aslında burdan yola çıkarak ülkemizin oyuncu yetiştirme ve potansiyelini ortaya çıkarma durumunu gözümüzün önüne getirebiliriz. sene başında atalanta 12-13 milyon euro teklif ettiğinde daha da iyi paraya okuturuz daha ucl de oynayacak dedik. aradan geçen kısa zamanda nasıl böyle olduk. bir tek oyuncuda mı kabahat. takım iyiyse herkes iyidir, kotuyken hepsinin değeri düşer.
ama sonuç olarak biz veya herhangi bir türk takımı ligi domine edip avrupada söz sahibi olabilecek konuma gelemeyecegimiz için (en azından ciddi reformlar yapılmadığı sürece) oyunculardan beklediğimiz o değerlere ulaşmasını asla göremeyeceğiz. bir oyuncu eğer birgün elit oyuncu olacaksa o bizde olamayacaktır. en yakın örneği
alex tellestir. bizde hiç 40 m € olamayacakti belki portoda da olamayacak ama beklenen değerine orda ulaşabilecek. bir oyuncunun yokluğunu doldurmana imkan varsa zamanında satacaksın kullan-tüket mantığı kulüpleri daha da bitiriyor
ezcümle; onu sat bunu sat, o çöp bu çöp diyerek kalıcı sorunlara geçici çözümler üreterek başarılı olamayız. oyunumuzu geliştirip belirli bir düzene bağlı devam etmeliyiz. oyuncuya bağlı düzenle kendimizi kandiririz.