• 25502
    francesco totti, futbolda yaşın önemli olmadığını hepimize ispatlıyor. o etkileyici biri. totti hepimize örnek. eğer totti kendini fiziksel olarak iyi hissediyorsa biz de onun futbolunun keyfini sürmeliyiz. totti seviyesinde biri futbol için ve çocuklar için iyi bir örnektir. belki o bu senenin sonunda 40 yaşına girecek ama kendini iyi hissediyorsa oynamaya devam etmeli.”

    cristiano ronaldo
  • 25507
    belki bu kadro bazıları için sürpriz olabilir ama bu kadroyla biz 4 gündür idman yapıyoruz. lazio'yu analiz ettiğim zaman bu kadroyla oyuna başlamaya karar verdik. oyunda kritik pozisyonlar var. fizik kondisyonu iyi olan bir takıma karşı çok iyi mücadele ortaya koyduk. yediğimiz gol bizi oyundan düşürdü. tur umudumuz bu maçtan önce neyse, bu maçtan sonra da devam ediyor. elimdeki kadroyu en sağlıklı bir şekilde değerlendirmek durumundayım. iki maçın sonunda atlanacak bir tur var. burada 1-0 ile geçseydik, rahat ve huzur içinde gidecektik. galatasaray'ın korkacağı hiçbir maç olmaz. bu kısıtlı kadro ile böyle bir maç trafiğinde bir maça daha çıkacağız. özellikle ön tarafta kadromuzu farklı bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz.

    "protestoların değişiklikle ilgisi yok. taraftarın sneijder'e gösterdiği sevgi çok güzel. wesley'nin pozisyonunu değiştirerek oynadık. takım arkadaşlarına yardım ederek oynadı. biz bunu farklılık olsun diye değil, mecbur olduğumuz için yapıyoruz. değişiklikler doğaldır. futbolcularımızı kullanabildiğimiz kadar kullanacağız. zaman zaman alkışlatmak için de oyundan alabilirsin. wesley iyi de, kötü de oynasa belli bir sampatisi var. bu futbolcu için güzel bir şey."

    "muslera son derece tecrübeli ve takım arkadaşları için mücadele eden bir oyuncu. 8 stoperle de oynasanız, kimle oynadığınız değil, ne oynadığınız önemlidir. biz bugünkü koşullarda ne yapmam gerekiyorsa, onu yapmaya çalıştım. görev verdiğim oyuncular da her şeye rağmen başarıyla görevini yaptı."

    "belli bölgelerde sıkıntımız var. sayısal olarak sıkıntımız yok ama bölge olarak yaşıyoruz. bunu aşmanın birinci yolu, normalin üzerinde bir istek ve mücadele ortaya koymak. ikinci yol ise futbolcularımızın daha başarılı olduğunu düşündüğü bölgelerde mecburiyetten kaynaklı değişiklikler yapmak ve buna da oyuncuların uyum sağlaması. ben ve futbolcularım, hep birlikte, tüm sinerjimizi bir araya toplayarak bu durumdan çıkmak zorundayız. sıkıntımız var diye bunu kabullenecek durumda değiliz. ben de elimde çok alternatif olsun, özellikle hücum bölgesinde alternatiflerim olsun isterim ama böyle bir sıkıtı yaşıyoruz. bugün çok pozisyonda değişiklik yaptık ve oyuncular ellerinden geleni ortaya koydular. bu durum devam edecek çünkü başka şansımız yok."

    "performansım iyi. futbolcularımdan en iyi performansı nasıl elde edebilirim, onun düşüncesindeyim. kiminle oynadığınız değil, ne oynadığınız önemlidir. bugün attığımız gol, çalıştığımız bir pozisyondan geldi. kalemizdeki gol de yememek için çalıştığımız bir pozisyondan geldi. ben galatasaray takımına dışarıdan bakan biri değilim. kazansaydık fevkalade iyi olurdu. galatasaray birçok başarıyı dış saha maçlarında elde etmiştir. gelecek hafta son derece zorlu bir rövanş olacaktır"

    donk için, "takımı kişi bazında benim değerlendirmem doğru değil. gördüğü kartı tartışmamız lazım. daha kötüsünü ceza sahası içinde podolski'ye yaptılar. pas hatasını her oyuncu yapabilir. verdiğim görevi yerine getirip getirmediğine, sürpriz koşuları yapıp yapmadığına bakarım. elinden gelen gayreti ortaya koydu. hatayı bir tek o mu yapıyor? herkes yapıyor. çalışma isteğinden memnunum"

    mustafa denizli
  • 25508
    "bu kadroyu yaparsınız. donk'u da koydun. ama carole ve denayer olmaz. olcan ve sabri olur. pereira'yı onun üzerinden eleştiriyoruz. hem souza hem topal'ı oynatıyor ama beklerinden kazanıyor. burada 6 stoper var. bu 80'lerden kalma bir yaklaşım. coşkun özarı, ingiltere, almanya geldiği zaman 6-7 stoperi koyardı. ama bir santrafor olurdu. burada santrafor da yok. bunu yıkan adam mustafa denizli ama bir şekilde oraya dönmüş."

    yedeklere de bakıyorsun, bir şekilde anlaşılabilir. rakibin hanesinde 0 yazıyorsa ne oynandığının önemi yok. başka bir oyun anlayışı var. ama pozisyon verdin ve işin acaip olanı dakika 12, planlanmış bir golle öne geçtin, rakibi tuzağa düşürdün. bundan 9 dakika sonra bir duran topta 6 stoperle o golü yedin. planın burası açık kaldı. 21. dakikada plan çöktü. ondan sonra 50 dakika bu planda ısrar..."

    "ortada bir plan var. ama kendi planının dışına çıktı denizli. bu kabul edilemez. gol olduktan sonra bir şey yapman lazım. ikinci maçı da böyle oynamak zorunda artık. hatta bir savunmacı daha gelebilir. o kadar çok emniyetli bir oyun ki bu, çok büyük bir risk oldu. emniyet abartma riskini aldı."

    "4 stoperi koydun merkeze. bunlar kare gibi oynamak zorunda değiller. 3'lü mantığında da oynayabilirler. iki beki oyuna sokmanız lazım. ama 6 kişiyi oraya yığdığınız zaman rakip geliyor. onları itmen lazım. futbolda bugünün olmazsa olması ya akın sürekliliğini sağlayacaksın ya da rakibi engelleyeceksin. topa sahip olamıyorsan bekleri ya da merkezi oyuna sokacaksın. yoksa rakip çok çaba sarf etmeden de gelir."

    "bulgur pilavı, kuru fasulye var. ziyafet mi bekliyordun? ama bari onu lezzetli yap. buysa eğer pozisyon vermeyeceksin. ben de maçtan sonra diyeceğim ki yavandı ama karnımız doydu. gol yemedik, pozisyon vermedik. doyduk. ama öyle de olmadı. kendi planı içinde kendi planını dolduramadı mustafa hoca."

    lucescu bunu çok yaptı. herkes böyle mi olur diyordu ama çeyrek final, şampiyonluk. roma'da ne yapacaksın? skora da ihtiyacım var diye düşündü mustafa hoca ama önemli olan yememekti. şu anda "ben orada hallederim" diye düşünüyor. bu kadro çok denenmeyecek bir şey değil. ama ben denayer ile carole'ü anlamadım.

    "podolski'nin pozisyonu penaltı. olcan'ın yaptığı da penaltı. ingilizler kolay kolay çalmıyorlar tabi. denizli orada "yemeyeceğim" diyecek. bir tane atarsa atacak. plan o. pozisyon vermemek üzerine kurulu bir plan var."

    "6 stoper varken adam adama savunma yapılmaz. 2 stoperle oynanırken anlıyorum. ama o 6 oyuncuyu diz yan yana zaten vuramazlar. donk bir orta saha oyuncusu değil. galatasaray 5 aydır oynuyor diye bir oyuncuyu almaz. galatasaray'ın oyuncusu değil. galatasaray dünya çapında bir orta saha kaybettiği için yerine bir oyuncu arıyor. chedjou'yu denedi, olmadı, gitti muadilini aldı."

    mehmet demirkol
  • 25509
    "maça çok iyi başladık, baskılı başladık, golü de bulduk, ama duran topta golü yedik. sonra inişli çıkışlı bir grafik sergiledik. biz galatasaray'ız, biz yarıştığımız her yerde iddialıyız. deplasmanda daha iyi mücadele edip, turu geçeceğimizi düşünüyorum"

    "hocamızın bana verdiği görev sağ açıktı. podolski ile yer değiştirmemiz rakibi sarsıyordu. pozisyon icabı yer değiştirmem gerekiyordu. elimden geldiğince mücadele ettim. fena değildi, daha iyi de olabilirdi. herkes terinin son damlasına kadar mücadele etti. o azmi, hırsı biraz daha devam ettirirsek, lazio'yu eleyebiliriz"

    "geçen sezon muhteşem geçen sezondan sonra bu sezon vasat oldu. ama biz mücadele edip, taraftara yakışır bir şekilde oynamak istiyoruz. bunu bazen yaptık, bazen yapamadık. umarım bundan sonra bunu başaracağız"

    sabri sarıoğlu
  • 25510
    evet kadroya baktığımızda plan lazio'yu sıfırda tutmaktı. yani gol yememekti... esasında her şey iyi başladı ve galatasaray 1-0 öne geçti. ondan sonra maç lazio'nun istediği oyuna döndü. onlar da 1-1'i bulunca galatasaray'ın önde baskı oluşturamadığı, pozisyon üretemediği bir doksan dakika izledik. bu 5 stoperli kadroda oyunu dengede tutma mantığı bir şekilde işledi diyebiliriz ama skor 1-1 olurca bence istediğini alan taraf lazio oldu. 'kaybetmeden italya'ya gitmek avantaj mıdır?' diye sorduğumuzda bunun cevabına 'evet' demek çok zor. gerçekten roma'da çok farklı işler içinde olması lazım galatasaray'ın...

    metin tekin
  • 25512
    lazio orta sahasının gücünü kırmak için mustafa denizli sürpriz bir hamle ile chedjou- donk ikilisini ön liberoya koydu, kaptan selçuk'u da hücuma destek vermesi için, bu ikilinin önüne monte etti. denizli'nin bu hamlesi fenerbahçe hocası pereira'nın topal-souza-ozan anlayışı ile eşdeğerdeydi.

    ayrıca denizli'nin doğru bir hamle ile umut'un yerine podolski'yi santrfor düşünmesi galatasaray'ın lazio kalesine yaptığı hücumlarda etkili top tutmasını sağladı. pereira modeli üçlü orta saha galatasaray'da sabri'nin attığı gole kadar mükemmel işledi.

    özellikle golde lazio savunmasının arkasına sarkan donk'un önüne aldığı topa vurmayıp, sabri'ye pas yapması çok akıllı bir davranıştı. birlikte oynama alışkanlığı olmayan galatasaray'ın gol sonrasında oyunu biraz soğutup, topa hükmetmeyip ikinci golü düşünmesi özellikle kanatlarda ciddi zafiyet doğurdu. devşirme sağbek denayer iyi bir stoper olduğunu matri'nin önünden çaldığı topla gösterdi. ama aynı denayer lazio bindirmelerinde sağ kanadı sabri'den de yeterli desteği alamadığı için etkili savunamadı.

    galatasaray'ın yediği gol yine bir duran top hatasıydı. 5 stoperin ceza alanı içinde olduğu ortamda, milinkovic'in kafa vuruşunu muslera kale içine çelebildi. eğer uruguaylı kaleci dikkatli olsaydı bu vuruşu rahatlıkla çıkarabilirdi çünkü top üzerine geldi. lazio üst düzey bir takım değil ama alan savunmasını, rakibe önde baskı yapmasını disiplin içinde uyguluyorlar. hücuma da çıkarken rakip sahaya pas yaparak yerleşiyorlar.

    ikinci yarıda özellikle son yarım saatte galatasaray kanatlardan yüklenmeye çalışırken kalabalık lazio savunmasını aşmakta zorlandı. dışardan şut denemelerinde donk ile sneijder vuruşlarda etkisizdi. galatasaray, roma'da çok zorlanacaktır. çünkü lazio mükemmel alan savunması yapıyor. galatasaray böyle bir savunmayı ancak ayağa çabuk pas yapıp, kanatlardan hızlı bindirmelerle aşabilir. ama görünen köy lazio'nun turu geçtiğini söylüyor.

    levent tüzemen
  • 25513
    galatasaray'da sezon başından beri bir kadro istikrarı ve sağlıklı bir saha içi düzeni sağlanamadı. bu olumsuzluğa önemli isimlerin performans düşüklüğü de eklenince günümüz futbolunun istediği ilkeler iyice kısıtlandı. dün geceki takım tertibi ile de bu sene iyi bir sezon geçirmese de kolektif yapısı oturmuş bir italyan takımı karşısında iyi işler yapmak çok zordu.

    galatasaray güzel bir organizasyon sonucu erken bir skor avantajı yakaladı. taraftar desteğini arkasına aldı, moraller yükseldi. ama kısa süre sonra çok basit bir duran top golü yenince bütün kontrol rakibe geçti. bu yarıda yenen gol dışında diğer duran toplarda da ciddi tehlikeler yaşamak başka bir olumsuzluktu.

    ikinci yarıda yine son 5 dakikaya kadar kontrol italyan temsilcisi lazio'daydı. yalnız ilk yarıya göre şöyle bir değişiklik vardı: galatasaray alan daraltan savunma kurgusunda ilk yarıdaki gibi rakibe alan bırakmadı ve kalesinde ciddi bir tehlike yaşamadı. son 5 dakikada da galatasaray'ın kurduğu baskıdan bir sonuç çıkmadı ve tur şansı rövanşa kaldı.

    galatasaray'ın önemli saha içi sıkıntılarının yanında bir diğer handikabı da santrforunun olmayışı. bana göre; lukas podolski'nin yapısı, santrforluğa uygun değil. hele galatasaray'daki fizik gücüyle hiç uygun değil. lazio ilk dakikadan itibaren birçok kişinin beklediği savunma ağırlıklı oyuna hiç itibar etmedi. ofansif oyun anlayışları da aslında avantajlı bir ortam yaratmıştı galatasaray için. ama bu kadronun kontratak futbolunu uygulaması mümkün değildi.

    eğer bir takım kendi sahasında dün geceki gibi oyuna hükmedemiyorsa, attığı gol dışında tek gollük pozisyonu son dakikada bulabiliyorsa böyle bir 90 dakikayı beraberlikle bitirmesine iyi sonuç denir.

    ömer üründül
  • 25514
    mustafa hoca'nın talebeleri, maç boyunca çok az pozisyona girdi. bu kadro tercihi ile ilgili bir durum değil. eldeki hücum oyuncuların ve bu oyuncuların birbiriyle
    uyumundan, tercih azlığından kaliteye kadar birçok sebep bu kısırlığın nedeni. diğer taraftan verilen pozisyonlarsa azımsanmayacak kadar fazlaydı. italya'daki maç her
    şeye açık.

    mustafa hoca bu güne kadar büyük tecrübeler yaşadı, çok önemli maçlara çıktı, kritik galibiyetler aldı, unutulmaz zaferler kazandı. ama şu anda yaşadığı sıkıntı ve içinde bulunduğu durum gibi bir dönem az yaşamıştır.

    hocanın eli kolu bağlı desek abartmayız. bu yüzden çıkardığı kadro şaşkınlıkla karşılanabilir ama elde bu var. sabri’nin önde oynaması, chedjou’nun orta sahada başlaması, podolski’nin uçta tek olması, koray’ın sürpriz başlangıcı maç öncesi endişeye sebep olsa da, mustafa hoca elindeki isimleri değiştirmekle kalmadı aynı zamanda yerlerini de değiştirdi. podolski’nin önde topa ne kadar hakim olacağı sorusunun cevabı, onu maçın en kritik oyuncusu olma pozisyonuna taşıyordu. çünkü, alman oyuncunun hakim olduğu her top, hem kendine şut pozisyonu hazırlamasını hem de takımını rakip alana çağırıp sneijder’e şut ama ve pozisyon hazırlama imkanı sağlanması demekti.

    maç başlamadan önce de başladıktan sonra da sürpriz isim sabri idi. hocanın podolski’nin yapması gereken hücum koşularını yapan bir sabri’si vardı. attığı gol de bu isteğin ve takibin sonucunda oldu. sabri reis, birileri hoşlanmasa da golünü atarak cevabını yine sahada verdi.

    oyuna iyi başlayan, golü çok iyi zamanlama ile atan galatasaray, klasik haline gelen alan savunmasında gol yeme ritüeline dönmese, maçı farklı yere taşırdı. golü duran toptan yemek yetmedi, üstüne verilen pozisyonlar da duran toptandı. bu kullanılan toplar herkese duruyor ama galatasaray olunca neredeyse top kaleye
    girmek için can atıyor. ilk yarı, karşılıklı goller, oyun temposu, hızı ve hakimiyet hep eşitti. galatasaray’ın, ilk yarı yapmadığı 2 önemli tercih vardı. ilki şut, ikincisi italyan takımının zayıf noktası defans arkasına atılan toplar. golü böyle atılan bir pasla bulan galatasaray’ın niye daha fazla denemediği anlaşılır gibi değil.

    ikinci yarı, sanki ara olmamış gibi aynı tempo ve anlayışla başladı. durumu değiştirme isteği, elinde daha fazla seçenek olan pioli’den geldi. candreva ve klose’yi oyuna alarak hem kazanma hem de oyunun hakimiyetini alma isteğini ortaya koydu. mustafa hoca’nın yapacağı ya da yapabileceği hamleleri daha maç başlamadan herkes biliyordu. ama beklenmeyen sneijder’in çıkışıydı. ayrıca iyi oynamayan donk’un oyunda kalması da bir başka problemdi. bu değişiklik, taraftar ile mustafa hoca ile soğuk olan ilişkileri dondurucuya kaldırdı. seyircinin tepkisi, kızgınlık ve hayal kırıklığı ile birleşince farklı şekilde ortaya çıktı.

    galatasaray, maç boyunca çok az pozisyona girdi. bu sadece kadro tercihi ile ilgili bir durum değil. eldeki hücum oyuncuların ve onların uyumundan, kaliteye kadar birçok sebep bu kısırlığın nedeni. diğer taraftan verilen pozisyonlarsa azımsanmayacak kadar fazlaydı. hem de 4 stoperli 6’lı bir savunma bloğuna rağmen. hoca, duran toptan gol yeme işine çare bulamadı bulamayacak. italya’daki maç her şeye açık. ben turun ortada olduğunu ve galatasaray’ın akıllı oynarsa, rakibin defolu alanlarına çalışırsa şansı olacağını düşünüyorum. iyi tarafından bakarsak, g.saray 53 yıldır italyan takımlarına yenilmeme serisine devam etti.

    maçin olayi:reis sahnede

    maçın olayı kesinlikle sabri’nin 7 sene sonra avrupa kupalarında rakip ağları sarsmasıydı. hem de bu kadar tepkiye göğüs gererken.

    kader ani: 89. dakika

    galatasaray adına sıradan ve düşük tonda geçti. böyle olunca kader anı bulmak zordu ama yine de umut’un kafası gol olsa her şey değişirdi.

    maçin slogani: bükülmez bilek

    galatasaray belki iyi oynamadı, belki az pozisyon buldu ama neticede 53 yıldır italyan takımları aslan’ın bileğini bükemedi.

    teknik direktör karnesi

    mustafa denizli

    1- hoca elindekilerin ötesinde, farklı tadlar alabileceği haliyle sahaya sürdü. karşılığını sabri golü ile aldı.
    2- hoca, bu haliyle pansuman yapmaktan öteye geçemiyor. skoru korumak için hamleler yapabiliyor.

    stefano pioli

    1- deplasmanda oynuyor olmasının bir yansıması oldu ama takımı pozisyon bulmakta zorlanmadı.
    2- elindeki önemli kozları sona sakladı ve oyunu lehine çevirecek pozisyonları yakaladı.

    maçin yildizi

    maça damgasını vuran bir isim olmadı ama sabri sarıoğlu attığı sürpriz golle bir anlmada öne çıkan isim oldu. muslera da yine kalesindeki iyi oyunuyla öne çıktı.

    maçin hayal kirikliği

    ileri uçta tek başına kalmak alıştığı bir durum değil ama yine de hiçbir varlık gösteremedi podolski. en azında önde pres yaparak rakibin rahat çıkmasına engel olabilirdi.

    maçin hakemi: michael oliver

    1- maç boyunca oyuna etki edecek bir hatası olmadı.
    2- sertliğe izin veren yönetimiyle süper lig’e de örnek oldu.

    notu: 8,4

    maçin fotoğrafi: tribünde vefa

    galatasaray taraftarının 70 yaşındaki setrak yelegan isimli taraftara koreografi ile gösterdiği vefa.

    tribün

    galatasaray taraftarı, takımının oynadığı oyundan her ne kadar memnun olmasa da belli ki avrupa ligini özlemiş. taraftar işini iyi yaptı.

    hakan ünsal
  • 25522
    "spaletti ile ilişkimiz iyi günler / iyi akşamlar şeklinde. gazetelere değil yüzüme konuşsun"

    "halen fiziksel olarak iyi durumdayım, sakatlığı geride bıraktım. roma'da kulübede oturmak beni acıtıyor."

    "yaşım, taktiksel karar, aldığım süreyi elbette anlarım ama katkı vermeden roma'da kalamam. daha fazla saygıyı hakediyorum."

    francesco totti
App Store'dan indirin Google Play'den alın