• 1
    bazı oyuncuların aldığı astronomik ücretlerin yanında bahsi geçmeyen ancak kulüpler için ciddi bir külfet oluşturan,pek çok avrupa liginde kullanılmayan bir garip ödeme şekli.

    en yakın örnek olarak,geçtiğimiz hafta oynanan 4 şubat 2015 galatasaray balçova yaşamspor maçında selçuk inan son dakikalarda oyuna girerek 25bin euro kazandı.yani yaklaşık 65.000 lira.bu paranın karşılanması için gsstorelarda 750 adet forma satılması gerekiyor.yani ben bir taraftar olarak hem kendi zevkim hem de kulübüme para kazandırabilmek için gidip forma alıyorum ancak o para saçma bir maçta yapılan saçma bir oyuncu değişikliği yüzünden uçup gidiyor.ve benim gibi 749 tane daha renktaşım var.ki o formayı aldığım para da maaşımın 10da 1i.

    maç başı primi mantıklı kılacak olan şey kewell'ın son sezonunda olduğu gibi düşük bir maaşın yanına eklenmesi.genç veya müzmin sakat bir oyuncuya aldığın verim kadar ücret ödemek için kullanılabilir..ama yok,biz illa yılda 10 trilyon kazanan selçuk-burak gibi oyunculara yedireceğiz o paraları.
  • 3
    hemen hemen bütün futbolcularımızın sözleşmelerinde yer alan prim.

    kap'taki bilal kısa'nın sözleşmesinde yer alan açıklama:

    --- alıntı ---

    "buna göre oyuncuya her bir sezon için 2.407,500 tl sabit transfer ücreti ve oyuncunun 11 kişilik kadroda oynadığı her resmi karşılaşma için 45.000 tl değişken transfer ücreti ödenecektir."

    --- alıntı ---

    aynı şekilde yine kap'taki tarık çamdal'ın sözleşmesinde yer alan açıklama:

    --- alıntı ---

    "oyuncunun ilk 11 kişilik kadroda oynadığı her resmi karşılaşma için 10.000 eur değişken transfer ücreti ödenecektir. ayrıca oyuncunun anlaşma süresi boyunca bir sezon içerisinde 30 resmi müsabakada ilk 11 kişilik kadroda oynaması durumunda şirketimiz tarafından 100.000 eur ödeme yapılacaktır."

    --- alıntı ---

    sneijder, melo ve selçuk'un da kap'taki sözleşmelerini kontrol ettim. ancak onlarda bilal ve tarık'tan farklı olarak direk maçı başı ücreti şu kadar diye yazıyor. ayrıca detaylı bir açıklama yok.

    şimdi benim aklıma takılan soru ise; bu maç başı primi dediğimiz olay, oyuncu herhangi bir resmi maçta ilk 11 başladığı zaman mı ödenir yoksa herhangi bir resmi maçta süre aldığı zaman mı ödenir? eğer bu maç başı primini hak etmek için süre almak yeterliyse bu nasıl bir mantık? 90 dakika oynayan futbolcu ile 90 artıda oyuna girip ayağına top dahi değmeden maçı tamamlayan futbolcu nasıl aynı statüde değerlendirilir? birilerinin izah etmesi gerekiyor. bir başka sorun ise; misâl, bu sezon yekta'nın 90 artıda sırf zaman geçirmek için oyuna girdiği 3-4 maç hatırlıyorum. yekta'nın sözleşmesini de kontrol ettim ve maç başı ücreti 15 000 euro. şimdi bu adam, oyuna en ufak bir katkısı olmadığı halde, sahaya ayağını sokarak 15 000 euro mu kazandı?

    inşallah bu primi hak etmek için ilk 11 başlamak gerekiyordur. yoksa bizim kek kalıplarının nereye gittiği ortada. :(
  • 5
    kap'taki bilal kısa'nın sözleşmesinde yer alan açıklama:

    --- alıntı ---

    "buna göre oyuncuya her bir sezon için 2.407,500 tl sabit transfer ücreti ve oyuncunun 11 kişilik kadroda oynadığı her resmi karşılaşma için 45.000 tl değişken transfer ücreti ödenecektir."

    --- alıntı ---

    vallahi benim bundan anladığım oyuna girdiği anda 45,000'i alır bilal. oyuncunun ilk 11'de oynadığı demiyor, 11 kişilik kadroda oynadığı diyor, yani yedekte kalsa alamıyor ama sahadaki 11 kişinin arasına girdiği anda 45,000 bankada *

    açıkçası çok emin değilim ama maç primi sahaya çıkan her oyuncuya verilir. ister 90 dakika ister 90 saniye oynasın farketmez diye biliyorum.
  • 6
    turkiye'ye bu sistemi getiren alp yalman'in baskanlik doneminde futbol sube sorumlusu olan adnan polat beyefendidir. mantigini da kendi cumleleriyle aciklayacak olursak "testiyi dolduranla, bos tutan bir olmaz" sozudur. oyuncularin bir kisminin oynamamasina ragmen paralarini almasi, oynayanlarin ise bir ekstra kazancinin olmamasinin carpikligindan hareketle, o gune kadar tum ucretini garanti alan futbolcularin maaslarinin sadece yuzde otuzu garanti ucret haline getirilmis, geri kalan yuzde yetmislik kismiysa mac basi ucretlerinden olusmustur. yine ayni donemde galatasaray'da galibiyet primi (ozellikle 4 maclik galibiyet serilerinde) ve "yari prim sistemi" de uygulanmistir. buna gore maca ilk 11'de baslamayip da sonradan giren futbolcular yari prim alirdi.

    neyse maç basi prim veya mac basi ucret adi verilen sistem kendi icinde tutarlidir. tutarsiz olan bugunku mac basi ucretlerinin, garanti paranin yaninda komik rakamlarda olmasidir. testiyi bos tutanin yatma hakkini haiz olmasinin nedeni budur. koskoca galatasaray kulubu sozlesme muzakere ederken kendisini garip bir baski altina alip, olmayacak rakamlara evet demistir. burada yapilmasi gereken ozellikle turkiye'nin zengin ve yikici rekabet icinde bulunan kuluplerinin birlesmesi ve maç basi sistemi konusunda bir anlasmaya varmasidir. bugunku turkiye futbol ekonomisinde tum kulupler borca batiktir ve sadece sicak para girisiyle dondurulmektedirler. bu deniz bir gun, bir yerde bitecektir. bitmeden anlasmalarinda sayisiz fayda vardir.
  • 8
    maç başı 45.000 tl den değil, 145.000 tl den anlaşıp yıllık kesin alacağını hiç vermeseydiniz o zaman anlardım.

    adam çalışsın, oynasın, daha fazla kazansın, ama yine paralarımız çöpe gitti.

    sen 32 yaşındaki adama 2 sene için 5.000.000 tl ödeme yapmayı garanti edersen, o adan 34 yaşına kadar klübe de oturur.

    34 yaşına gelincede çeşmeye yerleşir, senin benim paralarımla 40 yıl keyif çatar.

    sen bende metrosuz yollarda helak olur stada gideriz, forma alırız, atkı alırız.

    neden?? bilal kısa, sabri sarıoğlu, yekta kurtuluş, aydın yılmaz vs vs vs çalışırken karılarına spor araba alsınlar, emekliliklerinde de rahat etsinler diye.

    yazıklar olsun....
  • 9
    büyük ligleri bilmem de,
    bizimkinde saçmalıktır.

    sanki çok zor, çok yetenek isteyen bir ligde oynanıyormuş gibi bu kadar para akıtılması mantıklı değildir.

    maç performansına göre para dağıtılması da çok mantıklı değil bana göre.

    zaten, çok etik de değildir.
    şöyle ki, bir forvet oyuncusu neden var?
    taç atsın diye mi?

    elbette değil.
    gol atacak, yoksa varoluşunun anlamı kalmıyor...

    ya da defans/kaleci;
    takım kevgire dönmesin diye varlar...
    ekstrası neden?

    şu olur;
    forvete motivasyon için dersin ki "25" golü geç, sene sonu ekstra şunu al,
    eyvallah.

    ama kayseri'ye 2 gol atınca kulüpten bin yurolar gidiyorsa,
    yazık bu taraftara...
  • 10
    saçmalığın daniskasıdır, rezilliktir, kepazeliktir.

    bu maç başı prim alanların çoğunun sözleşmesinde garanti ücret var zaten.

    onu adama niye veriyorsunuz siz? çalış, hak et, kadroda yer al diye.

    e hal buyken bir de kadroda yer alma primi neyin nesi oluyor?

    çalıştığınız yerde size işe gelme primi diye bir şey veriyorlar mı günlük? o zaten aldığınız maaşla sizin sorumluluğunuz.

    futbolcunun da kadroya girmek zaten zorunluluğu, bir de bunun için para veriyorsunuz.

    bireysel primler de bence saçma, gol atma, asist yapma vs.

    çünkü o halde de takım oyununu es geçmiş oluyorsunuz.

    koyarsın sözleşmelere oynadığı dk. başına galibiyet primi diye bir şey turnuvadan turnuvaya değişen bir meblağ, olur biter.
  • 11
    genişletilmesi gereken prim...

    asıl daraltılması gereken bir kalem varsa o da "yıllık sabit ücret" kalemidir.
    takımların ekonomisine tecavüz eden kısım bu kısım çünkü...

    sen şimdi "a" oyuncusunu aldın... 3 milyon euro yıllık sabit ücret 0 euro maç başı prim koydun. - bu adam neden kassın birader? zaten alacak o parayı iyi de olsa kötü de olsa?

    ama şimdi sen bu "a" oyuncusuna 1,5 milyon euro yıllık sabit ücret, 2 milyon euro toplam maç primi vaadinde bulunsan, köpppek gibi forma giymeye kasacak o vatandaş... oynarsa kazanacak, daha çok kazanacak hatta, oynamazsa hem kariyeri hem kazancı azalacak...

    he de ki bana "adam getiremezsin"... evet... getiremem...
    büyük topçuyu getiremem o paraya, ama kazanmaya ihtiyacı olan ve sana gelen adamdan da %50 fazla verim alırım.
    yalansa yalan de.
  • 12
    bence oyuncuya garanti para vermek saçmalık. maç başı daha az saçmalık ama ikisi beraber kepazelik.

    takım maç kazanamazsa para kazanamıyor. oyunculara verilecek para da takımın kazandığı maçlara göre verilmesi lazım. ama böyle sözleşmelere de imza attırmak mümkün olmadığı için sözleşmeler açık artırma misali artıyor. takımın kazanamadığı maçlarda oynayan oyuncuya maç başı para vermek çok garip bir durum. takım hem puan, hem para, hem gelir kaybediyor. oyuncu ise hiç bir şey kaybetmiyor. bunu bilen taraftar oyuncuya çemkirince aklı evvel bazı taraftarlar "takımın oyuncusu eleştirilmez, hep destek tam destek" diye itiraz ediyorlar. benim kafamın almadığı nokta işte tam burası. bu saçmalığı, oyuncunun parasını veren taraftar savunuyor. futbol; hem kralların afyonu, hem de afyonun kralı cidden.
  • 13
    bu başlıkta ciddi bir yanlış anlaşılma mevcut.

    öncelikle başlığa doğru tanımlama yaparsak maç başı prim, takıma oynayan oyuncu başına verilen galibiyet ve beraberliğe göre değişkenlik gösteren, deplasman ve iç saha maçlarına göre de zaman zaman farklılık gösterebilen oyuncuları teşvik şeklidir.

    örneklendirmek gerekirse, anlaşılması kolay olması açısından. iç saha galibiyet 3.000 dolar, iç saha beraberlik 1.000 dolar, dış saha galibiyet 4.000 dolar, dış saha beraberlik 2.000 dolar gibi bir sistemdir. mağlubiyetlere tahimin ettiğiniz üzere prim verilmez.

    ayrıca başlıkta bol bol bahsi geçen futbolcuların sözleşmelerinden alınan rakamlar maç başı ücretleridir. yani takım o maçı kazansa da kazanamasa da oyuna girdiği takdirde veya kadroya alındığı takdirde o parayı alacaktır. başlığa konu olması gereken para ise değişken ve sözleşmelerde yazmayan sezon başı kulüp tarafından karara bağlanan bir paradır. birisi maç başı primdir. diğeri ise maç başı ücrettir. bildiğiniz gibi prim bir başarı üzerine verilen ödül diye tanımlayabiliriz ancak ücret için ortada başarı olmasına gerek yoktur.
  • 15
    maç başı prim için maçta oynaması gerekmektedir, tabi 18 kişilik kadroda olsa dahi primi alacak bir anlaşma yapıldıysa bunu açıklamak bir yükümlülüktür. bazı anlaşmalar da şu şekildedir, primin alınabilmesi için yani diğer bir deyişle o maçta oynamış sayılması için minimum x dakika oynamış olması gerekmektedir diye madde de konulabilir ki ben birçok oyuncuda olmasını isterdim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın