birçoğunuzun yorgun olduğunu biliyorum. ama bu, ciddiyetten uzak olmanızı gerektirmez. savunmada verdiğiniz boşluklar inanılır gibi değil. 1-0dan sonra maçı koparmalıydık.
* ama siz 9 saniyede atacağınız golü 16 saniyede atıyorsunuz. bu tempoyla avrupada hiçbir üst düzey maçı kazanamayız. bugün bize şans yardım etti. ama şansın her zaman yanınızda olacağını düşünürseniz, kaybetmeye mahkum olursunuz.
hakemle konuşmasını bile bilmiyorsunuz. kavga eder gibi hakemin üzerine yürüyorsunuz. kendinizi ne sanıyorsunuz, anlamıyorum. bundan sonraki ilk idmanda işiniz hakemlerle diyalog kurmayı öğrenmek olacak. bay neeskens ve ben, hakemle nasıl konuşmanız gerektiğini size öğreteceğiz.
(bkz:
frank rijkaard)
türk futbolunda devrim anlaşılan sadece oyun bazında olmayacak, yıllardır kanayan yaramız olan maç kazandıktan sonraki türk futbolcusunun rahat, geniş davranma psikolojisi ve saha içinde yaptığı gereksiz hareketler, ayrıca manteliteyi de değiştirecek umarım
surinam'lı. bu şampiyon olmaktan bile daha değerli benim gözümde.