sporda şike, savaşta şike, siyasette şike.
bu ülke şikeler ve şikeciler ülkesi.
şike bitmiyor bu ülkede.
beş ay önce şikenin üzerine gitmeye karar verdi parlamento ve bir şike yasası çıkardı.
büyük bir operasyon başladı.
sonra ne oldu?
parlamento kendi çıkardığı yasağı aradan beş ay geçmeden değiştirmeye karar verdi.
ne oldu da kendi yasasını değiştiriyor parlamento?
ne oldu da, daha önce diğerleriyle anlaşan ama sonra imzasını geri çeken bdp hariç bütün partiler anlaştı?
hepimiz biliyoruz ki "futbolda şike" dediğimizde artık o eski usul "şikelerden" söz etmiyoruz, futbol bahislerinde büyük paraların döndüğü bu dönemde sporda mafyanın gücü de etkinliği de artıyor, "futbolda şike" dediğimizde büyük paralardan ve mafyadan söz ediyoruz.
aslında bu yasanın amacı da "spor şikesinden" ziyade "spordaki mafyalaşmayı" önlemekti ama nedense meclis bu onurlu mücadelesinden vazgeçti.
ve hiçbir konuda anlaşamayan üç parti şikeciliğin önünü yeniden açmak konusunda anlaştı.
parlamentoda bir tek akp milletvekili şamil tayyar bu yeni düzenlemeye karşı çıkıyor, "spordaki ergenekon'a yenik düşüyoruz" diye feryat ediyor, "sporda çetecilik alır başını gider" diyor ama sesini kimseye duyuramıyor.
internet sitelerinde okuduğum haberlere göre dün ntv spor radyo'da bülent yüksel'in sunduğu "13" programında olayı bütün detaylarıyla anlattı.
"sporda şiddet kanunu yaklaşık yedi ay önce çıktı. seçimden önce tbmm tatile girmeden apar topar çıkarıldı. seçimden önce çıkarılan son kanunlardan biriydi. tüm spor kulüpleri sadece holiganların cezalandırılacağını düşünüyorlardı ki destek verdiler. ancak daha sonra şike operasyonu çıkınca feryat etmeye başladılar. tutuklamalarla birlikte kıyamet koptu. ondan sonra da bu kanunun değiştirilmesi için 'operasyonlar devam ederse tüm kulüpler batar, çok büyük sıkıntılar doğar' argümanı üzerinden dört partiyi de ikna ettiler gibi görünüyor.
bu gerekçelere dayanarak kanun çıkaracaksak balyoz'u da ergenekon'u da ortadan kaldırmamız gerekir. onlar da terörle kim baş edecek demişlerdi. karşıyaka mezarlığı kendini vazgeçilmez sanan insanlarla dolu. herkesin yeri doldurulabilir. kimse vazgeçilmez değildir. kişiye özel ve af niteliğinde asla bir yasal düzenleme yapılamaz. ben olsam da, sen olsan da, aziz yıldırım olsa da mümkün olmaz. örtülü af niteliğinde bir düzenleme yapılıyor. bu kanunla birlikte artık çeteleşmenin önüne geçmek imkânsız olacak. devam eden şike operasyonu da ortadan kalkacaktır. bu suçun sadece miktarı azaltılmıyor, çete suçu olmaktan çıkarılıyor."
buradaki en hayati laf "bunun çete suçu olmaktan çıkarıldığını" belirten laf.
mafya spor dünyasının içinde var mı?
bu işlerle biraz ilgilenen herkes biliyor ki var.
mafya'nın susurluk'la, ergenekon'la bağlantısı var mı?
mahkeme dosyaları gösteriyor ki var.
o zaman meclis neden mafyanın spordan büyük paralar kazanmasını, şike yaptırmasını, aldığı paraları çeşitli "kaynaklara" aktarmasını önleyecek bir yasadan vazgeçiyor?
tayyar, şike, spor, siyaset ilişkisini de çok iyi ortaya koyuyor.
"kulüp temsilcilerinin grup başkanvekilleriyle yaptıkları görüşmelerden haberimiz bile olmadı. bülent arınç belki bakan olması nedeniyle bilgi sahibiydi ve tepki gösterdi. onu bilemiyorum. ama benim milletvekili olarak haberim yoktu. size bilgi vermezlerse, anlatmazlarsa, iki günde meclis'ten geçirmeye kalkarlarsa biz de tepkimizi gösteririz. bununla neyin amaçlandığını sorgulamamız gerekiyor. ben görevimi yaptım. bu bir şey ifade eder mi bilmiyorum. yapabileceklerim bu kadar."
milletvekillerine bile nasıl bir yasa yapılacağını söylemeden, milletvekillerinden gizli olarak kulüp yöneticileriyle görüşerek akp bir yasa çıkarıyor.
şikenin ve mafyanın yolunu açıveriyor.
spor dünyasıyla siyaset dünyası arasında nasıl bir ilişki var, neler konuştular, bir "şantaj" söz konusu bilmiyoruz.
bildiğimiz iktidar partisinin kendi yaptığı yasadan vazgeçmesi.
ne iktidara, ne muhalefete bu aşamada laf anlatmak mümkün.
ama şamil tayyar ve dün bizim gazetede isyanını haykıran fatih uraz gibi biz de "son umudumuza", cumhurbaşkanı gül'e seslenebiliriz.
sekiz ay önce bir yasa imzaladınız, şimdi o yasanın tam tersi bir yasayı niye imzalayacaksınız?
ne değişti, şike mi bitti, mafya mı yok oldu, ne oldu?
siyasi partiler bu yasayı niye değiştirdiklerini halka açıklayamazlar, açıklayamıyorlar da zaten.
siz onların arasına katılmayın.
siz şikeye bulaşmayın.
bu yasayı imzalamayın.
temiz toplum isteyenlerin bu ülkede güvenebilecekleri biri olduğunu bari siz gösterin.
ahmet altan