bu başlığa bugün yazılan 19 entry, apaçık, bilal'in bile anlayabileceği bir seviyede
galatasarayda martin linnes sorununun ne olduğunu gösteriyor.
öncelikle riekerink'e hakaretten 1 ay ceza aldım onu belirteyim de hemen etiketlenmeyelim şu sevici bu sevici diye.
* şu meşhur 2-0dan 2-2ye gelen beşiktaş maçında eleştirilen jor'un gram suçu yoktu gözümde. chedjou'nun bildiğimiz zaten.
* ilk yediğimiz ve skoru 2-1 yapan golden önce 55-60 dakikaları arasında beşiktaş top yüzü göremedi, aldıklarını hemen kaybettiler. sonra sabri sarıoğlu tıpkı bu sezon yaptığı onlarca puana mal olan hata gibi bir hata yaptı, çok basit yanındaki oyuncuya pas veremedi ve topu kaybettik, pozisyon yedik, şut geldi korner oldu vs derken beşiktaş bir anda baskı kurmaya başladı ve sabri'nin hatasından 2 pozisyon sonra golü buldu. ama herkes chedjou ve jor'un kafasını istedi.
sabri bunun gibi onlarca pozisyona, momentum kaybına, baskı yememize en büyük sebep, hatta selçuk inan'dan daha büyük sebep.
kimsenin martin linnes'i daniel alvesle falan karşılaştırdığı yok. ama tartışmasız elimizdeki en iyi sağ bek. jor'a da tudor'a da çok inandım ancak selçuk inandan çok şu sabri inatları beni resmen soğuttu. hele bazı taraftarlar eldeki en iyi malzeme sabri falan diyor akılalmaz. linnes'in 1 maçta yaptığı 1 hata olay olurken sabrinin 1 maçta yaptığı onlarca hata; eh sabri işte, diye geçiştiriliyor. linnes'in en ufak yanlışlarına, her pas hatasına
* "yok yok olmayacak bundan" deniliyor. 500 pastan 1 tanesi isabetsiz olsa burada "şu maçta şu dakikada yaptığı pas hatası" diye başlık açılıyor.
kaldı ki bu adam 1 maç 90 dakika oynuyor, sonraki hafta kadrodışı, bir sonraki hafta 90'da oyuna giriyor, bir sonraki hafta ilk 11'de sol bekte başlıyor.
neyse, kısaca benim için son başakşehir
* maçındaki yaptıkları bile yeterli 5 maç gözüm kapalı 11 başlatmaya. bırakın bir ritmini bulsun, açılsın. az biraz ingilizceniz varsa david de gea'nın manchester united'daki ilk sezonunda nasıl yerden yere vurulduğuna bir bakın, sorun. ama oynaya oynaya, takıma, şehire, lige, önündeki
* takım arkadaşlarına alıştıktan sonra, ritmini bulduktan sonra takımın en önemli oyuncusu oldu. 2 senede eleştirilemez oldu resmen.