• 27
    mert aydın'ı diğer ntvspor yorumcularından ayrı bir tarafta tutardım.ancak bugünki söyledikleri beni şaşırttı.ntvspor'da 7-10 programında; ''hagi nerden tanıyacak formica'yı yönetimin bulduğu oyuncudur'' gibi bir laf etti.

    sanki hagi sucubaşı orda. neden normal teknik adamlara baktıkları gibi bakılmıyor hagi'ye.arjantin ligini izliyor olamaz mı?
    aykut kocaman çok mu tecrübeli?
  • 29
    yabancı oyuncu mevzusunu konuşurken "dışarıdan oyuncu alacağına yatır altyapıya 1 milyonu sen de çıkar" gibi konuşan yorumcu. e bekara karı boşamak kolay tabi. başkan ol da sen gel sıkıyorsa trink diye bas bakalım o parayı, çok kolay sanki bu işler. sanki oyun oynuyoruz anasını satayım altyapıya bir milyonu yatırınca sürpriz yumurta gibi oyuncu çıkarıyor sanki altyapı.

    bu arada sen altyapıya istersen milyar dolarlar harca. para harcamakla altyapı oluşmaz. oluşur elbet ama altyapıda paradan önemli şeyler var. git bir bir altyapı hocası getir yıllık 5 milyon ver adama ama adam doğru olmadıktan sonra olmuyor bu işler hele de oyuncunda o kapasite, yetenek yoksa hiç olmuyor. kısaca altyapı kıroyum ama para bende işi değildir. vizyon işidir. o vizyon da türkiye'de yok.
  • 31
    geçen haftada iddaa bülteninde bir tahminler yapmış kafayı yersiniz. 4-6 gol demiş maç 0-0 bitmiş, 0-2 çifte şans demiş ev sahibi 3 tane atmış. maç alt demiş maç 3-1 anasını satayım.
    mert aydın sen niye oturuyorsun abi o koltukta, dünyanın en kötü iddaa yorumcusu.

    bir daha ki hafta ne diyorsan tersini oynayacağım, dilara'yı takıp koluma gezeceğim görürsün lan.
  • 32
    spor servisinde mehmet ali aydınlara ayarın allahını vermiştir.

    bolt'un erken çıkışı hakkında konuşuluyor. ilk önce alp ulagay ile telefon konuşması yapılır. alp ulagay kuralın yanlış olduğunu falan söyler. sıra mert aydın'a gelir.

    fuat akdağ - sen ne düşünüyorsun mert?

    mert aydın - ben alp kadar hızlı davranmayacağım, iddianameyi bekleyeceğim.
  • 33
    düzeyli yorumcu. futbolu biliyor. yani en azından ilgileniyor, çaba sarfediyor. yeniliklere açık. evli. çok renkli bir ev/sosyal hayatı olduğunu düşünmüyorum. elektriksiz bir herif. tüm spor dallarına açık, günde hiç izlemiyorsa en az iki spor müsabakası izliyordur. çok bilge ama tüm bu özelliklerine(?) rağmen gaziantep-kayseri maçına ''handikaplı gir'' desin, oynamam. gerçi o ''handikaplı gir'' demez. ''ev sahibi takım galibiyete yakın taraf'' der ama olsun. gene de oynamam.
  • 35
    6 kasım 2011 tarihli fotomaç gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    kayıp gece

    galatasaray iyi pas yapan bir mersin idman yurdu buldu karşısında. ilk yarıda rakibin top çevirişini izleyen sarıkırmızılılar neredeyse sıfıra yakın pozisyon üretti. bunda orta sahanın ortasına çekilen sabri ve sol tarafta riera'nın kötü oyunlarının da payı vardı.
    hadi sabri o bölgede zaten verimli olamıyor ama riera'nın hâlâ bu halde olmasının ardından ispanyol futbolcu sendromu dışında bir neden de göremiyorum? ispanyol futbolcu, penaltının oluşmasında da hatasıyla rol oynadı. kazım da sağ çizgi oyuncusu olarak o çizginin fazla dışına çıkmadı!

    semih ve eboue
    galatasaray, kötü giden bölümde kalesinde penaltı dışında pozisyon vermediyse bunu mersin'in sprinter oyuncusu olmamasına ve ujfalusi- semih ikilisinin etkili peformansına bağlayabiliriz.
    ikinci yarıya sabri ve riera'ya kement atarak başladı galatasaray. sercan'ın forveti ikilemesi hedefti. nurullah sağlam'ın nduka hamlesi mucizevi bir şekilde kaçan bir gol pozisyonuyla taçlandı.
    cimbom, baros oynasaydı en az 1 gol çıkarabilirdi. semih, belki bir hata yaptı ama maçın genelinde bülent korkmaz'ı anımsatan bir görüntüdeydi.
    muslera penaltı kurtarıp moral buldu. iyiler arasında eboue'yi de anmak gerek. ancak galatasaray için mersin yorulana kadar çok olumlu bir şeyler söylemek mümkün değil.

    --- alıntı ---
  • 36
    --- alıntı ---
    uzun süredir merakla beklenen çift santrforlu sistemle sivasspor karşısına çıktı galatasaray.
    ancak özellikle orta sahanın bu ikilinin açtığı boşluklara girmekte çektiği sıkıntı, pozisyon üretimini olumsuz etkiledi.
    çünkü ceza alanının içini kalabalık hale getirmediğinizde kaç santrforla sahada olduğunuzun hiçbir önemi kalmıyor.
    engin'in seyyar elmander ve baros'un stoperleri gezintiye çıkarmasının ardından attığı gol ders niteliğindeydi.
    sivas'ın orta sahadaki baskıyı azalttığı bölümde baros'un inadı peş peşe tehlike sinyalleri verdi. ancak ne zaman galatasaray, maçta ikinci golü buldu, sivasspor teknik direktörü rıza çalımbay son derece kritik hamleler yaptı.
    mehmet nas gibi top yapma konusunda usta bir oyuncunun girişi, erman'ın golünün inşasına yardımcı oldu.

    eski sayfadan örnek!
    galatasaray'ın maça çift santrforla başlaması çok önemli bir gelişme. ancak hâlâ hücum organizasyonu son derece zayıf. böyle isimlere bu kadar pozisyon az.
    bir söz de engin'e... fatih terim'le yeni bir sayfa açtı.
    ama o kırmızı kart, eski sayfalardan bir örnekti.
    belki de onun bu hatası fenerbahçe derbisinde forma giyememesine neden olacak.
    hadi onun eski sayfaları geri döndü, peki ya rakibin aşilini dağıtan elmander'e ne demeli?
    galatasaray, maçı kazandı ama çok şey kaybetti.
    --- alıntı ---
  • 37
    04.01.2012 tarihli fotomaç gazetesindeki yazısı.

    --- alıntı ---

    kilidi açtı

    galatasaray peş peşe 7. maçı kazanmak için sahadaydı.
    ama felipe melo'nun eksikliğinin bu kadar hissedileceğini kimse düşünmüyordu herhalde. melo'nun yokluğunda sahada yer alan engin'in savunma özellikleri yeterli olmayınca sonuca bakıldığında kolay gibi görünen maç aslında pek öyle geçmedi.
    ilk yarı boyunca erken emre çolak golüne rağmen istediğini sahaya yansıtan arif erdem'in öğrencileriydi.
    nitekim visca'nın golünden sonra kanatlarını ve son dönemin yıldızlarından eboue'yi oyuna sokamayan galatasaray, tehlikesiz bölgede topa sahip olmanın ötesine geçemedi.
    hatta belediye, webo ile önemli bir fırsatı kullanamadı.
    devre biterken webo'nun gördüğü kırmızı kart açıkçası sert oynayan belediye'nin dengesizliğinin ürünüydü.

    sağ nasil işleyecek!
    galatasaray, ikinci yarıya başlarken belki oyuncu değiştirmemişti ama daha fazla adamla, daha tempolu gelen galatasaray'a 10 kişiyle dayanmaları kolay değildi.
    gecenin adamı emre yine uzaktan bir vuruşla kilidi tamamen açtı. bundan sonrasında giderek yorulan belediye, galatasaray'ın yakaladığı pozisyonları engellemekte zorlandı.
    farklı galibiyet galatasaray adına güzel. ancak melo'nun yokluğunda orta sahada yaşanan zafiyet webo atılmasa nelere neden olurdu bilemiyoruz.
    ve en önemlisi eboue'nin bundan sonra uzun süre olmayacağını düşünerek sağ kanadın nasıl işleyeceğini merak ediyoruz.

    --- alıntı ---
  • 38
    geride bıraktığımız cuma günü fotomaç gazetesi'nin iddaalıyız ekinde 3 tane kupon yapmış. bu üç kuponda 12 ayrı maç var var. oranları 1.2 ile 1.7 arasında değişen fasulye maçlar *..

    bu 12 maçtan bildiği tek maç yok :( bilemediği maç sayısı: 11..1 maç tehir edilmiş. tehir edilmese onu da bilemeyecek :(

    galiba alt lig sendikası'ndaydı...kendisinin bir fotoğrafı konmuştu ve altına 'bu adamın her tarafı futbol olsa ne olur'' tarzında bir şeyler yazılmıştı.

    hakikaten öyle. bu adam tüm dünya futbolunu bilse ne olur, bilmese ne olur..

    derken efsanevi postu buldum. futbolun gerçek bilirlerine selamlar;

    http://altligsendikasi.blogspot.com/...0/11/yeter-artk.html
  • 39
    başbakan'ın #917123 nolu entry'de bahsedilen açıklamasıyla ilgili ntv haber bülteninde çok güzel açıklamalar yapmış olan spor habercisi.

    1985'te ingiliz takımlarının avrupa kupalarından 5 yıl men edildiği* hadisenin türkiye'deki şike olaylarıyla hiçbir benzerlik göstermediğini, başbakan'ın açıklamasında kullandığı argümanların türk futboluna zarar vereceğini belirtmiş ve son olarak; "türkiye'nin 5 sene avrupa'dan men edilmesi, 8 takımın küme düşmesinden çok daha fazla zarar verir türk futboluna" demiştir.
  • 40
    mühtiş bilgili, fazlasıyla insan; ama aynı oranda, hatta daha da kötü bir yorumcu. aslında kötü demek de haksızlık olur, tam kelimeyi bulamadım şimdi. "yorumculuk" adı altında konu hakkında bildiği şeyleri sıralamakta, ortaya subjektif bir yorum ya da görüş eklemekten ısrarla kaçınmaktadır. belki bize yanlış öğretmişlerdir, işin olması gerekeni budur bilemiyorum ama; yaptığı yorumlar sadece bilgiden ibarettir. illa ki kalemşörlük yapmasına; bir ömer çavuşoğlu, ziya şengül, gökmen özdenak filan olmasına gerek yoktur ama olaylara iki satır kendi yorumunu katamayacaksa yorumcu sıfatıyla program program dolaştırılıp yorulmasının alemi yoktur. gerçi program program dolaşarak o tarz gereksiz insanları ekrandan uzak tutarak ayrı bir kamu hizmeti yürütmektedir, orası da ayrı bir konudur ya...
  • 45
    10 şubat 2013 galatasaray antalyaspor maçı yazısı.

    --- alıntı ---
    galatasaray, maça öyle bir baskıyla başladı ki erken bir golün geleceğinin sinyallerini aldık. antalyaspor daha çok topla haşır neşir ön bölgesiyle iş yapan bir takım.
    bu bölgenin bağlantıları kesilince ev sahibi takım istediği gibi topa hükmetti. gol de çabuk geldi. çünkü özellikle ilk 20 dakikada sarı-kırmızılılar neredeyse 6 forvetle oynuyordu.
    ilk yarıda antalyaspor, galatasaray'ın vites küçülttüğü dakikalarda ileri topu taşısa da duran top dışında bir kez rakip ceza alanına girdi.
    bu da onların tek planlı programlı atağıydı. ikinci yarının ilk 15 dakikası antalyaspor'un tehdit yarattığı bölümdü.
    ancak galatasaray savunmasının son hamlelerdeki başarısı ve ardından burak'ın golü işi bitirdi.

    fizik gücüyle yıprattı
    galatasaray'da sabri, yekta ve attığı gollerle burak, karşılaşmaya damga vuran isimlerdi.
    sarı-kırmızılılar, fiziksel olarak da rakibini hırpaladı, yordu. sneijder, türk futbolunu tanıma turlarını sürdürdü.
    kısa süre içinde takımın oyununa daha fazla katkıda bulunmalı...
    sabri, eboue'nin afrika kupası'ndan gelişiyle moral kaybetmemiş belli ki. bu maça çok iyi konsantre olmuştu.
    burak da iki haftadır oynamamasına ve drogba'nın gelmesine rağmen golü ne kadar sevdiğini gösterdi...

    --- alıntı ---*
App Store'dan indirin Google Play'den alın