• 17127
    "2-3 yıl önce ajax'da klaas-jan huntelaar ile çok iyi bir ikiliydik. şimdi de daniel sturridge ile elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. kim bilir, belki de 1-2 yıl sonra kendisi için en iyi partnerimdi derim. şu an çok mutluyum çünkü hücum hattında iyi bir partneriniz olduğu zaman rakip savunma oyuncuları dikkatini iki futbolcuya ayırması gerekiyor. birimiz savunmacıları çekerken diğeri boş alana kaçıyor, bu sadece bizim için değil, takım için de iyi oluyor."

    luis suarez
  • 17128
    "bugün saat 11.00'de kurucu başkanımız ali sami yen'i mezarı başında andık. yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı düşündüm orada. her şey bir hayalle başlıyor. benim galatasaray için hayallerim var. galatasaray yalnız futbolda değil tüm branşlarda avrupa'da marka olmalıdır. bazı seçimler yapmak durumunda kalabiliriz branşlar arasında. istemesek de böyle. biz ikincilik için yarışmayız. birincilik için yarışırız."

    "şampiyonlar ligi'ndeki ilk hedefimiz gruptan çıkmak. grubumuz zor. kopenhag galibiyeti nedeniyle tüm oyuncularımızı ve hocamızı kutlarız. juventus maçı bizim için final olacak. avantajımızı iyi kullanmak zorundayız. bunun bilincindeyiz. biz kendimizle yarışıyoruz. gerçek yarışma da odur. geçen sezonki başarımızı geçmek isteriz. ama biraz da gerçekçi olmak lazım."

    "fatih hoca'yı tanımıyordum. 2 sene önce tanıştık. karşımda sıcacık, sempatik ve birlikte çalışabileceğim birini gördüm. yanılmadığımı da anladım. dost olduk. teknik konudaki deneyimleri bende yoktu. galatasaray tarihine mal olmuş birisi. ben bunlardan biri değilim. ama her şeyden önce ben profesyonelim. aldığım kararları kişisel değil yönetsel olarak alırım. hocayla aile ilişkilerine kadar yakınlaştığımız bir dönemde böyle bir şey başımıza geldi. planlı bir ayrılık değildi."

    "ben de fatih hoca da farkında olmadan bir yapının içine girdik. inşaatın neresinin çökeceğini girdim bu yapıya girdik. bu yapıda tuzaklar olduğunu sonradan fark ettik. hoca kendisine verilen imkanları en iyi şekilde kullanmıştır. çok büyük başarılar elde etmiştir. yeşil sahadaki bütün başarı ona aittir. 2016'ya kadar hocayla devam etmek istedim ayrılık da istediğim bir şey değildi. tff'den teklif geldiği zaman hukuki olarak baktım. ilk önce 'hayır' demek istedim. hocayla görüştüm sonra. hoca da bana 'kalmak istiyorum' dedi. ama 'bu milli bir görevdir. nasıl cevap vereceğimize siz karar verin' dedi. kulüp olarak 'hayır' desek, galatasaray başkanı'nı küçük düşürecek tavırlar olabilirdi. 'hayır diyorsun ama ben alırım' diyebilirlerdi. çünkü böyle bir hakkı vardı. tff başkanı'nı hocanın yanında aradım. tff başkanı şaşırdı ve telefonu kapattı. sonra da internet sitemizden açıklandı. akşam bodrum'a gittim. televizyonu açtım. baktım fatih terim imza atıyor. şoke oldum. tff, terim'in orada kalıcı olacağını hissettirince tatsızlık oldu. sportif olarak da başarısızlık geliyordu. endişelendim ve ileriye dönük riskleri düşündüm. 13 eylül'de antalya maçı sonrası hocamızın anlam veremediğimiz bir açıklaması oldu. 'birilerini mutlu etmek için imza atmayız' dedi. yani hoca sözleşme uzatma teklifimizi açıkça reddetti. haysiyet kırıcıydı. tüm bu gelişmeler, kulübün aşağı inen çizgisi, halka açık beyanatı bu kararı getirdi. neden telefon olayı falan değil. fatih hoca hala benim çok güvendiğim bir insan."

    "muhakkak ki bizim de algılamada bazı hatalarımız oldu. iletişim sorunumuz oldu. ve bunların bir arka plana dayalı olduğu ortaya çıktı. tff başkanı'nın yaptığı açıklamalar bunun delili gibiydi. biz geçtiğimiz 2 yıl içinde tff'den çifte standart gördük. disiplin ve tahkim kararları, terim'e verilen 9 maç ceza, şampiyonluk primimizin 5 milyon tl eksik ödenmesi, yabancı sayısının kısıtlanması, şampiyonluk kupalarımızı badireler içinde teslim almamız... tff'den tarafsız ve adil olmasını bekliyoruz."

    "lutfi arıboğan, florya'da terim ile konuştu. endişelerimizi aktardı. gidip benim kapıda beklemem, beklenmeyeceğine göre ceo'muzu yolladık. oradan 'vaktim olduğunda başkan'ı ararım' haberi geldi. bir gün sonra da ayrılık kararını açıkladık. bir yöneticinin en önemli görevi, günlük sorunu çözmek değil, ileride çıkacak sorunları görüp çözmektir. benim önceliğim galatasaray'dır. cesur kararlar almaktan çekinmem."

    "hocamızla 3 yıllık bir anlaşma yaptık. ama her sene sonunda yenilenecek bir anlaşmaydı. birbirimizi tanıyarak gidecektik. 2014 mayıs'ta bitiyordu kontratı hocanın. 2 sene daha uzatma teklifi yaptık. 2017'ye kadar kalacak olsaydım 3 sene uzatırdım. gayet memnundum kendisinden. hocayı göndermeyi hiç düşünmedim. mersin idman yurdu maçında yaşananlara şaşırdık ama göndermek aklımızdan geçmedi."

    "tff'den kontratı istedik. 'bizim böyle bir mecburiyetimiz' gibi anlaşılamayan bir cevap geldi."

    "roberto mancini ile fatih terim görevdeyken görüşmedik. haysiyetli bir hoca, takımın başında başka bir meslektaşı varken görüşmez. ben de böyle bir görüşme yapmam zaten."

    "trapattoni, advocaat, hagi ve mancini ile görüşüldü. trapattoni 'juventus maçına çıkamam' dedi. advocaat, milli takım hocası gibi göründü. hagi de 'kendi işim var, bırakamam' yanıtını verdi. mancini yürekli çıktı. ben yürekli adamı severim."

    "galatasaray gidip-gelinen bir yer. benim gönlümde de bir hagi var. ama kendisi değil oğlu. galatasaray için gelecek vadeden bir futbolcu."

    "hocanın fotoğrafları her yerde duruyor. bir tanesi dışında... onu da hocanın kendisi istedi ve götürdü. biz hatıralarımıza saygılıyız. galatasaray gelenek kulübüdür. değerlerimize saygısızlık yapmayız."

    "hocanın istemediği hiçbir futbolcuyu almadık. alınan bütün iyi oyuncular hocanın onayı ve işaretiyle alınmıştır. ben bu tip riskleri almam. para vereceksiniz, hoca oynatmayacak. böyle kararlar almam. sneijder hocanın listesinde olmasa 7.5 milyon euro neden vereyim? hoca 'sol beklesin, drogba'yı alalım" dedi."

    ünal aysal
  • 17129
    bayern'i yeni barça yapmak istemiyorum. buradaki zihniyet, stil, kültür, çevre ve oyuncular farklı. bu takım çok fazla şey kazandı. buraya bu oyuncuları çalıştırabilmek için geldim. bayern benim düşüncelerimden büyük bir takım. ben sadece takımın geçen seneki seviyesini korumak için uğraşacağım. bir antrenör bu adamların kalitesini anlamalı.

