14 kasım 2012 tarihli bazı medya organlarında,
fatih terim'in açıklama yapması gerekliliği ile ilgili yer alan sözlerini yadırgamadığım yorumcudur.. fatih hoca'yı zan altında bırakmak gibi bir amacı olduğunu da düşünmüyorum.. aksine, ortada lüzumsuz bir bilgi kirliliği, her kafadan bir ses çıkma ve hocanın hareketlerinden yanlış anlamlar çıkarma durumlarının söz konusu olduğuna işaret ediyor..
çok doğal olarak da hocadan açıklama beklemektedir ki durum neyse ona göre konuşulsun, yazılsın, çizilsin..
burada biz sözlükçülerin gözden kaçırdığı bir durum var, bizler
galatasaraylı reflekslerimizle ve
fatih terim hocamızı koruma içgüdümüzle elbette ki bu hareketleri iyiye yoruyoruz ve hocamızın niyetinin kötü olmadığını savunuyoruz; ancak mehmet demirkol bizler gibi reflekslere ve iç güdülere sahip olmak zorunda olmadığı gibi, birinci ağızdan açıklama bekleyerek de gazeteciliğin belki de en önemli noktasının altını çiziyor.. her şey temiz ve yalansız konuşulsun istiyor..
yoksa ben mi fazla iyi niyetliyim..
edit: haber kaynağım;
http://skorer.milliyet.com.tr/.../1627053/default.htm