• 31976
    "uefa'nın size verdiği bir ceza var. rahat hareket edemiyorsunuz. galatasaray'ın ekonomisine göre, takıma uygun olabilecek şeyler yapmaya çalıştık."

    "ümitlenmesek ne abdurrahim albayrak 'iki santrafor alacağız' der ne de 'ikinci oyuncuyu stopere değil santrafora kullanırım' derim. demek ki o an çok müsait bir durum var. ilişkiler o yönde gidiyor. ancak bazen son dakikaya kadar evet dediğiniz vazgeçiyor."

    "bir mevkiyle galatasaray bitmez. galatasaray sahaya 11 kişi çıkıyorsa eksik değildir. arkamıza çok güzel bir rüzgar aldık. aralıktan bu yana çok önemli yol aldık. anamızın ak sütü gibi şampiyon olduk."

    "çok kişinin bu kuralı iyi bildiğine emin değilim. bu kural 14 yabancı kuralı değil. bu kural, 14 türk kuralı. 14 türk almak zorundasınız ama 14 yabancı almak zorunda değilsiniz."

    fatih terim
  • 31978
    burak yılmaz'ın alacakları için tff'ye başvurması hakkında;

    "hangi düşünceyle böyle bir şeyde bulundu, onu bir kendisine sormak lazım. federasyona veya kulübe böyle bir ihtarname çekti. transfer sezonunun kapanmasının ardından hemen böyle bir şeyle karşılaşıyoruz."

    "kaldı ki öyle çok birikmiş bir alacağı da yok. geçen yıldan bir aylık, bu yıldan da bir aylık. bu sürece de bakarsak, bu süreç içerisinde 30 dakika falan forma giydi. takımın kaptanı böyle bir yol açarsa arkasını düşünmek bile istemiyorum."

    "takımımızın kaptanından ve kendisinden çok şey beklediğimiz bir oyuncumuzdan böyle bir şey gelmesi beni çok üzdü. biz geldiğimiz zaman 6 ay para ödenmemişti. herkes hıncını bizden mi çıkartıyor, bunu anlamıyorum."

    ahmet ağaoğlu
  • 31981
    yabancı sınırı, türk gençlerinin önüne bir engel gibi sunuluyor. oysa ki konuşulması gereken, altyapılarda daha iyi imkanlar sağlanarak, yetenekli gençlerin becerilerini nasıl geliştirebileceğimiz olmalı.

    biz dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerin başındayız, avrupa'nın en genç toplumunu oluşturuyoruz. buna rağmen avrupa’nın en yaşlı ligine sahibiz. peki neden? yeteneksiz miyiz yoksa ilgisiz mi? programsız mıyız umursamaz mı? doğru soruları sormazsak doğru yanıtlara ulaşamayız.

    öncelikli gündemimiz gençlerimize sunduğumuz olanakları tartışmak, onların gelişimini sağlamak ve rekabet edeceğimiz ülkelerin oyuncularına ihtiyaç duymayacağımız kaliteli oyuncuları üretmek olmalı. daha da geç olmadan!

    ersun yanal

    https://twitter.com/.../1038340914098446336
  • 31982
    "kariyerim boyunca sahada serbest olmayı tercih eden bir oyuncu oldum. teknik direktörün mantıklı bir açıklaması varsa belli bir pozisyonda oynadım ancak çoğunlukla serbest oldum. her zaman düşünen bir oyuncu oldum. sadece bireysel değil, taktiksel olarak da görüşümü söylemekten hiçbir zaman çekinmedim."

    "galatasaray'da frank rijkaard'la çalışma imkanı buldum. frank rijkaard'la çalışırken bu konuda onu dinledim çünkü sahada oyuncuları çok doğru noktada konumlandırıyordu. rijkaard beni çok etkiledi. çok geniş görüşlü bir futbol adamı."

    "rijkaard, saha içinde göremediğim bazı şeyleri görmemi sağladı. top ayağımdayken, kafamda 2 ya da 3 farklı senaryo çizip deniyordum, olmazsa geri dönüyordum."

