• 25076
    "birçok şeyin birleşmesi ile böyle oldu. mevlüt'ün transferi sonrasında beklenti büyüktü. görüyoruz ki, bazı şeylerle başa çıkamıyor bu takımda. hiç motivasyonu yok. iki taraf için de, beklentiler boşa çıktı sanırım. üzgünüz, çünkü ondan büyük beklentilerimiz vardı ve gerçekleşmedi"

    sezon başında 3.5 milyon euro'ya transfer ettikleri mevlüt erdinç'in hala gol atamaması sonrasında hannover başkanı martin kind
  • 25078
    "sadece görüşme için çağırdık ve olumlu neticelenmedi. bu açıklamayı da bir bakıma yanlış anlamayı düzeltmek için yapıyorum."
    "görüşmemiz sırasında anlaşamadığımız bazı hususlar oldu, anlaşma zemini olmayınca, kendisine kariyerinde başarılar diledik."
    "biz fuat çapa ile anlaşmışız, çapa antrenmana çıkmış. yok böyle bir şey."

    ilhan cavcav
  • 25084
    oyuncuları ve leicester city taraftarlarıyla ilgili;
    ''oyuncularım ve taraftarlarımızla gurur duyuyorum. taraftarımız şampiyonluğu düşlüyor. onları bu rüyadan uyandırmak istemiyoruz. üzerimizde baskı hissetmeden, keyif alarak kendi oyunumuzu sergilemeliyiz. eğer tüm dünya sizden bahsediyorsa bunun tadını çıkarıp oynamaya devam etmeli.''

    önümüzdeki cumartesi oynayacakları liverpool fc mücadelesi ile ilgili;
    ''anfield'da çok güzel bir atmosfer olacak. biz de kazanmak için orada olacağız. bizim mahrez'imiz var ama, onlarda iki tane mahrez var: coutinho ve lallana...''

    jose mourinho için;
    "gerçekten üzgünüm. kendisinin hakkımda söylediklerinin tek sebebi benden korkmasıydı. o'nun tarzı bu. o bu şekilde yaparak karşısındakini alt etmeyi amaçlıyor ancak bunu bana karşı yapamadı"

    leicester city patronu claudio ranieri
  • 25085
    "kupa, sürprizlerle dolu bir kulvardır. bugün o sürprizleri yaşamamak için mücadele ettik. sahada düşündüğüm çizginin çok daha üzerinde bir kastamonu ve çizginin çok daha altında bir galatasaray vardı. bugünkü 90 dakikanın, devre arasındaki kararlarımda büyük etkisi olacak. berabere de kalabilirdik. basit hatalar yaptık, ama sonunda galip gelmeyi başardık."

    23 aralık 2015 kastamonuspor 1966 galatasaray maçının ardından mustafa denizli
  • 25086
    maçla ilgili;
    "diğer oyuncularıma kıyasla tam ritmini yakalayamamış oyuncularla oynadık. genel anlamda iyi bir futbol oynadık. kalemizde gördüğümüz ikinci gol ofsayttı. maçın sonunda bazı oyuncularım zorluklar yaşadı. pozisyonlara girip 4 gol attık. pozisyon vermeyi sevmem. taktiksel açıdan birbirine alışık oyuncularla oynamadığımız için bu normal. kazandığımız için mutluyum. bizim önceliğimiz lig ve avrupa, kupada da maç maç durumumuza bakacağız ve nereye kadar gideceğimizi göreceğiz."

    basın mensuplarının sorularını kabul etmemesiyle alakalı;
    "türkçe anlamıyorum. gazete okumuyor, televizyon programlarını da seyretmiyorum ama beni bilgilendiriyorlar. yanlış şeyler yazılıp söylendiğinde saygıda bazı eksiklikler yaşandığını görüyorum. ben sadece futbolu biliyorum ve bu yüzden futbol konuşuyorum. sadece futbol konuşmak istiyorum. benim adımla spekülasyon yapılmasını, adıma ve emeğime saygısızlık yapılmasını istemiyorum. herkese saygı duyuyorum. buraya gelerek de zorunluluğu yerine getiriyorum."

    23 aralık 2015 fenerbahçe antalyaspor maçının ardından vitor pereira
  • 25089
    "mustafa denizli'nin yaptığı açıklamaları herkes anlıyor. bir tek futbolcular anlamıyor.
    emre çolak bu ülkenin en yaratacı futbolcusu. ama hala bekleneni verememesi anlaşılır bir şey değil.
    galatasaray kariyerin bitiyor ya uçman lazım senin. milli takım'a çağırılıyorsun hala. oynasana! 'ben oldum' dememelisin.
    emre gibi yetenekli ama yeteneğini sergilemeyenler dışındaki futbolcular da saçlarını jöleliyor. öyle dikkat çekiyorlar."

    - mehmet demirkol
  • 25090
    "çok enteresan bir şey. bir tarafta çok hoca değiştiren kulüp başkanı, diğer tarafta çok kulüp değiştiren hoca var. çok hoca değiştiren başkanla, çok kulüp değiştiren hoca nasıl olduysa anlaştılar"

    "keşke imkan olsa da üç puan bize, üç puan eskişehirspor'a verseler. gönlümde yatan olay budur. sevgili hocama güveniyoruz. gençlerbirliği'ni bu sene layık olduğu yere getireceğine, kümede tutacağına inanıyorum. onun başarılı olması için kulüp olarak her türlü desteği vereceğimizi bilmesini istiyorum"

    "37 senedir bu işin içindeyim. ben futboldan geldiğim için zaman zaman genç hocalarımızın yapmış olduğu hataları gözümle görüyorum. sizlere intikal etmemiş bazı olayları bir gün sizlere anlatsam inanın şaşarsınız"

    "2. lige düşmek, bir felaket demektir. basın, ısrarla 'gençlerbirliği neden şampiyonluğa oynamıyor?' diye soruyor. bu soruyu sormakla haklısınız ancak taraftarı zorla getirecek halimiz yok. passolig çıktıktan sonra her gün kulübümüze 40-50 kişilik heyet geliyor. 'passolig'e hayır' diye tepkide bulunuyor. bu devletin vermiş olduğu bir karar. bunu gençlerbirliği başkanı olarak değiştirecek durumda değilim. zaman zaman ilgililere bunu söylüyoruz fakat netice alamadık."

    "18, 19 ve 20 yaşında olan 6 gencin, a2 takımına almak suretiyle yetiştirilmesi gerektiğini belirttim. 'çok iyi' dediler. maalesef bütün kulüplerimiz buna 'evet' dediği halde sayın federasyonumuz, 'fatih terim ile bir konuşayım' dedi. ben de 'fatih bey, milli takımın hocası, saygı duyduğumuz kardeşimiz. ancak bu federasyonu ilgilendiren bir konu, ne soracaksınız' dedim. daha sonra dolaylı olarak haber geldi. 'gelsin ilhan bey idare etsin' dediler."

    "3-4 yabancı oyuncuyu göndermek mecburiyetindeyiz. daha hocayla bunu hiç konuşmadık ama benim gördüğüm kadarıyla. buraya yeni yüzler almak zorundayız. hocanın elinde sihirli tokmak yok ki"

    "böyle 14 oyuncunun 1. ligde olmasını kabul etmiyorum. federasyon 14 yabancı oyuncudan 2,5 milyon lira alıyor. niye aldığını bildiğim yok. 18 kulüp var, 45 milyon yapar. ben eski yabancı futbolcuları gidip, izleyerek aldım. 80 yaşına geldim, gidecek halim de olmuyor. menajerler telefon ediyor. 'başkanım, 300 bin avroya al, bir sene sonra 38 milyon avroya sat' diyor. türk futbolunu bu gibi zihniyette olan menajerler maalesef perişan hale getirdi."

    gençlerbirliğibaşkanı ilhan cavcav
  • 25091
    "başkanımız bu maçta 'takımın başında sen ol' dedi. sözden çok iş zamanı. gençlerbirliği'ni bir an evvel bu pozisyondan çıkarmak gibi bir iddiayla buradayız. kolay bir pozisyon değil. bu takım, kadro itibariyle kendine yakışır pozisyonda değil. daha önce yine 1998 yılında sıkıntılı bir dönemde göreve gelmiştim. beraberce takımı ligde tuttuk. 36 yıldır bu ligde sürekliliği olan bir takım. inşallah sürekliliği devam eder. takımımızı birlikte bu zor durumdan çıkarmaya çalışacağız. başaracağımıza inanıyoruz. inanmadığımız bir konuya zaten talip olmazdık. 5 aydır çalışmıyoruz, özledik antrenörlüğü. bu pozisyondan çıkmanın zor olacağını düşünmüyorum."

    gençlerbirliği'nin çiçeği burnunda teknik direktörü yılmaz vural
  • 25092
    8 kişilik engelsiz aslanlarsan dahi korkan tamamı ile kapanması için her türlü işbirliğine girenlerin pis senaryosu yarın devreye giriyor... kendisi ortaya çıkmamak için korkup kaçan ama tüm takımları arayarak maçlara itiraz etmesi için yalvaran zavallı seni biliyoruz... bizi görünce ezik ezik sırıtıp sırtımızdan vurmak yerine adam olda derdin ne bize söyle biz kendimiz itiraz edelim. sahip çıkma zamanı galatasaraya ve engelsiz aslanlara... anlayacağız değerimizin ne olduğunu, hırsızlara sapıklara vatan hainlerine karşı.

    sedat incesu
  • 25096
    (gbkz: eski başkanlardan duygun yarsuvat’ın ekibiyle birlikte toplantılar yapıp dursun özbek için planlar yaptığı konuşuluyor?)

    o yöneticileri bilmem ama duygun yarsuvat, 6 ay rahat başkanlık yaptıysa bunu dursun özbek’e borçludur. ben de duygun’a hazır bir sistem verdim. oyuncusunu verdim, kredisini verdim, parasını verdim ona. çok rahat bir giriş yaptı. ama o altı ay süresince sadece etrafla uğraştı. ama herkes biliyor bütün işi 2. adam olarak dursun özbek yürüttü. eğer dursun özbek işine bu kadar hakim olmasaydı, başarı olmazdı. duygun yarsuvat’ın görevi gidenleri karalamaktı sadece. g.saray’ın 4. yıldızında en ufak bir katkısı olmadı. bir nebze dursun özbek diyebilirim ama şimdi diğer başkanların 2. adam olarak gördükleri dursun özbek’le, birinci adam arasında çok ciddi fark var.

    (gbkz: dursun özbek’i başarılı buluyor musunuz?)

    dursun özbek’i yanlış yerde oturuyor olarak görüyorum.

    (gbkz: açar mısınız?)

    dursun özbek iyi bir ikinci adam olarak üç yılı götürecekken alelacele birinci adam koltuğuna oturmakla biraz aceleci ve tedbirsiz davrandı. ancak 2 bin 800 civarı oy almış özbek’e dokunmak yerine bu tecrübeyi kazanmasında yardımcı olmak lazım.

    (gbkz: size göre yönetimi yeterli mi? sürekli eleştiriliyor...)

    kadrosunda çok deneyimsiz isimler var. dursun’un dışında elini taşın altına koyacak kimseyi görmüyorum. hepimizin şu süreçte dursun’a g.saray için yardımcı olmamız lazım. dursun bu pozisyonun adamıdır. bana düşmez ama madem seçilmiş hepimiz destek vermeliyiz.

    `borçların tek sorumlusu siz misiniz?`

    g.saray’da bu bütçe bir yıl önce yapılır, genel kurullarda onaylanır ve yönetimler de bu bütçeyi onaylar. bizim yaptığımız harcamaların hepsi bütçe içinde yapılmış. bütçe dışı onaylanmamış bir harcamamız yoktur. şu anda yapılan tamamen g.saray’ın en başarılı dönemini karalama ve karartma bazında söylemlerdir.

    `neden gittiniz ya da kaçtınız?`

    istediğim projeleri gerçekleştiremediğim için ayrıldım. çünkü g.saray’ın bana devredilen 328 milyon dolar borcu artı 81 milyon dolar da 3,5-4 yılda ödenmesi gereken banka faizleri ve masrafları vardı. g.saray’ın tüm gelirleri de bankalara 5,6,7 seneliğine rehin edilmişti. ben yeni gelirler üretmek zorundaydım. hisse senedi satışları, alımları, sermaye artışlarının yanı sıra büyük sponsorlar sağladık. belki hatırlarsınız, o zaman her hafta bir firmayla imzalar atılır, basın top- lantıları yapılırdı. böylece g.saray’da bir para akışı sağladık. bunu sağlarken üstelik imkanlarımızı da artırdık. böylece olmayan bir parayı yarattık ve bununla yepyeni bir takım kurduk. çünkü ben geldiğim vakit 2-3 futbolcusu olan bir g.saray kalmıştı elde. 40 futbolcuya yakın yepyeni bir takım kurduk ve bunun bir maliyeti vardı. yeni paralar üretmek zorundaydım. drogbalar, sneijderler, musleralar nasıl geldi sanıyorsunuz?

    (gbkz: uefa’dan gelebilecek muhtemel bir cezanın da sorumlusu olarak siz gösteriliyorsunuz?)

    uefa, finansal fair play olayını bizim dönemimizde başlattı. başka takımlar gibi bize de bir takım kısıtlamalar geldi o dönem. biz söylenenlerin tamamına uyduk. diğer kulüplerden farklı olarak bir borç stoğumuz vardı ve bu döviz bazındaydı. muhasebemiz türk lirası, borcumuz döviz olduğundan 1,59’dan 2,40’a çıktığı için kur farkından dolayı devamlı zarar yazdık.

    `peki bu değerlendirmeleri dursun özbek yapmadı mı sizce?`

    kendisi de uefa’ya gittiği zaman bu şekilde savunma yaptı. ama bir önceki yönetime bu işi yüklemek dursun başkan’ın hoşuna gidiyor.

    (gbkz: g.saray’ın uefa’ya gidememesi gibi bir tehlike sözkonusu mu?)

    kısa vadade böyle bir endişe yok. ama orta vadade buna bir çözüm bulamazsak gayet tabii böyle bir ceza gelebilir. sadece biz değil bütün kulüplere gelebilir. fenerbahçe’nin beşiktaş’ın, trabzonspor’un da borçları var. onlar da kur farkı zararı yazıyor.

    (gbkz: yönetim kurulu üyesi fatih işbecer ‘g.saray sayesinde bazı isimler zengin oldu’ dedi ama isim vermedi. sizin bildiğiniz zengin olan kişiler var mı?)

    bir kulüp yöneticisinin yapmaması gereken en büyük acemiliklerden biri de bu tip konuşmalardır. elinizde bilgi, ispat edeceğiniz somut bir şey yoksa bu tip iddialar ortaya atarsanız terbiyesizilik etmiş olursunuz. benim bu yöneticiden beklentim geçmiş dönemlerde kimin cebine ne kadar para girdiğini tek tek açıklaması ve ispat etmesidir. bunu açıkladı ispat edemediği sürece kendisi zan altında kalır. çok cidi acemilikler var. biz kendisinden ispat bekliyoruz. belge, bilgi ve ispat bekliyorum.

    `lisesi-lisesiz kavgası var mı? yoksa bir efsane mi?`

    ben buna kesinlikle inanmıyorum. adnan polat ve ekibinin uydurduğu bir hikayedir. g.saray’ın başkanlarına bakın çoğunluğu liseli değildir. ben liseliyim ama beni ibra etmemek üzere organize olan ekip liselilerdi. eğer bir şey olsaydı 28 mayıs’ta adnan polat’ın kurduğu liseli ekip işbaşındaydı. ben liseli olarak bir imtiyaz kazandıysam bunun tersi olmalıydı.

    (gbkz: şikecilerle dost olmam demiştiniz. bu görüşünüzde bir değişiklik var mı?)

    hiç değişmedi görüşüm. kanun yoluyla temizlenebilirsiniz. ama halkın vicdanında oluşan portreniz hiçbir zaman değişmez. önemli olan halkın gözünde temizlenmiş, arınmış olmanızdır.

    (gbkz: başkanların camianın önünde birbirlerini suçlamasına ne diyorsunuz? sayın adnan polat’ın sizi, sizin de onu suçlamanız doğru mu?)

    başkan seçildiğim ilk günden bu yana evvelki başkan beni sistematik olarak med- ya organlarında karaladı. aşağıya çekip hızımızı kesmeye çalıştı. geriye dönüp baktığımda bunun bir sebebi olması lazımdı ama bu sebep ben değildim. g.saray’da 4 yıl boyunca büyük başarılar elde ettiğim için bu acımasız eleştirileri yaptı.

    `adnan polat’a bir şey söylemek ister misiniz?`

    allah selamet versin o kadar.

    `kimler yalvardı sayın aysal?`

    g.saray’ın o dönemki bütün yöneticileri. eski başkanlar dahil. ben bu bırakma işinde kararlı olunca bu kez bir karalama kampan- yası başlattı bu isimler. sebebi de şu: kendi isteği ile ayrılan başkana kesilen bir cezadır. itibar kaybına uğratarak cezalandırmak.

    (gbkz: bir gün yeniden başkanlık koltuğuna oturma hayaliniz var mı?)

    sevgili bahri, seçilmiş bir başkan varken böyle bir soruya cevap vermek ayıp olur. ancak şu kadarını söyleyeyim. çok gencim, hayat uzun. bu köprülerin altından daha çok sular akar

    (gbkz: hisse senedi aldınız mı? g.saray adası’nı almak için planlar yaptınız mı? fatih altaylı, bu konuda iki gün önce bir köşe yazısı yazdı?)

    fatih altaylı yalancının alasıdır. g.saraylılar, liseliler, taraftarlar biliyor ki altaylı değişik fikirleri ortaya atıp yalan yanlış şeyler üretir. fatih altaylı’nın söylediği her şeyi üç kez düşünmeniz lazım. özellikle benim için söylüyorsa. altaylı 10 yıldır benim için tek müspet bir şey söylememiştir.

    (gbkz: peki neden?)

    eskiye dayanan öyle bir ilişkimiz var. ben de kendisini sevmiyorum. burada şunu anlamak lazım. g.saray hisseleri değer kazansaydı, hisse senedi alıp bundan para kazanmış olurdum. tersine şirket birleşmeleri nedeniyle hisse senetleri değer kaybetti. o zaman ben enayi miyim, senetleri alıp elimde tutayım? ben de hiçbir zaman 1 liralık bile g.saray hissesi olmadı. benim için ‘riva’da arsa aldı’ dediler. benim riva’da bir metrekare arazim yok. ne benim ne ailemin ne de akrabalarımın. uydurma ve külliyen dedikodu.

    (gbkz: hamza hoca’nın gönderiliş şekli ile denizli’nin gelişini değerlendirir misiniz?)

    denizli iyi. başkan olduğum dönemde ben de bir ara kendisiyle çalışmayı düşündüm. hoca hazır değildi. bir akşam buluşup konuştuk. gerçekleşmedi... onun üzerine mancini’yi getirdik. ve mancini gelir gelmez juventus maçına çıktı. ama denizli, atletico madrid maçına çıkmak istemedi. bu onun bileceği bir işti. yabancı hocalar daha umursamaz ama türk hocalar tedbirli. ancak teknik direktörlerin gelip gitmesine kulüp başkanları karar verir. neticede onlar birer elaman. başkanlar bu nedenle sorgulanmamalı.

    ünal aysal - yeni yüzyıl gazetesi
  • 25097
    "fenerbahçe büyüktür, büyüklüğünü de 3 temmuz’da göstermiştir. 3 temmuz’da bizler metris’te, sizler dışarıda belki de hayatlarımızın en kötü günlerini yaşadık. ama bugün aydınlık günlerdeyiz. bugün söylediğimiz her şey gerçekleşti. bize kaçacak diyenlerin hepsi ellerinde çantalarıyla kaçtılar ve kaçacaklar. hesap verecekler. buna uefa’sı da fifa’sı da tff’si de dahil olmak üzere. çünkü biz davamızda haklıyız. biz şike yapmadık. bunu her gün tekrar ediyoruz ve bugün yine tekrar ediyoruz. bizi hapse atmak için fenerbahçe’yi ele geçirmek için kanunlar çıkardılar. ama bu kanunlar da yetersiz kaldı, bugün hepimiz görüyoruz. bugün haklılığımızı yalnız bizler değil tüm kamuoyu dile getiriyor. daha konuşamayanların dilleri çözülecektir.”

    (bkz: kontrolünü tamamen yitirmiş zat)
App Store'dan indirin Google Play'den alın