    (bkz: pep guardiola) *
  • 17141
    duygusaldır... mesela sabri iyi oynadığı zaman yabancı sınırı denilip eboue beğenilmez, bu sefer eboue iyi oynar sabri kötü oynar tam tersi olur. ya da burak maç berabere giderken gol kaçırınca yuhlanabilir, ama farklı galipken kaçırınca alkışlanır. maç psikolojisi ve anlık reaksiyon bunlar bu yüzden doğru veya yanlış diyemem, dediğim gibi duygusallık ve takımının en iyisine sahip olması gerektiği düşüncesi..
  • 17148
    "ka­dı­köy'de­ki der­bi­de ha­yır­lı­sı ney­se o ola­cak. bi­zim fark olur di­ye bir en­di­şe­miz yok. o gün iyi olan ta­kım mü­ca­de­le­yi ka­za­na­cak­tır. o gün iyi olan kar­şı­laş­ma­dan ga­lip ay­rı­lır"

    "tek­nik di­rek­tö­rü­müz ro­ber­to man­ci­ni, tür­ki­ye ve sü­per lig ile il­gi­li her şe­yi öğ­ren­di. fe­ner­bah­çe derbisinin de ne ka­dar önem­li ol­du­ğu­nun far­kın­da"

    ünal aysal
  • 17149
    --- alıntı ---
    doğma büyüme göztepeliyim.
    fenerbahçeli olsam...
    başkan adayım aziz yıldırım olur.
    oy’umu tereddütsüz ona veririm.

    üç sebebi var.

    şike davası, müstakil bir dava değil aslında... zamanlama itibariyle, paralel davalar zincirinin, balyoz, ergenekon, odatv, askeri casusluk davalarının bir parçası... hatta, savcıları bile ortak.
    bir...
    balyoz, ergenekon gibi davaların hukuki değil, siyasi olduğunu düşünüyorsanız... yani, sahte delillere, sahte tanıklara dayandığını, somut belge olmadığını düşünüyorsanız... savunma makamının dikkate alınmadığını düşünüyorsanız... medyanın kendini mahkeme yerine koyduğunu, henüz karar verilmeden, kararı yönlendirmek için asılsız, kasıtlı manşetler atıldığını düşünüyorsanız... şike davası da birebir böyle oldu. balyoz, ergenekon gibi davalara inanmıyorsanız, şike davasına da inanmıyor olmanız gerekir.
    şike davasında da adaletli karar verilmediğini, siyasi karar verildiğini düşünüyor olmanız gerekir. bu durumda, aziz yıldırım’ın sonuna kadar desteklenmesi gerekir.
    iki...
    balyoz, ergenekon gibi davaların siyasi değil, hukuki olduğunu düşünüyorsanız... bazı oluşumların hükümeti hedef aldığını... dışardan etkilerle hükümetin düşürülmeye çalışıldığını düşünüyorsanız... hükümete karşı olan bazı unsurların, hükümete karşı güçbirliği yaptığını düşünüyorsanız... şike davası da birebir böyle oldu. hedef, aziz yıldırım’dı. gelmiş geçmiş onca yönetim varken, onca kulüp varken, onca federasyon varken, sadece aziz yıldırım hedef alındı.
    80 senelik futbol tarihimizde, şike iddiasına maruz kalan sanki bi tek aziz yıldırım’mış gibi bir hava estirildi. aziz yıldırım’a karşı bazı unsurlar, fırsat bu fırsat aziz yıldırım’ı devirmek için güçbirliği yaptı. yani... balyoz, ergenekon gibi davalara inanıyorsanız, hükümetin arkasında durduğunuz gibi, aziz yıldırım’ın da arkasında durmanız gerekir. çünkü, hükümet mağdursa, aynı gerekçelerle aziz yıldırım da mağdur.
    üç...
    şike davasında yargıtay kararı belirleyici olacak ama... fenerbahçe kongresi de “manevi yargıtay”dır. aziz yıldırım’ın aleyhinde oy kullanmak, bir anlamda, şike davasındaki iddiaların teyididir. aleyhinde oy kullanmak, aziz yıldırım’ın mahkumiyeti anlamına gelir. hem aziz yıldırım suçlu, hem fenerbahçe temiz diyemezsin. aziz yıldırım hakkında vereceğin oy, kulübünü bağlar.

    fenerbahçeli olsam...
    kişisel olarak sevip sevmememin önemi yok; bu iş bitmeden, aziz yıldırım’dan vazgeçmem.

    --- alıntı ---

    yılmaz özdil
    (fanatik gazetesi internet sitesinden alıntıdır)

    allah akıl fikir versin ne diyeyim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın