depremde kaybettiğimiz galatasaraylı kardeşimiz.
çoğu zaman fazla anlam yüklediğimizi düşünsem de futbolun futboldan fazlası olduğunu gördük bu deprem sürecinde.
taraftar olarak bazen fazla tahammülsüz hareket ediyoruz. futbolcu ıslıklamalar, yetmediğini düşündüğümüz takdirde küfürler kolayca çıkıyor taraftarların ağzından. bilenler bilir sonrasında uzun süre o kadar rahat maç izleyemediğimiz dönemlerde galatasaray taraftarı
burak yılmaz ve
umut bulut a sövmekle meşgulken arkadaşlarımı yapmayın etmeyin diye uyardığım zamanları hatırlıyorum. hemen hemen her maç gole katkı sağladığı halde her maç küfürler savrulan burak ve yeteneğinin çok üzerinde katkı sağlayan, gövdesini koyan umut. umut babasını terör saldırısında kaybettiğinde ekranlarda umutun gol sevinci sırasında tribünlerden çok az görünen yüzüyle babasının görüntüsü bir ömür aklımdan çıkmayacak gibi. o zamanlar umutun hiç duymadığı küfürlerden, ben etmediğim halde, bir kere daha utanmıştım.
şimdi ise bu senaryonun tam tersi gerçekleşmiş durumda. romada bambaşka bir hayat yaşayan bir adamın, hiç bilmediği bir coğrafyada heyecanla kendisini bekleyen bir futbolseverin yakalandığı bir afet gerçekleşti. hiç tanımadığınız, bilmediğiniz insanların sizin üzerinizden hayaller kurması, sorumluluk yüklemesi anlaması zor şey olsa gerek. ama futbolcuların buradan çıkarması gereken birşey var. tanımasanız da o insanlar için sahaya yüzde yüzünüzü koymak zorundasınız.
6 şubat 2023 depremi gerçekleştiğinde enkaza geç ulaşan yetkilileri, enkazın altında sizi beklemekten başka bişey yapma imkanı olmayan insanlar için dağı delip ulaşmanız gerekirdi, diye eleştirdik. aynı şekilde televizyonu karşısında veya tribünde, pas veremeyecek olan, şut çekemeyecek olan taraftar senin ayağına bakarken oyundan düşme hakkın yok. işini layığıyla yapman gerekmekte.
umarım karşılıklı anlayışla birbirimizi severek yüceltip ortak başarıyı büyütürüz dileklerimle yazımı sonlandırıyorum.