• 126
    dün* akşam, ergun babahan ve can ataktlı ile birlikte katıldığı "merkez siyaset" programında, şike davası ile ilgili bildikleri diğerlerine ağır gelmiştir! gerçekleri duymaya tahammül edemeyen bu ekibin içinde çatır çatır konuşmuştur! elinde kağıtları, önünde laptop'u, her bir cümlesini kaynak göstererek kurmuştur! bilgiye dayalı söylemleri dışında, ergun babahan denen kişiliğe soktuğu laflar, üst üste keyif sigaraları yaktırmıştır! bir holigan tavrıyla yalan yanlış bilgeler veren babahan'a "işte buna sinirleniyorum, çok sinirleniyorum. nerden uyduruyorsunuz bunları? bir de gazete yöneticisi olacaksınız! acıyorum o gazeteye!" gibi sert çıkışlarla karşılık vermiştir. helal olsun diyorum...
  • 136
    --- alıntı ---

    -uefa'yla ilgili yeni aldığım bilgileri paylaşayım. mesajla bilgi üzerine iki telefon görüşmesi yaptım ve bilgileri teyit ettirdim

    -uefa türkiyeye uyarı gönderiyor. gerekli cezaları adam akıllı verin diye. tff buna yanaşmıyor. ve aynen şöyle diyor.

    -sahaya yansıyan bir şey yok. biz cezalarımızı verdik diyor uefa. uefa bu cevabı dikkate almıyor ve birkez daha sert uyarı yapıyor.

    -bunun üzerine tff ve akıl hocası kemal kapulluoğlu şunu söylüyor. biz 16 takımı disiplin kuruluna sevk ettik. hepsine ceza verin diyr uefaya

    -uefa, tff'ye resti çekiyor ve diyor ki, madem öyle düşünüyorsunuz, biz de fifayı devreye sokarız. şimdi gelelim ceza olaylarına

    -fb ye çok ağır cezaların verilmesi şuan konuşuluyor uefa'da. üç yıl ceza demiştim ama şuan 5-8 yıl konuşuluyor. hatta tff kararlarında diretirse, bu kez ülkeye üç yıl ceza verilmesi düşünülüyor. uluslaraarsı organizasyondan men gündemde.

    -tff uefayla yaptığı görüşmeleri kamuoyundan saklıyor. şekip mosturoğlu ve ilhah ekşioğlunun savunmasını da uefa acilen istedi.

    -uefa'nın kararı gecikebilir. italya ve türkiye'den dolayı grupların belirlenme tarihi birkaç gün ertelenebilir.

    -uefa'nın tüm takımlara ceza vermesi biraz zor ama tff kendileriyle oyun oynamaya devam ederse, karar bu yönde çıkabilir yazık ülke futboluna

    -ilhan eksioglu: kulupte yapilan her iste baskana haber verme zorunlulugumuz var demiş. yani; şike ve teşvik görüşmelerinden başkan haberdar

    --- alıntı ---

    29 mayıs 2012 tarihinde twitter'da yaptığı açıklamalar.

    ekleme: -galatasaray'ın transfer yapmamasının bir nedeni de uefa'nın kararını beklemesi. kulüp üç isimle anlaştı ama imzalar karardan sonra atılacak
  • 138
    --- alıntı ---
    -tff ve bugünkü ziyaretçileriyle ilgili bilgiler aktarayım.
    -bugün yıldırım demirören'i ilk ziyaret eden isim kim oldu dersiniz?
    -göksel gümüşdağ, yani sporun yüz karası bugün çok acil olarak yıldırım demirören'i ziyaret etti. uefa'nın mesajı erdoğan'a gitti sanırım
    -göksel gümüşdağ'dan sonra tff'ye bir başka isim gitti. şenez erzik. erzik'le, demirören uefa ve muhtemel kararlar üzerinde konuşuyorlar
    -beşiktaşa bu cezadan sonra artı bir ceza verileceğini düşünmüyorum. uefa bu cezayla yetinecek gibi. şikeden artı ceza çıkmaz.
    -uefa'nın dünkü kararlarında beşiktaş ve g.ahtep'in yanına bursa eklenmiş gibi duruyor. bursa iyi bir savunmayla cezadan kurtulabilir. inş.
    -şenez erzik sanırım bursa'da kaplıcadaydı. olağanüstü durumlar var anladığım kadarıyla....

    --- alıntı ---

    az önce twitter üzerinden yukarıda alıntıladığım şeyleri yazmıştır. demirören ve şenes erzik fenerbahçeye verilecek cezanın pazarlığını yapıyor anladığım kadarıyla.
  • 139
    az önce yıldırım demirören'le telefonda konuştuğunu söyledikten sonra attığı twitler:

    --- alıntı ---

    -sayın yıldırım demirörenle şimdi telefonla görüştüm. göksel gümüşdağ ve şenez erzik ziyaretini doğruladı. rutin bir ziyaret dedi.
    -tahkim kurulu kararını hemen ingilizceye çevirip, uefa'ya göndereceklerini açıkladı. karar ne zaman bilmiyor başkan.
    -tüm kararları hemen ingilizceye çevirip uefa'ya göndermişler. tahkimin kararı çıktıktan sonra da aynı hızlı süreç yaşanacak.

    --- alıntı ---
  • 141
    http://www.haberturk.com/...ane-bacagini-olcelim

    --- alıntı ---

    aziz yıldırım'a meydan okudu!
    aziz yıldırım'ın türkiye gündemini sarsan konuşmasında hakkındaki askerlikle ilgili iddiaları 'iftira' olarak değerlendirmesi, mehmet baransu'yu kızdırdı.

    habertürk'te didem yılmaz'ın sunduğu türkiye'nin nabzı programına erzurum'dan katılan baransu, yıldırım'a ilginç bir çağrıda bulundu.

    baransu, "aziz yıldırım'ın onuru gururu varsa gelsin canlı yayında 2 tane bacağını ölçelim. 7 santim kısa mı değil mi tüm türkiye görsün. o 7 santimlik raporun kimin adına alındığını tüm türkiye görsün. fenerbahçe tv'de de ölçebiliriz. aziz yıldırım'ın bacağı 7 santimetre kısa mı değil mi ölçelim" dedi.

    --- alıntı ---

    mehmet baransu'nun bu iddiası üzerine tahmin ediyorum "mehmet baransu'nun da bacakları kısaydı, sonradan uzattı, bir hastane hademesiyle yaptığım konuşmanın kaydı duruyor, kafamı bozmasınlar yayınlarım" diyecektir.
  • 148
    aziz yıldırım nasıl sahte çürük raporu aldı?

    taraf gazetesi yazarı mehmet baransu, yine gündeme bomba gibi düşecek bir konuyu bugünkü köşesine taşıdı. baransu yazısında, geçtiğimiz aylarda cezaevinden çıkan fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın askerden kaçmak için hangi yola başvurduğunu belgeleriyle kanıtlayan bir yazı kaleme aldı.

    işte baransu'nun o yazısı;

    aziz yıldırım geçtiğimiz günlerde ntv spor’un konuğuydu. bir dizi açıklama yaptı. karşısında gazeteci olmadığı için de kamuoyunu çokça yanılttı. programın hemen başında “asker, şehit, atatürk” kelimeleri üzerinden sömürü yapmaktan çekinmedi.

    atatürk’ü, şehitleri, askeri ağzından düşürmeyen aziz yıldırım’ın, 1983 yılında sahte çürük raporu alıp askerlikten kaçtığını biliyor muydunuz? yıldırım, askerden kaçmak için ilginç bir “sahteciliğe” imza atmış ve çürük raporu almış.

    işte çürük raporunun hikâyesi:

    yıldırım, 1983 yılında izmir kemaraltı askerlik şubesi’ne müracaat ediyor. dört yaşındayken düştüğünü, sağ bacağında kısalık olduğunu iddia ediyor. izmir’deki 800 yataklı askerî hastane'ye sevki yapılıyor. evrakta sahtecilikten, yalan beyana bir dizi hukuk dışı uygulama da işte bu sevkin ardından hayata geçiriliyor. sevkle birlikte çok 'zekice' bir işe imza atılıyor. sosyetik güzel süreyya yalçın’ın da kardeşi olan osman yalçın, kendisinin yerine hastaneye sokuluyor.

    osman yalçın çocukken düşüyor ve kalçasında oynama oluyor. sağ ayağında altı santimlik bir kısalık meydana geliyor. bu yüzden de 1983 sonbaharında aziz diye osman hastaneye sokuluyor ve çürük raporu için ilk adım atılıyor.

    rapora göre aziz yıldırım, 28 ekim 1983 tarihinde hastaneye gitmiş görünüyor. oysa hastaneye giden yeğeni osman.

    önce radyoloji servisine uğranıyor. 31 ekim 1983 tarihinde 21440 numarayla ilk rapor alınıyor. ardından 2 kasım 1983 günü bu kez ortopedi servisine gidiliyor. buradan da 7044 sayı numaralı rapor alınıyor ve 12 kişilik heyetin karşısına çıkılıyor.

    röntgen raporunda yıldırım’ın sağ bacağında eski bir kırık olduğu, “sağ femur başı eski frakturune bağlı deforme, femur başı yer değiştirme pozisyonu” tespit ediliyor. ortopedi raporunda da “sağ sias iç malkel arasında 6 cm’lik kısalık olduğu” belirleniyor.

    bu raporların ardından 4 kasım 1983 günü askerî heyet kendisine “askerliğe elverişli değildir” raporu veriyor ve yıldırım sahte çürük raporuyla askerlikten kurtuluyor.

    heyet raporunun altında prof. dr. oktay karakaş’ın yanı sıra 11 ayrı ismin imzası var. ege ordusu adına da kıdemli albay nuri akkaş rapora uygundur imzası atıyor.

    ortopedi raporunu veren kişi ise 1983 yılında askerliğini tabip asteğmen olarak yapan dr. h. coşkun incesoy. incesoy şuan mehmet akif ersoy kalp ve damar hastalıkları hastanesi’nde çalışıyor. kendisiyle telefonla görüştüm. 1983 yılında askerliğini tabip asteğmen olanak izmir’deki hastanede yapmış. ortopedi servisinde çalışmış. üzerinden yıllar geçtiği için raporla ilgili bir şey hatırlamasının mümkün olmadığını söyledi. kendisine telefonda konuyu özetledim. bana “aziz yıldırım kim” diye bir de soru sordu. fenerbahçe kulübü başkanı cevabım üzerine de kendisini hatırladı. dr. incesoy konuyu hatırlamadığı gibi kendisinin yerine birinin servise sokulmasını anlamalarının da mümkün olmadığı notunu düştü. “röntgen çekilir biz de görüneni raporlarız” dedi.

    radyoloji raporunu veren kişi ise yine o dönem tabip asteğmen olarak askerliğini yapan dr. veli tanrıöver. tanrıöver’in istanbul’da çalıştığı hastaneleri aramama rağmen kendisiyle görüşemedim. ancak dr. incesoy, tanrıöver’in o dönem radyoloji bölümünde çalıştığını doğruladı.

    şu notu yeri gelmişken düşeyim. aziz yıldırım diye osman yalçın’ın filmleri çekildiği için her iki doktorumuzu da suçladığım zannedilmesin. onların çekilen filmleri yorumlayıp, rapor yazdıklarını tahmin ediyorum.

    işte aziz yıldırım’ın çürük raporunun hikâyesi bu. kendi yerine yeğeni osman yalçın hastaneye sokuluyor ve sahte çürük raporu alınıyor. böylece askerlikten kaçıyor. her yazdığıma dolaylı ya da dolaysız bir açıklama yapma ihtiyacı hisseden aziz yıldırım, umarım şu soruları mı da cevaplar:

    sağ ayağınız altı santim kısa mı? sizin yerinize osman yalçın mı heyetin karşısına çıkarıldı? osman yalçın da aynı hastaneden aynı raporu aldı mı? hastanede iki rapor var mı? osman yalçın’ın ayağının gerçekten altı santim kısa olduğu ve özel ayakkabı kullandığı doğru mu? her fırsatta atatürk’ün kulübüne başkanlık yaptığınızı söylüyorsunuz. atatürk’ün kulübünün başkanının sahte çürük raporu alıp askerlikten kaçması ne kadar etik? nihat özdemir kimdir? bu kişinin çürük raporuyla ilgisi nedir?(bu kişinin limak yönetim kurulu başkanı fenerbahçe eski yöneticisi nihat özdemir olmadığı notunu düşeyim.)

    aziz yıldırım askerlik konusunda son günlerde rahat olmasının “bu iş artık bitti” demesinin de bir nedeni var. çünkü şike davasının görüldüğü günlerde kalbine stent takıldı ve artık askere alınmayacak. eğer stent takılmasaydı, kamuoyuna açıkladığım bu belgeden sonra “paşa paşa askere gidecekti”.

    not: bir not da 'araştırmacı-soruşturmacı gazeteci' uğur dündar’a... sayın dündar, 28 şubat sürecinde bakan bahattin şeker’in asker kaçağı olduğunu ekranlara getirmiştiniz. kendi kulüp başkanınızın bu durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? fenerbahçe gibi bir kulübün başkanının çürük raporuyla askerlikten kaçması atatürk’ün kemiklerini sızlatır mı?

    not: sayın yaşar büyükanıt... yıllarca maçları yan yana omuz omuza birlikte izlediğiniz bir ismin sahte çürük raporuyla askerlikten kaçtığını biliyor muydunuz? ne düşünüyorsunuz?

    mehmet baransu

    http://www.haberedikkat.com/...ruk-raporu-aldi.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın