• 26101
    "galatasaray'dan ayrılmış olmam,galatasaraylı olmadığım anlamına gelmez. biz galatasaray'ı ne para nede pul için sevdik."

    (bkz: fatih terim)

    galatasaray'ı para, pul, güç ve kraldan çok kralcılık için satan birinin demagojisi. sanıyorum yol yapıyor. umarım ünal aysal tarafından tekrar kovulmak vardır kaderinde. ama bu defa güvenlikler yaka paça atsın kulüpten dışarı.
  • 26105
    “keşke galatasaray’dan biri özür dileseydi de olay bu noktaya gelmeydi. obradovic’in fotoğrafı sosyal medyaya düştüğü anda 5 dakika içinde fenerbahçe’nin sosyal medya hesabından paylaşıldı. ben de bu olayı kınadım. obradovic’i aradım. kendisine özel telefonuna mesaj attım. çok üzüldüğümü ve spor adamlarının hak etmediğini, kulüp ve kendi adıma özür dilediğimi söyledim. çok teşekkür etti. kimse özür dilemedi diye bir şey yok. özür dilenmesi gerek bir kişi varsa o da benim. 4 yıldır, bırakın 4 yılı efes pilsen’de şampiyon olduğumuz yıl burada fiili saldırıya uğradık. fenerbahçe kulübü'nden kimse özür dilemedi. geçtiğimiz son iki yılda fenerbahçe sahasında yediğim küfürler, polis şapkasıyla salondan çıkmam tüm spor kamuoyunun gözü önünde gerçekleşti. obradovic’e yapılan tükürüklerin onlarcasını yedim. ben hiçbir zaman fenerbahçe seyircisiyle diyaloğa girmedim. hakem ile diyaloğa girdim. benim işim o. bu yılda aynı şey oldu. ilk maçta göksenin’e karşı orada yapılan küfürler anons edilmedi. biz hakeme sakin kalıp hakeme niye anons ettirmiyorsun diye itiraz ettik. burada gerilen bir atmosfer vardı”

    “taraftar tabii ki gerilir. fenerbahçe başkanı, ergin ataman provoke ediyor diyor. ne zaman nerede etmişim. bütün bunlar olunca biz sesimizi çıkarmayınca taraftar sesini çıkarıyor. bizim taraftarımız tuzağa düşürülmüştür. bu maçı fenerbahçe’nin istediği şekilde seyircisiz oynamak zorunda kaldık. basketbol federasyonu kararlara diyecek bir şeyim yok. 3. anons olunca kararlar açık. fenerbahçe arena’da biz maruz kaldığımız zaman 3. anons yapılmadı. taraftarımızın önünde oynamak isterdik. bu tarz haksızlıklara karşı maruz kalmak taraftarımızı geriyor. takımıma teşekkür ediyorum. altın bir sezon geçirdiler. bu altın sezon türkiye’de bu sezon avrupa kupalarında mücadele eden kulüpler için kupa getiren tek takım. bu kupa çok prestijli bir kupa. şampiyon olmak için katıldık. bizim için ikincilik hiçbir zaman tatmin edici bir şey olmadı. bu seride de sona kadar mücadele ettikleri için teşekkür ediyorum”

    ergin ataman

    2015-2016 sezonu türkiye ligi playoff yarı final 31 mayıs 2016 galatasaray fenerbahçe basketbol maçısonrası.
  • 26106
    "ben hırslı bir insanım ve bu şartlarda, böyle kaybetmek beni hırslandırıyor. 30 saniye kala itiraz etmesinin üzerine, ironi olarak '4 yıl sonra, beni anca bu atmosferde yenebilirsin' dedim. yanlış anlaşılmasın diye canlı yayında tekrar yanına gittim ve başarılar diledim"

    ergin ataman

    31 mayıs 2016 galatasaray fenerbahçe basketbol maçından sonra obradoviç ile ilgili olarak
  • 26107
    bir aziz yıldırım - ercan güven röportajıdır:

    galatasaray dostumuz değil demiştiniz. elinize de böyle bir fırsat geçmiş dostunuz olmayanlara karşı. bir maçta iki sene mahvedecektiniz. nasıl kaçırdınız bu fırsatı. futbolculara, hocaya kızmadınız mı?

    - "ne yapmam lazım. ben saat altıda gittim oraya. yedide ordaydım. gittim, futbolcularla konuştum. 'bakın bu maçın önemini biliyorsunuz' dedim. 'başka bir şey söylemeye gerek yok' dedim. o kadar. ne diyeyim başka. iyi değillerdi de ben ne yapayım başka. ben üzülmüyor muyum sanki. deseler ki kupayı almak için cebinden beş milyon lira ver; vermez miydim? olmadı ne yapayım."

    bir de hakeme söyledikleriniz var. inip uyarmışsınız.

    - "inmedim... bakın inmedim. hakemin soyunma odasının neresi olduğunu bilmem ya... ben bizim soyunma odasına gittim. çocuklara moral vermek için gittim. 'aman çocuklar' dedim, 'daha 45 dakika var' dedim. söylediğim bu çocuklara. giderken devre olmuş hakem geliyordu. 'hoca dedim. bak ben çıktım erkek gibi dedim ki, mete kalkavan, ali palabıyık bunlar genç hakemler, bunlar hata yapar, önemli değil dedim. senin önünde adam tekme atıyor, sedye çağırıyorsun, kart göstermiyorsun dedim. nasıl olacak bu iş… akşam da televizyonda bak bunları konuşacağım, dinle' dedim... söylediğim aynen bu. ne soyunma odasına gittim adamın, ne bişey. bizim soyunma odasının yanından geçiyordu zaten. herkesin içinde gördüğümü söyledim. böyle böyle dedim. ben bir taraftan para harcıyorum, herkes bana saldırıyor, hakem istediğini yapıyor.
    bakın ilk devre antep'e gittik… elle gol attılar 2-2 bitti maç. üç puan yerine bir puan aldık. sonra beşiktaş'a gittik. beşiktaş'ta bir tane ofsayt... alves'i çekip golü attılar, o da var. ondan sonra ersan gülüm diye bir oyuncu bizim markoviç'i orta sahadan gole giderken tekmeledi, markoviç altı ay top oynamadı. bir kart bile göstermediler. kırmızı kart. maç orda biterdi. üç puan daha beşiktaş hanesine yazdı. tam tersi olacaktı, biz yazacaktık. geldik ibb maçına... aradakilere bir şey söylemiyorum, bunlar çok bariz. birinci devre fırat aydınus penaltı vermedi. ondan sonra yedik iki gol arkadan hiç olmayacak bir penaltı çaldı. herkes diyor ki hiçbir şey söylemeyin kardeşim. herkes kendine göre organize etsin. küfür iftira bitecekse hiç konuşmayayım ben."

    benim hakemle ilgili açıklamanızda katılmadığım yer, tamam söylemişsiniz hakem de düzeltmiş ikinci devre. bunun televizyonda altını çiziyorsunuz. ben uyardım, düzeldi diyorsunuz. hadi bana ceza verin gibi olmuyor mu?

    - "bana niye ceza verecek. ben uyardım. adama ikinci devre şahane maç yönetti diyorum. orda tff'nin gözlemcileri yok mu. ben konuşmamı yapınca onlar da hakeme demediler mi kardeşim sen ne yapıyorsun diye. inanıyorum ki dediler."

    böyle bir güç varsa ve hakemi düzeltiyorsa, her şey sizin elinizde gibi olmuyor mu? insanlar ürperiyor o zaman...

    - "yahu benim elimde ne var?.. benim elimde bir şey olsa fenerbahçe'nin bütün maçlarına mete kalkavan'ı verdirmem yahu. her maça ali palabıyık veya mete kalkavan veriyorlar. tek kelime bile söylemiyoruz yanlış olmasın diye. ikinci devre düzeltebiliyorsan, o zaman kardeşim baştan yapsana bunu. herkes diyor ki, hiçbir şey söyleme… olur mu ya, söyleyeceğiz. federasyona söylüyoruz ceza. onbeş bin kişi anama küfrediyor. şike yapsana diyor. ee mahkemeler ortada. öbür tarafta onları yaptıkları (galatasaray) ortada. belgeleriyle ortada yani. adam diyor ki bana araba verdi. benim davamda bir tane allah'ın kulu diyebiliyor mu aziz yıldırım bize para verdi diye? insaf yani ya... ben söyleyince hakem düzeliyorsa benim her gün söylemem lazım."

    o zaman da bir üst güç oluyorsunuz futbolda...

    - "güç olsa benim hakkımı yemezler ercan bey ya... bu sene bak bizim hakkımızı yediler, trabzon'un hakkını yediler, sivas'ın hakkını yediler. küme düşenlerin hepsinin hakkını yediler. kasımpaşa'nın hakkını yediler. kasımpaşa başkanı diyor ki, ben takımımı küçülteceğim diyor. bunlara yazık değil mi? bunlara birinin cevap vermesi lazım. 'evet bizim hakemler hata yaptılar, şöyle oldu böyle oldu' demeleri lazım. herkes kafayı devekuşu gibi sokmuş. bir tek ben söylüyorsam günahı bana mı ya?... herkes söyleyecek. doğrunun bir yerinde herkes buluşacak. olması lazım. herkes konuşsun."
    sizi biraz bezgin görüyorum...

    - "bezgin değil... herkes zannediyor ki fenerbahçe yenilince ben mutlu oluyorum... insanların biraz şevk vermesi lazım bize de. yarın bir oyuncu getirirsin on gün gazeteler yazar. üç gün sonra da aleyhine yazmaya başlarlar. böyle bir toplum."

    sizi kaybedecek galiba fenerbahçe?

    - "yok, yok. fenerbahçe beni her zaman bulur. bunlar problem değil. fenerbahçe bunları aşar..."
    bugünlerde yıldızınız döndü. herkes sizi eleştiriyor...

    - "olabilir, eleştirsinler..."

    gerçekten fenerbahçe parasal açıdan zor durumda mı?

    - "herkes zor durumda. geldiğim günkü fenerbahçe olsa, bütün parayı futbola harcar geçer giderdim. öyle mi şimdi fenerbahçe? yatırımlar ortada. branşlar belli. üniversite bile halloluyor. milli eğitimden meclis'e gitmiş... bakın ben havuzdan otuz milyon dolar alıyorum. serbest bıraksalar yüz milyon dolar alırım. para sorunumuz da kalmaz. ama hiçbir kulüp bana katılmıyor. razılar otuza. galatasaray sesini bile çıkarmıyor.
    bakın bütçe çalışması yaptık. kur artışı yüzde on koymuş arkadaşlar. yüzde 28 kaybettik. hiçbir şey yapmasan yüzde onbeş kaybediyorsun. altı milyona anlaş futbolcuyla, sene sonu altı milyon altıyüzbin ödüyorsun. gelirler ytl. ödeme döviz üzerinden."

    bunları anlatmıyorsunuz kamuoyuna...

    - "benim kendimi savunacak halim yok. neden?... onsekiz senedir başkanlık yaptım. ben ne yaptığımı iyi bilen adamım. başımızdan darbeler geçti. ihtilal oldu yani ihtilal... biz hepimiz devrildik. buna rağmen fenerbahçe dimdik ayaktaysa bunun için insanların bir kere teşekkür etmesi lazım önce. fenerbahçe dışında başka bir yer, yerle bir olurdu. insanlar bunu görecekler biraz. biraz saygı gösterecekler. beklentim şu; yargıtay..."

    bırakacak mısınız o zaman?

    - "bakacağız. kongre kararı alacağım hemen. göreceğiz..."

    şampiyon yapmadan bırakamazsınız...

    - "yok yok artık içimizde şey yok yani. bu kadar nankörlük olmaz. özellikle basın nankör. kendi kendine yazıyor. kendi kendine konuşuyor. insanları yanlış yönlendiriyor. bir sorsunlar bize... fenerbahçe, beşiktaş, galatasaray nasıl yapacak? uefa kriterleri var, yazmakla olmuyor. sorsalar ya, nasıl yapacaksın, neye göre bütçenizi yapıyorsunuz diye. ben de otuz tane isim yazarım. yazık yani. bizim de bir sinirimiz var, bir sabır ölçümüz var."

    ben zaten hayret ederim hep, herşeyiniz var bu dertlerle niye uğraşıyorsunuz diye...

    - "başıma gelenleri görmedin mi ercan bey. 2011'den beri uğraşıyorum ya... ben 2012'de bırakacaktım aslında. benim planım oydu. ailemle de konuşmuştum, arkadaşlarımla da. geldik bu günlere. bir tarafta hâlâ yargıtay'da dava devam ediyor. neyin ne olacağı belli değil. bitti demeyin. burası türkiye belli olmaz."

    para yok diyorsunuz ama milyonlar gidiyor diğer branşlara. gurur da duyuyorsunuz...

    - "basketbolda 26 milyon euro bütçe. bunun 10 milyonunun karşılığı var 15 milyonunun karşılığı yok. herkes diyor ki bu paranın karşılığını niye alamadık. antrenörse işte en büyüğü obradovic. daha büyüğü var mı? olmayınca olmadı. ne yapayım şımdi. üzülmedik mi? o kupayı kaldırmalarını istemez miydim o çocukların. kız voleybolda final-four'a kalıyoruz. kız baskete bakıyorsun fenerbahçe var. erkek basketbola bakıyorsun, final oynuyorsun. diyorlar ki bugün yedibuçuk milyon kişi çin'de fenerbahçe'yi takip etmiş. euroleague, fenerbahçe'yi çin'e göndermek istiyor, popülaritesi nedeniyle. üç maç yapmak için göndermek istiyor. bunlar güzel de hepsinin bedeli var yani. fenerbahçe sadece futbol takımı değil. sadece futbol olsa, bak o zaman neler yapıyorum seyret. yüzmede, masa tenisinde, kürekte, boksta olimpiyata gidecek sporculara bakıyorsun yüzde ellisi fenerbahçe'den. daha ne yapayım yani. insanlar biraz da gerçekleri görsünler yani. bir bilet almakla, bir forma almakla bu işler olmuyor. cebinden de veremiyorsun."
    "bakın şerefsizim, çocuklarımın ölüsünü öpeyim; hiçbir konuşmamı gündem değiştirmek için yapmadım. bak hiçbir tanesini... o andaki düşündüklerimi söylemek için yaptım.
    gündem değiştirsem ne olacak. yarın gündem aynı olacak. söylediklerimin bir tanesinde yalan yanlış var mı onu söyleyin.

    "sayın başkan kupa maçının ardından söyledikleriniz "gündemi değiştirmek" amaçlı olarak algılandı. gerçekten gündemi değiştirmek mi istediniz?

    - "ne ilgisi var… 15 bin kişi anamıza küfrediyor. 'şike yapsana' diye bağırıyor. benim söylediğim; anamıza avradımıza küfür ediyorlar, oyuncular sahaya çıkıyorlar merasim için, onlara da küfür ediyorlar. geri dönüyorlar. ben sordum; 'gökhan niye geri döndünüz' dedim. 'kafayı uzattık küfür ediyorlar' dedi. 'onun için çıkmak istemiyoruz' dedi. ben 'geri gidin, çıkın mı' diyeyim. 'o zaman çıkmayın' dedim. ne yapayım. bunları söyledim. ben tespit yaptım, gündemi değiştirme girişimi değil. aslında o şartlarda federasyonun kupayı vermemesi lazım. kim olursa olsun, küfür eden biz de olursak bize de vermemeleri lazım.
    arkasından abdi ipekçi'de olanları gördünüz. bir yerden birileri buna tepki koymazsa sürer gider bu iş. tamam fenerbahçe seyircisi yapmıyor. neden peki?.. önce medeni bir stadı biz yaptık. sonra salonu yaptık. insanlar fazla para veriyor ama aileleriyle geliyorlar. küfürü önledik böylelikle. yüzde yüz mü önledik, hayır. ama belli bir seviyeye çektik yani. ee, ben bunları dile getirdim. gündemin nesini değiştireceğim ben. bakın şerefsizim, çocuklarımın ölüsünü öpeyim; hiçbir konuşmamı gündem değiştirmek için yapmadım. bak hiçbir tanesini... o andaki düşündüklerimi söylemek için yaptım. gündem değiştirsem ne olacak. yarın gündem aynı olacak. söylediklerimin bir tanesinde yalan yanlış var mı onu söyleyin."

    sizin ustalığınızdan yola çıkıp öyle yorumluyorlar...

    - "bakın ustalık falan değil. ne dedim 15 bin kişi küfür ediyor dedim... etmedi mi? oyuncular sahadan geri döndüler dedim; var mı bunda yanlışlık? yok."

    işin içine galatasaray ve şike yaptığını da kattınız ama...

    - "evet ben sana ispat ediyorum. inşallah antalya'daki savcı beni mahkemeye verir de mahkemede delilleri getirir koyarım. delilleri ben yazmadım, siz basın yazdınız. adam diyor ki para aldım, araba aldım. ee adamlar bana diyor ki şike yaptın... ne şikesi... benim başıma neler geldiğini kamuoyu bilmiyor mu artık. beni içeri atanlar savcısı, hakimi, polisi nerede?"

    hocayla devam diyorsunuz...

    "hocayı değiştirince diyorlar ki devamlı hoca değiştiriyor. ayrıca değiştirince ne olacak, ne değişecek. mourinho'yu kovdular ya. yeni getireceğiniz adamın garantisi var mı? pereira'yı göndersem seneye kim gelse bu giden daha iyi diyeceksiniz. garantiyi verin bana imzalayın, demiyeceğiz diye, değiştireyim."

    yok başkanım. bunda kimse demez yani. bir senede ancak takımı tanıdı, ligi tanıdı. futbolun tarzı hücum diye başladı, defansif yaptı tekrar hücum oynatmaya çalıştı. çok enteresan bir adam çıktı.

    - "ne yapayım yani..."

    para yüzünden mi değiştirmiyorsunuz?

    - "yo yani... değiştirince ne olacak, ne değişecek. yeni getireceğiniz adamın garantisi var mı? mourinho'yu kovdular ya... garantisi olsa yaparım."

    aynı şartlar ve aynı adamla fenerbahçe taraftarını önümüzdeki sezon coşturamazsınız sayın başkanım...

    - "şartlar değişecek..."

    futbolcular mı değişecek?

    - "futbolcu değil. ihtiyaç varsa transfer yaparız, o başka. pereira ile oturup konuşacağız yani. 'ne düşünüyorsun sen' diye soracağız. 'ne yapmayı istiyorsun' diye soracağız. 'neler olacak' diye soracağız adama. karşı karşıya yaptığı hataları, doğrularını yanlışlarını karşılıklı konuşacağız. ercan bey başka ne yapayım."

    bütün türk hocalarla yolu kapattığınız için pereira'yı değiştiremiyorsunuz diyorlar.

    - "kimmiş o türk hocalar..."

    aykut kocaman mesela...

    - "yahu aykut kendisi ayrıldı gitti ya... ben mi gönderdim onu? kendisi kalktı gitti."

    ersun yanal?

    - "onu da niye gönderdiğimi biliyorsunuz. kampa kadın getirdi. ben ne yapayım yani? bunların ne olduğunu neden gittiklerini hepsini kamuoyuna anlattım."

    ismail kartal bile bu adamdan daha iyiydi başkanım...
    - "ya bırak ismail kartal'ı... iyi değildi allah aşkına. pereira'yı göndersem kim gelse bu giden daha iyi diyeceksiniz seneye. garantiyi verin bana imzalayın, demiyeceğiz diye, değiştireyim. yahu obradoviç dünyanın en büyük antrenörü değil mi? galatasaray maçını kaybettik işte. kimse hep kazanmıyor yani. kaybettiği de oluyor."

    tamam da pereira'nın işi biraz göz göre göre oldu...

    - "tamam da ercan bey antrenöre karışsam diyorsunuz ki karıştı... karışmasam adam kötü diyorsunuz. eee ben ne yapayım ya... konuşsam, niye konuştun... soyunma odasına gitsem niye gittin. kupa maçında ben kimler oynuyordu onu bilmiyordum. yedide ordaydım. ben olsam gökhan'ı da oynatırdım. niye oynatırdım?. yahu basın toplantısında televizyona çıkarmışsın adamı. niye oynatmıyorsun. ben ne yapayım şimdi?. ben mi oynattırmadım gökhan'ı? adama desen ki bu böyle değil, şöyle olacak; adam diyecek ki gel sen yap... gönderdik diyelim pereira'yı. yarın yazmaya başlarlar bir antrenör daha gönderdi diye."

    buna pek kimse birşey demez başkanım...

    - "derler ya... sen bana ismail'i soruyosun şimdi. aslında türkiye gerçeği ile sporun gerçeği çelişiyor. şimdi avrupa'da baktığın zaman adam ligde ikinci olmuş, kupada final oynamış... avrupalı gözüyle bu adam başarılı. türkiye'de değil ama. pereira şimdi fenerbahçe'de değil de avrupa'da bir yerde olsa, derdik ki aman bunu alalım. adama ben müdahil olsam ozan'ı muhakkak oynatırım mesela. oynatmıyor ben ne yapayım şimdi. birkaç defa anlayacağı şekilde anlattık. dedik ki, 'bak gençleri oynat, bunları kazanalım' dedik. açık kapı bırakarak anlattık. oynat diyemezsin ki..."

    türk yardımcı düşünüyor musunuz, madem hoca kalacak?

    - "valla bilemiyorum. türk yardımcıyı dinler mi dinlemez mi... bu sefer de orada problem çıkar. ya ben istemez miyim şampiyon olmasını? benden daha fazla isteyen adam var mı acaba? maçtan sonra bir gün boyunca yataktan çıkmadım ercan bey… her zaman aynı şeyi yaşıyorum. herkes zannediyor ki, rahatız."

    başkanım iki kanat bekiniz türkiye'nin en iyisiydi. caner gitti, gökhan yolda...

    - "gökhan gitti diye bir şey yok. ben hafta sonu kongrede uefa'yı anlatacağım herkese. bundan önce üçyüz-beşyüz fazla verirdik o kalsın, bu kalsın, ben de kaldı diye sevineyim diye. ama şimdi yaparsam fenerbahçe'ye kötülük yaparım. aslında bu sene de çok önemli değil. ama bir dahaki sene hesabı tutturamayız. herkes bilsin ona göre konuşsun yani. bütçeyi anlatacağım. öyle atmak tutmakla olmuyor bu işler. herkes gelir, nedir gider, ne yaparız, ne yapamayız, uefa kriterleri nedir bunların hepsini anlatacağım. şu andaki kritere göre hiçbir transfer yapamazsın. bir tek biz değil, kimse yapamaz. gazeteler isimler yazıyor. göreceğiz herkesi. söylemek ayrı, yapabilmek ayrı. bakın ben fenerbahçeyi düşünmesem başka türlü hareket ederim. gökhan'ı da imzalarım, mehmet'i de imzalarım ahmet'i de... çağırırım yüksek yüksek veririm, imzalar geçerim."

    gökhan-caner gidince yerine aynı paraya aynı kalitede adam koyabilecek misiniz, yoksa kaliteden mi ödün vereceksiniz?

    - "bi dakka… sana bişey söyleyeceğim. gökhan bu sene 34 haftada 22 maç oynadı. ne alıyor. 1 milyon yediyüz bin euro artı maç başı 20 bin euro. toplamı 2,5 milyon euro etti mi?... biz ona ne teklif ettik. 1 milyon yediyüzbin euroyu 2 milyon yapalım dedik. üçyüz bin euro arttırdık. maç başı aynı kalsın. yani 2,8 milyon net verdik. o ne istedi? 2,750 milyon net, artı 800 bin de maç başı... yani 3,5 milyon ediyor. ben 3,5 milyona adam bulamaz mıyım yani? o zaman ne yani. dokuz senedir fenerbahçe'de oynuyor. bu dokuz senede fenerbahçe iki defa şampiyon olmuş. bir de niye böyle bakmıyorsunuz. tamam gökhan iyi çocuk, hoş çocuk… ama icraat da bu…"

    caner'le ilgili neler oldu?

    - "biz galatasaray maçına giderken yanlışlar oldu..."

    ailevi sorunları oldu galiba...

    - "ben ona demiştim ki, 'bak caner mutluysan çok güzel. ama mutlu değilsen bak biz de eşimizden ayrıldık' dedim. 'bunları kafana takma' dedim. 'mutluysan kimseyi dinleme' dedim. 'çocuğun var, bunu da dikkate al' dedim. herkes beni başka türlü düşünüyor sanıyor ama benim dediğim bu, 'mutluysan kimseye aldırma' dedim. mersin'de maçtan sonra uçakta yanıma çağırdım. yine magazinde yazılar falan vardı. orada söyledim yine. 'biz senin her iki kararına da saygılıyız' dedim."

    niye medya ile aranızde buzlar var sürekli? en ufak bir şeyinizi abartmaları bu yüzden belki...

    - "ben geldiğimden beri kulübü basınla idare etmedim. ben ve yönetimdeki arkadaşlarımla idare ettim. ilk bir iki yıl hariç kimseyle oturup sohbet etmedim, yemek yemedim, şunu alalım mı, bunu almayalım mı diye sormadım. kimseyle konuşmadım. hiçbir zaman basına gidip benim lehime şöyle yazın demedim. kimse hakkında şunu da yazsanız demedim."

    bıraktıktan sonra takdir edileceksiniz. türkiye öyledir...

    - "bunlar önemli değil. benim davranışım, duruşum, karakterim hepsi ortada. ben en kötü günde bile doğru neyse onu söylerim. hiçbir zaman geri adım atmadım. kimseden menfaat istemedim. zengin olacakken olmadım. bunları yaptım. bunlardan dolayı ben tu kaka adamsam bundan şeref duyarım. ben kimse beni övsün demiyorum. ben sadece doğruları söylüyorum. onu söylüyorum."

    not: sıyırmış...
  • 26109
    "isveç liginde oynamak için fazlasıyla iyiyim."

    ''siz hikayelerinizi yazmaya devam edin ki biraz keyifleneyim. zira kimin en güzel hikayeyi yazacağını görmek istiyorum. bu hikayelerden yorulduğumda hangi takıma gideceğimi size söylerim''

    ''paris'teki trajik olaylardan sonra güvenlik önlemleri çok arttırıldı. sokaklarda askerleri görüyorsunuz. tanrım kötü bir şey olmasın. insanların futbol keyfi yaşamasına müsaade et. umarım her şey çok keyifli olur.''

    ''buraya gelirken bir şey olabilirdi. her şeyi olduğu gibi kabul ediyorum. carpe diem. insan sadece bir kere yaşıyor. insan hayatını yaşamalı, her şey bitmeden yaşamdan keyif almaya bakmalı. kesinlikle korkmuyorum''

    zlatan ibrahimovic
  • 26110
    ''bu yıl türk ve avrupa basketbol tarihi'ne adını altın harflerle yazdıran büyük galatasaray'ın bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. ''

    ''bu başarıda tepeden tırnağa kimin emeği varsa, hepsine minnettarım.ligde sampiyon olamadik bizi sevenleri üzdük..ama merak etmeyin,önümüzdeki sezon daha güçlü dönüp, hep birlikte nice zaferlere imza atacağız...''

    ''bu kulübe hizmet etmekten her zaman onur duydum. galatasaray taraftarının bana olan sevgisini ve desteğini hayatım boyunca unutamam. bu sevgi ve desteği karşılıksız bırakmayıp, var gücümle çalışacağım. kimsenin şüphesi olmasın...''

    göksenin köksal
  • 26122
    "emre mor, bizi çok sevindirdi. büyük yeteneği var ama eksiği de var. öğrenmesi gereken çok şey var."

    "iyi bir burak'ın sahada olması bizim için çok büyük kazanç olur. ancak cenk'in güvenini buralara kadar çekmesi de sevindirici"

    "muhammed ali, geceleri uyanıp maçlarını izlediğimiz, çoğu insanın bakamadığı bir sporu, estetik hale getiren biridir."

    "muhammed ali, hayattaki duruşuyla çok beğendiğim bir insandı. hayatta bu şekilde iz bırakmak çok önemli." (bence de hocam)

    "herkes beklentilerini gruptaki takımlara bakarak ayarlasın. ancak bu gruptan çıkabilirsek, çok ilerilere gidebiliriz."

    "her turnuvada oynadığımızın çok üstüne çıkmalıyız. en büyük gerçek budur. ondan sonra çok güzel şarkılar yazılabilir."

    fatih terim
App Store'dan indirin Google Play'den alın