• 44576
    dün gece karşılıklı hataların olduğu, kopuk kopuk bir futbol izledik. galatasaraylı futbolcular hırslıydı. kötü gidişe son vermek istiyorlardı. ancak garip orta saha kurgusu ile oyunu domine etmeleri ve organize olmaları mümkün değildi. kırk yıl düşünsem van aanholt-alpaslan-cicaldau'dan bir orta saha oluşturmak aklımın ucuna bile gelmezdi.

    ikinci yarıda galatasaray yine golü bulmak istiyordu ve o aradaki tempoda da maçın kırılma anı geldi. kasımpaşa'nın hediye ettiği bir pozisyonda kerem yüzde yüzlük fırsatı aynı pozisyonda iki kere kaçırdı. kısa süre sonra da kasımpaşa'yı öne geçiren gol geldi. ondan sonra teknik direktör torrent'in oyuncu değişiklikleri başladı. aslında kasımpaşa önde olmasına rağmen açık oynuyor, yanlış yapıyordu. çünkü deplasmanda galipsin, rakibin de üç tane sprinteri var. ama galatasaray o kadar kötüydü ki bu ortamdan da faydalanamadı. üstüne üstlük uzatmada da üçüncü golü yedi.

    hem takım hem yönetim hem taraftar için zor günler başlıyor. ispanyol teknik direktör de eğer böyle kadroda ve taktikte harakiri tipi maceralara devam ederse kaostan kurtulmak daha da zor olur.

    ömer üründül

    (bkz: 20 ocak 2022 galatasaray kasımpaşa maçı)
  • 44578
    "kuntz'un geleceğini bu maçlar belirlemeyecek. kısa vadeli süreçte dünya kupası'na katılmak istiyoruz ama en önemli projelerimiz orta vadeli. bunlar da eğitimde mesafe kat etmek, futbol seyircilerini bilgilendirmek, almanya'daki 2024 avrupa şampiyonası'na katılmak. bu süreçte önem verdiğimiz unsurlar, kolektif hareket etmek, farklı futbol anlayışıyla oyun içinde farklı formasyonlara geçme gibi unsurları saha içinde futbolcularımızla yansıtmak, ne kadar yetenekli, üretken olduğumuzu göstermek istiyoruz. her ortama en iyi şekilde ayak uydurup fark oluşturabilecek kitle ve kültüre sahibiz. bunu biraz daha net, istikrarlı ve sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz."

    "kuntz'u seçme nedenimiz kendisinin iletişimi ve şeffaflığı. almanya ümit millî takımı'nda yaşadığı başarı ve tecrübesiyle en uygun hoca olduğunu düşündüğümüz için buna karar verdik. türk teknik direktörler medya tarafından yıpratıldığı için umduğu, hak ettiği desteği görmediği için böyle bir yol tercih ettik. türk hocalarımıza inanıyoruz ve güveniyoruz. yeri ve zamanı geldiğinde onlar da bize sahada önderlik yapacaklardır. şu anki mevcut durumda kuntz, doğru bir karar. bu durum çalışmalarımızda da kendini belli ediyor. kendisi, eğitim programı ve dışarıdaki tecrübeleriyle bize fikirler sunuyor. en önemlisi de olaya şeffaf yaklaşması. bizim zaaflarımızdan biri, duygusal yaklaşmamız. ben de bu süreçte inanılmaz çelişkiler içinde kaldım. oynadığınız eski abilerinize ve eski arkadaşlarınıza doğru bildiklerinizi hemen aktaramıyorsunuz. bu da zaman kaybına sebep oluyor. zaman kaybı da eğitimi yavaşlatıyor. yavaşlayınca çocukların zamanından, yeteneğinden, kalitesinden fedakârlık yapmak oluyor. burada kararlı bir şekilde, inanarak, sorgulayarak, denetleyerek üzerine koyarak ilerlemek istiyoruz."

    "rechner, hocamızın bize önerdiği bir isimdi. kendisi hoffenheim'da görevli. onlara da teşekkür etmek istiyoruz. bize onunla 4 maçlık çalışma imkânı verdiler. onunla devam etmek istiyoruz. kulübüyle görüşme halindeyiz. kalecilerin geri dönüşü çok olumlu oldu. performanslarını ileri taşımada rechner'in etkili olduğunu düşünüyoruz. tff bünyesinde kaleci departmanı kurma aşamasında kendisinden faydalanmak istiyoruz. istekli, genç hocalarımızı belli bir seviyeye getirmek ve kalecilerimize dokunmak, doğru çalışma metodolojisini aktarmak istiyoruz. kuntz, aynı ekiple devam edecek. orada özel bir planlama veya değişim söz konusu değil. belki 1-2 takviye olabilir. bu da hocalarımızla konuştuklarımızdan biri."

    "sadece saha içinde değil saha dışında da futbolcularımızı desteklemek, onlara danışman olmak istiyoruz. bu, sadece teknik taktik değil bu işin medya ayağı olabilir, pazarlama ayağı olabilir. yatırımları kendi özelleridir ama orada da bize danışabilirler. bunu kendi adıma söylemiyorum, federasyonumuzun profesyonellerinden faydalanmaları gerekir. bunu sadece millîlere değil bütün futbolculara sunuyoruz. her yere dokunmaya fazla vakit bulamadık ama pandemi biraz müsaade ederse, ortam rahatlarsa inanıyorum ki bizler doğru insanlarla doğru pozisyonlarda federasyonun desteğini türkiye çapında genç kardeşlerimize hissettirmek istiyoruz."

    "sahadan masaya geçmek ve yönetimdeki arkadaşlarımızın bana el uzatması ve beni aydınlatması, alışma sürecimi kolaylaştırdı. bu da saha içi ve saha dışında etkili oldu. pazarlama, taraftar kısmı, finansal kısım, her yerde tecrübe edindim, ediniyorum da. türkiye'nin her yerinde futbolun özellikleri, artıları ve eksileri tecrübe edindim. heyecanım ve motivasyonum bunları gördükçe artıyor."

    "bu sezon süper lig'de oynanan futbolun kalitesi çok düşük. bunu üzülerek söylüyorum. teknik, taktik ve tempo olarak çok düşük. hiçbir şekilde dinamik oyun yok. planlanmış ve her seferinde aynı şemayı gördüğümüz bir oyun yok. bunları hiçbir şekilde göremiyoruz."

    "daha çok saldırmayı ve mücadeleye girmeyi seven, her konuda kafasını topa sokan bir yapımız var. ancak takımlar analiz, teknik ve taktik konuda o kadar geliştiler ki bu tarz çok kolay oyun dışı kalabiliyor. çok kolay goller yiyorsunuz. vücut diliniz düşüyor. fiziksel, teknik ve taktik bakımdan rakibe cevap veremiyorsanız kötü bir görüntü ortaya çıkıyor. hocamız alman. ispanyollardan, italyanlardan, ingilizlerden ve fransızlardan da faydalanmak istiyoruz. inşallah türk ekolünü kuracağız. kendi formülümüzü oturtmak için bilgi topluyoruz. uluslararası, esnek, çözüm üreten ve dünya futbolunu dillendiren bir ekol olmak istiyoruz. o yetenek, azim ve tutkumuz var. hoca eğitiminde müfredat değişikliğiyle bir yola çıktık. kurslarımızda bunları rayına soktuk. eksiklerimiz vardır. zamana ihtiyacımız var. eğitim oturduğunda 3-4 yıl sonra bunların meyvelerini göreceğiz."

    "değişim kesinlikle yaşanıyor. şenol güneş, mustafa denizli ve fatih terim'e teşekkür etmek istiyorum. emekli olduklarını söylemek istemiyorum ama değişim ve motivasyon her zaman şarttır. genç hocalarımızın da fark yarattığına inanıyorum. istişareye değer vermeleri çok kıymetli. en önemlisi artık bilgi topluyorlar. telefonlar durmuyor, kendilerini geliştirmek istiyorlar. bu da türk futboluna yarın yansıyacak. bunlara inanıyorum. son aylarda her takımda ortalama 2-3 genç kardeşimiz var. onlara sahip çıkmamız lazım."

    "herkesi takip ediyoruz. ferdi'nin avantajı 4 yıldır türkiye'de olması. türkiye'yi biliyor. türkçesi'ni de geliştirmesi gerektiğini söyledik. a millî takım oyuncusunun saha dışı sorumlulukları var. bu sorumlulukları yansıtması gerektiğine inanıyoruz. 85 milyon insanımız bu takımı destekliyor. tabii ki beklenti de oluşuyor. ferdi bize değer katacaktır. diğerleri gibi her hafta performansını göstermek, başarılı olmak ve gelişime açık olmak zorunda."

    "aday kadro tartışması her zaman olacaktır. camialar ve taraftarlar var. herkesin favori oyuncusu vardır. bizim için önemli olan unsur, uyumlu bir 11'in sahada bulunması ve inanması. son kamplarda yenilikler oldu. gençler geldi ve heyecan kattı. onların gelişmesinde inanılmaz faydalı olacaktır ama bunun dozu çok önemli. onlara en iyi ortamı sunmak zorundayız. her zaman herkes aynı fikirde olmayacaktır. kişisel bir şey söz konusu olamaz."

    "çok fazla puan farkı yok. kapanabilir bir puan farkı. futbolseverler, büyük camiaların düşüşünden ve puan farkından bahsediyor. ancak diğer tarafta çıkış yapan, göze hoş gelen ve heyecanlandıran futbolu oynayan diğer takımlarımız var."

    "eskiden finansal durum iyi olduğunda hazır profesyoneller getiriliyordu. onlar elinizi kolaylaştırıyordu. drogba veya sneijder'i getirmeyi izah etmeye gerek yoktu. onlar sahada bulunduğu sürece genç arkadaşlar eğitiliyordu, heyecanlandırılıyordu. günün sonunda skor da alıyordunuz. ben o ortamın içinde bulundum. idman temposu yetersiz, teknik-taktik çalışmalar yetersiz, mesai yapmıyoruz, ne yaptığımızı bilmiyoruz. bunlar çok ağır. bunları üzülerek söylüyorum ama biri parmağı yaraya sokmak zorunda. kimseyle kişisel sorunum yok ve kimsenin kötülüğünü istemiyorum. aksine kardeşlerimizden, çocuklarımızdan daha fazla çalamayacağımızı söylüyorum. öyle bir hakkımız yok. onlara doğru eğitim platformu sunmak zorundayız. federasyon olarak artık bunu kabul ediyoruz. mesai harcıyoruz, en iyi şekilde ilerlemeye çalışıyoruz. pandemi süreci bizim mesafe kat etmemizi engelledi. bugün olmaz belki ama yarın olacağına inanıyoruz."

    "almanya konusu beni rahatsız ediyor. benim bir almanya geçmişim olabilir ama örnek almıyorum. bu konuda hassasım. ben iyi futbolun, iyi işin, başarılı futbolun çalışma metotlarını öğrenmeye veya bilgi toplamaya çalışıyorum. insanlarımıza farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyorum. bunları türk değerleriyle bağdaştırmak istiyorum. bizde muhabbet önemlidir. muhabbet, ilgi, sevgi, şefkat olmadan biz başarılı olamayız. bunlar olmadan biz ortamlara genelde günün sonunda zarar veririz. biz bu samimiyeti arıyoruz. bu bilgiler bizim öz güvenimizi artırması için. albert einstein, 'ne kadar bilgili ve ilim sahibi olursanız egonuz o kadar düşük olur.' diyor. ben çözüm odaklı olunmasını istiyorum. saha kenarında bağırmalar, çağırmalar ve çirkinliklerden uzak, onun yerine bilgi, ilim, doğru kelimeler kullanan, takımı önünde doğru konuşmayı yapan ve olumsuz sonuçlarda yine ayağa kalkarak sorumluluğu üstlenen bir teknik direktör hayal ediyorum. bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum."

    "mesut özil benim kardeşim, dostum ama bu her konuda aynı fikirde olduğumuz anlamına gelmiyor. mesut, inanılmaz özel bir insan. yeteneği de zaten ortada ama her şeyi doğru yaptığı anlamına gelmez. mesut'u en ağır eleştiren ama en çok savunan kişilerden biriyim. ülkesine gelmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. talihsizliği türk futbolunun çok iyi şartlarda bulunmadığı, çok zor bir dönemden geçtiği bir süreçte gelmesi oldu. kendi kulübünün beklentileri karşılamadığı bir ortamda böyle bir karakter zorlanabilir ve yıpranabilir. bu marka ile geldiğinde beklenti büyüyor, herkesin gözü sizin üzerinizde oluyor. geleceği için, futboldan sonraki kariyeri için inanılmaz bir tecrübe edindiğini düşünüyorum."

    "başkan ve yönetim saha içindeki oyunu belli ediyor. o kişiler kararı veriyor ve futbol oynanıyor, profesyonelleri getirip oraya koyuyor. iyi bir yönetici en iyisini getirip doğru pozisyonuna koyduğunda doğru işler ortaya çıkacaktır. kulüplerimiz ilk önce camia olarak neyi temsil ettiklerini, hangi oyun tarzını benimseyeceklerini belirlemeli. ondan sonra bir hoca arayışı olur. ülkede sportif direktörümüz yok. yabancı bir hoca getiriyorsunuz ama sportif direktörünüz veya yönetimde taraftarlarla, medyayla ilişkileri kuracak, hocaya kültürümüzü, duyarlılıklarımızı, artılarımızı ve eksilerimizi anlatacak kimse yok. hiçbir şekilde stratejimiz yok. bunu üzülerek söylüyorum ama gerçek bu. kimse savunmasın. 'burası türkiye, burada böyle.' şeklinde bir görüş yok. ortamı yapan insandır, insanı yapan da değerleridir. gelecek 3-5 yılda futbolseverlerimiz beklentilerini biraz daha küçültmeli. futbolu seviyorlarsa olumsuz tezahürattan ziyade daha fazla alkışlamayı tercih ederlerse onlar da bu ortama bir şeyler katmış olurlar. birlikte hareket etmediğimiz sürece bu işi çözemeyeceğiz."

    "teknik direktörlüğün kaderinde bu var. fatih hoca 1996'dan beri galatasaray'da çalıştı ve çok büyük başarıları var. uefa kupası kazanan bir hocadan bahsediyoruz. bize bu güveni, inancı veren, öncülük veren bir hocadan bahsediyoruz ama futbolda artık her gün performans göstermeniz, sonuç sağlamanız lazım. bunu yapmadığınız sürece zorlanıyorsunuz ya da görevinizden ayrılmanız gerekiyor."

    "yönetici olarak 2024'te almanya'da düzenlenecek avrupa şampiyonası'na katılmanın farklı bir anlamı var mı şu an onu bilmiyorum ama 2006 dünya kupası almanya'daydı. öyle bir hayalim vardı ama katılamadığımız için inanılmaz üzülüp yıpranmıştım. toparlanmam da zaman almıştı. bizim takımımızın 2024'te orada olması gerektiğine inanıyorum. bizimle beraber olursa çok güzel olur. 2023'te görevimiz sona eriyor. ondan sonra ne olur bugün bilmiyorum ama bizim takımımız o turnuvada olmalı. oradaki insanımız için orada bulunması şarttır."

    "teknik direktör olmak istemiyorum. teknik direktör olmamış ama onları geliştirmeye çalışıyor diyenler olabilir ama ben onları geliştirmiyorum. o noktada zaafımız, eksiğimiz olduğunu düşünüyorum. doğru profesyonelleri, profesörleri, akademisyenleri getirip o arkadaşlara dokunmaya çalışıyorum. en iyi yöneticilik, en iyi başkanlık budur. en iyisini araştırıp en iyi imkanları kendi futbol camiana sunmaktır. ben teknik direktörlük yapmadım, başarılı olurum da demiyorum. ama inanıyorum ki burada işi ehline verebilirim diye inanıyorum. ben liyakat içinde en iyilerini getirebilirim diyorum."

    "mourinho'nun futbola çok şey katabileceğine inanıyorum. çok başarılı olduğunuzda ona göre tartılıyorsunuz. bu, fatih terim için de geçerli. şampiyon olmadığınızda ve şampiyonlar ligi'nde yarı final oynamadığınızda başarısız olarak nitelendiriyorlar. roma'nın genç oyuncuları var. onlara kalite kattı. değerleri arttı. futbol, sonuç odaklı değil. oyuncu değeri yıl sonunda arttıysa ve bundan para kazanıyorsanız bu çok değerli bir iştir. artıyla yılı kapatabiliyorsanız ve genç oyuncular mesafe kat ettiyse iyi bir yıl geçirmişsinizdir."

    "biz bunu kesinlikle başarabiliriz. yunanistan 2004'te bunu başarabildiyse biz de başarabiliriz. 2000'de galatasaray bunu başarmış ama gerçekçi olmamız lazım. şu an hiçbir maçta favori rolümüz yok. şu an takımımız hazır değil. gelecek yıllarda ne yaptığını bilen bir takımımız olacaktır."

    hamit altıntop

    kaynak: https://www.youtube.com/...ab_channel=Ajansspor
  • 44579
    gazeteci elif demiral: fatih terim’le yollarınızı ayırdınız. önce o 10 dakikayı anlatır mısınız? bu arada gerçekten 10 dakika mı sürdü görüşmeniz?

    burak elmas: bu olayın yaşanış şekli aslında çok üzüntü verici. çünkü ben fatih hoca’yı insan olarak, gs efsanesi olarak çok seviyorum. hayatımdaki en travmatik 10 dakikaydı. duygularım ve aklım arasında gidip geldim. dilim başka konuştu, duygularım başka.

    aslında bizim total bir projemiz var. onu gerçekleştirmek istiyoruz. türk sporu çok geride kaldı. “makas açıldı” diyoruz ya, makas sadece saha sonuçları ile açılmadı, yönetim biçimleriyle de açıldı. yönetim prensiplerini değiştirmezseniz o makas sahada belki kapanabilir ya da kapanıyor gibi görünüyor olabilir ama uzun vadede asla kapanmaz. bugün bizim neredeyse 10 katımız cirolara ulaşan büyük avrupa kulüpleriyle mücadele ediyoruz ve bir dernek mantığı ile yönetiliyoruz.

    elif demiral: fatih terim’in teknik direktör olmanın ötesinde bir ağırlığı olduğu için mi bunlar yaşandı?

    burak elmas: futbolda stratejimiz şuydu; gs hep son üç dört yılını oynayan ve çok yüksek maaşlar verdiği bir futbol takımı yönetimi yapıyordu. mesela net takım ücretimiz 95 milyon euro’dan en son 65 milyon euro’ya geldi. bu ücretlerle her yıl zarar ediyorduk. bu yüzden de yetenekli gençlerle kurulmuş, uzun süre bir arada oynayacak ve gs ile büyüyüp gs’yi uzun süre başarıya taşıyacak bir takım kurmak istedik. ücret maliyetlerinin gelirlere göre yönetilebileceği, bankalarla yapılmış olan anlaşmalar uyarınca ödenmesi gereken faizlerin ödenebileceği bir finansal yapıya getirmek istiyoruz kulübü. eskiden yalnızca futbolda değil tüm sporlarda öngörü, kişilerin futbol bilgisi ve saha okuması gibi faktörler çok öndeyken bugün artık bu öngörü veya futboldan anlama kurgusunun yüzde 80’i bilgi bazlı ölçülebiliyor. oyuncuların koşu mesafeleri, gol şansları, fiziksel gelişimleri, sakatlanma ihtimallerine kadar her şey hesaplanabilir durumda. biz de gs’de futbolu hem kurumsal hem ölçülebilir rakamlarla yönetmek istiyoruz. gs’nin en iyi oyuncu izleme departmanına, en iyi performans ölçümü departmanına, en iyi tesis yönetimine, en iyi alt yapı departmanlarına sahip olmasını istedik. biz giden teknik direktör ve yardımcılarının gs’nin sistemi içinde devam etmesi ve uzun vadede hem gelirleri artırabilecek hem gençlerden oluşan bir takım yönetmek gibi hedeflerimiz vardı.

    elif demiral: siz göreve gelirken fatih terim’in teknik direktör olacağını söylemiştiniz. farklı bir arayışınız yoktu.

    burak elmas: evet, seçimlerden önce herkes, “teknik direktörlüğe kimi getireceksiniz” diye soruyordu. bir başkan adayının 15 gün sonra liglerin başlayacağı bir ortamda hangi teknik direktörle çalışacağını söylemesi kadar normal bir şey yoktu. bu sistemi ve bazı radikal kararları hızlı bir şekilde alabileceğimizi öngörerek, fatih hoca’ya da kişisel sevgim ve saygım sebebiyle onunla çalışmayı tercih ettim. ben fatih hoca ile çalışacağımı söyleyerek geldim ama diğer adaylardan çalışmayacağını söyleyen sadece bir kişi oldu.

    elif demiral: 18 haftada bu ilişki neden bu noktaya geldi?

    burak elmas: saha sonuçları istediğimiz gibi gitmedi. avrupa’da ciddi anlamda başarılı bir dönem geçirdik ama türkiye kupası ve lig iyi gitmedi. sonuçlar iyi gitmediği zaman bize eleştiri geliyor ama fatih hoca’ya da çok eleştiri gelmeye başladı. ben ayrıca birtakım organizasyonel değişikliğin yapılmasını istedim. gs’nin futbol okulunu kurmak gibi temel konularda ciddi bir sabırsızlık vardı bende. bazen şöyle bir sıkıntı olur; saha sonuçları o kadar çok baskı getirir ki size uzun vadeli planlarınızı yapamaz hale gelirsiniz, günlük yangını söndürmekle uğraşırsınız. ama bu öyle bir proje ki ben yıpranmayı göze alarak gs’yi değiştirmek, alışkanlıkları değiştirerek sürdürülebilir bir yönetim tarzına geçmek istedim. özelikle de türk futbolunun en kötü olduğu dönemde bunu yapmak çok zor. burada ben yıpranacağımı biliyordum. fakat fatih hoca da yıpranınca çok zorlanmaya başladık. her hafta fatih hoca’ya da bir sürü eleştiriler geliyordu.

    elif demiral: 10 dakikaya yüzlerce saat ve gelecek planları sığmış! son zamanların avrupa’daki en iyi başarısını aldı takım, ilk 16’ya girdi. türkiye’de başarı sağlanmadığı için teknik direktör değiştirilir mi?

    burak elmas: avrupa’da bu yıl başarı elde edebiliriz, ama ertesi yıl gs öyle bir sistem kurmalı ki devamı gelsin. uefa’yı almamızın üzerinden 21 yıl geçti. 21 yıldır final görmemişiz. yani gs öyle bir sistem kurmalı ki üç yılda bir beş yılda bir avrupa’da başarılı duruma gelsin. bu yıl avrupa’da başarılıyız ama başarının önümüzdeki yıllarda devam ettirilebileceğinin garantisi yok.

    elif demiral: fatih terim’in “ilk imzam, son imzam” paylaşımı size ne hissettirdi?

    burak elmas: çok üzüldüm. on dakikalık konuşma öncesinde düşündüklerim ve on dakikalık konuşmayı yaparkenki hislerimin tarifi yok. gs başkanı olduğunuz zaman kendiniz için doğru olanla, kendinizi korumak amaçlı doğru olanla gs için uzun vadede doğru olan arasında sıkışabiliyorsunuz. ben bugüne kadar seçim döneminde mesela kayınpederim faruk süren’le bile ayrı düşerek bu mücadeleyi verdim.

    elif demiral: bu kararı öncesinde faruk bey’le paylaştınız mı?

    burak elmas: hayır kimseyle paylaşmadım.

    elif demiral: bu kararınızın ardından, “ilk defa başkan oldu” da denildi. fatih terim’in gölgesinde mi kalıyor gs başkanları?

    burak elmas: ben seçildiğim için başkanım. ileride sadece başkan olup olmadığım değil nasıl bir başkan olduğum değerlendirilecek. şu üzücü; bizi birleştiren, bizi gs’li yapan şeyler aslında bir maç kazanmak değil. bizi gs’li yapan şeyler gs’nin değerleri, türkiye’yi temsili. bu süreçte geçmişten gelen değerler bütününün erozyonuna şahit olduk. başkana hitabetteki farklılık, aileme kadar varan tehditler…

    elif demiral: ne tür tehditler oldu? fb başkanı ali koç için de söylenmeyen kalmadı… futbolda değişim yaratma, küfürden uzaklaşma, şeffaf yönetim derken, sahada başarı gelmeyince kısa sürede iklim tersine mi döndü?

    burak elmas: eşime, oğluma ve kızıma kadar tehditler… kızım tenisçi, kızıma gelen tehditler… oğlum bir gün dedesiyle anneannesinde kalmak zorunda kaldı. evimizin adresini yayınlayarak tehdit ettiler. bana, “gs başkanı şöyle olur böyle olur” diyorlar, herkesin kendine göre bir lider ve başkan beklentisi var. ben çok çalışarak, gs’deki en başarılı olacak tarzı yaratmaya çalışıyorum…

    elif demiral: fatih terim için ortak akıl olma ihtimali var mıydı?

    burak elmas: teklif ettim. “hocam sahada bir değişiklik yapmamız lazım, bunu yapalım. çok yıpratıyorlar ama senin futbol aklına ben çok güveniyorum. benim yanımda olmanı istiyorum, bu proje için ihtiyacım var, bu bir idari projedir. bunun uygulamasını başkası yapsın idari olarak da bunun başında sen ol, gel bizim sportif aş’de başkan yardımcısı ol” dedim. kabul etmedi. ve son derece medeni biçimde ayrıldı.

    fatih hoca bir gs değeri. belki ben 100 yıl sonra hatırlanmayacağım ama fatih hoca, metin oktay, gündüz kılıç gibi isimler hep hatırlanacak. fatih terim gs değerlerinden bir tanesi. biz o değerlerimizi korumak zorundayız. ama bir taraftan da gs için en doğru kararları almak zorundaydım. bir basın toplantısında, “kendinize 10 üzerinden kaç veriyorsunuz diye sordular”, “5” dedim.

    elif demiral: neden 5 dediniz?

    burak elmas: öyle bir gs hayalim var ki çok zor çok meşakkatli bir yol, hele içinde bulunduğumuz yoldan oraya gitmek çok ciddi bir değişim.

    elif demiral: bu kadar büyük bir ekonomik yük olmasa çok daha farklı olur muydu?

    burak elmas: tablo göreve geldiğimden bu yana daha da ağırlaştı. ekim-kasım’daki tablo farklıydı aralık’taki tablo farklı oldu.

    elif demiral: fatih terim’le birlikte ekibi de gidiyor. bu eksiklik yaratmayacak mı? yeni kadrolar da maliyetli değil mi?

    burak elmas: selçuk inan ve necati ateş bizim kaptanlarımız, çok önem verdiğimiz kişiler. maalesef bu süreçte sanki yetersizlermiş gibi bir algı oluştu. halbuki teknik ekibi güçlendirmek için konuşmalarımız oldu. bu sistemin içinde gs’li eski sporcuların olması lazım ki ben o aidiyet duygusunu çok önemsiyorum. fakat dediğim gibi futbol çok değişti. bugün bir şirket yöneticisi gibi yardımcı antrenörün veri okuması, analiz yapabilme kabiliyeti göstermesi gerekiyor. bunun en önemli örneği mesela bayern münih’tir. en fazla eski sporcunun görev yaptığı barcelona’da aslında teknik kadrolar ciddi bir eğitimden geçer. futbolu futboldan gelen yönetiyor ama harvard’a yönetim eğitimine gidiyorlar. bayern münih oliver kahn’ı en son orada bir kursa yolladı. bir hazırlama süreci var. bizde maalesef şöyle bir şey yok, denize atalım yüzmeyi öğrensin.

    elif demiral: çok büyük, zengin kulüplere atıfta bulunuyorsunuz…

    burak elmas: bugün gs türkiye’nin en büyük uluslararası markası bana göre. bu kulübü bir marka gibi yönetmek lazım. bir de futbolda şöyle bir sıkıntı var: bizim en aktif taraftarlarımız 18-35 yaş arası. her yıl 5-6 yaş grubundan yeni taraftarlar getirmek mecburiyetindeyiz. bunu sadece 18-35’le götürmek mümkün değil. gs’nin geleceği için aynı zamanda çocuklara hitap edip, onları o yaşta gs’li yapmak ve iyi anlamalarını sağlamamız lazım. bununla ilgili yeni projelerimiz var. mesela bizler 14 yıl şampiyon olmadığımız dönemde gs’li olmuş kişileriz. bizi gs’li yapan farklılıkları maalesef “başarı dönemlerinde gs’li olan” taraftarlarımıza iyi anlatamadık.

    elif demiral: şunu anlıyorum: kısa vadede sahada başarı olmasa da alt yapıya yatırım yaparak, yenilenerek ilerlemek, günü kurtarmanın peşine düşmemek istiyorsunuz…

    burak elmas: bugün 2.5 milyar lira borcu olan ve bütün kurumsal sistemleri yama ile yapılmış olan bir kulübü 2040-2050’lere hazırlama projesi bu. aksi takdirde gelen her yönetimin kişisel becerisi-başarısı veya hataları, sevaplarıyla pansuman tedavisi yaparak gs’yi buradan çıkaramayız. bugün yapmak istediğimiz pansuman tedavisinden ziyade geleceğe hazırlıklı bir yönetim biçimi oturtmak. bu da kolay değil, henüz 7 ay oldu.

    elif demiral: bundan sonra ne değişecek?

    burak elmas: şöyle düşünenler var, “şampiyon olalım da ertesi yıl ne kadar borcumuz olduğu önemli değil…” ben başkanlığı bıraktığım zaman da gs içinde yaşamaya devam edeceğim. bizim gibi gs’lilerin burada anlık kararlar değil gelecekte gs’nin sağlığı adına ciddi kararlar alabiliyor olması lazım. yaş olarak ekibimin bir jenerasyon değişimi içinde olduğunu düşünüyorum. bu büyük değişim ve türk sporunun çok geride kaldığı bir dönemin arefesinde geldi.

    elif demiral:şu anda yeni teknik direktörün taleplerini karşılayacak bir mali tablo var mı?

    burak elmas: ben kulübe gelen bütün profesyonel arkadaşlarıma burada yaşayacakları zorlukları bire bir anlatıyorum. haklı olarak herkes sabırsız. başarı görmek istiyor. gs’nin kronikleşmiş problemleri var. bunları halletmeden yeni bir gelecek kuramazsınız.

    elif demiral: ekonomik tabloyu iyileştirmek için ne yapacaksınız? kulübün gelirlerini nasıl arttırmayı planlıyorsunuz?

    burak elmas: avrupa ligi ile şampiyonlar ligi arasında ciddi bir gelir farkı var. türk futbolunun kötü gidişatını şuradan görebiliyoruz; şampiyonlar ligi’ne doğrudan katılım hakkımızı bu yıl kaybettik, artık şampiyon olan takım doğrudan gidemeyecek, ön eleme oynamamız lazım. geçen yıl ikinci olan gs, 4 ön eleme oynayıp avrupa ligi’ne gidebildi. bana bazen soruyorlar, “sen gs’yi yöneteceğine türk futbolunu da düzeltmeye çalışıyorsun. ne işin var, bırak gs’ye yoğunlaş.”

    elif demiral: aslankart iyi işliyor mu?

    burak elmas: aslankart’a çok önem veriyorum. aslankart projesi niye önemli çünkü biz üyelerimize içerik yaratmak zorundayız ve taraftarlarımızla daha sık iletişime geçip onların da arzularını isteklerini daha iyi anlamamız lazım. onların gs’ye aidiyetlerini yükselterek gelirleri büyütmemiz lazım. 18-35 yaş aralığının daha fazla aidiyet hissederek daha fazla harcama yapmasını ve böylece ciroları büyütmek istiyoruz. mağazacılıkta ciddi bir ürün yapılanması üzerine çalışıyoruz. onun için bir kurumsal kimlik çalışması yaptık, onu yürürlüğe sokuyoruz. web sitemizi yeniledik, 20 gün sonra yeni web sitemiz yayına giriyor. ilk nft’yi çıkardık. birçok dijital varlık projemiz var.

    elif demiral: metaverse’e girecek misiniz?

    burak elmas: gireceğiz. birkaç şirketle konuşuyoruz fakat biz sadece metavers’e girip bir alan sahibi olmak değil o alan içerisinde gs’nin aktif olmasını istiyoruz.

    elif demiral: altyapı için başka işler de yapacak mısınız? altyapıyı taşıyacağınız, florya’yı da küçülteceğinizi söyleyenler var?

    burak elmas: büyükçekmece’de önemli bir arazimize gs altyapısını taşımak üzere bir projemiz var.

    elif demiral: florya’da değişiklik olacak mı?

    burak elmas: şu anda gayrimenkulle ilgili mevcut projelerimiz var. riva’da maalesef daha önce emlak konut’la yaptığımız imar durumu iptal oldu, genel kurula gidip üyelerin tasvibine sunacağımız bir proje geliştirmemiz lazım. bunun üzerinde çalışıyoruz. bu arada da bankalar birliği anlaşmasını ciddi bir maddi-manevi risk olarak görüyoruz gs için. gs bağımsızlığını elde etmek için bir an önce bu anlaşmadan çıkmak zorunda, bunun için de çalışmalarımız var. bütün bu çalışmaları çok hassas yürütüyoruz ki hem mevcut ortaklarımıza paydaşlarımıza hem de proje ile ilgili ilerleyen safhalara zarar gelmesin diye. takım ve u-19 florya’da olacak, 6 yaş grubu alt yapıyı büyükçekmece’ye taşıyacağız.

    elif demiral: mecidiyeköy’de durum nedir?

    burak elmas: mecidiyeköy binamız için tekrar plan tadili istedik, plan iptal olmuştu. orayla da ilgili fiyat teklifleri alıyoruz. ekim ve aralık arası gerçekleşen kur hareketlerinden dolayı ciddi maliyet farklılıklarımız oluştu. inşaat ve finansman maliyetleri yükseldi. yeniden maliyet hesapları yapıyoruz. gs’de ilk defa bu kadar yetkin gayrimenkul uzmanları bir arada. bizim 7-8 arkadaşımız var gayrimenkul aş’de, hepsi birbirinden tecrübeli. en büyük riskimiz riva… orada maalesef daha önce proje bütünlüğü bozulmuş. bu iş için ciddi bir kredi alınmış durumda. satış hızı yavaş olduğu için, kredinin faizi oradan alacağımız parayı eritiyor.

    elif demiral: üç büyük istanbul takımı, beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray neden kötü gidiyor? tek sorun mali tablo mu?

    burak elmas: hepimizin maddi problemleri var. kulüpler birliği’nde sordum “üzerinize düşen her şeyi yaparsanız şampiyon olabileceğinize inanıyor musunuz”. hepsi “hayır” dedi.

    elif demiral: beşiktaş ve fenerbahçe yönetimleri de maddi sorunlar dışında bir bariyerle karşılaştıklarını düşünüyorlar. türkiye’nin futbol otoritesi tff ile ilişkiler neden böylesine bozuk?

    burak elmas: çok fazla müdahale ediliyor futbola, kötü yönetiliyor. bireysel ilişkilerle yanlış kararlar alınıyor. takımdaşlık, şehirdaşlık, ahbap ilişkileriyle birbiriyle çok ciddi çelişen kararlar alınıyor, adil bir yönetim yok. şu anda futbol yönetimi türkiye’de iflas etmiş durumda.

    elif demiral: neredeyse her maçta hakem kararlarının eleştirilmesi normal mi?

    burak elmas: türk hakemliği iflas etmiş durumda. bunları hep söylüyoruz, dile getiriyoruz, fakat gerekli hiçbir şey yapılmıyor. yani aslında futbol federasyonu titanik’te keman çalan adamlar durumunda.

    ooo! gemi batıyor ama onlar çalmaya devam ediyor…

    biz filikalara koşarken onlar keman çalıyor. onların istifasının zaruret olduğunu daha önce söyledim ama sanırım iyi yönettiklerini düşünüyorlar. her hafta başka bir sıkıntı oluyor. ciddi bir yatırım yapıp, bir değişim getirmeleri gerekirken, bizim gibi yeni gelen bir sonraki jenerasyondan başkanlar, yöneticiler karşısında eski çürümüş bir sistemin savunucuları olarak duruyorlar. türk futbolunun değerini yükseltecek bir irade, liyakat sahibi insanlar orada olmadığı müddetçe biz burada ne yaparsak yapalım sonuç almamız çok zor.

    elif demiral: “aslında maddi sorunlar, teknik kadrolar ötesinde ne yaparsak yapalım bu yönetim anlayışıyla yol alamayız” mı diyorsunuz?

    burak elmas: bana bunu şöyle sordular: “hedeflerinizi tehdit eden en büyük risk nedir?” diye. “en büyük risk türk futbolunu yönetenlerdir” dedim.

    elif demiral: tff’den şikayet ediyorsunuz. bir taraftan da fatih terim hakemleri en iyi tanıyan teknik direktör değil miydi? hatta tff içini de en iyi bilen…

    burak elmas: burada kimi getirseniz fark etmez artık. arka planda futbolda başarının sadece sahada kazanılmadığını görüyorum bu da zaten marka değerini düşürüyor, bununla mücadele etmemiz lazım. burada en çok zarar gören de büyükler çünkü bizim borcumuz da çok fazla. bizim gelirlerimiz azaldığı zaman borcumuz fazla olduğu için ödeme kabiliyetimizi daha fazla kaybediyoruz. bu borçları büyüklerin ödeyebilmesi için türk futbolunun marka değerinin gelişmesi lazım. şu anda marka değeri bundan daha aşağı düşer mi bilmiyorum.

    elif demiral: yeni teknik direktör domenec torrent’ten ilk beklentiniz nedir?

    burak elmas: yeni gelen teknik direktörümüz dünyanın üç büyük kulübünde pep guardiola’nın yardımcısı olarak çalıştı. bayern münih, barcelona, manchester city’de. hem bu yıl gelişmemiz hem de önümüzdeki yıla çok iyi hazırlanarak başlamamız lazım. aslında bu sezonun geri kalanını önümüzdeki yıla iyi bir hazırlık dönemi olarak görüyorum. bunun dışında da genç bir ekip kurduk. bu oyuncuların gelişimi en önemli beklentimiz.

    elif demiral: ne olacak türkiye’de futbolun hali? takımların başarıları düştü, seyirci maçlara gitmiyor.

    burak elmas: türk futbolunu düzeltemezsek gs’yi düzeltemeyiz. o kadar kötü bir haldeyiz ki her şeyden, hakemlerden federasyonun aldığı kararlara kadar çok kötü yönetilen, dibe vurmuş, iflas etmiş bir sistem. naklen yayın gelirleri 2018-19 sezonunda 420 milyon dolarken bu sezon 222 milyon dolara düşmüş durumda. pandemide seyircisiz devam edildi. hala normal bir ortama geçemedik. bu ortamda maliyetlerimizi kontrol etmek istiyoruz. bu yıl yaptığımız transfer stratejisiyle 2020-21’de yaklaşık 61 milyon euro olan sporcu ücretlerini 30 milyon euro seviyesine çekeceğiz bu sezon sonu.

    elif demiral: sponsorluk gibi diğer gelirlerde gidişat nasıl?

    burak elmas: 2020-21 sezonunda gs’nin reklam, isim hakkı gelirleri ve sponsorlukları 223 milyon liraydı, bu sezon 409 milyon liraya çıkardık. her yerde bir düşüş var ama dediğimiz gibi gelirlerimizi büyütmek daha da önemlisi markayı doğru yöneterek, gs paydaşlarına daha iyi dokunarak ilerlemeliyiz.

    kaynak: https://gazeteoksijen.com/...asinda-gidip-geldim/
  • 44580
    23 ocak 2022 galatasaray trabzonspor maçı sonrası

    "bazen futbol adil değildir maalesef. bu maçı kazanmamız gerekiyordu normal şartlarda. son dakikalarda yediğimiz gollerden sonra maçı kaybettik, geçen maçlarda da ilk ve ikinci yarı uzatmalarda goller olmuştu. sonraki maçlar için bütün tutkumuzla, kendimizi vererek oynayacağız. tabii elimizde bir puan olmadı geldikten sonra, onu da kabul etmek lazım.

    şu an aslında dikkat etmemiz gereken şey dışarıda olan oyuncularımızın geri gelmesi. onlar geri geldiğinde bazı sıkıntılarımız çözülecek. fiziken, taktsiktsel olarak, eksik oyuncular açısından kendimizi yenileyeceğiz. bu maçı kazanmamız gerekiyordu yazık oldu. kendimizi zamanla geliştireceğiz."

    domenec torrent
  • 44581
    bu maçtan bağımsız söylüyorum, hakemler galatasaray'ın minumum 12-13 puanını götürdü.

    rıdvan dilmen

    utan burak elmas utan. aynaya bak utan. bu açıklamayı yapan rıdvan dilmen. artık galatasaray'ın hakkını savun falan demiyorum. eğer tehdit ediliyorsan çık haysiyet ile istifanı ver. benim takımımın hakkının rıdvan dilmen tarafından savunulduğunu duymayayım.
  • 44583
    erman toroğlu: "bir arkadaşım telefon açtı. ışıtan gün beni aradı dedi. ee? dedim. erman hocaya söyle, 'fatih terim hakkında iyi yorum yapmasın, aleyhine yorum yapsın' dedi. fatih terim'in lehine yorum yapmasın demiş benim için. sana mı soracağım lan ne konuşacağımı?" (a spor)

    "ışıtan gün benim arkadaşıma 'erman hoca fatih terim'in aleyhine konuşsun' demiş ve inanamadım ben. bu adam galatasaray'da şu anda idareci. burak elmas da bu adamı idareci olarak tuttuğuna göre aynı kaba yapıyorlar herhalde. kusura bakmayın." (a spor)

    oha oha!

    bu olay doğruysa vay benim galatasaray'ım!
  • 44584
    benim zamanıma göre en büyük değişiklik, o zaman 3 yabancı oynuyordu. aynı milletten olurdu teknik direktörler de genellikle. dürüst olmak gerekirse sadece kendi performansıma ve takımıma kafa yoruyordum. diğer takımlara çok fazla kafa yormamıştım. o zaman rosenborg'la oynamıştık ve başarılı olamamıştık avrupa'da. bu konulara çok yoğunlaşıyordum. beşiktaş'taki son dönemimde çok öğreti ile ayrılmıştım.

    milli takım teknik direktörü olarak galatasaray - trabzonspor maçını izledim. yabancı oyuncularla ilgili bir cevap verebileceğimi bilmiyorum çünkü ben türk oyuncularla ilgileniyorum.

    avrupa'ya da bazı statlara gidip canlı maç izlediğim zamanlarda biraz karşılaşma yapabilirim ama türk futbolunu yargılamak istemiyorum. belki 16 canlı maç izledim statta. en az o kadar da televizyonda izledim. yavaş yavaş bu gözlemleme etabını aşıyoruz. bazı isimler belki martta bünyemize dahil olabilir. hemen portekiz maçına hazırlanmamız gerekiyor.

    genç oyunculara ne önerebilirdim? bazen soğukta dışarı çıkmayın derim, hasta olmasınlar diye. cenk mesela ne kadar şiddetli koşu atıyor, kaç sprint atıyor ve hangi mesafelerde atıyor? taktik açıdan bir bakış açımız ve bir de oyunculara bakış açımız var. eğer 30 şiddetli koşu, 20 sprint yapacaksın dersen oyuncular bir dahaki maçta onu yapabilir ama taktik kısım hocaya bağlı. pas sıklığı konusu da önemli. zor bir alana pas atmak daha önemli. nasıl atak yapmalısınız, bekleyerek mi, topu alıp mı, sürekli presle aktif mi? bunlar arasında seçim yapmak gerekiyor. oyuncularla bunları konuşuyorum. bizim için de çok önemli. çok iyi hazırlanmak istiyoruz mart ayındaki portekiz maçına.

    daha önce söylediğim gibi şu süreç içerisinde herhalde canlı izlemediğim takım yok gibi bir şey. hangi koşullarda yargılayacağınız önemli oyuncuları. basit bir seviyede mi yoksa büyük oyuncularla zor liglerde mi oynuyorlar? daha sonra aralarında karşılaştırma yapıyorsunuz. bunu göz önünde bulunduruyorsunuz. mart ayında yeni oyuncular olabilir.

    hangi kriterlere göre oyuncu seçiyorsunuz diye sorarsanız, geçmişte kalan bazı performanslar var, güncel performanslar var ve takım ruhuna nasıl adapte olacağını düşünüyorsunuz. daha fazla esneklik verir mi taktik açıdan diye düşünüyorsunuz. yaklaşık 6 yeni oyuncu oldu 4 maçta oynattığım. daha sonra gelecek jenerasyonun da çok özel olacağını düşünüyorum.

    benim için öncelikli olan şey hangi oyuncuların hangi pozisyonda oynama becerisine sahip olduğudur. mesela hakan çalhanoğlu'nu göz önünde bulunduralım, son oynadığı maçlar, milli takımdaki en iyi maçlarıydı bence. ben de hangi pozisyonda acaba daha başarılı olabilir diye düşünüyorum yetenekleri bağlamında. bu çalışmaları tüm oyuncularla yapıyoruz. ilerletmek ve daha iyi hale getirmek istediğimiz şey, topu kendi kalemizden daha uzakta kazanmak, daha yüksek savunma yapmak istiyoruz. rakibimizin sahasında daha fazla baskı yapmak, top kazanmak istiyoruz. son maçların istatistiklerine göre bunları geliştirmek istiyoruz.

    norveç'e karşı zor bir maç oynadık, diğer 3 maçta biz daha favoriydik ve daha yüksek savunma kurmamız gereken maçlardı. ufak bir gerçekle yüzleştiğimizi düşünüyorum. adım adım gitmek zorundayız. mümkün olduğunca ileride kurmak istiyorum defans kurgumu. ileri oyuncularınızın da bunu yapabilecek yeteneğe ve isteğe sahip olması gerekiyor. alman oyuncular zaten her zaman 3. bölgede pres yaparlar ve şiddetli koşular atar, yorulmazlar. bunu yapmak istiyorum ama oyuncuların da uygun olması gerekiyor. portekiz ve italya maçlarında belki favori biz değiliz ama takım farklı yüzlerini göstermeyi başarmasını bekliyorum. rakiplerimize kolay zamanlar yaşatmayacağız.

    her teknik direktör oyuncularıyla daha fazla zaman geçirebilmek ister. aynı zamanda özel bir durum milli takım teknik direktörlüğü. kalan zamanlarda da sürekli onları gözlemlemek, beraber olduğunuzda bu aralarda da onlarla ilişkilerinizi geliştirmek çok önemli. herkesin farklı fikri olabiliyor. kenan karaman ve kaan ayhan'la ilgili düsseldorf'tan bazı insanlara danıştım. inanılmaz karakterli oyuncular diye cevap verdiler bana. ilk düşündüğüm şey, takım ruhunu kısa zamanda nasıl yerleştirebilirim diye düşündüm. bu bizim için bir problemdi. konsantre olamıyorduk, mental anlamda güçlü değildik, maçlarda geri dönüş yapamıyorduk... bu noktada ben de biraz odaklandım. burada doğru bir karışım ve denge bulunmalı. takım ruhu, taktik beceriler, fizik kondisyon gibi farklı konularda dengeyi bulmak lazım. bazı kulüplerde forma giymesi nedeniyle bazı oyuncular sizin için daha değerli olabilir. daha kolay olan, futbolcular eğer eğitimlerini yetişme zamanında taktik açısından iyi gelmesi. taktikle yetişme konusunda almanya'nın daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. 3-4 hareketi aynı anda yapabiliyorlar. türk futbolcuların da inanılmaz bir avantajı var. biraz onları tahrik etmeliyim.

    oyuncularım 3-5 hafta oynamıyorsa hocalarına sorabiliyorum. ben de oyuncuma katkıda bulunmak isterim. o da belki stefan, bu aralar fiziksel olarak iyi değil diyecektir. böylelikle oyuncularımla daha rahat görüşebilirim. türkiye'de oynayan bir oyuncumla görüştüm ve saha dışındaki davranışlarını çok da beğenmedim. hamit'le konuştum, bu davranışlarıyla ilgili bu oyuncuyla konuşabilir miyiz dedim. hamit ve diğer arkadaşlarım bize türk olma şekliyle bazı argümanlar sundular. benim, oyuncularımla nerede ne zaman konuşacağım bana kalmış bir şeydir. kulüp hocaları belki rahatsız olabilir... beşiktaş ve fenerbahçe gibi takımlar yeni hocalarla çalışıyorlar. hocaları yokken ne zaman bulacaksınız diye konuştum. galatasaray'ın da uzun sürseydi soracaktım.

    bazı oyuncularım tamamen tanınmayan oyuncular değillerdir ancak onları bilirim ki bana yardımcı olacaklardır. her şey değişebilir ama 6 ay oynamıyorsa da oynama şansı yok oyuncunun.

    galler ve iskoçya çıkmış olsaydı dünya kupası'na gidiyoruz mu diyecekti insanlar? onlara karşı daha çok kaybedecek şeyimiz var. onların çok daha farklı bir oyun anlayış şekli var. favori olmadan buraya gelerek daha fazla avantaj yaşayabilirsin. en ufak bir şans elimize geçerse onu değerlendireceğimizden şüpheniz olmasın. her zaman birazcık şans da fena olmaz. ben bu eşleşmelerden gayet memnunum. sadece elemeler değil, 2024 açısından da bakarsanız biz, bu zorluklarla nasıl başa çıkarız diye düşünürüz. dostluk maçı yerine çok iyi maçlar yapmış olacağız. haziranda uluslar ligi olacak. bu maçlar bizi iyi bir yere taşıyabilir.

    portekiz'in ne kadar müthiş futbolculara sahip olduklarını biliyorum. maçlarda ortaya koydukları yaratıcılık çok iyi. maç planınızla diş geçiremeyeceğiniz bir yaratıcılık sergiliyorlar. genç oyuncuları açısından da yukarı çıkan oyuncuları var. önemli, deneyimli oyunculardan oluşan bir portekiz'le oynayacağız belki ama belki genç türk takımı inanılmaz bir sonuca imza atar.

    uğurcan net ama diğer kaleciler de çok iyi ve yetenekli. uğurcan dün çok iyi bir maç çıkardı. 2-3 hafta önce biraz dikkati dağınıktı ama bu genç oyuncularda zaman zaman ortaya çıkan bir sorun. genel olarak çok iyi bir jenerasyonumuz var. defansta fazla değişiklik yapamadım. ferdi'nin kararı bize farklı diziliş fırsatları sunabilir. hakan, orkun iyi performanslar sergilediler.

    berat'la ilgili biraz "problem child, problem çocuk" sorunu var. çok yetenekli olduğunu görebiliyorum ama gelişiminde sıkışmış durumda gözüküyor. trabzon'daki arkadaşlarımla da görüşüyorum sebebini. enis'le iletişim halindeyim, oynadığı stadyumda 2 maçını izledim ve gelişme kaydettiğini gördüm. tekniği çok iyi düzeyde. cengiz ve kerem genç ve başarılı futbolcular. ben de geleceklerini merakla bekliyorum.

    barış alper'den bahsetmek istiyorum. barış, 2021'de nasıl ilerleme kaydetti ona bakıyoruz. alt takımlardan gelen oyuncuların milli takım seviyesinde oynaması bizim için önemli. orada da 12 tane oyuncu var yukarı çıkmayı bekleyen. benim de odaklandığım konulardan birisi bu. hamit de bu konuya çok odaklanmış durumda. bu pozisyonda karakterleri daha oturmuş oyunculara ihtiyacım var. trabzon'un genç stoperinin dün çok iyi bir oyun çıkardığını gördünüz. babel'e karşı çok iyi oynadı.

    ben belki milli takım teknik direktörü olabilecek en iyi isim olmayacağım ama her zaman yüzde yüzümü vereceğim. oyuncuların korkularının farkındayım, ne kadar baskı altında olduklarının farkındayım. hamit de bu baskıyı hissediyor. beraberce bir yabancı teknik direktörle çalışma kararı verdiler. şu bir gerçek ki milli takım son zamanlarda iyi gitmiyordu. bireysel bakış açımdan bakacak olursak benim hissettiğim baskı ve sorular şöyleydi; gergin değil misin, stres göremiyoruz? bu iyi. çünkü ben iyi bir oyuncuyum, iyi bir aktörüm. yüzümde gözükmese de içimde baskı hissediyorum. az sayıda türk seyirci vardı letonya'da. hissettiğim baskıyı dışa vurabilirdim, çok türk seyirci yoktu. çok sevinmedim duygularımı bu kadar gösterdiğim için. ancak bu baskıların dışavurumuydu.

    türk milleti ve türk futbolunu diğer uluslarla çok karşılaştıramayız. her ulusun kendine ait bir futbol kimliği vardır. alman futbolu, 2000'li yılların başında her kulübün bir akademisi olması zorunluluğunu getirerek işe başladı. çocuklara futbolu ve eğitimlerini garanti ediyorduk. belki destek açısından gençlere biraz daha destek olmalıyız. antrenmanların hem okullarda hem de kulüpler bazında yapılması lazım. 55 kulübümüz var akademi bazında almanya'da. türkiye'nin de aynısını yapması gerekiyor diyemem. bunu yapmak zaten 10 yıl süren bir süreç. her takım için en iyi hocaları da bulmak zorundayız. neden 21 yaş altı ve 19 yaş altının hocaları farklı? öyle olması gerekiyor. 12-14 yaş arası en iyi öğrenecekleri yaştır futbolcuların. orada en iyi hocayı bulmalısınız. burada futbol açısından gördüğüm iyi şeyler de var. tff, türkiye'nin en iyi kulübü gibi davranması gereken bir kuruluş. bu, tabii ki benim düşüncem. belki birileri beni arayıp, neler söyledin diyecek. hamit de yavaş yavaş yeni bir yapı oluşturmaya başladı ve ben çok iyimserim gerçekten.

    problemi bilmek iyi bir şey. zemin problemi nedeniyle akademileri harekete geçirdik almanya'da. her birinin 4 yeşil sahası ve en az 1 suni çim sahası olması gerekiyordu. bu şekilde iyi bir antrenman almalarını sağlamıştık oyuncuların. altyapı, her şeyin önünde geliyor. bu konuda inisiyatif alması gereken kişiler var. almanya'da spor bakanı'nın yapması gereken bir işi bir bakan üstlenmişti bu görevi. bazı sahaları suni çime değiştirdiler ve antrenman yapılacak altyapıları sağladılar.

    kenan karaman ileride iyi pres yapabileceği için, 90 dakikanın son 15 dakikasında çok iyi pres yapabileceği için çağırıyorum. mart ayında belki seçilmeyecek, bu yüzden de eleştirileceğim. belki de seçilecek. bu konularda sürekli konuşup, tartışırsak faydalı olur. eleştirinin öbür tarafında kalmak istesem şu an konuşuyor olmazdım. benim işim bu. makedonya maçını alacak mı acaba italya? portekiz maçında ne yapacağız? bunlardan sonra da konuşmaya hazırım. her zaman böyle iyi bir takımla başarılı olmak mümkün. başarımız, sadece stefan kuntz'un başarısı olmayacak. ancak oyuncularım büyük hatalardan kaçınmalı.

    ben bütün sorulara cevap verecek olan adam değilim. 2 aydır yakından takip ediyorum. trabzonspor'un avrupa'da oynamamasının avantajını yaşadığını söyleyebilirim. belki de hata yapmış olurum. belki de inanılmaz güçlü bir oyunları var, bu farkı tamamen hak ediyorlar. 2 ayda bunları değerlendirebilecek adam ben değilim. belki çok daha iyi bir maç planı yapıyorlar, fizik olarak iyiler, yetenekliler. bunlar türk futbolunun önüne çıkan sorular. bu soruları türk futbolunun diğer paydaşları cevaplayabilir.

    türkçe çok zor. çok fazla dil bilgisiyle başladık, gerçekten zorlanıyorum. öğretmenimden belki bu konuda değişiklik yapabiliriz diye konuşacağım. ben konuşmak istiyorum diyorum, o da önce dil bilgisi gerekiyor diyor. ilerlememi gösterecek olursak doktora sahibi olmaya gidiyorum. grammer açısından diğer dillerden çok farklı.

    21 yaş altı teknik direktörü olarak almanya'da türk - alman oyuncuların türkiye'de oynama isteği daha fazlaydı. almanya'da oynamaya ikna etmek çok zor. bu durumu nasıl yönetebiliriz diye düşünüyoruz. ben alman'ım, türkiye'de çalışıyorum. 2 çocuğunuz olduğunda birini diğerinden daha çok seviyorum diyemezsiniz. bunu bilerek iletişim kurmak daha kolay. alman ya da türk kökenli olarak yaklaşmamaya çalışıyorum. duygusal yanı bu işin çok daha güçlü ve türk futbolcularında bu daha fazla. ben de bunu kullanacağım. bu konuyla ilgili çalışmalarım var.

    henüz sergen'le görüşme imkanım olmadı. şifo'yla, alpay'la, ertuğrul'la da görüşmek için can atıyorum. bekliyorum görüşmek için, ben onlara açığım. sergen, yüzümdeki gülücük ve söylediklerimi yüzümü görerek duysaydı niyetimi anlardı. beni görmemesi yanlış anlaşılmaya neden oldu.

    stefan kuntz

    kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=t4GD-E__oKk
  • 44585
    “öncelikle teşekkür ederim programınıza davet ettiğiniz için. tabii ki siz de yönetim kurulunda yer aldınız. seçim dönemi çalıştığınız ekiple seçimden sonra çalıştığınız icraata geçtiğiniz zaman bir takım fikir ayrılıkları oluyor. bundan önceki yönetimlerde de oldu. bizim yönetimimizde de dönem dönem oluyor. bu fikir ayrılıklarında da dostça yolları ayırmak son derece doğal. yönetim kurulundaki arkadaşlarımdan pişman mıyım? hayır, değilim. önümüze bakacağız. galatasaray’ın çok zor bir döneminde aday olduk. taşın altına elimizi koyduk. bu bizim için iktidar mücadelesi değil, galatasaray mücadelesiydi. galatasaray mücadelesini vermeye bizimle olan arkadaşlarımızla devam ediyoruz.”

    “galatasaray’da bir scouting departmanı var. onların hazırlamış olduğu, hocamıza sunmuş olduğu, hocamızın da o dönem istemiş olduğu her mevkilere çeşitli alternatifli bir liste vardı. bu listeden biz de birçok oyuncuyla görüştük. bir kısmıyla maliyeti yüzünden vazgeçtik. örneğin; ghezzal. maliyeti 4 milyon euro net ücretlere geldiği için olmadı. galatasaray’ın geleceği için böyle bir karar almamamız gerektiğini söyledim. transferler o listeye göre yapıldı, takım böyle kuruldu. transfer maliyeti söylenen 35 milyon euro değil aslında daha da düşük 21 milyon euro civarında. uzun vadelerle alınan bir transfer listesidir. yaptığımız tüm transferlerin evraklarını denetleme kurulumuza teslim ettik. hangi oyuncuyla, hangi menajerle görüşülmüş, scouting raporu, oyuncu sözleşmesi, aracı ve kulüple yapılan sözleşmeler de dahil kendi yaptığımız transferlerin denetlenmesi için denetim kuruluna teslim ettik.”

    “galatasaray’ın en büyük problemlerinden bir tanesi oyuncu ücretleri. galatasaray bankalar birliği anlaşması yapmış. pandemiden çıktığı için gelirlerin ciddi anlamda ufaldığı, en büyük geliri olan naklen yayın geliri, 500 milyondan ihaleye çıkmış, sonra 422 milyona düşmüş, bu sezon için 220 milyon dolara düşmüş, daha da düşme ihtimali olmasın diye ciddi uğraş veriyor. bankalar birliği anlaşmasında ciddi bir taaddüdü var. bu sene başlıyor ödemeler ona bir hazırlık yapmak zorunda. şampiyon olan kulüplerin direkt şampiyonlar ligi’ne katılarak aldığı 25 milyon euro civarındaki paranın da bir daha olmayacağı resme hazırlanıyor. puanlarımızdan dolayı ikinci olan galatasaray 4 ön eleme oynadı. böyle bir resimde galatasaray yönetiminin popüler olmak adına karar alma lüksü yok. galatasaray’ın geleceği için buna mecburuz. biz geldiğimizde 1 ya da 2 bonservis bedeli elde edilebilecek oyuncusu olan bir takımdan bahsediyorduk. scouting ve hocamızın istediği genç oyunculara yatırım yapmak ve bu oyuncuların ücretlerini de düşürmek. 30-35 milyon euro’lara düşürmek istiyoruz. oyuncu başına maliyetleri 700-800 bin euro’lara indirme hedefimiz vardı. bu oyuncuların gelişerek galatasaray’a gelir getireceği portekiz takımlarının yaptığı, avrupa’da da bazı takımların yaptığı sisteme geçiş mecburiyeti vardı. oyuncular yüksek ücret aldıkları için yurt dışına gitmek istemiyorlardı. morutan ve cicaldau hocamızın istediği listede vardı. o istek doğrultusunda transfer ettik.”

    “seçim dönemi fatih hocayla çalışmak istediğimi söylemem çok doğal. en büyük geliri futbol olan, seçimi gecikmiş ve sezona hemen başlayacak bir takımın başkanlığına aday olan başkan ve yönetim kurulu hangi teknik direktörle çalışacağını söylemesi kadar doğal bir şey yok. onun öncesinde de etik olarak konuşmamıştık. hocamızın kontratı vardı geçmiş yönetim döneminde. göreve geldikten sonra hocaya galatasaray’ın finansal durumu, yapılan hatalarla buruya geldi ve galatasaray’da bir anlayış değişimi getirmemiz lazım dedim. artık kontratının sonuna gelmiş, çok yüksek bedellerle oynayan oyuncuları galatasaray bu finansal tabloda barındıramaz. dolayısıyla genç potansiyeli olan, galatasaray’da geliştireceğimiz ve satışından da gelir elde edeceğimiz oyuncular 11’i belirleyip, yedek kulübesini güçlendireceğimiz, arkada da izleyeceğimiz birçok oyuncu olan bir sistem kurmalıyız dedim. siz benim için futbol aklı olarak çok önemlisiniz, sahada başta yer alın diyerek yola çıktık, hedefimiz buydu. aldatılma kelimesinin içeriğini doldurmak lazım. orada ne kastetti, bana bir şey gelmediği için bilmiyorum ama dediğim gibi ben bu projenin galatasaray için bir mecburiyet olduğunu söylüyorum. bunu bir küçülme olarak algılamak çok yanlış. avrupa’da bizim yarı bütçemizde olan takımlar şampiyonlar ligi’nde ciddi başarılar elde edebiliyorlar. ciddi anlamda liglerini de domine edebiliyorlar. bu doğru ücret yapısıyla kurgulanmış takım kurma, genç oyunculardan oluşan ileride potansiyelli futbolcuları takıma alma projesidir. gitmek mecburiyetinde olduğumuz bir yol bu. galatasaray ve diğer kulüplerin bankalar birliği anlaşması var. bunu ödemiyorum ben yine vade verirler diye düşünemezsiniz. kulüplerin ilave finansman yaratmak için borçlanma kabiliyeti artık kısıtlanıyor. bunu ödemezseniz, bütün gelirler ortak bir havuzda toplanıyor ve o havuzdan kulüplerin kullanımına açılıyor. ana para ve faiz kesildikten sonra. bu borcu ödemediğiniz zaman bankalar istediği başkan adayını yönetime koyma bir nevi kayyum atama şansına sahip olabilirler. bu maddi ve manevi olarak sizin bağımsızlığınızı engelleyen, çok ciddi tehlikeli bir durum. galatasaray’a bir şey olmaz diyerek buraya geldik. bütün eksi bütçeler, olağan genel kurullarımızda alkışlarla geçti. zararlar borçla kapatıldı. bugün geldiğimiz noktada alkışlar ve galatasaray’a bir şey olmaz diyerek geldik. hayır, galatasaray’a bir şey olabilir ve biz de bunu engellemek zorundayız. bu kolay bir mücadele değil. gelirken bunun ne kadar zorlu bir mücadele olduğunu biliyorduk. zor kararlar alacağımızı, eleştirileceğimizi de biliyorduk. bunu göze alarak geldik. son zamanlarda liseli, lisesiz, bazen kasıtlı olarak körüklenen bazı kesimlerin yaptığı hatalar dolayısıyla doğan hatalarla ciddi anlamda ayrıştı. galatasaray’da içerisinde bulunduğu dönem normal bir dönem değil. türk futbolu içerinde bulunduğu dönem normal değil. buradan ilk galatasaray’ın çıkması lazım. bunun için de ayrıştırmayla çıkamaz diye camiayı birleştirme hedefiyle ciddi anlamda görüşmeler yaptık. istişare kurulunu topladık. siz de eski ikinci başkanımız olarak bir parçasısınız. eski başkanlarımızı, eski ikinci başkanlarımızı ve divan başkanlarımızı bir araya getirdik. onlarla galatasaray’ın konularını konuştuk. birbiriyle uzun süredir kavgalı olan insanları galatasaray için bir arada oturtmaya çalıştık. divan kurulumuzla geçmiş yönetimimizde olan itişmeler, kakışmalar, fikir ayrılıklarının telaffuz edilişlerini değiştirerek gerçekten galatasaray’a yakışır bir şekilde galatasaray’ı birleştirme çabası sarf ettik. bunu da sarf etmeye devam ediyoruz. karşımızda ayrıca ciddi anlamda galatasaray karşıtı olduğunu düşündüğüm bir federasyon var.”

    “tabii ki yönetim içinde değişik konulara değişik şekilde tepki vermeyi arzu eden arkadaşlarımız bazen oluyor. rezan bey’in de o sırada vermek istediği tepki hatta biliyorsunuz yönetim kurulu sözcümüz sayın remzi sanver’in beşiktaş maçı sonrası haklı galibiyet demesi çok tepki çekti. rezan bey de buna tepki gösterdi. yönetim kurulunda da söyledi. rezan bey’in aslında duyduğu rahatsızlıkların hiçbiri sürpriz değil çünkü yönetim kurulu’nda da bunlar çok rahat konuşuluyordu. biz yönetime geldikten sonra birtakım eski alışkanlıkları kurtulmamız gerektiğini düşündük. yönetimler için en kolayı başarısız olduğunuz zaman hakemlerin arkasına sığınmaktır. o zaman kendi takımımızla ilgili, kendi yaptıklarınız gerekenlerle ilgili problemleri de hasıraltı ediyorsunuz. biz bunu yapmak istemedik. tabii ki hakemlerle ilgili ciddi sorunlar var. federasyonla çok ciddi ve sert görüşmeler yaptık. takımımızda da düzeltmemiz gereken çok şey vardı. takımımızla ilgili problemlerle, hakemlerle ilgili sahadaki problemleri birbirine karıştırmamak lazım. çünkü sorunları tespit edip düzeltmediğiniz zaman o sorunları yaşamaya devam ediyorsunuz. hakemlerin ciddi hataları oldu. bana göre organize şekilde yapıldığını düşünüyorum bazı hataların üst üste. bizim bu yönetimden gitmemizi isteyenler federasyonda var onun için operasyon yaptıklarını dahi düşündüm hala da düşünüyorum. türk futbolu düşmüş olduğu bu durumdan toparlanmazsa galatasaray dahil hiçbir kulüp borcunu ödeyemez. neden? tüm gelirlerin aşağıya indiği, adalet duygusunun sahada yok olduğu, şampiyonluğun iyi hamleler yaparak, doğruları yaparak kazanıldığı inanının kaybolduğu, marka değeri dibe vurmuş türk futbolunda bizim gelirlerimizi arttırmamız gerekiyor. bu türk futbolu yönetimine rağmen olmaz. o yüzden türk futbolunda birtakım şeylerin düzelmesi lazım. biz geldiğimizde türk futbolunda değişmesi gereken konular hakkında hep masada olduk. kişiye göre ceza mekanizması var.”

    “siz bir hata işlediğinizde farklı bir ceza, ben hata işlediğimde farklı bir ceza. yakınlığımıza veya gücümüze göre ya da ilişkilerimize göre değişen cezalar vardı. mhk ve atamalar, var hakemleri saha hakemleri ilişkileri, naklen yayın ihalesi gibi her yerde aktif olduk. tabii değişim arzusu içinde olduğunuzda kimse mevcut sistemlerinde değişim isteyen birini istemez. oğulcan mevzusuyla başlamıştı. orada da ciddi anlamda hukuki anlamda birbiriyle çelişen kararlar alındı. o sırada konsantrasyon avrupa’da oynamaktı. biz bunları açık ve seçik diyalogla çözmeye çalıştık. belli bir seviyeye gelmiş insanların diyalogla bunları çözebilmeyi denedik. galatasaray iradesinin masada olmasını ve konuşarak anlaşmayı denedik. fakat farklı kurullarda farklı dengeler var. tüm dengelere kimin hakim olduğu belli değil. bir kere bile federasyonda konuştuğumuz zaman galatasaray’a bir avantaj istemedik. dedik ki şu işi doğru yapalım, herkese eşit şekilde adalet uygulansın. fenerbahçe maçı sonrası gittiğimizde diğer kulüp başkanlarına da haber verdim siz de gelin diye. sorun herkesi etkiliyor. bugün bize yarın başkasına yapılıyor. bir kaos ortamı yaratılarak gerçek problemlerin üzerinin örtülmesi planlanıyor. rizespor – galatasaray maçını yöneten iki takıma da hatalı kararlar uygulamış ali palabıyık uzun bir zaman ceza almadı. biz federasyona gittiğimizde fenerbahçe maçında da yaşar kemal uğurlu’nun yaptığı hatalardan dolayı ceza verilmesini istedik. ertesi gün yaşar kemal uğurlu’yu rizespor’un maçına verdiler. disiplin cezalarında da aynı şeyler oldu. hocamız ceza alacaktı, benzer olayları yaşayan hocalara bir maç ceza veriyorsanız; onlara da o cezayı verin ya da bizim hocamıza o cezayı verin dedik. bir adaletsizlik var. bu adaletsizlikle ilgili çok sert konuşmalar yaptık. spor bakanımız dahil bunları her yerde dile getirdik. söylenebilecek şeyleri ben divan kurulumuza söyledim. istifayı kabul etmiyorum bunun bir zaruret olduğunu düşünüyorum dedim. türk futbolu doğru yönetilmezse bizler borçlarımızı ödeyemeyeceğiz. küçülen bir sektörde yüzdemiz aynı kalıyor ve hatalar da göz göre göre yapılmaya devam ediyor. özellikle bizim 4-5 maçlık bir sürecimiz var kendi hatalarımızın dışında. üst üste hakem hatalarıyla sonuca etki edildiği haftalar oldu. burada şöyle bir gerçeklik var; dışarıda bağırarak belki tatmin edebilirsiniz taraftarınızı veya kamuoyunu ama hiçbir sorun çözülmüyor. ne olursa olsun orada olacağını bilen bir federasyon, senelerdir hiç sorun yokmuş gibi davranıyorlar. kulüplere rağmen orada kalabileceğini bilen kurullar var onlar devam ediyorlar. kimse umursamıyor olan türk futboluna oluyor.”

    “asla yalan söylemedik. verdiğimiz bütün taaddütlerin karşı taraftan taaddütlerini aldık. bazı yerlerde gecikmeler oldu şartlardan dolayı. bazı yerlerde de istediğimiz teminat şartları olmadı. biz projelerimizi iki aylık sunmadık ki üç senelik seçildik üç senede bu projeleri gerçekleştireceğiz dedik. galatasaray gül bahçesi durumunda gelmedi. türkiye ekonomisinin bulunduğu şartlar ortada. yüzde 50 euro kuru arttı. borçlanamıyorsunuz, pandemiden çıkmışsınız, naklen yayın geliri azalmış… istediğimiz rakamlarda sponsorluklar olmadı. bunları yapmak için uğraşıyoruz, yapacağız. zamanlama konusunda her türlü eleştiri doğru onları da saygıyla karşılıyorum. seçim döneminde kendi iç dengeleri sebebiyle bunu hemen yapamayacaklarını söyleyenler oldu, mevcut bazı sözleşmelerimizden çıkış opsiyonumuz olmadığı için bazı sözleşmelere geçemediğimiz oldu. onların yerine getirdiğimiz sponsorlar da çok değerli sponsorlar. bazı mevcut sponsorlarımız verdikleri rakamları ciddi anlamda arttırdılar. maalesef kurun geldiği noktada da beklemediğimiz bir darbe yedik. bunları düzeltmek ve sponsorlukları büyütmek için marka gibi galatasaray’ı yönetmek için çalışmalarımız devam ediyor.”

    “karşınızda iki kez yönetim kurulundan istifa etmiş benim gibi bir başkan var. başkanla uygulamaları ve fikirde ayrı düştüğümüz için. ikisiyle de beraber yola çıktığımızı söyleyebiliriz. seçim döneminde bir seçim kazanmak için uğraşıyoruz. seçildikten sonra işte gerçek iş başlıyor. o zaman başkan yöneticilerinden yöneticiler de başkandan memnun olmayabilir. bu çok doğal bir olaydır. galatasaray'da bu tür ayrılıkları galatasaray için düzgün yapabilmek lazım. her ayrılığın bir kavgaya dönüşmesine gerek yok. bu ilk defa olmuyor. galatasaray’da birinci gününde seçilip mazbatayı aldıktan sonra istifa eden yönetim kurulu üyesi var. gelecekte de bazı arkadaşların memnun olmadığı kararlar olabilir. üç sene uzun bir zaman. zorluklar karşısında iş yapış şekli ile kafanızdaki iş yapış şekli aynı olmayabilir. bunu da anlayışla karşılamak lazım. ben istifa ettim diye rahmetli özhan canaydın başkanımız görevini bitirmedi. hatta üç dönem devam etti. yönetim kurulu üyeleri gidiyor, başkanlar camianın teveccühü devam ederse görevlerine devam ediyorlar."

    "2.2 milyon artı üstüne 234 milyon tl faiz gelecek bütün gayrimenkullerimizin durumlarını düşünürseniz, galatasaray bu noktaya galatasaray'ı son derece iyi bilen yöneticilerin yönetiminde geldi. ilk defa yöneten kişiler yapmadı bunu. galatasaray’da görevlere bu işi daha önce kendi iş hayatında başarı ile yapmış insanların gelmesi gerektiğini düşünüyorum. o dönemde bu arkadaşlarımızın atadığımız görevleri layıkıyla yapabilecekleri düşündük. mevcut yönetim kurulundaki arkadaşlarımın başkandan, başkanın da aynı şekilde yönetim kurulu üyelerinden memnun olmama hakkı vardır. önemli olan burada galatasaray'ın işlerinin uygun şekilde yapılabilmesi.”

    "aslında sizin programınıza çıkmak isteme sebebim bu. son dönemlerde o kadar çok fazla yalan bilgi ve çirkin üslupla servis ediliyor ki bunların doğrusunu anlatmamız lazım. galatasaray spor kulübü başkanı olarak seni çok seviyor olabilirim. çok da başarılı, iyi bir galatasaraylı olabilirsiniz; ama galatasaray spor kulübü başkanının yapması gereken görevler size olan sevgisine göre değişmez. galatasaray spor kulübü başkanı istediği teknik direktörle, alternatifleri görüşmek için görüşebilir. yazdan beri böyle bir şey asla olmadı. son yönetim kurulunda çalıştığım arkadaşlarım ve diğer arkadaşlarımız dahil olmak üzere son ana kadar işin galatasaray adına birlikte yürüyemeyeceğine inandığım ana kadar sonuna kadar arkasında dururum. bunu dönem içerisinde çok defa ispat ettim. hatta bunlar için çok eleştirildiğim oldu. eğer bir hoca ile çalışıyorsunuz yarım olmaz galatasaray için. sonuna kadar sahip çıkmamız lazım. (teknik ekip) görüşmelerini ben yaptım. ben bir basın toplantısı yaptım bu karardan sonra. yönetim kurulu arkadaşlarıma çirkin bire bir saldırılar olmaya başladı. bu tür şeyler için yargıya gidiyoruz. bunları ispat etmeden, insanları zan altında bırakmaktan imtina ediyorum. yazdan beri böyle bir görüşme yok. çok kısa zamanda böyle bir görüşme oldu. hocamıza böyle bir görüşme yapıldığını söylemedik. sadece hocamızla bir maç sonrası yaptığım görüşmede guardiola’nın eski yardımcıları ile ilgili bana bir bilgi geldiğini, bu bilgi ileteceğimi söyledim. o görüşmenin detaylarını anlatmadım. detayları ile ilgili haberi yok. bunun kimden geldiğini sordu; ben de anlattım. kısa bir görüşmeydi.”

    “yurtdışında başarılı olan kulüplerde bambaşka bir sistem var. bu sistemleri anlamak için sürekli ben birçok kişiyle görüşüyorum. pazarlama departmanında insanlarla görüşüyorum, danışmanlarla görüşüyorum… avrupa futbolunda bizim yapmak istediğimiz değişimi başarmış, bunda da sonuçları bir kaç defa elde etmiş kişilerle görüşüyorum. türkiye'de bunun iyi bir uygulaması yok. burada böyle bir görüşme yaptık. bunun en büyük sıkıntısı basında tartışılması oldu. başka sebeplerle zaten hocamızla bir görüşme yaptık. o görüşmede yolları ayrınca da ben, yaptığım daha önceki görüşme sonucunda en uygun opsiyonun bu olacağına inandığım için bu kararı aldım. yönetim kurulunda bu karara kimin karşı olduğu, kimin lehte olduğuna kadar konuşulan, yönetim kurulu arkadaşlarımızı hedefe koymaya çalışan bir takım aktiviteler var.”

    “başkan yönetim kurulu ile her zaman istişare eder. fatih terim kalsın diyen üyeler oldu. değişikliğin zamanlamasıyla farklı fikirleri olanlar vardı. bu konuda çok hassas davranmaya çalıştım. camiamız için çok değerli olan bir futbol adamı var. camiamızın üyesi. çok büyük başarılara imza atan çok sevdiğim bir galatasaraylı. başkan olarak galatasaray için doğru olduğunu düşündüm karar almak zorundayım. beni biraz daha korusun, biraz daha bekleyeyim, tepki almayayım diyerek gidebilecek bir durumda değil galatasaray. en doğru olduğunu düşündüğüm kararı aldım. bunun da arkasındayım. bu kadar zor bir durumdan çıkmaya çalışıyorsanız, sizi kimsenin korumasını bekleyemezsiniz. gerçekleri de yaşayarak öğrendim ama bu yalnız bir konu. cesaret göstermek lazım. galatasaray başkanı olarak da cesaret göstermeyeceksiniz, birileri tarafından korumayı bekliyorsanız bunu yapmamamız lazım. özellikle bu kadar çok sorunun içinde bulunduğu dönemde yapmamanız lazım. ben bir galatasaraylı olarak bildiklerim ve gördüklerim dahilinde en uygun kararı vermeye çalıştım. bunun doğru olup olmadığını da zaman bizlere gösterecek. kararı aldığım anki verilere de bakarsanız bu kararı almak için yeterli sebebim vardı. kişilerşe ilişkilerimizi galatasaray'da alınan kararlarla karşılaştırmamak lazım. o alınan kararlar da kişilerin önemini galatasaray açısından azaltmaz. ayrılığı yaparken en şık şekilde yapmaya çalıştım. çünkü geçmiş dönemde hem kişisel sevgi ve saygı ilişkimizden dolayı hem de benim verdiğim değerden dolayı bunu galatasaray uygun bir şekilde yapmamız gerektiğine inandım. sonrasında bambaşka bir ortam oldu. bütün taraftarı kast etmiyorum ama takıma dahi sahip çıkılmayan, takıma karşı ciddi protestolar oldu. benim başkanlığıma her zaman eleştiri olabilir. doğruyu yapmaya çalışıyoruz. onu da zaman gösterecek. son başkanların hepsine tepki oldu. takımın çok ihtiyacı olduğu dönemde taraftarın onun yanında olması lazım. bu kavgaları bırakmak lazım. radikal karar almazsak önümüzde ödemek zorunda olduğumuz koca bir borç var.”

    “hala fatih terim çok önemli bir futbol aklı olduğunu düşünüyorum. galatasaray'da çok fazla futbol aklı yok. hocaya da bunu daha önce söyledim. galatasaray’da futbol aklı olarak beş kişi bile yoktur. fatih hoca galatasaraylı olarak bunlardan biridir. onun idari yönüne güveniyordum. efsanemizin sonuçlarla bu kadar yıpranmasını arzu etmediğimi, bunun bir idari proje olduğunu, kendisinin de başkan yardımcısı olarak sportif a.ş.’de bunu yapabileceğini söyledim. hocamız bunu arzu etmediğini söyledi. bu da kendi takdiridir. bunu artık bir kavgaya dönüştürmemek için en şık şekilde yapmak gerektiğine inandım. bu tür ayrılıklar hiçbir zaman kolay değildir. özellikle fatih terim gibi bir hocayla. en iyi şekilde yolları ayırmaya çalıştık. sonunda kasıtlı bir sosyal medya kampanyası oldu, tepki gösteren üyelerimiz oldu. bunu da anlayışla karşılıyorum. zaten bu tepkileri göze alamıyorsanız bu tip zor kararlar almamanız gerekiyor.”

    “biz burada galatasaray’ın geleceği için galatasaray’a hizmet etmeye çalışan bir avuç insanız. bugün varız yarın yokuz. ülkemizin içinden geçtiği duruma uygun olarak bir cepheleşme var. bunu bitirme arzumuz vardı ama bundan vazgeçmek istemeyen bir kesim var. galatasaray'ın geleceğinden endişe duyan insanların da sesi maalesef bu kutuplaşma yaratmak isteyen insanlar kadar fazla çıkmıyor. insanlara itibar suikasti yapılmaya başlandı. benim cep telefonumu sosyal medyadan yaydılar. kızıma, çocuklarıma, karıma gelen mesajlar… çocuklarım evde kalamadı. galatasaray'da yanlış gördüğümüz şeyleri düzeltmek idealiyle yola çıktık. galatasaray bunu kabul edecek mi etmeyecek mi ona karar vereceğiz. bu bir alışkanlık haline gelmek üzere. eleştirinin en serti olabilir. galatasaray’da bu hep olmuştur. 1911 yılında rahmetli kurucumuz ali sami yen bey'in üyelerimize hitaben yazdığı bir yazıyı okudum. o zaman da aynı şeyler varmış. o zaman da demiş ki, ‘beni çok eleştiriyorsunuz. taşın altına elini koymak isteyen varsa yardım almaktan fazla şey istemem; ama gelin benden davet beklemeyin. gelin yardım edin.’. ben açıkçası onu yapmaya çalıştım. bütün başkanlarımızı bir araya getirip onlardan yardım istiyoruz. çünkü biz bu bilinçle geldik. galatasaraylılar adına galatasaray’ı yönetiyoruz.”

    “yönetim kurulunda herkes görüşlerini rahatça dile getirebiliyor. istisnasız bütün arkadaşlarım bununla ilgili gereğini yaparlar. biz galatasaray'ı galatasaraylılar adına, üyelerimiz adına yönetiyoruz. burada üyelerimizin ciddi rahatsızlığı varsa sadece ben değil üyelerimiz de profesyonellerimiz de gereğini yapacak kadar galatasaray’ı seviyorlar. burada tekrar tepkileri ve gerçekleri birbirinden ayırmak lazım. maalesef bazen sapla saman birbirine karışıyor. haksız yere kişiliklere saldıran vicdansız eleştiriler yapılıyor. ben bunlara karşıyım. bunlar bugün galatasaray’da hepimiz için yapılıyor. ne olursa olsun yönetim kurulunda beraber seçildiğimiz arkadaşları ve şirket yönetim kurulundaki arkadaşlarımızı korumak zorundayım. çünkü onlar bu seçime girerlerken isimlerini benim ismimin altına koydular ve bana emanet ettiler. bugün galatasaray'da üretilen birçok dedikodunun hepsi pirim yapıyor. bunların doğrularını tespit etmeden, bunları kabul etmem mümkün değil; ama bunların gereğini yapacak kadar da galatasaray için değer veren arkadaşlarım var.”

    “camiayla restleşme gibi bir ihtimal olamaz. sadece doğruları yapmak üzerine hareket ediyoruz. camiamız adına buradayız. camiamızın istek varsa sürekli dinlemeye çalışıyoruz. birçok arkadaşım göreve gelirken bana ceplerinde boş tarihi istifa mektubunu teslim ettiler. hande hanım da dijital a.ş. yönetim kurulu üyesi olarak onlardan biri. çok daha ciddi problemlerimiz var. konuyla ilgili bir problem olan kişinin bana gelip bunu anlatması, ben çözmüyorsam da eleştirmesi çok doğaldır. çünkü bakıyorum bugün bazı şekillerde istenen şeyler yapıldığı zaman, galatasaray'da eleştirilen şeyleri değiştirdiğin zaman galatasaray'ın önünün açılıyor olması lazım. sorunları hep kişilere zimmetliyoruz. kişiler üzerinden kişilerden intikam aldıktan sonra, sorunlarını hallettiğimizi düşünüyoruz. halbuki sorunlar yaşamaya devam ediyor. hep böyle oldu. galatasaray'da artık sorunları tartışmamız, onun için herkesin masada oturması lazım. bu sorunlar yumağı arkada iktidar mücadelesi verilirken yapabileceği bir mücadele değil. kişilere takılmamak. galatasaray camiasını rahatlatmak için gereken neyse yaparız. benden önce arkadaşlarım gereğini yapar. bundan kimsenin şüphesi olmasın. olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. bu olağanüstü dönemde ciddi önlemleri birlikte almamız lazım. şu anda da olağanüstü konulardaki önlemleri camiasıyla paylaşmaktan imtina etmeyen bir başkan ve yönetim kurulu var.”

    “erkek basketbol geçen seneki durumdan ciddi toparlanmış, avrupa’da başarılı olan, sponsorumuzun da yönetiminde olduğu çok ciddi bir başarı var. diğer branşlarda ciddi anlamda uzun zamandır elde edilemeyen başarılar elde ediliyor. geçtiğimiz 7 ayda hiç hatamız olmadı mı? oldu. en fazla kendimizi biz eleştiriyoruz. futboldaki sonuçlar beni de üzüyor. eleştirileri kabul ediyorum. bunlar düzelecek. bu zor zamanlardan çıkacağız. tek arzum var orada. bana ve yönetime kızabilirler. galatasaraylılar adına böyle bir hizmet yapmak için aday oldum. galatasaray'ı içinde bulunduğu durumdan kendi insiyatifim, görüşüm yönetim kurulunun desteğiyle beraber çıkarmaya çalışıyoruz. galatasaraylıların desteğine takımın çok ihtiyacı var. şahsıma olan tepkiyi takıma yansıtmasınlar. bu takım genç bir takım, iyi bir takım. onların özgüveni çok önemli. onun için desteklemeye devam etsinler. buradan çıkacağız.”

    ”galatasaray'ın çok ciddi problemlerinden bahsediyoruz. şu anda isimlerden konuşmaya devam ediyoruz. ben denetleme kurulumuza seçilen çok değerli büyüklerimizden hepsine, yönetimin alt kurulları olarak değil, galatasaray'ın üyeleri adına çalıştıklarını söyledim. geçmişte yönetimle çok beraber çalışıyorlardı. denetim kurulumuzdan camiadan gelen istekler doğrultusunda denetleme yapmalarını, hatta bizimle ilgili bile bize haber vermeden denetleme yapmalarını rica ettim. aynen bu konuyu da denetleme kurulu'ndan denetlemelerini istedim. bu dediğiniz olayın içeriği doğru. böyle bir anlaşma yapılmış. anlaşma kulüp tarafından tek taraflı olarak fesh edilmiş. tek taraflı fesih hakkının konulmasını isteyen taraf ışıtan bey. üstüne ciddi bir yatırım yapmış ve bu ürünler iade edilmiş.”

    “son dönemlerde bazı kanallarda ağza alınmayacak şekilde galatasaray yöneticisi ve başkanına hitap eden arkadaşlar var. bakın insanların, herkesin bir ailesi var. benim ailemin başına gelenleri biliyorsunuz. ışıtan bey’in de ailesinin başına geldi. böyle bir yalan sebebiyle geldi. eğer bir yolsuzluk, ciddi anlamda bir hata varsa ben mahkemeye giderim. hatta denetleme kurumu da denetler, üyelerimize sunar; fakat yalan dedikoduyla galatasaray’ı bu durumdan çıkamamız mümkün değil. bu alışkanlıktan vazgeçmek lazım. maalesef bunu yapanların ödüllendirildiği, bu yalan haberlerin muhatabı olan kişilerin de bu haberlerle yaşamak durumunda olduğu bir dönemdeyiz.”

    “bu transfer döneminde bütün transferleri ben şahsen oyuncuların resmi menajeri ile görüşerek yaptım. o kadar çok çirkin iddaa var ki… onun için bu transfer döneminde yapmış olduğumuz bütün transferlerin dosyalarını denetleme kurulumuza teslim ettim. bunun dışında herkesle ilgili çok idda var; fakat bu iddiaları ispatlamadan dile getirmek istemiyorum. haklının yanında çok haksızsın yandığı durumlar da var. mesela son dönemlerde çok konuşulan, dışarda satılan, galatasaray spor kulübü’ne verilen ürünler mevzusu. galatasaray spor kulübü’ne nike'ın verdiği, sadece takımın giymesi gereken ürünler dışarda satılıyor. bununla ilgili savcılığa başvurduk. kendi kulübümle ilgili savcılığın araştırma yapmasını istedik. hiçbir şeyin üstünü örtme niyetimiz yok. şu anda savcılıkta dava devam ediyor. bir takım video görüntüleri, rakamlar teslim ettik. kendi sayımımızı yaptık. depoyu kitledik. bunu bile hocanın arkasından yaptılar demek istiyorlar. aslında bunu hocaya da söyleyerek yaptık. galatasaray’da öyle bir şey olursa asla izin vermezdi hoca. kendisi de gereken her şeyin yapılmasını ve sonuna kadar gidilmesini istedi. bu tür konularda galatasaray bizim değil, galatasaraylıların.”

    “twit konusunda biz de rahatsızız. kendisine de söyledik. biz yönetim kurulunda kadınların aktif olarak varlığını önemseyen yönetim kuruluyuz. bu konuda yönetim kurulunda bulunan kadın arkadaşlarımız da görüşlerini belirttiler. onların bu konudaki görüşleri çok önemliydi. böyle bir üslubu kabul etmemiz mümkün değil. ışıtan bey zaten özür diledi. kişilerle ilgili tek tek konuşmak istemiyorum. ışıtan bey’in twitleriyle birlikte arkadaşlarımızla ilgili ciddi araştırmalar yapıldı. cadı avı var. hepimiz bazı yerlerde hatalar yapabiliyoruz. burada amaç başka. böyle bir cadı avından sonra galatasaray'da gelecekte çalışacak insan bulamayız. bunun sonucunda galatasaray zarar görür. galatasaray’ın daha ciddi ve çözmek mecburiyetinde olduğu problemleri var.”

    “eleştiri ve seçim istemek çok doğal bir şey. çok adaylı bir seçimden 41 oyla çıktık. sonrasında herkesi içeri almak, konulara dahil etmek için çok büyük çaba gösterdik. bazen niye konuşmuyor diyorlar ya…. bazen bu konuşmaların sonucunda camiada çıkacak ayrışmaların, camianın gideceği yolda hiçbir faydası yok. başkalarına vurma amacıyla bir şey yapmamaya özen gösteriyorum.”

    “gayrimenkullerle ilgili galatasaray'ın geleceğinin kurtarabilecek büyük projelerle ilgili çalışıyoruz. şu anda ben ne ibrayı ne de seçimi düşünüyorum. camiamızın dinamikleri bellidir. tüzük değişikliği ve mart ayında olağan genel kurulumuz var. üyelerimiz nasıl bizi seçtilerse, kendi takdirleriyle de gerekli kararı verirler. tüzüğümüz neyi gerektiriyorsa onu yaparız. şu anda ibra gibi bir tehlike görmüyorum. bunu da düşünerek galatasaray'da önemli konularda karar alacak değilim. galatasaray'ın çok ciddi sorunları var. önümüzde çok önemli projeler var.”

    “galatasaray için ne kadar doğru şey yapabiliriz, galatasaray’ın geleceği için ne kadar fazla projeyi başlatabiliriz bunu düşünüyoruz. yapmaya çalıştığımız kurumsallaşma, bilgileri düzenleme, bilgi bazlı kararlar alabilme gibi bütün bu projelerin uzun bir ömrü var. bunu bizden sonra gelecekler de yapabilir. süresi önemli değil. doğruları yapmayı gözetiyoruz ve ne gerekirse yapacağız. gayrimenkul projelerinden bahsettim. sunduğumuz projeler devam ediyor biri dışında. birini çalışıyoruz… basketbol salonu. onu da anlatacağım. galatasaray'ın bankalar birliği ile yaptığı anlaşmayı büyük bir tehlike olarak görüyorum. buradan galatasaray’ı çıkarabilecek en önemli proje maalesef daha önce iptal olan florya projesidir. florya projesinin imarı da maalesef iptal oldu. onun imarını tekrar çıkarmak, daha büyük bir şekilde yapmak için ciddi bir çalışma yapıyoruz. eski başkanlarımızdan sayın dursun özbek'ten rica ettim. emlak konut’a beraber gittik. bütün camiayı, bu konuda tecrübeli insanları işin içine katarak bunu yapmak istiyoruz. galatasaray’ın geleceğini kurtaracak proje bu. bu projeyi oluşturup önümüzdeki genel kurula getirmemiz gerekecek. galatasaray'ın borçlarının tamamen ödeyebileceğimiz bir proje. şu anda görüşmeleri yapıyoruz. detaylara girmek istemiyorum. anlaşmayı bozmak isteyenler olur. riva’da bundan sonra kalan paradan borçlu çıkma riskimiz var. çünkü orada bir faiz ödüyoruz. florya işinin bozulması, nakit akışının bozulması sebebiyle orada almış olduğumuz avansı riva gelirlerinin vaktinde ödememesinden dolayı, o kredi ile bizim cari hesabımıza yazılıyor. onun faizini ödüyoruz. faizi ödemediğimiz için faizin faizini ödeyerek ciddi bir gelir kaybı yaşıyoruz. onu da halletmeye çalışıyoruz. bunun dışında biliyorsun işte kemerburgaz’la ilgili ruhsat için başvurduk. kemerburgaz’a da şubat ayı içersinde ruhsatı alıp başlamak istiyoruz.”

    “çok talihsiz bir dönem yaşadık. kart cezaları, kalecimizin sakat olması. afrika kupası’nda olan oyuncularımız… bu seneki sonuca hem tecrübe olarak hem de sahada katkı verebilecek oyuncularla ilgili araştırma yapıyoruz. finansalları bozmayacak şekilde önümüzdeki günlerde bir veya iki ismi kadromuza çalışmalar yapıyoruz. gomis görüştüğümüz oyunculardan bir tanesi; ama dediğim gibi hocamızla beraber konuşup çok ciddi bir arayış içerisindeyiz. büyük ihtimalle yedlin takımımızdan ayrılacak. onun yerine omar’ı koyacağız. gözü iyileşti. pozitif bir doktor raporu aldık. hocamız da antrenman performansından memnun.”

    “en büyük sıkıntılarımızdan biri iletişim konusu. onu bir türlü istediğimiz seviyeye getiremedik. bazen işeri halletmek için çok içimize kapandık. üyelerimizle bile seçimden sonra doğru dürüst iletişim kuramadık. onun için bu cuma günü üye bilgilendirme toplantısına başlayacağız. eleştirecek noktalarımız elbette var. düzeltmek için üç senelik bir dönem seçildik. yargılamak çok kolay; ama en azından doğru ve cesur bir şekilde galatasaray’ı buradan çıkarma irademiz var.”

    “galatasaray spor kulübü’nün vereceği her türlü karara, alacaklara her türlü karara saygılıyım. galatasaray'ın ben onlarla yaşamaya devam edeceğim. önemli olan galatasaray'ın buradan çıkabilme kabiliyeti göstermesi. bu kabiliyet ciddi manada var. ümit ediyorum çok kısa zamanda dediğim projeyi tamamlayabilirsek galatasaray spor kulübü türkiye’nin ilk borçsuz spor kulübü olma şansına sahip. onun için uğraşıyorum. saha sonuçlarına çok üzülüyoruz. şanssızlık da var. o da toparlanacak. küme düşmek gibi bir tehlike olmayacak. buradan toparlanacağız. oyuncularımız geri geliyor. birkaç takviye yapacağız. “

    "sezon başında kiraya verilen futbolcularımız teknik heyetin görüşü doğrultusunda kiraya verildi. teknik heyetin ihtiyacı olan oyuncuyu kiraya verebilir misiniz? bu noktadan sonrasına bakıyoruz. kendi öz eleştirimizi yapıyoruz. umarım galatasaray'ın tekrar birleştiği, bu zor durumdan ilk çıkan kulüp olmasını arzu ediyoruz. sonuna kadar her ne olursa olsun mücadelemize devam edip üyelerimize de bunu en iyi şekilde anlatmaya çalışacağız.”

    burak elmas

    kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=KgG3pkyv83w
  • 44587
    ''yaşadığım sakatlıktan dolayı altı ay önce tenis oynamaya geri dönüp dönemeyeceğimi bilmiyordum bile. insanlar belki abarttığımı düşünecekler ama çok zor zamanlar geçirdim, bunu sadece en yakınımdakiler anlayabilir, şimdi ise finaldeyim.''

    sen güneşli havada, üstü açık kortta tenis oynamayı seven birisin, melbourne de yağan yağmurdan dolayı çatının kapatılması canını sıktı mı sorusu üzerine: ''geçen maç sıcaktan dolayı baygınlık geçirecektim. maçı az daha tamamlayamıyordum. o yüzden bugün yağmur yağdığı için şikayet etmeyeceğim.(gülerek)''

    rafael nadal
    (bkz: 2022 avustralya açık tenis turnuvası)
  • 44590
    ''jupp derwall türkiye'den giderken dedim ''baba ne öğrendin bu türkiye'den?''. ''yılmaz bu ülkede başarılı olan dünya'nın her yerinde başarılı olur.'' dedi. dedim ''bir açar mısın pek anlayamadım.''. ''avrupa'da önce iş sonra insan gelir burada önce insan geliyor sonra iş. bana müsaade ben kurtuluyorum allah size kolaylık versin'' dedi ve öyle gitti.''

    (bkz: yılmaz vural)
  • 44596
    --- alıntı ---

    "gelecek sezondan itibaren ter stegen’in arkasında ikinci kaleci olacak. avrupa’nın en iyi genç kalecilerinden biri. 18, 19, 21 yaş altında milli oldu. laliga’dan pek çok teklif geldi. barcelona hepsini geri çevirdi. çünkü çok güveniyorlar."

    "barcelona’dan birçok insanla konuştuk. kendisi de gelen tekliflerle değil, sadece galatasaray’ın teklifi ile ilgilendi. 6 aylık konuşulmasının sebebi, gelecek sezon barcelona’nın ona ihtiyacı olması."

    --- alıntı ---

    (innaki pena hakkında)
    domenec torrent
  • 44597
    (bartuğ elmaz'ın marsilya'ya gitmesi hakkında)
    "hayırlı olsun... değerli bir oyuncuydu. gitmesi diğer oyuncuları da yüreklendirir, önünü açar. gidin kardeşim! gerekirse bir yıl para almayın. oralarda ispatlayın kendinizi."
    zeki uzundurukan

    bu burada dursun. ileride trabzonspor'un alt yapıdan yetiştirdiği bir genç oyuncu kendisini yetiştiren kulübe bir şey kazandırmadan yurt dışına giderse o konuda ne yorum yapacağına özellikle bakıp bu yazıyı hatırlatacağım.
  • 44599
    “buraya gelirken ne olduğunu, takımın 7 günde 3 maça çıkacağını biliyorduk. kimse bizi kandırmadı. 7 günde 3 maç oynamak ideal bir başlangıç değil. ama bunu biliyorduk ve kabul ettik. sonrasındaki dostluk maçını unutabilirsiniz. benim için oyun bile değil. yoğun antrenmanlar üstüne bir maçtı. elimizde sadece iki stoper ve bir 6 numara vardı. farklı denemeler yaptık. bartuğ’u sağ bekte, taylan ve omar’ı stoperde görmek istedik. oynadığımız üç lig maçıyla ilgili basın toplantılarında konuştum. ilk maç 30-35 dakika iyi oynadık. skoru 2-0 yapabilecek penaltıyı kaçırdık. ikinci yarı normal olmayan kontrataklarla karşılaştık. rakibin ucu ucuna kazandığını söyleyebileceğimiz bir maçtı. kasımpaşa maçında ilk yarının uzatmalarında beraberlik golünü yedik. son gol de yine uzatmalarda geldi. üçüncü maçta lidere karşı sonuç adil değildi. son dakikalarda neler olduğunu herkes biliyor. sonuçta elimizden kaydı maç. futbol günün sonunda sonuçla alakalı. biz oyunu analiz ediyoruz ama dışarıda neredeyse herkes skoru analiz ediyor”

    “biz üç maçın ikisine 7 türk futbolcuyla başladık. hepsi de çok kaliteli. iki forvetimiz dışarıda. ismail’i son maçta oynatmamamız koruma amaçlıydı. fatih’i kullandık ama son maçta ve dostluk maçında hataları oldu. burada sorunumuz var diyebiliriz. 9 numaralar, babel, feghouli farklı sebeplerle tam yararlanamadığımız isimlerdi. ama bunların hiçbirinin bahane olarak algılanmasını istemiyorum. galatasaray takımı, galatasaraylı futbolcular bu durumdan çıkabilir. daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz”

    “çok kısa bir süredir buradayım. aldığım his, türk futbolunun çok iyi olduğu yönünde. iyi futbolcular olduğunu rakipleri incelerken gördüm. teknik adamların da çok güzel fikirleri var. son günlerde sıradaki rakibimiz alanya’yı inceledik. geriden çok güzel oyun kuruyorlar. 6-7 oyuncu kaleciyle çok iyi oynuyor. sizi üstlerine çekip kontralara çıkıyorlar. neyi, nasıl yapmak istediklerine dair çok net fikirleri var. benim son 10-11 yıldır çalıştığım takımlarda da yapmak istediğim bu net düşünceyi oturtmak. ama ne kadar zaman içerisinde? bu, otomatik olmuyor. ışığı açıp kapatmak kadar kolay değil bu iş. bir stil yaratmak için zaman gerekiyor. bir teknik direktör için sezon öncesi döneme sahip olmak çok önemli. bunun bizde olmayacağını biliyorduk. şu anda önceliğimiz oyuncularımızın rahat olacağı ve puan kazanacağı oyun. gelecek sezon ise, sezon öncesi kampı birlikte geçirerek oyuncularımızı yeni sisteme ikna edebiliriz. zamanla ve antrenmanla oyuncuyu daha ikna etmek mümkün.”

    “yabancı kuralını net biçimde biliyorum. 10’un üzerinde türk oyuncumuz var. sadece türkiye’de değil, avrupa’da da oynayabilecek kalitedeler. önümüzdeki sezona, yeni kurala hazır olabilecek kadroya sahibiz. seneye 4 türk futbolcu oynatma zorunluluğu türk milli takımı için mükemmel. genç türk futbolcular daha çok oynama şansı bulacaklar.”

    “çalıştığım takımlar içinde barcelona, bayern, manchester city başka bir çizgiydi, ama new york mesela o kadar üstün değildi ve orada zamanla çok güzel işler yaptık. üç temel prensibim var: rakip topa sahip olduğunda ileride baskı; topu kaybettiğimizde geri çekilmemek ve çabuk geri kazanmaya çalışmak, rakip yarı sahada geri alırsak çok hızlı hücum; kendi yarı sahamızda geri alırsak, net resmi görene kadar topu tutmak. ben ve ekibim tüm bunları sahada uygulatmaya çalışıyoruz. oyuncularla elbette. hiçbir teknik direktör tanrı değil. iyi bir ekibi olması lazım. oyuncuları ikna etmesi lazım. hatlar arasını oynama özelliği olan oyuncular da olmalı. galatasaraylı oyuncular durumun net şekilde farkındalar. çok büyük bir baskı var. galatasaray gibi büyük kulüplerde doğal. şu anda bir önemli nokta da o kadar gol yememek. gol yemeden maç kazanmak istiyoruz.”

    “edindiğim izlenime göre, insanlar rotasyona çok alışık değil galiba. kaleciler hariç 20 oyuncun varsa ve bunlardan 13-14’ünü kullanıyorsan, o zaman 20 oyuncun yoktur, 13-14 oyuncun vardır. diğerlerini kaybedersin. 7 günde 3 maç yapmamız gerekti. patrick (van aanholt) 4 günde iki maç yaptı. sonra ömer ile oynadık. ondan da çok memnunum. hangisinin oynayacağını söylemem. kimsenin yeri garanti değil. her gün antrenmandayım. sürekli gözlemliyorum. oyuncunun nasıl olduğunu biliyorum. new york’ta da bunu yapıyordum ve başarı geliyordu. herkes oynayabileceğine odaklanmıştı. elbette 7-8 sabit olabilir. ama özellikleri benzer olanları değiştirmelisin. böylece ihtiyacımız olduğunda herkes hazır olur.”

    “transfer bitmeden konuşmak istemiyoruz. son günlerde 30’un üstünde oyuncu gözlemledik. her gün farklı sebeplerden durumları değişti. transfer gerçekleşene kadar konuşmam. pena’yı soruyorsunuz. kontrat imzalandı mı? ben bitti gözüyle bakılan pek çok transferin son anda basit bir pürüz yüzünden gerçekleşmediğini gördüm. bu nedenle bitmeden konuşmam. ama şunu söyleyebilirim. ilk opsiyon benim için de, kulüp için de türk kaleciydi. ama piyasa neyse o! ikincisi, bu kaleci gelecek sezondan itibaren ter stegen’in arkasında ikinci kaleci olacak. avrupa’nın en iyi genç kalecilerinden biri. 18, 19, 21 yaş altında milli oldu. la liga’dan pek çok teklif geldi. barcelona hepsini geri çevirdi. çünkü çok güveniyorlar. barcelona’dan birçok insanla konuştuk. kendisi de gelen tekliflerle değil, sadece galatasaray’ın teklifi ile ilgilendi. aklında birinci seçenek galatasaray idi. kaleci antrenörümüz 6-7 yıl onunla çalıştı. 22 yıl barcelona’dan çalışan bir antrenör. önümüzdeki sezon birçok maçta onu barcelona kalesinde göreceksiniz. 6 aylık konuşulmasının sebebi, gelecek sezon barcelona’nın ona ihtiyacı olması. muslera’nın durumunu, 1-1,5 aya oynayabileceğini bilerek geliyor. buna rağmen bu meydan okumaya çıktı”

    “omar bir yıldır oynamıyor. çok çok iyi antrenmanlar çıkarıyor. fizik ve mental olarak çok iyi. elbette bir ritm düşüklüğü fark ediliyor. dostluk maçında o da çok yorgundu. herkes öyleydi. trabzonspor maçında verdikleri tepkileri göremedik. zaten o gün bunu beklemek imkansızdı. omar her antrenmanda ne kadar profesyonel olduğunu gösteriyor. vücuduna mabet gibi bakıyor. iki haftaya % 100’e gelecektir” diye konuşan torrent, arda ile antrenmandaki sıcak fotoğrafları ve onunla uefa kupası kazanmayı hayal edip etmediği sorusuna “ben sadece bir sonraki maçı kazanmayı hayal ettim. sonra da bir sonrakini… arda da, hepsi de daha ileriye gidecekler. oyuncular benim ailem. eşim ve çocuklarımdan çok onları görüyorum. onlarla zaman geçiriyorum. onlardan beklentim yüksek. babalarıymış gibi yakın oluyorum, detaylara giriyorum. bazen babalar da oğullarını beklentileri çerçevesinde zorlar. ben hep böyle çalıştım. sen onlara, onlar da sana bir şeyler katarsınız.”

    “şu an durum iyi değil. hızla maç kazanmalıyız. daha sonra nereye kadar gidebiliriz, bakarız. önce şu rahatsız ortamdan çıkalım. sonra uefa’yı düşünebiliriz. adım adım gelişeceğiz”

    “kerem ve 3-4 oyuncu var avrupa’da rahatlıkla oynayabilecek. göreceksiniz, her yıl daha fazla oyuncu gidecek avrupa’ya… burada her şey çok hızlı oynanıyor. doğal yetenek olarak çok donanımlı. ama kendisini geliştirmesi gereken yönleri de var. sezon öncesi kampında bunları çalışabiliriz kendisiyle… mesela bek topu alınca, kerem onun koridorunda yüzünü beke dönüyor. yolu kapatıyor ve sırtını rakip kaleye dönmüş oluyor. bazen doğal yetenekleri ve süratiyle buradan çıkabiliyor. ama bekle farklı koridorlarda bulunmalı. biri içerideyse, o dışarıda… o zaman daha fazla seçeneği olur. elbette çok hızlı, birebirde, ikili mücadelede çok kaliteli. daha çok gol atması lazım ama genç daha.”

    “eşim dört günlüğüne geldi. daire bakıyoruz. oğlum avustralya’da okumaya başlayacak. kızım yurtta kalıyor. erkek arkadaşı profesyonel basketbolcu ve türk takımlarıyla maç yapmaya birkaç kez geldi istanbul’a… arkadaşlarımdan da daha önce istanbul’a çok gelen var. pep de gelmişti. bana ‘istanbul harika ötesi’ demişti. benim bütün günüm burada, tesiste geçiyor. sabah 08:00’den, bazen 21:00’e kadar çalışıyoruz. dolayısıyla şehri daha göremedim. ama sokakta veya restorana gittiğimizde insanların olağanüstü sıcak yaklaşımları çok etkileyici.”

    “teknik adamlar bavulları hep hazır yaşar. işin gerçeği bu. çünkü futbolda nedenlere değil, sonuca bakılır. ben ‘sezon öncesi çalışmayacağım takım almam’ diyordum. ama bazı takımlara ‘hayır’ diyemezsiniz. galatasaray onlardan biri… amacım uzun yıllar burada kalmak. doğru işler yapmak için çalışıyoruz. uzun yıllar kalırsak kulüp de memnun yaptığımız işlerden, biz de memnunuz demektir. bazı yabancı teknik adamlar için çalıştığı yer fark etmez, ‘ha burada çalışmışım, ha şurada’ derler. ben böyle değilim. aidiyet hissederim. şu anda bu kadar sıkıntı olmasına karşın kulübün bana karşı sıcaklığı çok güzel. galatasaray’ın teknik direktörü olmak, bir meydan okumadan ziyade, bir fırsat… türkiye dışında galatasaray’ın ne kadar önemli olduğunu biliyor musunuz? türk futbolu, türk takımı dediğinizde akla ilk galatasaray geliyor. başka kulüpler de var bilinen ama ilki galatasaray. bu kulüpten bahsettiğinizde bütün dünya tanıyor. avrupa’da kupa kazanmış, 4 yıldızlı tek takım.”

    domenec torrent

    kaynak: https://www.galatasaray.org/...ir-araya-geldi/50318
  • 44600
    "biz aday olurken, bu arzuyla ortaya çıktık. fakat resim pek öyle olmuyor. bu ateşten gömleği giymeye herkes sırada değil, bunu kabul etmek gerekir. bugün benim yerimde kim olsa bu zorlukları yaşayacaktı. bunun için herkes sırada değil. bu gerçeği ortaya koymak lazım. ben ve diğer aday arkadaşlar, bu zor dönemde galatasaray'a çözüm üretmek için aday olduk. genel kurulumuzun teveccühüyle yönetim kurulumla seçildik. sonra da tüm galatasaraylıları, sorunları çözme iradesi göstermeye davet ettik. böyle bir irademiz var."

    "aslında hepimizin 'galatasaray'a bir şey olmaz.' diyerek kartopu gibi büyüttüğümüz ve bugün içinden nasıl çıkacağımızı tartıştığımız finansal durum, galatasaraylıların birlikte ancak çıkabileceği bir durum. bir yönetim kurulu, kim olursa olsun, kaç yılı olursa olsun bu durumdan tek başına çıkamaz. camianın bütün dinamiklerinin bir araya gelmesi lazım. fakat camiamızda son senelerde oluşmuş bir alışkanlık var. konular ve çözümler üzerinden değil, kişilere zarar vererek veya onları ortadan kaldırarak sorunları çözdüğümüzü öngörüyoruz. fakat kişiler gelip geçiyor ama galatasaray'ın sorunları çözümsüz olarak devam ediyor ve her geçen gün büyüyor. yönetim kurulu olarak çözüm önerilerine her zaman masamız açık."

    "transferle ilgili herkesin kendi görüşü olabilir. biliyorsunuz genelde spor, herkesin çok bilgili ve kendi görüşünün olduğu bir yer. sonuçlarını da ancak sahada oyuncuların performansıyla değerlendireceğiz. umarım bundan sonraki performansımızla da farklı bir görüş oluşur."

    "galatasaray'ın özellikle bu döneminde yönetim kurulunda çalışmak çok kolay değil. bazı arkadaşlarımızın çalışırken görüşleri, fikirleri farklı olabilir. buna saygı duymak lazım ve ayrılırken de düzgün ayrılmak lazım. biz buradayız, görevimizin başındayız. kalan arkadaşlarımızla çalışıyoruz."

    "kime göre, neye göre. güvenoyu her zaman talep edilebilir. tüzüğümüz bellidir. biz elimizden geldiği kadar tüm camiamızın çözüm önerileriyle beraber, türk futbolunda bütün kulüplerin içerisinde olduğu bu zor durumdan galatasaray'ı çıkarmaya çalışıyoruz. bunu da tek başımıza değil, camiamızın desteği ile yapmayı istiyoruz. kolay bir dönemde olmadığımız çok aşikardır. ancak en azından bu irademiz var. elimizden geldiği, vakit verildiği sürece bunları yapmaya devam edeceğiz."

    "bu projelerle ilgili gündeme getirilen rakamlar gerçeği yansıtmıyor. florya ile ilgili eğer genel kurula bir proje gelirse, çok detaylı bir şekilde gelecek. genel kurulun alacağı karar zaten hepimizin kabul edeceği bir karar olacak. ortada henüz sunulmuş bir proje yok. çok pozitif şekilde farklı bilgiler görebilirsiniz. riva ile ilgili bahsedilen rakamlar ortada yok. bu rakamlar maalesef camiamızı yanlış yönlendiriyor. çok büyük bir gelir gelme potansiyelini bir kenara bırakıyorum riva'da şu anda aldığımızın dışında, ödediğimiz faiz sebebiyle gelirin hiç gelmeme hatta üstüne borçlu kalma riskimiz var."

    "o anda acil hareket edip o kulübü almamız gerekiyordu. kulüp yatırıma açıktır. arzu eden tüm galatasaraylılar yatırımcı olarak katılabilir. gizli bir organizasyon değil. bir altyapımız var, fakat 17-19 yaş gruplarından sonra dışarıya kiraladığımız çok fazla oyuncumuz var. bu oyuncuların birçoğu alt liglerde oynuyor. doğru dürüst bir bedel almadan kiralık veriyoruz. o takımlarda oynamıyorlar, gelişimlerini takip edemiyoruz. amaç galatasaray'ın altyapısında oynayan ve başka yerlere kiralık verdiğimiz oyuncuların gelişimini takip etmek ve onları daha zorlu bir ligde ilk 11'de oynatarak, gelişimini sağlamak. galatasaray'ın geleceği için yaptığımız hamleler. bunlar da denetime açıktır."

    "maalesef bir üyemiz, çok kıymetli süleyman bey ile ilgili hiç galatasaray ortamına yakışmayacak birtakım cümleler kurdu. biz o anda bir şeyler yapmaya çalıştık, ilk defa yaptığımız bir toplantıda belki bir gecikme olmuş olabilir. özellikle ben şahsen bunun çok yanlış olduğunu, sayın süleyman öztürk'ün galatasaray'a çok büyük hizmetler verdiğini söyledim. güzel geçen bilgilendirme toplantısını da bu tatsız ve talihsiz olaya indirgemememiz lazım. ben orada gereken konuşmayı yaptım. doğruyu ifade etmeye ve bu yanlışın altını çizmeye çalıştım."

    burak elmas

    (bkz: 29 ocak 2022 olağan divan kurulu toplantısı)

    kaynaklar: https://www.youtube.com/watch?v=z-vV5qdeH00

    https://www.youtube.com/watch?v=3G-6wkr1U3c
App Store'dan indirin Google Play'den alın