• 28026
    "fikret orman'ın geçen gün söyledikleri öyle bir anlık sinirle ağızdan çıkacak şeyler değil. şimdi biz bunları kestik, çünkü alelade sözler değil. eğer, kendinizi efendi olarak tanımıyorsanız başkalarına karşı gerizekalı diyemezsiniz. efendi olarak nitelenen bir takım, başkasına gerizekalı derse o zaman yanlış bir şey olur. kibirli nitelenen birisi eğer birisine gerizekalı derse o zaman tamam. ama efendi derse o iş olmaz, efendi mefendi olmazsın. fenerbahçe gerizekalı, cska gerizekalı, real madrid gerizekalı, galatasaray odeabank gerizekalı, anadolu efes gerizekalı; sen mi akıllısın? ha bak o zaman ligden de çekilsinler. bir de bence ufuk sarıca ve oyuncularla da konuşulmalı, acaba onlar ne düşünüyor? avrupa basketbolunda oynayan her bir oyuncu, çalışan antrenörün hedefi euroleague'dir. o zaman ben de derim, kıskanç, kibirli, çekemeyen bir başkan profili çiziyor fikret orman. çünkü ağızdan çıkan alelade bir söz değildir bu. benim merak ettiğim şey ise, başkasının kazandığı bir kupa için düşüncesi gerçekten böyleyse eğer, bjk basket takımını kapatıp kapatmamayı düşünmüyor mu? veya bu kupayı fenerbahçe yerine olympiakos kazansa da fikret orman böyle şeyler mi söyleyecekti? hoş, o zaman da kimse sormazdı ya."

    mert aydın

    euroleague'i kazanmak için yüksek miktarda yatırım yapmanın gerizekalılık olduğunu düşünen fikret orman'a ithafen.
  • 28029
    "euroleague şampiyonluğu türk spor tarihinde kulüpler bazında elde edilen en büyük başarıdır."

    aziz yıldırım

    "ama bizim uefa kupamız var." muhabbetiyle dalga geçmeye çalışanların 17 senedir o kupanın kompleksinden hala kurtulamadığını görüyoruz. adam kupayı kutlamak yerine, türk takımları'nın aldığı avrupa kupaları'nın hangisinin daha başarılı oduğunu tartışmaya açıyor. insanlık tarihinde böyle bir organizma yok yeminle. ayrıca şunu söylemek istiyorum: yarrramı en büyük başarı euroleague. neredeyse parayı verenin düdüğü çaldığı bir organizasyon kıvamına gelen euroleague, uefa'nın da süper kupanın da yanından geçemez. amına kodumun kunduzu ya.

    https://i.hizliresim.com/5Qr4dA.jpg
  • 28030
    "sezon boyunca büyük bir profesyonellikle her şeyimizi verdik. şimdi yeni bir final oynayacağız ve kazanmak için her şeyi yapmaya çalışacağız."

    "bu, bir final ve hiçbir istatistik buna etki etmez. avrupa'nın en iyi iki takımı olduğumuzu düşünüyorum. bu yüzden final oynayacağız. onlar da biz de lig şampiyonu olduk ve layıkıyla bu kupada finale çıktık. çok ilginç bir final olacak."

    "bence stilleri o kadar farklı takımlar değil. çok küçük farklar olduğunu düşünüyorum. bence finalin favorisi yok. juventus'ta futbolcu olarak 5 yıl oynadım ve çok güzel anılarım var. 1998'de juventus formasıyla finalde kaybettiğimiz maçta çok üzülmüştüm ama sonra madrid ile kazandım. o yüzden şimdiki final benim için biraz özel."

    "isco mu yoksa bale mi?" sorusuna "bu zor bir karar. bunun tartışılması normal ama beni asla şartlandırmıyor. ikisi de takıma çok katkı sağlayan futbolcular ve bu sezon 16 maçta birlikte oynadılar."

    cr7'nin vergi kaçırma iddiası üzerine, "elbette ki bu konu cristiano'nun hoşuna gitmiyor. ben de hoşlanmıyorum. cristiano, çok profesyonel biri ve nerede ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor. şu anda sadece şampiyonlar ligi finalini düşünüyor. sahaya tam motivasyonla çıkacağından eminim."

    zinedine zidane

    (bkz: 3 haziran 2017 juventus real madrid maçı)
  • 28037
    kaybettiği oğlu için,

    görüşmek üzere sevgili oğlum. nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum. belki de üzerimdeki bulutların birindesin. belki de yanımdasın. bu yıl, bu zorlu yolda birlikte savaştık. kümede kalma yolunda, herkesin imkansız gördüğü bu savaşta benimle birlikteydin. bana güç verdin. ale, bu benim zaferim değil, bizim zaferimiz. livorno'yu serie a'ya çıkardığımızda da böyleydi. crotone ile kümede kalışımızı birlikte kutlamak isterdim. gözlerinin içine bakıp, gülümsemeni görmek isterdim. elinden tutup sevinmeyi isterdim. yaptığım her şeyi, senin için yaptım. kazandığım her başarı, aldığım her galibiyet, gördüğüm her rüya... hepsi senin için. umarım kalbim senin için atmaya devam eder.

    ilk 29 haftada sadece 14 puan toplayabilmişken, ligin son 9 haftasında 20 puan alarakfc crotone'yi serie a'da ligde tutmayı başaran teknik direktör davide nicola
  • 28038
    "hayatımda birçok olumsuzluk yaşanıyordu. her şey tozpembe değildi, sıkıntılarımız vardı. onlarla uğraşırken olimpiyat şampiyonu oldum. dünyada aynı branşta 3 olimpiyat şampiyonluğu bulunan 4 sporcu vardı. o zaman devlet büyüklerimiz bana 'sporu bırak, gel siyasete gir.' dediler. ben de '3 kez olimpiyat şampiyonu oldum, 4. kez de olimpiyat şampiyonu olacağım.' dedim ve siyaseti düşünmediğimi, spora hizmet etmek istediğimi söyledim."

    "bunu başarsaydım dünyada tek sporcu olacaktım. bu yola baş koymuştum, maalesef doping olayı yaşandı. doping hırsızlıktır. halter federasyonunda seçim sonrası yeni bir yönetim geldi. o dönem avrupa şampiyonası hazırlıklarının antrenmanlarını yapıyordum. kötü bir alışkanlığım vardı, sigara kullanıyordum. sonra bıraktım ve aşırı kilo almaya başladım. sigarayı bıraktığım için kilo aldığımı sanıyordum. meğerse benim reçetenin içindeki ilaçlardan birinin değiştirildiği ve bu nedenle kilo aldığım ortaya çıktı."

    "ben bilmiyordum. bile bile bana bu ilacı kullandırdılar ve dopingli olduğumu bile bile şampiyonaya gönderdiler. iki yıl ceza aldım. bunu da insanlara bir türlü anlatamadım. bu tür şeylerin ispatı olmadığı için bunun cezasını çektim. 2008 yılında baktım ki olmuyor, olimpiyatlara 1,5 ay kala sporu bıraktım."

    halil mutlu

    gelmiş geçmiş en başarılı sporculardan birisi, çok severim. naim'i ayrı halil'i ayrı severim. nerede o eski halterciler.
  • 28039
    3 ay önce barcelona'nın mucizevi psg zaferinin her anını evimden takip ettim. gazeteleri okuduysanız muhtemelen eski takımımın kaybetmesini istediğimi düşünmüşsünüzdür. ama dostum neymar'ın attığı muhteşem frikikten sonra koltuğumdan zıplayıp, çılgınlar gibi bağırdım:"haydi çocuklar"
    peki ya sergi roberto'nun 90+5'te gelen golünde ne yaptım? dünydaki tüm barça taraftarları gibi, delirdim. çünkü barcelona hala damarlarımda dolaşıyordu.

    “geçen yaz kulüpten ayrılmadan önce barcelona yönetim kurulu bana saygısızlık yaptı mı? kesinlikle. açıkça böyle hissediyorum ve bana aksini anlatamazsınız. ancak, sekiz sene oynadıktan, her şeyi kazandıktan sonra o kulübü kalbinizde sonsuza kadar taşımamazlık edemezsiniz. menajerler, oyuncular, yönetimler gelip gider. lakin barça hep olduğu yerde kalacaktır”

    juventus'a gitmeden önce, barcelona başkanına bir söz verdim: "beni özleyeceksiniz".

    dani alves
  • 28040
    bugün son basın toplantım, yarın da son maçıma çıkacağım galatasaray'la. güzel bir şey olmasıyla beraber hüzün de var. ne taraftarlar ne de kulüp için bitti demek değil. kalbimde onları hep taşıyacağım. tüm basın mensubuna da teşekkür ediyorum 2 yıl güzel bir şekilde çalıştık onlarla.

    "çok özel hissediyor musun?" sorusuna,

    hayır ben her gittiğim yerde elimden geleni yapıyorum. bu bir iştir ve ben elimden geleni yaptım, başarılar kazandık. bu sene de şampiyon olabilirdik ama ben eminim bundan sonra da galatasaray birçok kupalara, şampiyonluklara koşacaktır.

    türkiye'ye olan adaptasyonum konusunda ben köln'den geliyorum 100 bin tane türk yaşıyor. biliyordum türklerin yaşamlarını. sahadaki görevimin dışında bir diğer konu da toplumla kucaklaşmaktı. türk toplumuyla kimyam da tuttu. iki görevimi de yerine getirdiğimi düşünüyorum.

    hoş geldin demek daha kolay ama ben hayatta işler kötü gittiğinde de aynı şekilde davranmayı düşünüyorum. veda da böyle bir şey. keyfini geçirdiğim iki yıl geçirdim burada. üç tane kupa kazandık, şampiyon olamadık ama. yenilgiler oldu, şampiyonluklar oldu bizi üzen. başarısızlığı da kabul etmek lazım. her zaman başarı olsa zaten spor yapmazdık.

    herkes bana soruyor futboldan sonra, japonya'dan sonra ne yapacaksın diye. bilmiyorum ama burada çok güzel arkadaşlar edindim. kalpleriyle çalışan staff.. futboldan sonra ne yapacağım konusunda bir fırsat olursa genç takım olur, teknik direktörlük olur tabi ki galatasaray'a dönmek isterim. çünkü burası benim için çok özel oldu. burada çok büyük bir potansiyel olduğunu da gördüm. oyunculuk olarak elimden geleni yaptım ama bu potansiyelin kullanılması için futbolculuktan sonra burada bir şeyler yapmak isterim.

    takım olarak 3 kupa kazandık. iki sene boyunca antrenmanlarda ve maçlarda elimden gelenin fazlasını verdim. baktığınız zaman istatistiklerim de iyiydi.

    transfer görüşmeleri yapılırken kulüpler karar verir. konuşurlarken ben orada değildim ama 2 yıl önce buraya arsenal'den gelirken 2.5 milyon euro'ya geldim. şimdi de 2.6 milyon euro'ya japonya'ya transfer oldum. normal diye düşünüyorum. daha gidiş tarihim belli değil, daha plan yapmadım. sezon bittikten sonra ailemle birlikte türkiye'de tatilin tadını çıkaracağım. henüz net tarih veremiyorum.

    şu an türkiye'deyim henüz japonya'ya bir mesajım yok. galatasaray'la son maçıma çıkacağım. daha sonra oraya gittiğimde bir merhaba diyeceğim, selamlamak için çok fırsatımız olacak.

    ben teknik adam değilim, yönetici değilim. muhakkak sezon bittiği zaman analizler yapılacaktır. her sezon olduğu gibi giden oyuncular olur, gelen oyuncular olur ama umarım doğru analizlerle galatasaray'a başarı getirecek transferler olur. şunu da söylemek istiyorum, potansiyeli çok yüksek bir yer burası. altyapısı da gayet iyi, bunu kullanmak lazım. insan üzülüyor tabi başarı gelmediğinde. istanbul dünyanın en güzel şehirlerinden birisi. şampiyonluk için baskı yaratmaktansa daha dengeli gitmek gerekir. eksi 100 milyon banka borcu olmasındansa dengeli giderek daha düzgün bir takım kurulabilir.

    bruma, çok büyük potansiyeli olan bir oyuncu, özellikle top ayağına geldiği zaman. daha önce de kiralık olarak gitmiş. büyük potansiyeli var. bilmiyorum transferi bitti mi ama önemli bir oyuncu. galatasaray için de önemli bir iş her zaman futbolcu almaktansa oyuncu satmakta önemlidir.

    ben sosyal medyadaki fotoğrafları mutlu olduğum için attım. tavla oynarken, baklava yerken mutluydum ve paylaştım. ben demiyorum ki süper starım evde oturmam gerekir.

    japonya'ya turnuva için daha önce 3-4 defa gitmiştim. bu teklifi de yeni bir başlangıç olarak, fırsat olarak değerlendirdim. ailemle de görüştüm ve sonunda oraya gitmeye karar verdim. japonya'ya gidecek olmam burayı unutacağım anlamına da gelmiyor. kalbimi burada bırakacağım.

    saha içinde de, saha dışında da türkiye bana çok iyi şeyler kattı. çok iyi arkadaşlıklar edindim. zaten 5 senedir türkiye'ye tatile geliyordum. ilerleyen dönemde de türkiye'ye gelmeye devam edeceğim.

    istanbul çok güzel bir şehir. yüzde 90 olarak şehri beğendim. ilerleyen dönemde ne olacak bilmiyorum ama ailemle birlikte daha çok zaman geçirmeme yarayacak. buraya geldiğim için çok mutluyum. 2 sene burada oynadım, 2.5 sene de japonya'da oynayacağım ondan sonra futbol bitecek.

    lukas podolski

    çok güzel adamsın sen, bir sana bir de kewell'a çok üzülüyorum şampiyonluk göremediğiniz için. ikiniz de yanlış zamanda geldiniz ama ikiniz de çok iyi birer galatasaraylı oldunuz. dilerim bir gün galatasaray'da farklı görevlerde şampiyonluklar yaşarsın lu lu lu lukas podolski!

    hoşça kal...
  • 28041
    "ben 2014 senesinde gomis ile yüz yüze görüşmüştüm. tabi o zamanlar mancini yeni ayrılmıştı ve prandelli'yle görüşmeler yapılıyordu. gomis gördüğüm kadarıyla çok beyefendi, klas, düzgün bir çocuktu. ve fransa doğumlu kendisi, yani diğer afrikalı futbolcular gibi nüfusa geç yazdırılma durumu yok. gerçekten 31 yaşında."

    (bkz: bülent tulun)
  • 28042
    --- alıntı ---
    bruma'nın transferine karşı çıkmıştım. zaten geldiği yıl da sakatlanmıştı. alış bedeli 13 m €, satış bedeli 14,5 m €. başabaş sayılır. bir yıl sözleşmesi var satılmazsa bir dahaki yıl bedava gidecek. satılması taraftarıyım.

    bülent tulun-transfer dosyası-aspor
    --- alıntı ---

    bu konuşmanın satır aralarını okuduğum zaman galatasaray'ın neden bruma'dan gereği gibi yararlanamadığını anlıyorum. bruma'nın takımda ilk yıllar neden yeterince şans bulamadığı, neden kiraya verildiği ve neden takımda benimsenip desteklenmediği anlaşılıyor. çünkü bruma'yı fatih terim ve scout ekibi aldırmış, bruma'nın geldiği yılda fatih terim ayrılınca bruma tamamen bülent tulun'un insiyatifine kalmıştı.

    be bülent bey, sen her şeyi bilen biri misin? sen ilah falan mısın? sen hiç yanılmaz mısın? aklınca bruma'yı beğenmiyorsun. sana rağmen transfer edildiği için de çocuğun önüne taş koyuyorsun. peki zarar eden kim. galatasaray değil mi? peki sen nasıl galatasaraylısın ki buna razı oluyorsun.

    siz galatasarayın asalaklarısınız. galatasaray'a bir faydanız dokunuyor bin zararınız. hakkınızda çok şeyler duydum ama hep aceba diyordum. şimdi anlıyorum ki sizden her türlü kötülük zuhur edebilir.

    o pis ellerinizi ve dilinizi galatasaray'ın üzerinden çekin. siz artık fosilleşmiş beyinlerinizle tv'den maç izleyebilirsiniz. bunun dışında bir şeye karışmayın. anlamıyorsunuz kardeşim geçti sizin devriniz bitti gidip anılarınızı anlatın birilerine.

    sizin bizzat galatasaray'a transfer ettirdiğiniz bazı oyuncular var. nerede onlar şimdi?

    adnan polat'a yazdığınız ve göndermediğiniz o mektup olayından sonra hiç vizdanın sızlamadı mı? bu mektup içeriği doğru ya da yanlış galatasaray'a zarar verir diye hiç düşünmediniz mi? o mektuba rağmen sizi galatasaray'da göreve getirenlerin vicdanı hiç sızlamadı mı? kendi şahsi menfaatiniz için galatasaray'ı satmaktan utanmadınız mı?

    bütün bunlara bir tek cevabınız olmadığını biliyorum ve diyorum ki; tıpkı hıncal uluç gibi, ahmet çakır, gökmen özdenak, levent tüzemen gibi bülent tulun'un da beyin ölümü gerçekleşmiştir. ey yöneticiler sakın bu takıntılı adamlara fikir danışmayın. güncel futbolla ilgili görüşlerine rağbet etmeyin. özellikle bülent tulun'un menejerlerle kurduğu ittifaklarla galatasaray'a oyuncu transferine mani olun.

    çıkıp tarihi anlatsınlar bunlar gerisini hiç kurcalamasınlar. yeter artık...
  • 28049
    milliyet'teki igor tudor röportajı,

    - bir topçuluğunuzu biliyoruz, bir de hocalığınızı... ama biz meraklı toplumuz... bize igor tudor'u anlatır mısınız?

    hoca olarak hafta içi yaptığın şeylerin aynası, aslında pazar günü maça çıktığında olanlardır. o yüzden teknik adam olarak kendini anlatmaktan ziyade, "sahadaki başarı" bir hocayı anlatır. şurada geçirdiğim üç ayı değerlendirirsem; tabii burada yaşadığım problemler, sıkıntılar yüzünden hafta içi iyi hazırlanamamanın, otomatikman pazar günlerine yansıdığını düşünüyorum. genel olarak bir hocanın aynası, pazar günü sahada yaptığı iştir.

    galatasaray'dan teklif geldiğinde oradaki koşul ve beklentileri tartıp "ne yapmalıyım?" demişsinizdir mutlaka... neydi onlar?
    çok problem olduğunu biliyordum. ama benim için de buraya gelip bu problemleri çözmek büyük bir meydan okumaydı. galatasaray'dan bir teklif geliyor. herhalde hiçbir hoca buradan gelen teklifi geri çevirmez. problemler olduğunu biliyordum ama ben bunlarla yüzleşmeyi ve çözmeyi seven bir insanım. bu yüzden hiç düşünmedim. her kulübün bir problemi var. bazen küçük bazen orta şiddette bazen de ağır problemler... önemli olan bu takıma gittiğiniz zaman en iyi şekilde oradaki sıkıntıları çözmek ve en iyi performansı gösterebilmek orada...

    karabük'ten göründüğünden farklı mı çıktı galatasaray?
    tabii... tahmin ettiklerim ile burada gördüklerim arasında dağlar kadar fark var. beklenmedik ve ummadığım sıkıntılar gördüm. mesela fiziksel durumu söyleyebilirim. oyuncuların durumu ben geldiğim zaman yerlerdeydi. bir hoca tabii ki kulüp içinde hocalık yapmasının yanı sıra bazı durumda politik hareket eder. ama politik olmanın oranı böyle çok üstte olmaz. ancak buradaki hal beni hocalığı daha az yapıp, politik olmaya daha çok zorladı. bu benim hoşuma gitmeyen bir durum oldu.

    en başta "maratona" 100 metre gibi başladığınızı ve bunun hata olduğunu söyleyenler var. haklılık payları nedir?
    yeni hoca geldiğinde tabii ki herkes yeni bir şeyler, gelişim bekler. geldiğimde durum çok karışıktı. soyunma odasındaki problem, küçük bir sorun değildi. ben bunu bir şekilde çözmeye çalıştım. ondan sonra değiştim, değiştirdim...

    galatasaray'ın bu iki sene içinde sezonu bitirdiği yer kabul edilemez. tabii ki sonunda hocalar değişir. sistem ve oyun sistemini değiştirebiliriz. neler değişirse değişsin, takımın içindeki futbolcu kalitesi otomatikman senin sezonu nerede bitireceğini sağlar. geçen sene daha kötüydü. ne yazık ki biz buyuz. taraftarların anlaması ve kabul etmesi zor. onların yerinde olsam ben de üzgün ve sinirli olurum. o yüzden burada değişimlere ihtiyaç var. büyük değişimlere hem de...

    geldiğinizden bugüne özgüveninizde, hırsınızda, umudunuzda bir değişiklik oldu mu?
    tabii ki inanılmaz büyük bir tecrübe oldu benim için... o yüzden geldiğimle şimdiyi kıyaslarsak daha iyi bir hoca olduğumu düşünebiliriz. 3 aylık tecrübe, normal bir takımda 3 senede yaşanabilirdi.

    "buraya getireceğimiz oyuncuların farklılık yaratacak oyuncular olması lazım. çünkü bize şampiyonluk kazandıracak futbolcular gerekiyor. bir sezon daha kaybedemeyiz"

    galatasaray'ın mali durumunu biliyor musunuz?
    tabii ki endişeler olabilir. ama diğer tarafta bir heyecan var. yeni bir başlangıç ve yeni şeyler istiyoruz. o yüzden o heyecan da var içimizde. belli de bir gerginlik.. ama tamamen pozitif bir gerginlik. çünkü çok çalışıyoruz. içinde bulunduğumuz durumu biliyoruz. ama o duruma rağmen çok çalışıyoruz. sonuçta her şey sonunda paraya dayanıyor. genelde takım bütçesi fazla olduğu zaman o sizin başarınızda pozitif yönde etkiliyor. son iki ayda iyi iş çıkardık. hedeflerimiz vardı. buraya getireceğimiz oyuncuların farklılık yaratacak oyuncular olması lazım. çünkü bize şampiyonluk kazandıracak futbolcular gerekiyor. bir sezon daha kaybedemeyiz.

    futbolcularla problem yaşadınız... peki seyirci? galatasaray seyircisinin sizi sevdiğini benimsediğini düşünüyor musunuz?
    şu zamana kadar aldığım geri dönüşler hep olumlu. gezdiğim zaman hep taraftarları görüyorum. yanıma geliyorlar. umarım bu sevgiye karşı en güzel yanıtı seneye veririm.

    nasıl oluyor bu? seyirci "kazandıran" hocayı sever. yoksa sizde gelecek mi görüyorlar?
    dediğiniz gibi bu durum onların da umutlu olduğunu gösteriyor. biz de bir an önce sezonun açılmasını istiyoruz. umut ediyoruz ki yeni transferlerimiz erken takıma katılırlar. çünkü full gaz başlamak istiyoruz. çünkü gelecek sezon her maç bizim için bir final olacak. bu çehreyi değiştirmek için elimizden gelen her şeyi yapmak istiyoruz.

    eleştirilen; karabük'ten gelme şekliniz, gelmeniz için gönderilen hocanın takımdaki yıldızla çok yakın olması, rahat futbolcuları ağır idmana sokmanız, bazı futbolcularla aranızdaki gerilimin esas kaynağı mıdır? yoksa başka sebepler de var mı?

    benden önceki hocanın farklı bir stili vardı. benim farklı bir stilim. takım üçüncüydü şimdi de 4. sırada sene de 3 hoca değişti ama sonuç aynıydı. o da bence her şeyi gösteriyor.

    en çok kullandığınız türkçe kelime hangileri?
    kolay gelsin.

    bir teknik direktör için zorluğu nedir galatasaray'ın, kolaylığı nedir?
    kolay yanı, başkandan en alttaki personele kadar uyumlu çalışabileceğiniz insanların olması... onların senin işini kolaylaştırması. çünkü işlerini iyi seviyede yapıyorlar. en kötü yanı da bahsettiğim problemler... şu an bu durumdayız ve buyuz. ama bu durumda olmamalıyız. çünkü bu da ister istemez bir baskı gelmesini sağlıyor. insanların görüş ve bakış açısıyla elde olan aynı değil... örtüşmüyor.

    başkan özbek size sadece yetki, destek vermiyor; adeta takımın hedeften uzak kalması yüzünden eleştirenlere de karşı duruyor. başkandaki bu güven duygusunu nasıl yarattınız?
    burada benim büyük bir şansım var. çünkü problemleri anlayan, durumu anlayan bir kulüp yapısı var. bunu bilen bir kulüp liderliği... ana nokta bu. onlar da anlıyorlar durumu...

    "galatasaray beni büyütecek" mi dediniz, "ben galatasaray'ı büyüteceğim" mi?
    bu biraz felsefi bir soru. bu şekilde hiç düşünmedim. galatasaray çok büyük bir kulüp ve camiası herkesin üstünde. dünyanın en önemli hocasısı gelse kulüp değeri her zaman her şeyin üstünde olmalıdır. çünkü hocalar ve futbolcular gelir, gider. ama her zaman kulüp kalır. geçmişiyle, taraftarıyla, başarılarıyla...

    galatasaray'dan alacağınız ücretin yarısıyla galatasaray hisseleri alır mısınız mesela... biliyorsunuz hisseler dolar bazında yüzde 10 değer yitirdi bu sezon?
    transfer dönemi bitsin sana cevap vereceğim.

    "mesela chelsea'nin kiralayacağı 15 futbolcu var. conte eski arkadaşım diye bize vermeyeceklerdir. mutlaka onlar da kendi çıkarlarını düşüneceklerdir"

    tercihleriniz ağırlıklı olarak italya ligi'nden mi olacak? burada uzun yıllar oynadınız, bildiğiniz ve hakim olduğunuz bir lig.
    oradakiler tabii ki pahalı oyuncular... italya'dan oyuncu almak çok kolay değil. ancak buradan futbolcu almanın şöyle bir artısı olabilir. her şeye çok çabuk adapte olabilen oyuncular oluyorlar. italyan okulu bu yönden önemli. tabii ki almak isteriz.

    .
    juventus'ta uzun yıllar oynadınız.. iyi ilişkileriniz olduğunu biliyoruz. real madrid'ten zidane ile chelsea'den conte de eski takım arkadaşlarınız. transfer için onlardan yardım almayı düşünüyor musunuz?
    tabii ki hep bağlantı halindeyiz. ama işin içinde ticaret varsa artık arkadaşlık pek kalmıyor. şimdi mesela chelsea'nin kiralayacağı 15 futbolcu var. conte eski arkadaşım diye bize vermeyeceklerdir. mutlaka onlar da kendi çıkarlarını düşüneceklerdir. sonuçta bu profesyonel bir dünya. bizim odaklandığımız şey, elimizdeki para ile iyi bir takım kurabilmek. çünkü şimdi iyi bir iş çıkarırsak otomatikman ilerleyen günlerde işler daha da kolaylaşır. hep birbirine bağlantılı.

    savunmaya takviye konusunda kararınızı verdiniz mi? kaç futbolcu düşünüyorsunuz?
    2-3 isim var. umarım en kısa zamanda bir tanesi olur.

    sneijder de yine en çok merak ettiğimiz konulardan bir tanesi. lafı uzatmadan sormak istiyorum. sneijder gelecek sezon bu takımda olacak mı?
    kulüple bu konuyu ayrıntılı olarak konuşacağız. tabii ki daha önce yapılmış bazı konuşmalar var. uzun zamandır burada kendisi. (başarısız olunan) son iki sezona bakıldığı zaman da buradaydı!

    bazı kilit oyuncular üzerine takım kurarsınız. şu an galatasaray'daki durum da bu... sneijder etrafında kurulmuş bir takım... son iki sezona bakıldığında oynanan futbol tarzı wesley'e dayalı... bir çok açıdan... çünkü 10 numara pozisyonunda oynaması, ismi bu tip şeyler sizin oynayacağınız futbolu etkiliyor.

    bu geçirdiğimiz 3 ayda kendisiyle iyi bir ilişkim vardı. çok konuştuk ve fikir alışverişlerinde bulunduk. kondisyon olarak mesala geldiğimde hiç iyi durumda değildi. ama ondan sonra antrenmanlarda o isteğini, arzusunu koyarak kendini geliştirdi. öyle olması performansını etkiledi.

    takıma bir veya daha fazla genç kazandırma sözü verebilir misiniz?
    tabii ki gençler bizim için önemli. onlara da bu yolda bir yer vereceğiz. sezon başı kampına gittiğimizde aramızda gençler olacak. u17 takımından da dikkatimizi çeken oyuncular var. onlar da bizimle beraber olacak. sonuçta galatasaray devamlı hedefi olan bir takım olduğu için gençlerden ziyade, o problemi çözecek, sana o maçı kazandıracak oyuncuların olması lazım.

    marsilya'da kiralık oynayan swansea city'nin golcüsü bafetimbi gomis'e ilginiz biliniyor. istediğiniz profile uygun isim bu fransız golcü mü?
    iyi oyuncular istiyoruz. fransa ligi'nde de 20 gol atmış oyuncu iyi oyuncudur.

    gelecek sezonda ne vaat ediyorsunuz taraftara... nasıl bir takım ve nasıl bir sonuç?
    tempolu bir futbol... çünkü bu sezona bakıldığı zaman tempo biraz arttığında ne yazık ki acı çeken bir takım görüntüsü verdik. oyuncu kadromuz ile ötesine geçemedik. önümüzdeki yıl tempolu oynayan bir takım yaratmak istiyoruz. çünkü temposuz futbol artık geçmişte kaldı.

    futbolculuğu iyi ama...
    bruma için leipzig nasıl bir tercih? gelir gelmez onunla yaşadığınız olaylar da var. büyük bir kayıp olur mu?
    bruma tabii ki genç bir oyuncu. benim çok yardımcı olduğum bir oyuncu. bir şekilde bir şeyler veriyorsunuz ama ondan da bir şeyler bekliyorsunuz. bu bireysel bir spor değil. 20 kişilik bir takım oyunu. bu tabii kesinlikle olumsuz anlaşılmasın, umarım olumlu anlamda değişiklikler olur kendisinde... futbolcu olarak bir şey demiyorum, mükemmel seviyede bir oyuncu. ancak uyulması gereken bazı minimum kurallar vardır. insanların aralarındaki ilişkilerden kaynaklanan kurallar... soyunma odasındaki o hava ona çok yardımcı olmadı.
  • 28050
    " bence belhanda bruma'nın yerine değil de sneijder'in yerine isteniyor. belhanda forvet arkasında daha iyi bir oyuncu, disiplin sorunları olan ama yetenek olarak aslında 20 milyon euro olan bir futbolcu. sneijder 3-4 gün sonra 34 yaşından gün alacak ve 5 milyon euro alıyor. evet sneijder'i taraftarlar çok seviyor ama artık değişiklik lazım. bu yenilemeyi destekliyorum.

    uğur karakullukçu

    tamamen katılıyorum.

    edit : adam sneijder'in yerine belhanda'nın gelmesini desteklerim dedi. sneijder gitsin sarı çizmeli mehmet ağa gelsin demedi.

    bazıları takmış papağan gibi yok o gidecek hursut meric gelecek o gidecek baki mercimek gelecek bilmem ne. bu kötümserlikten midem bulanıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın