karakteriyle, duruşuyla, oyunuyla; zamı sonuna kadar hak eden kuzeyin aslanı.
kendisinin kulübümüze transfer olduğu zaman,
emmanuel eboue’den beri gelen bir sağ bek sorunumuz vardı. tarık’ı mı almadık, sabri’ye mi mahkum kalmadık, veysel sarı’yı mı izlemedik? ama kendisini şanssızlığı o dönem ona ön yargıyla yaklaşan, adeta kulübeye hapseden
mustafa denizli ile çalışması oldu. hatta vakti zamanında bir haberde okumuştum, denizli diyor ki:”ben linnes’i istemedim, bana linnes’i getirdiler.” sonra kendisiyle yollar ayrıldı birkaç maçlık
orhan atikserüveninden sonra, çok bir sevdiğim
jan olde riekerink döneminde az biraz şans bulmuştu fakat değerlendirememişti bu fırsatı. hatta açılış maçıydı herhalde, arena’da oyundan alınırken riekerink kendisine biraz fazla reaksiyon göstermiş, bu konu haberlere taşınmış, yanılmıyorsam maç sonu da bir açıklama yapmıştı olaya yönelik
*.
velhasıl kelam, gel zaman git zaman tudor geldi ama bu sefer de önünde, bizdeki ilk sakatlığını yaşayana kadar , gerçekten sağ bek sorununu çözen harika bir
mariano ferrerira filho vardı, bu dönemde anca aksi bir durumda forma giymesi olağandı. kaldı ki biz onu tudor döneminde; adamı vaktinde sağ bek olarak transfer etmişken,
iasmin latovlevici ile sol bek pozisyonunda kullandı . lato’ya göre de daha fazla verim vermişti, hatta hatırlıyorum ne zaman 11’de olmasa o zaman da homurtular yükseliyordu. sonra
fatih terim ile beraber devre arası samuray
* da gelince yine alternatif bir bek, rotasyon oyuncusu oldu.(burada zamanın akışı açısından fatih terim geldi dedim, yoksa sezon bazında hocayı linnes konusunda eleştirmek için değil.) sezon sonu
* da zaten 21.şampiyonluk geldi. bu sezonsa
* kariyerindeki ilk lig şampiyonluğunu yaşayıp, geldiği ilk günkü performansını mumla aratan, maç seçen mariano yerine ki en az on kat daha fazla hak ediyor formayı mariano’dan, oynatılmaması nezdimde skandaldır. ama gel gör ki aslan yürekli linnes bunu ne dert ediyor, ne cinganlık çıkarıyor. sadece işini yapıyor, o formayı da aslanlar gibi terletiyor. bir galatasaraylı oyuncudan görmek istediğimizi gösteriyor. hataları, eksikleri illa ki var ama; özverisi, çabası, heyecanı, karakteri birçok şeye yeter.
artık toparlayalım. yukarıda o kadar olay saydık. mustafa denizli dedik, yeri geldi sol bek oynadı dedik. hak etmesine rağmen formayı yine alamadı dedik. ama bu adam her şeyden önemlisi hiçbir zaman takım içi huzursuzluk çıkarmadı, hem saha içi hem saha dışı duruşuyla örnek oldu, hep sıkı çalıştı, forma bekledi; formayı kapınca da her zaman maksimumunu verdi. hep üstüne koydu ve sonuç olarak takımda ederinden fazla kazanan o kadar çok oyuncu olunca, kendisine yapılacak zam sorun olmamalı. sorun olarak gözüküyorsa da eldeki gereksiz maaş yükünden kurtulup, bu sorun çözülmeli.
edit: imla