resim
Morgan De Sanctis
Görev:Sportif Direktör
Takım:-
Yaş:47
Uyruk:İtalya
  • 557
    hakkında işkembe-i kübradan eleştiriler girip komik duruma düşen yazarların olduğu eski kalecimiz. sanırım bazı futbolculara olan sevgimiz ötekini hakir görmeyi gerektiyor yoksa bu zapata franco benzetmelerinin başka bir açıklaması yok, bu görüşteki birine cevap vermeye de değmez gülüp geçmek lazım . belki de bu benzetmeleri 15-16, 16-17 sezonlarını baz alıp muslera için yapabiliriz o dönemi hatırlayanlar leo franco seviyesinde birçok maç çıkardığını birçok hatalı gol yediğini hatırlar. mezkur dönemde fabri kendisinden çok daha muazzamdı. neticesinde günümüze bakmak lazım şu an ilk sezonlardaki gibi hamzalı sezon gibi formda bir muslera'mız var yıpratmamak lazım farkındayım yalnızca tarafgirlikten gözü dönmüş kişilere karşı objektif bir hatırlatma yapmak istedim.
  • 558
    futbol gibi her daim kendini hazır tutmanın gerektirdiği bir iş ve spor dalında memur zihniyetini yaşatan en önemli temsilcilerdendir. neden olduğunu birazdan açıklayacağım. ama şimdilik size şunu söyleyeyim, futbolun masabaşı işi = tecrübeli yedek kalecilik

    post mondragon ve pre muslera dönemi kabus hatıralarında önemli bir yer kaplayan, cv'si ve yeteneği ile ters orantılı bir galatasaray kariyeri geçirmiştir.

    sevilla'ya bedelsiz transferinden önce senelerce udinese'nin kalesini başarıyla korumuş ve italya milli takımına da yükselmiş, buffon'un birinci yedeği unvanını marco amelia ile ara ara değişe değişe kullanmış, nadiren de olsa onu kesmeyi başarabilmiş bir yetenektir. yani yetenek anlamında bir sorunu yoktu.

    sevilla'da kulüp efsanelerinden andres palop'u kesemeyeceği ve yedek kulübesinde de oturmak istemeyeceği için o dönem kendisine teklif yapan takımlar arasından, düzenli oynayabileceğini düşündüğü için galatasaray'ı seçmiştir. nitekim isabetli de bir karar olmuş olmalı ki, aykut ve orkun gibi yetenek anlamında belirli bir kapasitenin üzerine çıkamayan isimlerden formayı alması zor olmamıştır. galatasaray'daki günlerinde sıkıntılı olan kısım ise, galatasaray futbol tarihinin hem camia, hem de bireysel anlamda en büyük hatalarının birinci hasebi olan doğru kararı yanlış zamanda vermesidir. 4-1 mağlup olduğumuz ve bu 21 senelik kadıköy lanetinin en hasarlı geçtiği yıllardaki bir fenerbahçe maçında roberto carlos gibi bir duran top canavarına frikikte baraj kurdurmayarak gelen topu lugano'nun önüne plonjonlaması, kendisinin galatasaray kariyerinin tek pozisyonluk özetidir bana göre. aynı maçta selçuk şahin'den kötü bir korner organizasyonu sonucu, adeta kendi kalesine atılan gollerde görmeye alışkın olduğumuz tarzda bir vuruş ile iğne deliğinden golü yemesi de örnek gösterilebilir. gereksiz ve abartı bir özgüven, rakibi -sanki roberto carlos değil de hüsnü emmi vuruyormuşcasına- rehavetle karışık bir vurdumduymazlıkla karşılamak ve akabinde gelişen yanlış kararların bir zincirleme trafik kazası edasıyla büyük bir infiale, derbide kendi kalende gol görmeye dönüşmesi... intihar kelimesinin futbol literatüründeki örneklerinden birisi olsa gerek.

    galatasaray'dan sonraki napoli, roma ve monaco kariyerlerinde de yedek kaleci olarak senelerce görev yapması, kendi durumundaki bir kaleci için en ideal pozisyonu sonunda bulmuş olduğunun bir göstergesi.alt seviye takımlar için çok iyi, ancak a sınıfı takımlar için de biraz yetersiz. işte arada derede, ne şiş yansın, ne kebap tarzı bir şeydi bu adam da. futbolun memurluk görevi olarak kabul edebiliriz bu tecrübeli yedek kaleciliği. senede 10 maç yapmazsın, ama her daim maçta o koltukta oturursun. işte bu yüzden futbolun masabaşı işi = tecrübeli yedek kalecilik. de sanctis de bu pozisyonun en etkili temsilcilerinden birisiydi senelerce.

    tabi karizması ve yakışıklılığı ile nam salmış italyan erkekleri arasında kafasında tüp patlamış gibi bir imaja sahip olmak da büyük başarı doğrusu.

    doğrudan kendisini de alakalı tutan bir anekdot da şu, son harfi asla sessiz bir harf olmayan italyanların, sanki bir muafiyet uygulanmışçasına tüm kalecilerinde görmüş olmaya alıştığımız sessiz harfle biten isimlerinin de temsilcisiydi.

    gianluigi buffon
    simone scuffet
    morgan de sanctis
    alex meret
    mattia perin

    şuraya bak, tüm sessiz harfle biten isim kontenjanını kalecilerde kullanmışlar.
  • 559
    mesafe tanımaksızın gol yeme özelliğine sahip büyük bir yetenekti kendisi. temel sorunu gerçek dünya ile yaşadığı senkronizasyon problemi idi. hani bazen maç yayınlarında ses ve görüntü farklı kaynaklardan yayına gelir ve biri önden biri arkadan gelir ya. mesela top ceza yayının ordayken az farkla aut diye bir ses gelir sonra şut çıkar... işte bu abimiz bu durumu gerçek hayatta yaşayan ender insanlardan biridir. rakip oyuncunun şutundan önce kurtarışa başlardı bu her daim jöleli saçlı hafif kirli sakallı abimiz. rakip oyuncunun duruşundan topun gideceği yeri üç aşağı beş yukarı tahmin eder hemen vaziyet alırdı. rakip futbolcunun şut açısındaki sapma, şutun süratindeki değişkenlik ve vücudunun kapladığı yüzey alanı gibi değişkenler arasında bir şekilde topu tutmayı başarırdı.

    tabi her zaman papaz pilav yemezdi, hatta ekseriyetle yemezdi. top beklediğinden yavaş geldiğinde kendisi usul usul bir kenara doğru süzülürken topun arkasından geçip ağlarla buluştuğu çok olmuştur. hatta daha acıklısı topun tahmin ettiği yerden bambaşka bir tarafa gittiği pozisyonlarda yaşanırdı. ceza sahası dışından çekilen şutta ters köşeye yatma olayının futboldaki belki de yegane temsilcisidir kendisi. transfermarkt verilerine göre kariyerindeki 633 maçta 737 gol yemiştir ki bu da maç başına 1.15, oyunda kaldığı her 75 dakika için 1 gol demektir.

    yine de galatasaray kariyerinde 11 tane clean sheet vardır. forma giydiği 31 maçın 11'inde gol yemeyip kalan 20 maçta 35 golü tamamlamıştır. bu istatistik de kendisinin nasıl bir kaleci olduğunu en güzel açıklayan istatistiklerdendir. mondragon sonrası muslera öncesi dönemde yaramıza çare olur diye yapılan bir denemeydi kendisi. guerrero'nun yayın dışından çektiği iki plase şutta da 2 saniye önceden atlayarak yediği iki golle kadıköy'de uefa finali hayallerini batırmış bir neslin ahını almıştır perulu guerrero piçi ile birlikte. guerrero her ne kadar bu olaydan sonra sakatlıktan kafasını kaldıramasa da bu abimiz hayatına devam etmiştir...
  • 561
    2007’de sevilla’ya transfer olana kadar fena olmayan bir kaleciydi. ki bizden sonra gittiği napoli ve roma’da da hep 1. kaleci* olarak görev yapmıştır.

    di natale, laquita, muntari, david pizarro ve jankulovski’li udinese, 04-05 sezonununda 40 gol yiyip sezonu 4. olarak tamamlarken kendisini handanovic yedekliyordu. sonraki sezon şampiyonlar ligi grup maçında ronaldinho tarafından perişan edilmişti tabi.

    dönemin championship manager ve football manager oyunlarının da en iyi kalecileri arasındadır.
  • 562
    19 mart 2009 galatasaray hamburger sv maçının bizim adımıza anti kahramanı. yokluk içerisinde 2-0'ı bulduğumuz ve uefa kupası çeyrek finaline giden bir maçta, kaleye gelen 3 topu da içeri al ve bizi turnuvadan et... bravo, muhteşem kaleciymişsin be dö sançiş.

    guerrero'nun birkaç sene daha avrupa futbol piyasasında tutunmasının önünü açan boktan kalecidir. ulan önün kapalı değil, topu görmeme gibi bir durum söz konusu değil, kolunu sağa açsan uzanıp çeleceksin kornere. bok çuvalı gibi olduğun yere çöktün.
  • 569
    mondragon sonrası muslera öncesi en iyi kalecimizdi. 2008/2009 sezonu kadromuz düşünülürse iyi bir takımın parçası değildi. bu da kötü bir sezon geçirmesini sağladı. muslera'nın önündeki dörtlü kötü olduğundaki performanslarını hatırlarsak mevzuyu daha iyi anlarız. bizden sonra napoli'ye transfer olması, italya milli takımında forma giymesi, kalitesiyle ilgili fikir veriyor aslında.

    genel olarak aklımızda fenerbahçe maçında yediği hatalı golle kalsa da benim hatıralarımda kötü yer etmiyor. o sezon ligde kötüydük ancak avrupa'da bir o kadar iyiydik. efsane bordeaux maçlarında, hamburg maçlarında kalemizde o vardı.

    kendisi ile ilgili son bir bilgi, galatasaray futbol takımında forma giyen tek italyandır.
  • 575
    kimi taraftarımıza göre formamızı giydiği dönemde iyi kimi taraftarımıza göre kötü bir dönem geçirmiştir fakat 2021-2022 sezonu devre arasında kendisi kalitesinde bir kaleci çıkagelse sırtımızda taşırız. devre arasında kendisi ayarında bir kaleci transferi elimizi çok rahatlatır. umarım avrupanın kalbur üstü bir takımında yedek kalan ve forma şansı bekleyen benzer bir kaleci vardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın