• 33855
    "ali koç aziz yıldırımın yanında 6 sene çalıştı. ya ali koç sen aziz yıldırımın yanında türk futbolunu öğrenemedin mi? çok mu başka türk futbolu senin 6 senenden? aynı türk futbolu. ha türk futbolunu dizayn etmeden önce sen bir fenerbahçeyi dizayn et. şimdi ötekiler gidiyor şampiyonluğa sen düşmemeye oynuyorsun. sen hedef değiştiriyorsun. yani fenerbahçe şu anda bu durumda. sorumlusu kim abi. başkan ali koç. ne anlatıyorsun sen bana ya. fenerbahçe hak ediyor mu orayı. sen onu söyle bana abi onu izah et. comolliyi izah et. getirdiğin iki teknik adamı izah et. verdiğin paraları izah et. sakat futbolcuyu ertesi gün gönderdin uçağa onu izah et"

    erman toroğlu
  • 33858
    --- alıntı ---

    duyulmuyor sesiniz...

    bu akşam rize’de yaktığımız şampiyonluk ateşinin dumanlarının kadıköy semalarından görülmesi, galatasarayımızın şampiyonluk sayılarında farkı açmasından korkanların tutuşmasından mı, yoksa küme düşme tehlikesinden kurtulma kutlamalarından mı olduğunu merak ediyoruz. ama keyifle izliyoruz.

    ‪hayatta tek başarisi koç grubunun bir mensubu olarak doğmak olan; tıpkı demirören gibi holdinge zarar vermesin diye eline oyuncak (!) olarak fb verilen bir şahsın tutarsız hezeyanları ve ağlamaları gündemi gereksiz meşgul etmektedir.‬

    bugün salladığı hakemlerin sayesinde, galatasaray'dan aldığı 2 puan ile ligde kalmayı garantileyen küçük aziz, başarısızlığını örtmek için tıpkı taklit etmeye çalıştığı eski başkanı gibi galatasaray düşmanlığını kullanıyor.

    hemen ardından da yancısı 2019 model çakma mahmut uslu semih özsoy’da benzer hezeyanları dile getirerek 112 yıllık kulübü düşürdükleri durum ve acziyet konuşulmasın diye galatasarayımızın hakli ve onurlu şampiyonluk yürüyüşüne çamur atmaya çalışıyor!

    trabzonspor’un başındayken başkan muharrem usta’nın “hocam bu maçı almalıyız, iki şehri birbirine düşman etmeyelim” ısrarına rağmen, muharrem usta’nın telefonuna sen maçi satarak cevap verdiğin gece türk futbolu adına en karanlık gecelerden biriydi ersun yanal!

    siz medya, para ve lobi gücünüzle galatasaray'a leke sürmeye ve durdurmaya çalıştıkça; içine düştüğünüz bataklığın sizi daha da dibe çekişini zevkle seyrediyoruz.

    #ultraslan

    --- alıntı ---

    ultraslan
  • 33860
    --- alıntı ---

    bu tarz kötü niyetli hakemlerin türk futbolundan silinmesi lazım. mhk hiç korkmasın. biz onların arkasındayız.

    --- alıntı ---

    (bkz: fikret orman)

    her maç kendi lehlerine yapılan şeyler bir maç galatasaray lehine yapılınca kudurdu bütün köpekler. tesadüf mü akp türkiye'sinde bir dediği bir dediğini tutmayan adamların her kurumun başına gelmesi. siz değil misiniz 17 kulüp bildiri yayınlayan? galatasaray katledilirken, göstere göstere puanları çalınırken neredeydiniz. keyiften birbirinizi sıvazlıyodunuz... şimdi ne oldu? hani hakemler dokunulmazdı. biz galatasaray olarak varız. uefa yabancı hakem atasın maçlara. bakalım kim zararlı çıkıyor.
  • 33865
    bizim de planlarımız var. bugünlük var, haftaya var, stratejiler var. haftaya ne olursa olsun bir final oynanacaktı ama kazanarak oynamak bir final oynamak başka bir şey. bizim rakibe göre planladığımız birtakım stratejilerimiz oluyor.bu haftalar kolay değil. böyle bir kültüre sahip değiliz ama bazen koruma duygusuyla onu koruyabilmek de önemli. vazgeçmeden, ısrarlı bir şekilde, ligin son dönemlerinin en başarılı takımıyız. 33. haftada bir final maçına çıkacağız.

    geçen seneki galatasaray maçında da bir söz kullanmıştım, 'kazanmak için her yol mübah değildir' diye. o lafı da şimdiden söyleyeyim. sahanın içinde kalmaya devam edeceğiz. sahanın dışıyla ilgili de çalışma yapmak gerekiyor. kulübedir, koridordur.bunları da şimdiden, hem yönetecek trio için, hem atanacaklar için şimdiden söylüyorum. yine de iyi bir oyunun olduğu, hak edenin kazandığı bir müsabaka olsun. biz kazanmak için gideceğiz.

    bugün geriden gelip bu maçı kazanmak önemliydi. bu daha da öz güven, bir final oynayacağız. çok başarılıyız. şampiyon da olsak iki gün konuşulacak, olamasak da. önemli olan sahanın içinde neyi geliştiriyorsun ve ne yapıyorsun.bugün şampiyonluklar iki gün konuşuluyor. kaybettiklerin de. 3. gün başka bir hayat, başka bir sezon başlıyor. maç kaybediyorsun, koridorda yürürken önümüzdeki haftayı düşünmeye başlıyorsun.

    mr.philosopher abdullah avcı
    ağlamaya başlamış yine ufaktan :)
  • 33866
    "galatasaray divan kurulu’nun yaşı 80’e yaklaşmış abilerinden biridir hayri kozak.
    son yıllarda galatasaray kulübü içinde de sürekli bir “önemsenme arayışı” içinde olduğunu gördüm hep.
    divan kurulu toplantılarının da vazgeçilmez konuşmacılarındandır.
    yönetimler kendisine bir paye vermişse yönetimleri savunur, vermemişse en sert eleştirmendir.
    son divan kurulunda da yönetimi eleştirmek için çıktığı kürsüde bu kez işi siyasete getirdi.
    hayri kozak’la aynı fikirde olabilirsiniz veya olmayabilirsiniz.
    olabilirim veya olmayabilirim.
    bunun önemi yok.
    hayri kozak’ın yaptığı iş başından sonuna yanlıştır.
    elbette ki, atatürk gibi, cumhuriyet gibi, laiklik gibi, hukuk devleti olmak gibi bu ülkenin temel değerlerinden bahsedebilirsiniz bir spor kulübünün divan veya genel kurul kürsüsünde.
    fakat orada siyaset yapamazsınız.
    orada siyasi yelpazenin en uçlarından bile insanlar kulüp mantığı içinde birliktedir.
    siyaset bir spor kulübünün içine sokulmaz.
    spora siyaset bulaştırılmasın istiyorsak, kendimiz de bulaştırmamalıyız.
    katılır mısınız hayri bey!"

    fatih altaylı
  • 33870
    yazar notu: tüm görüşlerinin altına imzamı atıyorum. enfes bir yazı olmuş.

    https://twitter.com/...557759791194112?s=21

    yazının tamamı;

    son zamanlarda türk futbolu’nun tadının kaçtığının ve türlü ayak oyunları oynandığının ben de sizler gibi farkındayım. ne yazık ki insanların alenen birbirine kutuplaştırılıp düşman edildiğine hep beraber şahit oluyoruz.
    galatasaray dün tartışmalı bir maçı kazandı. bunu inkar etmenin yahut ‘ağla’ muhabbeti ile yok saymanın manası yok. tek tek pozisyonlara baksak tartışmanın biteceği yok. zannederim vicdanlı hiç kimse dört dörtlük bir oyun ve yüzde yüz haklı kararlarla kazandık diyemez.
    şimdi galatasaraylı olmayanlar öfke kusup hakemleri lanetliyor, galatasaraylılarsa ben dahil dalga geçiyor. ligin ilk yarısında ise durum tam tersiydi. federasyon başakşehir’in yolunu açmak için galatasaray’ı maç maç doğruyor, isyan ettiğinde ceza yağdırıyordu.
    o zaman galatasaraylılar isyan ederken diğerleri ‘ağla’ muhabbeti yapıyordu.
    hatta 17 kulüp birleşip galatasaray’ın da üyesi olduğu kulüpler birliği adıyla galatasaray aleyhine açıklama yaptı. filmin koptuğu yer burası aslında.
    hatta galatasaray geçtiğimiz günlerde sezonun sonuna gelinirken ‘hakemleri kura ile belirleyelim ve maçlar aynı gün, aynı saatte başlasın” teklifinde bulundu. ama buna da bir karşılık bulamadı. çünkü yine işlerine gelmedi.
    galatasaray geçen yıl şampiyon olmuş, bu sene çok iyi oynamasa da şampiyon olma şansı yüksek. beşiktaş ve fenerbahçe’nin durumu iyi değil. elbette galatasaray’ın şampiyon olarak kupa sayısını arttırmasını istemeyecekler. evet çok doğal ancak bu istek, galatasaray’a yapılan haksızlıklara göz yummanın gerekçesi olmamalıydı. başakşehir’in şampiyonluğu, kötü bir dönem geçiren her kulübün ve en çok da federasyonun içini rahatlatacak bir senaryoydu. bunun gerçekleşmesi için hemfikir olunduğu gün, dostane rekabetin cenaze namazı kılınmıştı aslında. şimdi çıkıp temiz ligden, senaryodan bahsetmenin manası yok.

    şimdi herkes taraftarına ‘tamam biz kötüydük ama galatasaray da haksız şampiyon oldu’ demenin alt yapısını hazırlıyor.

    futbol yöneticileri her zaman olduğu gibi kendilerini temize çekecekler, mağdur olacaklar ve yine taraftar birbirine düşman olacak. ligin anasını ağlatıp sonra takımların birbiriyle kavgasını, taraftarın kaosunu omurgasızca viskilerini açıp ellerinde puroyla izleyecekler. tüpçü ve ekibi bırakıp gittiği gün, o senaryonun hayata geçirilmesi için harcanan çaba sekteye uğradı. başakşehir’in rahatlığı yerini kaygıya bıraktı, galatasaray psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. doğruyu söylemek gerekirse galatasaray’ın öyle aman aman bir futbol oynadığı yok.
    ligdeki 18 takımdan karma çıkarsak avrupa’da bu futbolla, bu alt yapıyla rezil oluruz ki milli takım’ın hali de ortada ve içler acısı. temel bozuk, ekonomik kavga, çıkar ilişkisi derken uzar, gider. yani mesele iyi futbol’dan çıkalı çok oldu. fair play’in ancak adı var artık. var’ın varlığı ile ‘hata yapmıştır belki’ denilebilecek birçok pozisyonda hakemlerin ne denli kötü niyetli karar aldığı veya aldırıldığına şahit olduk. bizim hakemlerin futbol bilgisinde bir sorun yokmuş, sorun adaletsiz futbol atmosferinin getirdiklerindeymiş. artık net şekilde ortada hepsi.

    ve hepimiz biliyoruz ki, bütün bu yüksek sesli çıkışlar, öfke patlamaları adaletsizliğe isyanın eseri falan değil. her takım rakibinin sonraki hafta başının yanması için isyan tiyatrosu oynuyor.

    adaletin olmadığı yerde kaosun gücüne herkes vakıf. bu nedenle türk futbolu’nda geçer akçe neyse herkes onu sunuyor ortaya. mesela, dünkü maçta galatasaray tamamen haksız yere maç kaybetse, diğerleri ‘galatasaray’a haksızlık yapıldı’ diyecek miydi? yahut galatasaraylılar olarak isyan ederken ‘tamam hatayla puan kaybettik, kötü oynadık’ diyecek miydik? hepimiz biliyoruz ki, galatasaray isyan edecek, diğerleri alay edecek ve haksızlığı umursamayacaktı. böyle oldu ilk yarı, sonra diğerleri haksızlığa uğrayınca biz dalga geçtik. kimsenin hakkaniyeti falan gözettiği yok. kandırmayalım birbirimizi. başarısızlıklarımızı ört bas etme yahut başarılarımızı göklere çıkarma derdindeyiz. ama futbolda adalet çürüyor. bu sene öyle ya da böyle, ‘ağla’ muhabbetiyle yahut ‘beter olun’ tatavasıyla bitecek.

    yarın yine bu hakemler ve bu zihniyetteki federasyonla baş başa değil miyiz? yarın bu federasyon birini harcarken ötekine koltuk çıkmayacak mı? neticesi ne olursa olsun vicdanı çürümüş bir futbol kamuoyuyla nereye varabileceğiz. herkes kendi ayıbından başlayıp eteğindeki taşları dökmeden bir şey değişmeyeceği kesin. çuvaldızı batırmanın vakti geldi de geçiyor bile. önlem alınmazsa alt tarafı futbol “oyun”u yüzünden allah muhafaza insanlar birbirini katledecek duruma geldi. insanlar birbiriyle arası bozuk, saygı veya hakkaniyet gibi kavramlar hiç olmaya başladı. avrupa’daki 4 büyük lig 4 takımla şampiyonlar ligi garantisi alırken ağzımızı açmadık. finansal fair play bizim gibi ligleri vuracak şekilde dizayn ediliyor, gıkımızı çıkarmıyoruz. 3-5 seneye avrupa düzeyinde top oynayacak takati olan tek türk takımı kalmayacak ama biz hala birbirmize ‘ağla’ muhabbeti yapıyoruz. çok yazık, inanın yürekten söylüyorum çok yazık. uzattım biraz kusura bakmayın, özetle galatasaray’ın dün sonuna kadar hak ettiği bir galibiyet almadı. daha önce haksız puanlar kaybetti. diğerleri de yaşadı bunları. oturup sabaha kadar var’sız puan tablosu, hakem hatasız lig sıralaması yapsak nafile. herkes yine kendine haklı görecek. çünkü kimse adalet aramıyor, herkes anlık yahut haftalık mutluluk yaşama çabasında, lütfen kandırmayalım birbirimizi artık. son olarak;

    adaletin kestiği parmak acimaz ama adaletsizliğin ezdiği vicdan ömür boyu sizlar.

    futbolun bir oyun olduğunu unutmayalım, hakkımızı ararken birbirimize düşman olmamıza, eşimizi dostumuzu kırmamıza hiç gerek yok. cümleten iyi günler.
  • 33871
    "hayri kozak'a söylüyorum, kimse galatasaray'ı siyasetin çıkmaz labirentlerine sokmasın! tepkilerin bilincindeyiz. açık isim vererek konuşuyorum. binali yıldırım'da, ekrem imamoğlu'da bizimdir. bizim bütün siyasetimiz galatasaray'dır. biz, tümüne sahip çıkarız ama hiçbirinin ifade yeri galatasaray'ın resmi kürsüleri değildir. bu bağlamda o arkadaşımız kendi kişisel görüşlerini beyan etmiştir. asla ve asla galatasaray'ın görüşünü, yürüyüşünü bağlamaz."

    mustafa cengiz
  • 33873
    rakipler 8 puan öndeyken galatasaray buralara hakemler sayesinde geldi demek bence büyük bir algı operasyonudur. biraz da fatih hocanın ve bu takımın başarısı konuşulsun. hatalar var doğrudur ama galatasaray aleyhine ve rakiplerinin lehine de sayılamayacak kadar hata yapıldı ama konu galatasaray olunca ciddi bir şey oluyor anlayamıyorum.

    evren turhan
App Store'dan indirin Google Play'den alın