okuyorum, yalnızca tudor değil, geldiğinden bu yana çalıştığı tüm teknik adamların özgüvenine zarar verdiğini düşündüğüm çok sevdiğim futbolcumuz. şu günlerde yerine
iasmin latovlevici'nin oynuyor oluşunu aklım almıyor. linnes kafası çalışan bir çocuk. lato gibi ezbere orta yapmıyor, pas atıyor, boşa kaçıyor, tekrar alıp hücuma destek oluyor, savunmayı ters ayağında bıraktığı deparlar atıyor, dribblingler yapıyor, en az lato kadar da savunmada çalışıyor. latovlevici, caner erkin'in efendi versiyonu gibi. arkadaş hiç mi yanındaki boş adama pas atmak yerine gelişigüzel orta yapmamak geçmez insanın aklından? sıfır. yaptığı ortalar gole gidebilecek pozisyon üretmenin aksine, sertliğinden de kaynaklı olarak birilerinden sekerek topu kaybetmemize ve pozisyon yememize sebep oluyor. bir kişi bile uyarmıyor mu mesela? uyarmayı geçtim sürekli ilk on bir oynuyor adam. umarım takıma yeni katılmış olmanın, kendini ispatlamaya çalışmanın? bir sonucudur bu yaşattıkları da ilerde laflarımı seve seve yedirir bana hiç umudum olmamasına rağmen...
linnes; riera'yla birlikte -carole'ün bazı zamanları hariç- aklıyla top oynayan, hücum katkısı açısından en verimlisi olduğunu düşündüğüm devşirme sol bekimiz fikrindeyim.
kendisinin kwadwo gelene kadar -umarım- ilk on bir oynaması taraftarıyım.
edit: düzenleme