    "rijkaard sayesinde pozisyonları 4-5 farklı açıdan değerlendirmeye başladım. keşke onunla daha fazla çalışma şansı yakalasaydım, çok daha fazla şey öğrenebilirdim."

    "inişleriyle, çıkışlarıyla futbolculuk kariyerim çok keyifliydi. şimdi ise futbol kariyerimin başka bir safhasındayım. teknik direktörlükten de çok keyif alıyorum. kalbimi ve ruhumu tümüyle sahaya koyuyorum. tüm meydan okumalara hazırım."

    harry kewell
  • 31984
    son günlerde hakkımda çıkarılan karalayıcı, maksatlı ve kendini sürekli tekrar eden haberlerden ötürü derin bir üzüntü duyuyorum. kariyerimin ve hayatımın önemli bölümünü adadığım galatasaray spor kulübü ile aramda oluşan bağ, herhangi bir pazarlığa veya masa başında üretilen haberlere söz konusu edilemeyecek kadar kuvvetlidir. kaptanlık görevini üstlenmekten her zaman büyük gurur duyduğum kulübümüzde bu sezonki hedefimiz ve tüm konsantrasyonumuz şampiyon unvanımızı korumak, kendimizi ait hissettiğimiz uefa şampiyonlar ligi’nde ise daha önceki yıllarda taraftarımıza yaşattığımız büyük mutlulukları tekrarlamak olacak.

    selçuk inan
  • 31986
    "kendimle ilgili yorum yapmak zor ancak söyleyebileceğim şey kendimi modern bir kaleci olarak tanımlıyorum. takım önde oynadığında geride güvenliği sağlayan, gerektiğinde topları karşılayabilen bir kaleciyim."

    "takıma katkı yapacağıma inanıyorum. taraftarlarımıza buradan selamlarımı gönderiyorum*. umarım önümüzdeki hafta vodafone park’ta ilk defa karşınıza çıkma şansı bulacağım. sizleri oraya bekliyoruz.”

    "ilk maçta haksız bir sarı kart gördüm. insanlar size bir şey attığında sizin de o alanı temizlemeniz gerekiyor. ben de onunla uğraşırken hakem zaman geçirdiğimi düşündü ve bir sarı kart verdi."

    loris karius
  • 31988
    8 eylül 2018 serena williams naomi osaka maçının ardından yapılan basın toplantısı.

    gazeteci: bu geceki kutlama planını sorabilir miyim?
    naomi osaka: uyuyacağım... o tarzda(sosyal) bir insan değilim tam olarak. belki video oyunları oynarım.
    gazeteci: hiç alkol aldın mı?
    naomi osaka: hayıır, henüz 20 yaşındayım.

    https://twitter.com/.../1038696661294505984
  • 31989
    ''okuldayken öğretmenlerimiz hangi mesleği seçmek istiyorsunuz diye sorarlardı, ben hep "futbolcu olacağım" diye yazardım. bunu görünce öğretmenlerim ''futbolculuk bir meslek değildir'' demişlerdi, böyle olunca da ben "elektrik mühendisi" yazmaya başladım.''

    ''benim ilk hayalim ali sami yen'de maç izlemekti. ali sami yen stadı yıkıldı ve orada maç izleyemedim. ali sami yen stadı'na veda edildiği zamanlarda sosyal medyada bir paylaşımım olmuştu, çünkü ali sami yen'de maç izleyemediğim için halen çok üzülürüm.''

    ''ben futbol maçı izlerken hayatımda iki defa ağladım. bir tanesi milli takımın kosta rika'ya karşı oynadığı dünya kupası maçı… diğeri ise süper kupa finalinde oynanan real madrid maçı… mario jardel golü attığında sevinçten ağlamıştım.'

    ''bonservisim alanyaspor'daydı. bana başka kulüplerle anlaştıklarını ifade ettiler. evet, sonuçta profesyonel oyuncuyuz ama sevdiğimiz bir takım var. gönlümde her zaman galatasaray vardı. "başka bir takımla anlaşmış olabilirsiniz ama ben istemiyorum" dedim.''

    “öncelikle burada kupalar kazanmak istiyorum. belki ileride hem kendimi daha iyi geliştirebilmek hem de kulübüme para kazandırmak için avrupa'da futbol hayatımı sürdürmeyi düşünebilirim. hedeflerim arasında ispanya ligi var diyebilirim.''

    emre akbaba
  • 31992
    "bana 'niye onu almıyorsun? niye bunu almıyorsun?' diyorsunuz. çok fazla seçeneğim yok ki. bizim yaratmak istediğimiz uzun vadede başarılı olabilecek bir kadro."

    "elimizdeki oyuncuları en üst seviyeye çıkarmak gerek. bunun için çabalıyorum. becerebilirsem ne güzel, beceremezsem güle güle."

    "geldiğimden beri oynadığımız 13 maçın hesabını yapmamanız lazım. benim için başlangıç mart ayı. etkili oynadığımız çoğu maçtan galibiyeti çıkaramadık."

    "bazı oyuncular ile problemler oldu. mayıs ayında buraya bilmediğim nedenden ötürü gelmediler. önemli olan prestij değil ya da kontrat değil. önemli olan bu formayı giymek."

    "rusya maçında saha konfeti doluydu. yediğimiz ilk golde serdar aziz, konfetilerin üstünden atlamak zorunda kaldı. serdar'ın ayakkabısı konfeti doluydu."

    "yarın isveç maçında kalede sinan bolat oynayacak. kaleci yok ne yapalım."

    mircea lucescu
  • 31993
    "4 sene önce fatih hoca ile bir karar verdik. türk futbolunun yararı için bu karar verildi. bu kararı alırken 4 sene sonra tekrar değerlendirip bir karar vereceğiz demiştik. speküle edilecek bir şey yok."

    "değişen, yeni alınan bir karar yok. 4 yıllık kararın değerlendirmesini yapacağız. yabancı sınırının kaldırılmasının katkıları ortada. türk futbolu adına bir karar vereceğiz."

    ali dürüst
  • 31994
    "ben şimdi şenol'a söylüyorum negredo'nun alınmasını istedin mi? alanyaspor'dan santraforun alınmasını istedin mi? niye alıyorsun şenol? fatih'in dediği doğru alma, 14 yerli al diyor. sana silah mı sıkıyor yabancıyı oynat diye?"

    "galatasaray'ın bir yerli oyuncuya verdiği 3.5m euro var, isim vermiyim. 3.5m euro alıyor bu yerli oyuncu. neden yabancı oyuncu gelmesin? senin 3.5m euro'ya oynattığın yerde ben yemin ediyorum tararım afrika'dan 350 bin euroya getirtmezsem adam değilim."

    erman toroğlu
  • 31995
    ben kendimi bildim bileli, çocukluğumdan bu yana futbolu çok seviyorum, hastasıyım. her zaman sokakta olsun, okulda olsun her yerde futbol oynadım ve en sevdiğim aktivite futboldu. sokaklarda başladım ama 7 yaşındayken arkadaşlarım kulüplere gitmeye başladılar ve beni de davet ettiler. onlarla beraber daha sonra kulübe gitmeye başladım.

    fransa’da birkaç kulüp beni denemeye çağırmıştı. 13-14 yaşındaydım galiba le havre’ye gitmiştim. oradayken “senin boyun çok kısa, gelişmelisin” demişlerdi. daha sonra 17-18 yaşında fransa ikinci liginde profesyonel değil amatör olarak oynamaya başladım. amatör bir kulüpteydim. fransa’da altyapı takımları liglerde oynayabiliyor. ben de fransa ikinci liginde profesyonel olmadığım halde forma giymeye başladım. daha sonra birkaç kulüpten teklif geldi. denenmeye çağrıldım ama tercih edilmedim.

    aslında o dönemde fransa’da profesyonel bir takıma denenmeye gitmek bile ister istemez iyi bir oyuncu olduğunuzu size hissettirir. bu şekilde olunca pes etmiyorsunuz ve hedeflerinizi yükseltmeye başlıyorsunuz. evet, tercih edilememek hayal kırıklığı olabilir ama çağrılmak aynı zamanda umut verdi.

    “fransızlardan 2-3 kat iyi olmalıydık”

    orada doğdum ve ister istemez orası da eviniz gibi oluyor. bizim oturduğumuz yerde çok göçmen yaşıyordu. çok ciddi bir sıkıntı yaşamadık fakat fransızlar bazen yabancı olduğumuzu hissettirdi. fransız kulüplerinde denenmeye gitmeden önce diğer denenmeye gelen oyuncular bana fransızlardan 2-3 kat daha iyi oynamam gerektiğini söylerlerdi. çünkü aynı seviyede olduğumda fransızların seçileceğini biliyorduk.

    türkiye yolu;

    kamil (kabay) hoca beni alanyaspor’a çağırmıştı. o zamanlar 17-18 yaşlarındaydım. abimle beraber denenmeye gitmiştik. kamil hoca beni beğendi ama abimi takımda tutmayacağını söylemişti. bu yüzden benim için yalnız kalmak zor oldu. hocayla konuştum ve fransa’da 2. liginde bir sene daha oynamamın ve bu süre sonunda geri dönmemin faydalı olacağını söyledim. o sene de kâmil hoca ayrıldı takımdan. bir sene sonra fransa’da yine aynı turnuvada bu sefer antalyaspor’un altyapı sorumlusu izlemeye geldi. yine beğendiler futbolumu ve aynı sıralarda kamil hoca da antalyaspor’un a2 takımı başına geçmişti. bu sefer antalyaspor için denenmeye çağırıldım. türkiye’ye ikinci gelişimde; yani antalya’ya geldiğimde ilk olarak sabah antrenmanına çıktım. akşam çift kale maç vardı. orada sadece ben yokum... denenmeye 1-2 hafta önce gelen ve orada antrenman yapan gençler vardı. fakat benim denenme sürem çok uzun olmadı. i̇kinci günün sonunda benimle sözleşme imzaladılar.

    forvet arkası;

    ilk başlarda forvet pozisyonunda oynuyordum. u15’te 10 numara pozisyonunda oynamaya başladım. u19’da ön liberoya geçtim. türkiye’ye geldiğimde de a2 takımında ön libero oynadım. genelde oynadığım takımlarda en çok koşan oyuncu oluyorum. takıma hem ofansif hem defansif olarak yardım etmek istiyorum. yani bahsettiğiniz tipte bir 10 numara değilim. sadece tek yönlü oynamayı sevmiyorum.

    kiralık günleri;

    tabii ki futbolcu oynadıkça kendini geliştiriyor. o yüzden kiralık gitmeye hiç soğuk bakmadım. antalyaspor’dayken samet hoca ile kampa katılmıştım. hazırlık maçında da bayağı bir şans bulmuştum. ondan sonra beni kiralık vereceklerini söylediler. o kadar oynadıktan sonra kiralık olarak gideceğimi duyduğumda biraz şaşırmıştım ama sonuçta kadro çok kalabalıktı. ben de tabii ki oynamak istiyordum ve ptt 1. lig ilk tercihim oldu. o sene 38 maç oynadım, 15 gol atıp 12 asist yaptım. hem takımıma katkı yaptım hem ilk şampiyonluğumu yaşamış oldum. benim için güzel bir deneyimdi.

    bir alt lige gidince ister istemez kafanızda ‘’benim hemen oynamam lazım’’ düşüncesi oluyor. aklımda hep alt ligde kendimi gösteremezsem üst ligde hiç şans bulamam düşüncesi vardı. hiçbir zaman “ben kiralığım, kendimi sakınayım” gibi bir düşüncem olmadı. hep yüzde yüzümü vermek için elimden geleni yaptım.

    teknik adamlar;

    samet (aybaba) hoca ve mehmet (özdilek) hoca ile sadece kamp dönemi geçirebildim. saffet (susiç) hoca ile daha çok çalışma imkânı buldum. hocamız bana özgüven aşıladı ve takımın birinci kaptanlığını verdi. genç yaşta önemli bir görev... bana çok güveniyordu. benim bir maçı alabileceğimi düşünüyordu hoca. ben de her zaman onun bana güvenini boşa çıkarmamak için daha çok çabaladım.

    genç yaşta kaptan olmak;

    kaptan olmak gerçekten sorumluluğunuzu arttırıyor. sadece kendinizi değil sahadaki herkesi düşünmeniz gerekiyor. maçın öncesinde, maçın içinde ve maçın sonrasında kaptansınız. farklı bir sorumluluk ama iyi tarafı da var. ciddi anlamda özgüveninizi arttırabiliyor.

    “dinleneyim ya da az çalışayım demedim”

    farklı bir şey mi yaptım mı bilmiyorum ama çok çalıştım. antrenmanlarda her zaman kendimi vererek çalışıyorum, hiçbir zaman “dinleneyim ya da az çalışayım” demedim. belki de her antrenman üstüne koya koya bu noktaya geldim. bir de mental olarak güçlü olmak lazım. çünkü her zaman zor günler yaşayabilme ihtimaliniz var ve hayat her zaman iyi gitmez. önemli olan o zor günlerde bir şeyler yapabilmenizdir.

    milli takım;

    tabii ki milli takım hep hedeflerim arasındaydı. iyi performans göstererek milli takıma katılmayı amaçlıyordum. alındığımda çok mutlu oldum. beni ilk davet eden fatih hoca olmuştu. lucescu zamanında forma şansı buldum ve ilk maçımda da gol attım, hatta ilk topa dokunuşumda. şimdi hedefim milli takımda kalıcı olmak. önümüzde eleme maçları var, yavaş yavaş oynayıp milli takıma katkı sağlamayı sürdüreceğim.

    euro 2020;

    genç bir kadro kuruluyor, hocamız bunun hazırlığını yapıyor. inanıyorum ki bu genç oyuncu topluluğu arasında iyi bir uyum yakalarsak, çok rahat bir şekilde avrupa şampiyonası’na katılırız.

    “futboldan para kazanacağım” dediğim zaman…

    okuldayken öğretmenlerimiz hangi mesleği seçmek istiyorsunuz diye sorarlardı, ben hep “futbolcu olacağım” diye yazardım. bunu görünce öğretmenlerim ‘’futbolculuk bir meslek değildir’’ demişlerdi, böyle olunca da ben “elektrik mühendisi” yazmaya başladım. aslında nasıl bir meslek olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.

    galatasaray’a transferi;

    sonuçta serbest bir oyuncu değildim, bonservisim kulüpteydi. eski kulübümün bazı beklentileri vardı fakat ben onlara galatasaray’a gitmek istediğimi ilettim. onlar da bana başka kulüplerle anlaştıklarını ifade ettiler. hatta geçen sezon arasında başlamıştı teklifler. evet, sonuçta profesyonel oyuncuyuz ama sevdiğimiz bir takım var. bu görüşmeler yaşanırken alanyaspor antrenmanlarına devam ediyordum. gönlümde her zaman galatasaray vardı. “siz başka bir takımla anlaşmış olabilirsiniz ama ben istemiyorum” dedim. ertesi gün beni tekrar kulübe çağırdılar ikna etmek için, onlar da kendi açılarından haklı olabilirler, fakat sonuç değişmedi. sonuçta bir karar vermem gerekiyordu. aileme de danıştım. ama herkes benim gibi düşünüyordu. babam olsun, eşim olsun, tüm ailem galatasaray’a gitmemi istemişti.

    ‘’galatasaray’ın çocuğu emre akbaba’’ sloganı;

    taraftarın bana bu şekilde sevgi göstermesi adaptasyon sürecimi çok kısalttı. aslında ben de onlardan biriyim. ben de o tribünlere çıktım. sonuçta kendimi bu camiaya ait hissediyorum ve taraftarlarımız da bana bu konuda destek sağlıyorlar. burada olduğum için o kadar mutluyum ki, anlatabilmem çok kolay değil. taraftarımıza çok teşekkür ederim. onları mahcup etmemek için her şeyi yapacağım.

    sosyal medyadaki fotoğraflar;

    benim ilk hayalim ali sami yen’de maç izlemekti. ali sami yen stadı yıkıldı ve orada maç izleyemedim. türk telekom stadı’nda maç izlemek istedim ve o hayalime ulaştım. sosyal medyada çıkan fotoğrafı çektirdiğimde kahramanmaraş’ta oynuyordum ve daha 20 yaşındaydım. ali sami yen stadı’na veda edildiği zamanlarda sosyal medyada bir paylaşımım olmuştu, çünkü ali sami yen’de maç izleyemediğim için halen çok üzülürüm. galatasaray’da oynamak ise hayalden çok daha ötesiydi ve bugün buradayım.

    göztepe maçı ve fatih hoca;

    hoca ile ilk konuşmamızda transferin hayırlı olmasını diledi. göztepe maçından önce antrenman durumumu sordu, ben de iyi durumda olduğumu söyledim. açıkçası ben o maçta en fazla 5-10 dakika şans bulurum diye düşünüyordum, o da bulursam… ama fatih hoca bana güvenip 30 dakika forma şansı verdi. oyuna girmeden önce oynayacağım mevki üzerine konuştuk yalnızca.

    gelecek;

    öncelikle burada kupalar kazanmak istiyorum. belki ileride hem kendimi daha iyi geliştirebilmek hem de kulübüme para kazandırmak için avrupa’da futbol hayatımı sürdürmeyi düşünebilirim. hedeflerim arasında ispanya ligi var diyebilirim.

    alanyaspor maçındaki iki gol;

    farklı bir duyguydu sonuçta… arena’da gol atıp sevinmeyeceğimi hayal bile edemezdim. ama kendi kendime maçtan önce, gol atarsam sevinmeyeceğimi söyledim.

    çocukken unutulmayan bir galatasaray maçı:

    ben futbol maçı izlerken hayatımda iki defa ağladım. bir tanesi milli takımın kosta rika’ya karşı oynadığı dünya kupası maçı… diğeri ise süper kupa finalinde oynanan real madrid maçı… mario jardel golü attığında sevinçten ağlamıştım.

    emre akbaba

    via: galatasaray dergisi
  • 31996
    “hasan ali’nin kas yorgunluğu vardı rusya maçı sonrasında. tam hazır değil. ömer de son 2-3 gündür iyi antrenman yaptı."

    “kaleci olarak da sinan’ı kullanacağız çünkü belçika ligi’nin en iyi kalecilerinden biri. ona ve bütün takıma güveniyorum."

    ''göreceksiniz, bugün çok farklı bir oyun olacak."

    mircea lucescu

    (bkz: 10 eylül 2018 isveç türkiye maçı)

    bir gün başka kalecimiz yok malesef sinan oynayacak diyorsun, öbür gün belçika ligi’nin en iyi kalecilerinden biri olduğu için ilk 11'de sinan oynayacak diyorsun hoca. dalga mı geçiyorsun biz mi yanlış tercüme ediyoruz anlamadım.
  • 31999
    "aslında rusya maçının devamıydı bu. o maçta 2. yarıda iyi oynadık ama gol atma konusunda şanssızdık."

    "aldığımız sonuçtan memnunum. bu takım arkadaşlığını, dostluğunu, birlikte oynamayı sahaya yansıttı."

    "rusya deplasmanına kazanmak için gideceğiz. oyun olarak rusya'dan daha iyiyiz."

    "genç bir ekip kurduk. bu oyuncuların birbirleriyle iyi anlaşması çok önemli. 1 yıldır bunun için çalışıyoruz. şunu söyleyebilirim: biz, iyi bir oyuncu grubu yarattık."

    mircea lucescu

    (bkz: 10 eylül 2018 isveç türkiye maçı)
  • 32000
    “çok mutluyum. rusya maçından sonra çok üzüldüm, 1-2 gün kendime gelemedim. çok eleştirildim, içimde tuttum hepsini. şimdi kazandık, ferahladım. kendimi çok iyi hissediyorum."

    “burası milli takım, kulüp takımı değil. bize zaman versinler. yeni bir ekip, genç bir takımız. o kadar mutluyuz ki, soyunma odasında da atmosfer çok iyi. bugün varımızı yoğumuzu ortaya koyduk."

    hakan çalhanoğlu

    (bkz: 10 eylül 2018 isveç türkiye maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın