“sermaye artırımı yapacağız… şu anda hesabımızı kitabımızı yapıyoruz. sermaye artırımı miktarını aynı mı tutacağız,ona bakıyoruz. spk’nın düzenlemeleri yapmasını bekliyoruz. sonra adım atacağız”
“başvurumuz başvuru tarihinden beş ay sonra çıkartılan kural nedeniyle olumsuz karşılandı. buna da peki. yeni müracaatın nakdi katılım olarak yapılması kararlaştırıldı. 12 şubat’ta kural biraz daha zorlaştırılarak ve tevsire açık hale getirilerek yeniden değişti. şimdi yeni kural çerçevesinde bıkmadan ve vazgeçmeden çalışmalarımız sürüyor.”
"galatasaray’ın 15 binden fazla yatırımcısı var. galatasaray kulübü bu yatırımcılardan biri. 31 ekim’deki genel kurulda yatırımcıların yüzde 99’undan fazlası sermaye artırımını destekledi. kayıtlı sermaye sistemine geçtik. yalnızca 16 kişi dava açtı. bu arkadaşlar medyayı etkilediler. maalesef bu dava olmasaydı hisseler bugün değerinin çok üzerinde olacaktı"
“2011 temmuz ayında hisse değerleri neydi, şimdi ne oldu? buna bakmak lazım. fenerbahçe hissesi yüzde 45, trabzon’un ve beşiktaş’ınki yüzde 56 değer kaybetmiş. galatasaray’ınki ise tam yüzde 65 düşmüş. eğer sermaye artışı onaylansaydı, bu kaybı karşılardık, yatırımcı şu anda daha zengin olurdu. maalesef azınlıktaki küçük yatırımcı organizeydi ve başarılı oldu. biz spk’nın bunlara itibar edeceğini sanmıyorduk. amaçları galatasaray ile diğer kulüpler arasındaki farkın açılmamasıydı. bunlar galatasaray hissesi aldılar ama galatasaraylı değillerdi. maalesef burada gerçek etik hatayı spk yapıyor”
“burada mesele küçük yatırımcı-büyük yatırımcı meselesi değildir. mesele motivasyonları katiyetle ekonomik olmayan, güdümlü ve son derece küçük bir azınlığın büyük bir çoğunluğu tahakküm etmek isteyişidir”
“göreve geldiğim 14 mayıs 2011’de, birleşmeden kaynaklanan 251 milyon lira zarar ve eksi özkaynaklarımız vardı. sermayemiz ise 2,8 milyon liraydı. toplam 328 milyon dolar borcumuz bulunuyordu, bu borcun 78 milyonu muaccel olmuştu. 2014 yılına kadar olan tüm gelirlerin üzerinde temlik vardı. bu tabloda mutfağımızda mutlaka birşey olmalı dedim. elimizde hisse senetleri ve riva vardı. riva’da da ipotek bulunuyordu. herkes para bekliyordu. sessiz sedasız bir miktar para koyduk."
"gündelik ödemeler için rus bankası vtb ile görüştük. hisse reposu için anlaştık, ancak mevzuat olmadığı için yapamadık. aralık sonuna kadar olan dönemde yavaş yavaş hisse satışı yaparak, kasamıza 96 milyon dolar koyduk. ama yeterli değildi. yeni sermaye getirmek gerekiyordu. abartılı bir sermaye artışı yapmak zorundaydık. burada ne hukuki ne de etik bir sorun gördük”
“avrupa platformunda önemli ve kalıcı bir oyuncu olmak bir hayal haline gelir. 16,9 milyar euroluk avrupa futbol pazarını uzaktan seyrederiz. bir kulubümüzün gelir bakımından ilk 20’ye girmesi hedefini unuturuz. daha da vahimi türk futbolunda mali dönüşüm sağlanamazsa financial fair play kuralları karşılanamayacağı için uefa kupalarına katılma lisansı almak tarihe karışır. bugün sermaye artırımına gitmiş olsaydık beşiktaş ve fenerbahçe’de bu sorunları aşmıştı”
ünal aysal
