilecek arkadaşlar var. listeme baktığınız vakit, kimin nerede görev alacağı bellidir zaten."

    "galatasaray aşağilanmiştir"

    "(fenerbahçe - galatasaray basketbol maçı) 17 haziran'da galatasaray aşağılanmıştır. bunun için mücadele etmek gerekirdi. gerekli mücadeleyi ettiler ama başarıya ulaşamadılar. takımı çekmek yerine alternatifler üretmek gerekirdi. çeşitli gerekçeler vardı. ancak, bunlar daha önce yapılmalıydı. bir gün kala yapılacak işler değil. galatasaray'ı kimseye ezdirmem, sonucu biliyorsam, takımı oraya dayak yemeye göndermem. bunun önlemi nedir, valilik'e başvururum. ankara'ya giderim. netice alırım. ezdirmem çocuklarımı."

    "sözlerimizi tutmamiz lazim"

    "galatasaray kadın basketbol takımı kıvanç duyduğumuz bir takımdı. ancak, biraz masraflı bir takım oldu sanki. bizim yapacağımız şeylerden biri, bu masrafları kısabilmek. sadece futboldan para kazanabiliyoruz. uefa'ya da futbol takımı üzerinden bir takım sözler verdik. bu sözleri tutmamız gerekiyor."

    "faruk süren başkanken, kadın basket takımımızı avrupa'ya gönderememiştik. paramız yoktu. kızlar ağlamıştı. faruk süren, basketboldan gelmiş bir başkandı üstelik."

    "galatasaray'i aslan olarak görüyorum"

    "öç alma duygusu, insandan kaynaklanır. ancak, kabul edilebilir değil. galatasaray'da başkanlık yapmış olan birinin, bu duygusunu törpülemesi lazım. ben onu görüyorum sizle beraber. galatasaray'ı aslan olarak kabul ediyorum ben, yavrularını çakallara vereni aslan kabul etmem. bazılar davalar açtılar, ceplerinden paraler verip başkalarına davalar açtırdılar. bu durumlardan vazgeçmeleri gerekiyor. bu kişiler başkandırlar ama kendi duygulanırının esiri olarak kalmışlardır. eğer ibra edilmedilerse, sorunu kendilerinde aramalılar. kitleden intikam alınmaz, o kitle sizi yer. geçmiş duygularınızı unutup, galatasaray sevgisiyle hareket etmelisiniz."

    "liseli-alayli ayrimi..."

    "galatasaray'da liseli, alaylı ayrımı konuşulur. listeme bakarsanız yarısı lise mezunudur, yarısı değildir. ancak, onlar da galatasaray'ı seviyor, ne farkımız var ki. fiziki bir fark vardır, birinin galatasaray diploması vardır"

    "projede stadin üstü kapaliydi"

    "stadın üstünün kapanması şarttır. ben dedim ki, şart değil, üstü kapatılmadan almayın dedim o gün. projede üstü kapalıydı. ben "tek"liği severim. türkiye'nin yegane üstü kapalı stadı olacaktı. bir seçimden önce gittiler, stadın üstünün kapatılmasını taahhüt ettiler. bu söz bizi bağladı. bu söz nedeniyle galatasaray davalık."

    "size kim söyledi ocak ayında açılacak stadyum diye? ne olurdu mayısta, haziranda açılsaydı? bizi davalık ettiler. bu olay da 10 milyon dolar da bitecek iş değil. yapıldığı zaman da çimler yanacak. bunu yapmak için 3 ay gerekir. dolar da arttı. bu stadın üstünün kapanmasının zor olduğunu, diğer borçlar gibi miras olduğunu söylemek lazım."

    duygun yarsuvat
App Store'dan indirin Google Play'den alın