resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 6302
    armaya adanmış bir hayat. mekani cennet olsun.

    epeydir geziyorum, yollardayim. bazen kasabalarda yol kenarinda mezarliklarin dibinden de gectigim oluyor. oyle pek inancli biri degilim uzun zamandir ama nedense bir mezarlik yakinindan gecerken aniden aklima geldi. ruhu icin inşirah suresi okutmak geldi aklima. ogrencilerimden istedim. allah kabul etsin ins.

    egrisi, dogrusu ile. hayatini ugruna verdigi renkler icin "bir taşı kaldiranlar"a bile saygimiz sonsuzken, rahmetli baskanin yeri ayridir. hoca ile keske sorunlar yasanmasaydi da, once yonetimi temizleyebilseydi. basta aa ve yg. kaan k. masummus anladigim kadariyla. neyse.
    nur icinde yatsin.
  • 6306
    vaktiyle aday olmasaydı eldeki avuctaki yok pahasına satılıp o 3 kuruşla da yeni feghoulilere 5 yıldan
    5 milyon euro bağlayacaktık. dımdızlak borçla ortada kalacaktık. kendisi de hatalı transferler yaptı, canı sağ olsun ama kulübü büyük bir felaketten kurtarmıştır. dursun başkanın da bugünkü başarılarının çoğunu mustafa başkanın yoluna çıkması sayesinde olmuştur. işi ehline vermeyi öğrendiğini inanıyorum.

    ayrıca dünyanın neresinde gidersiniz gidin; kardeşine oğluna damadına koltuk veren insanlara güvenmeyin ve iş yapmayın. hatta o kişiler o işin doğal varisi olsa bile yeterli liyakatte değilse;
    gerekirse büyük bir futbol kulübüne başkan yapın kendi sirketinizden, işletmenizden uzak tutun.
  • 6307
    galatasaray'ın mevcut güçlü durumuna herhangi bir katkısı olmayan rahmetli başkanımız. kendisi başta riva ve florya projeleri olmak üzere teknokent gibi bir çok proje vaat etmiş ancak hiç birini yerine getirmemiştir. galatasaray'a kazandırdığı tek şey kemerburgaz'ı geri alması olmuştur. ayrıca kendisi zamanında galatasaray'ın borcu 1.9 milyar tl'den 3 küsür milyar tl'ye çıkmıştır.
  • 6311
    ağız ishali murat sancak kadar bile olamayan başkan. topçusuna ırkçılık yapan yöneticisine laf etti diye topçusunu kovup şampiyonluğun gitmesine neden olmuş, üzerine başkalarını suçlamıştır. nihat özdemir federasyonuna 1 tane galatasaraylı sokamayıp doğranmamıza neden olmuş, doğrandıktan sonra kendi topçusuna aslan kesilen adam defalarca dogranmamiza rağmen yapması gereken açıklamaları teknik direktörün yapmasına neden olmuştur.

    bir sezon stopersiz, bir sezon orta sahasız, bir sezon forvetsiz oynatmis ama bugün efsane başkan olarak anılıyor... cidden ne diyeyim bilemiyorum.
  • 6312
    "o taraf haklıydı, bu taraf haklıydı" gibi konulara girmeden şunu söyleyeceğim kendisi hakkında: arda turan'ın arena'da oynanan ve 1-0 kaybettiğimiz başakşehir maçından önce fatih hocanın elini öpmesi, galatasaray'da o dönem pek çok insanın farkında olmadığı bir süreci başlattı. başakşehir'in bir süre sonra arda'nın sözleşmesini feshetmesi, hocanın arda'ya dair sıcak yaklaşımı, mustafa cengiz'in hocanın aksine arda'ya karşı sert tutumu, hocanın "ben olsam öyle söylemezdim" şeklinde başkanın demecine itiraz etme ihtiyacı hissetmesi vs. bütün bunlar aralık 2019 - ocak 2020 arası bir aylık süreçte yaşandı. 24 ocak 2020'de mustafa cengiz fatih terim'in adını dahi anmadan "sayın teknik direktör" ifadesi ile geçirdiği bir basın toplantısı yaptı. transferler, doğrular, yanlışlar vs. konulara hiç girmeden; o basın toplantısından sonra mustafa cengiz - fatih terim ikilisinin beraber çalışma ihtimali kalmadı.

    biz türk insanı olarak kimin haklı kimin haksız olduğu konusuna yoğunlaşıp kendimizi yıpratmayı çok seviyoruz ancak önemli olan haklı olmak değil, mutlu olmaktır. beraber çalışan insanların, hiyerarşik düzeni de göz önünde tutacak şekilde, mutlu olmaları gerekir. ocak 2020'den sonra galatasaray'da bir daha ne fatih terim mutlu olabildi ne mustafa cengiz. her geçen gün, her geçen ay, her geçen transfer dönemi aralarındaki öfke ve gerginlik daha da arttı. başka konular üzerinden (irfan can kahveci, younes belhanda vs.) yeni güç savaşları ortaya çıktı. bu insanlar zoraki olarak yaklaşık 18 ay daha beraber çalışmak zorunda kaldılar ve bu 18 aylık süre zarfında ne kendileri mutlu oldular ne camiayı mutlu ettiler. hiç gerek yoktu. taraftarın da bazı şeyleri zorlamasına gerek yoktu. galatasaray'da o dönem cengiz ile terim'in işbirliği içerisinde çalışma ihtimalleri kalmamıştı ve bir seçim yapılması gerekiyodu. ya olağanüstü bir seçim sürecine girilip mustafa cengiz yerine bir başkan düşünülmeliydi ya da fatih terim yerine yönetimin çizdiği sınırlar çerçevesinde çalışacak başka bir teknik direktör. cengiz zaten muhtemelen ikinci senaryoyu düşündü o meşhur basın toplantısından sonra ama yapmaya cesaret etmedi. yanlış oldu.

    bu gibi durumlarda haklı/haksız taraf tartışmasına girip, tartışmayı da bir sonuca bağlayamayıp, insanları beraberliği zoraki olarak devam ettirmeye yönlendirmek alınabilecek en yanlış karar oluyor. bir başkan ile bir teknik direktörün birlikte çalışma ömürleri bitmiş ise, bitmiştir. bunu zorlamanın bir anlamı yok. bunu duygusallaştırmanın, epik bir hikaye haline getirmenin, aşk şarkılarını arka plan yapıp videolaştırmanın mantıklı olan hiçbir tarafı yok. fatih hocanın ağustos 2013'te milli takımdan teklif alması ve bu tekliften sonra milli takımın kalıcı ve uzun süreli bir planlama olduğunun anlaşılmasından sonra da fatih terim ile ünal aysal birlikteliğinin sonuna gelinmişti. birlikteliğin sonunun getiriliş şekli, sergilenen yöntem çok çirkindi, buna katılıyorum ama yöntem hakikati değişitmez. eylül 2013'te nasıl ünal aysal - fatih terim birlikteliği ömrünü tükettiyse; ocak 2020'de de mustafa cengiz - fatih terim birlikteliği ömrünü tüketti. bugün çok eleştirilen sosyal medya ve sosyal medya taraftarları o gün devreye girdiler ve tabiri caizse olası bir ayrılığa karşı isyan bayrağı açtılar. bu isyandan bence her iki taraf da etkilendi ve bazı şeylerden korktu. neticede anlaşarak değil, çatışarak yola devam ettiler. ne oldu peki sonuç olarak? galatasaray 18 ay daha mustafa cengiz ve fatih terim ikilisi ile devam etti ve hiç de mutlu olmadı. başarılı da olamadı. bu tarz konularda camianın geçmişinden ders alması lazım. haklıyı-haksızı bir tarafa bırakıp, sürdürülebilir bir birlikteliğe ve mutluluğa odaklanması lazım.
  • 6313
    fatih terim konusunda yerden göğe kadar haklı olan rahmetli başkan. keşke taraftardan çekinmeyip hocayı kovsaydı da o süreç yaşanmasaydı. metin oktay da fatih terim de mustafa cengiz de galatasaray’ın değerleridir ama hiçbiri hatta toplamları bile galatasaray’dan büyük değildir. burada önemli olan galatasaray’ı başarılı kılıp onu yükseklere çıkarırken makamlara saygıyı da es geçmemektir.

    fatih terim’in beraber çalıştığı başkanlara baktığımda sorun yaşamadığı başkanlar genellikle nahif insanlar yani öyle masaya yumruğunu vurabilecek yapıda insanlar değiller. faruk süren, özhan canaydın, dursun özbek sakin insanlar. ünal aysal ve mustafa cengiz ise hocaya kafa tutabilecek hatta gerekirse onu kovabilecek başkanlardı. her ikisi de hem kendi egolarını hem bulundukları makamı korumak için çatışma yaşamaktan kaçınmadılar. ünal aysal-fatih terim ilişkisi milli takım olayı olsa da olmasa da bitecekti. mustafa cengiz’in sağlığı elverseydi ve yine başkan seçilseydi terim ile çalışmayacaktı.

    fatih terim çok zor bir karakter ve onunla hayatta çalışmak istemem. pozisyonum ne olursa olsun (galatasaray başkanı bile olsam) üstümde egemenlik kurmak isteyecek yapıda biri. ünal aysal ve mustafa cengiz de böyle düşündükleri için anlaşamadılar. taraftarımız hocaya tapıyor ama beraber çalışsalar ilk fırsatta arkasından sızlanırlar. dolayısıyla hocayla uzun soluklu çalışmadan yalnızca ekranda gördüğünüz şekliyle ona tapmak doğru değil.

    allah rahmet eylesin, yattığı yer incinmesin.
  • 6314
    galatasaray'da futbolun başı teknik direktördür. başkan değildir. bütün nihai kararları teknik direktör verir. fenerbahçe'deki gibi başkan üstte teknik direktör altta değildir. hiçbir zaman bir başkan gelip "oyunu üçlü oynat" veya "şu isim kadroda olacak" diyemez. bizim kültürümüzde böyle bir şey yok. bu sebeple, mustafa başkan arda'yı istemiyorsa bile fatih hoca istediği an bir şey deme hakkına sahip olamaz. fatih terim'in bazı başkanlarla sorun yaşamasının sebebi, o başkanların futbola müdahale etmeye çalışmaları sebebiyledir. örneğin hamza hamzaoğlu veya torrent gibi bir adam bu konudan rahatsız olmaz ama terim veya mancini gibi bir teknik direktör bunu asla kabul etmez.

    bunun yanında, bir galatasaray başkanı asla teknik direktörüne cephe alıp onu basına kötüleyemez. bunlar beşiktaş'ta, fener'de filan olabilir ama galatasaray kültüründe olmaması gereken bir şeydir. galatasaray kültüründe başkan arka plandadır, transfer tanıtımlarına dahi çıkmaz, gücünü hissettirir ama ön planda sürekli demeç vererek değil, duruşuyla ve kararlarıyla yapar bunu. mustafa cengiz'in karakteri ve başarısına hiç yorum yapmadan, sadece bu durumu belirtmek istedim. galatasaray'da bazı şeyler orta doğu kültüründen çok uzaktır, bizi biz yapan şeylerden birisi budur, başkan devre arasında soyunma odasına baskın yapmaz, hakem odasına girmez, sürekli demeç vermez, tartışma programına pek çıkmaz, bunları yapacak olan asbaşkanı ve bazı yöneticileridir. galatasaray'da başkan bir güç sembolüdür. bu sebeple kendi düşüncem ne kadar kaliteli bir insan olsa da mustafa başkanın bazı konularda daha arka planda kalması gerektiğidir. canım başkanımın ruhu tekrar şad olsun.
  • 6315
    fatih terim olmasa başkanlık yapamayacak olan biri fatih terim'i nasıl kovacakmış bir anlatsanız da öğrensek? dursun özbek fatih terim'i getirdikten sonra nasıl olsa hoca şampiyon yapar, baskın seçime gideyim koltuğumu sağlama alayım demese yine başkan olamayacaktı. dursun özbek'e olan tepki sayesinde başkan oldu, hocalık koltuğunda da fatih terim'i buldu. hoca da şampiyon yaptı takımı. o şekilde tekrar başkan seçilebildi. ünal aysal hocayı gönderdikten sonra neler olduğunu gördük. verdiği sözler, yaptığı işler vs. topuklayarak kaçtı gitti. mustafa cengiz'in sonu da böyle olacaktı muhtemelen. bu arada kendisinin de birçok hatası olduğu gibi fatih terim'in de birçok hatası var. hoca gönderilmeyi 2 şampiyonluk aldıktan sonra değiştirmek istediği oyun nedeniyle zaten hak ediyordu. son olarak belhanda'yı göndermesi nedeniyle şampiyonluk kaçtı gibi sözler komedi. hiç alakası bile yok belhanda'nın gönderilmesi ile şampiyonluğun kaçmasının. benim için orada tek kusur hocanın gereksiz inatlarıydı.

    allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. galatasaray için emek vermiş herkes bizim için önemli.
  • 6316
    futbolcusu "zemin kötü" dediğinde zemini düzeltmek yerine futbolcuyu göndermeyi tercih etmiş bir başkandır. halbuki zemine harcayacağı paranın çok daha fazlasını futbolcuya vermeyi göze almak dünyanın en garip olayıdır. rahmetli başkanı severiz ama çokça yanlışları ve yanlış yönlendirilmeleri olmuştur. sahada takımını doğrayan doğratan insanlara cephe almak yerine fatih terim'e cephe alması da bu yanlışlardan birisidir.
  • 6317
    fatih terim olmasaydı ilk sezon şampiyon olamazdık, kendisi de maaşları ödemek için badou ndiaye'yi apar topar sattığından kaçan şampiyonluğun igor tudor'dan sonraki en büyük 2. suçlusu ilan edilir ve sezon sonundaki seçimlerde tekrar başkan seçilemezdi. hadi bu senaryoyu pas geçelim; baskın seçim hiç olmadı normal dönemde seçildi diyelim. sezona forvetsiz sokup tarihin en kek şampiyonlar ligi gruplarından birinde forvetsiz oynattığı takım şampiyon olamazdı ve o forvetsizlik rezaletinin ardından başkanlık sürecini tamamlayamazdı. yok merak ediyorum şurada cidden badou ndiaye satıldıktan sonra oluşan havayı hatırlayan 1 kişi bile mi kalmadı? bugün takımda torreira sergio demirbay var kan ayhan var berkan gitti diye karalar bağlıyorsunuz. ndiaye'nin yerine donk ve selçuk oynadı ya.*

    fatih terim'i kovacakmış, buna kargalar bile güler. hangi hocayı ikna edecekti bir sezon orta sahasız, bir sezon forvetsiz, bir sezon 5 kiralıkla, bir sezon muğdat'la bir sezon sekidika ile bir sezon oğulcan ile oynamaya cidden merak ediyorum.

    günahlarıyla sevaplarıyla, doğrusuyla yanlışıyla geçti gitti hayatımızdan. allah rahmet eylesin tekrardan, ve galatasaray sözlük yazarları artık şu saat 00:00 sonrası kendisinin başlığına ilgisiz alakasız konuları dahi kendisine bağlayıp on toplamaya çalışma huyundan vazgeçsin. bunun adı resmen nabbaşlık ve kendisine yapılacak en büyük ayıp da bu bence. ki burada kendisini gerçek manada çok seven bir kişi tanıdım, zamanında da az karşı karşıya gelmedik o kişiyle. geçen konuştuğumuzda o bile bu durumdan rahatsız olduğunu söylemişti. gurrpegi yazmasa rahmetlinin ölüm yıl dönümünü hatırlamayacaklardı sözlükte, ama haftada bir 00:00-00:30 suları arasında mutlaka bir çok özleyen çıkıyor.
  • 6318
    ısrarla nasıl unutulduğunu bilmediğim şekilde şöyle bir gerçek var kendisi hakkında; fatih hoca'yı dursun aydın özbek değil mustafa cengiz getirmiştir. tudor kovulunca ya da hemen kovulmadan mustafa cengiz "ne diye hoca sıkıntısı çekiyoruz ki? efsane hocamız boşta ben olsam onu getiririm" deyince dursun aydın özbek seçim endişesiyle apar topar fatih terim'i getirdi. o dönemi iyi hatırlayanlar bunu unutmamışlardır. şimdi sanki dursun aydın özbek'in belki de opsiyonu bile olmayan fatih hoca'yı getirmesine önayak olmamış gibi konuşulması komik. dursun başkan'ın o dönemki tavrını bilen aslında fatih hoca gibi güçlü bir figür yerine hamza hoca gibi ezebilecekleri figürlerle çalışmak isteyeceğini bilir.
    edit: ayrıca başkanlığı yenilendiği gibi fatih hocayla 3+2 (diğer dönemde ben olmazsam diye +2 yapıyoruz demişti, ki cok doğru yeni yönetim istemeyebilirdi) sözleşme imzalayan da kendisi ki başkanlıgı bitene kadar da dediği gibi fatih hocayla sözleşmeyi tamamlamış. yönetiminin zaaflarından ötürü bazı sıkıntılar çekse de ffp gibi belalardan kulübü kurtarması ve ffp'ye rağmen başkanlıgında 2 şampiyonluk kazanmasıyla yeterince efsane başkandır. tüm taraftar karşı dururken fatih hoca istiyor diye taraftara rağmen arda'yı almaması da kulübün gerçek sahibi galatasaray taraftarına doğru bir jestti.

    edit2: kendisinin başkanlıgının bitişine yakın sırf fatih hocayı tutacagım dedi diye destekelenen burak elmas'ın hoca ısrarla istediği halde almadıgı gedson'u da hoca istedi diye alırdı mesela. ki arda konusunda da bir sezon sonra hocanın ısrarına karşı koyamamış sonra hocam istedi aldık deyip topu ona dahi atsa almıştır. hatta sanırsam aytaç kara transferi de başkanlıgı bitmeden hocaya danışıp yapmıştı ama emin değilim. oysa o dönem aşık olunan burak elmas hocanın ısrarına rağmen kendisine güvenmemiş gedson'u almayıp kulübe büyük zarar vermiştir. mustafa cengiz hocayla anlaşamasa bile futbol aklına saygı duymuştur.

    olaylara cok farklı yaklaşmak lazım. fatih hocayla anlaşamasa da bir tarafı seçmek zorunda kimse değil. bana kalırsa ikisi de efsanedir. ikisini de iyi anmak gerekir.

    edit3: permanent'in uyarısına göre mustafa başkan fatih hoca ismini atmadan dursun başkan gizliden görüşmüş fatih hocayla. medyaya yansıyan kısmıyla yorumladım ben şahsen. bu bilgi de tabii ki gerçek olabilir.
  • 6323
    fatih terim'in yanlış yaptığı, galatasaray başkanıdır. fatih terim de olsanız galatasaray başkanına karşı hadsizlik yapamaz, onu basının önüne atamazsınız. mustafa başkan sırf fatih hoca arıza çıkarmasın diye ahı gitmiş vahı bile kalmamış arda turan'ı istemediğini söylemesine rağmen kulübe aldı. fatih hoca'nın tüm evlatları ile sözleşme imzaladı ama başarızlık gelince terim sorumluluğu üstüne almayıp mustafa başkanı hedef gösterdi.
  • 6324
    allah mekanını cennet etsin, taksiratını affetsin öncelikle. kendisini sevmek veya yönetimini beğenmek ayrı, fatih terim'e laf dokundurmak için kendisini seviyormuş gibi görünmek apayrı kavramlar. kimse neden mustafa cengiz'in adını anıyorsunuz demiyor zaten. bazı arkadaşların maksadı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

    hoş kendisinin dönemi ne kadar iyiydi o da tartışılır. gerçi bu eleştiriyi kendi başlığında değil mustafa cengiz yönetimi başlığında tartışmak lazım. zira kendisi kadar, ekibinin de sorumlulukları var. hocaya yapılan algılara karşı pasifist tavırları, takım şampiyon olmasın diye covid bahanesi ile kritik maçlara seyircisiz çıkarılmamıza karşı gösterilen acziyeti, rakip takımın mendebur başkanının saldırılarına karşı takınılan sessizliği, kimi tesislere kadar gelmiş, kimi başkanımla aynı düşünmüyorum diyen futbolcuları rakip takıma kaptırılmaları falan pek akılda kalıcı bir dönemdi. samimi olmak isteseler de pek iyi bir dönem olduğunu sanmıyorum.

    mekanı cennet olsun, rabbim rahmet eylesin.
  • 6325
    bugün olan 01.09.2023 özelinde demiyorum, sevenlerinin aklına çoğunlukla 00.00 sularında gelen rahmetli eski başkanımız. entrye girişimle tezat olacak gerçi ama kendisi benim de aklıma her zaman taraftarın transfer/kadro konusundaki yangınından sonra geliyor. benim aklıma gelme sebebi ise daha somut.

    malum bugünlerde hatta 1 yıldır sol framede istemezük çekilen pek çok dünya klasında isim var. hepsi de türkiye'ye tatil için bile gelse haber olacak futbolcular. heh işte rahmetlinin başkanlığında orta sahasız, forvetsiz geçirilen yıllardan, bugün bu isimlere burun kıvrılan noktaya gelince, kendisi istemsiz şekilde aklıma düşüyor.

    batı'nın iyi yanlarını alalım misali, bu kıyasın da iyi tarafındakileri anarak onore etmek aslolan galatasaray düsturuna daha uygun bence. erden timur'a bu vesileyle sağlıklı uzun ömürler, zamansız göçen kendisine de rahmetler diliyorum.

    mekanı cennet olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın