yine akıllara gelen, yine özlenen söylem. o anki tribünde müthiş bir ahenkle söylenen, sanki önceden bütün tribün çalışılmış da söyleniyormuş gibi olan marş, muazzam.
edit:imla
27
girmiş olduğumuz mübarek haftadan ötürü hatırlanması gereken melih şendil'in efsane repliği.
anons okunurken kapalı üst'ün azıttıkça azıtmasıyla daha da bir güzelleşen efsanevi hadise. tribünde "kadıköy'e gelenler parmak kaldırsın" yoklaması yapılan son zamanlardan yadigar, belki de o zamanların hemen sonrası tam bilemiyorum. yalnız derbi belgeselinde muhteşem bir replik var "üstünde bir sis olurdu, rakibin üzerine çökerdi" diye. tam da öyle bir sisin olduğu bir ali sami yen akşamında kaydedilmiş bir video.
hissediyorum, az sonra anons isteyecek... 25. saniyesinden itibaren bünyeye farklı duygular yaşatan tezahürat sonrası melih şendil'in akıllara kazınan cümlesidir.
net bir şekilde anlaşılan tezahürat. şimdilerde tribün ne tezahürat yaparsa yapsın bu kadar net anlaşılmıyor. bir tepki var ama boğuk bir uğultu gibi. kekremsi bir boğukluk adeta.
o zaman paylaşımının ekran görüntüsünü almadım elbette, sonuçta izni olması gerekirdi whatsapp/telegram hikayesinden görüntüsünü alıp paylaşmak için.
46
o zamanlar maçta 10 kere üçlü çektirmeyen , devamlı farklı besteler söyleyen taraftarımız vardı! hey gidi günler… bir de kapalı tribün lütfen sakin olalım anansu vardı.