sözlüğe yazmaya defalarca niyetlenmeme rağmen bir türlü oturup yazamadım ama işler çığrından çıktığı için ve lig tv üyeliğini iptal etme kararımla birlikte bunları yazmak elzem olmuştur.
tarih: 16 nisan 2012
yer: beşiktaş inönü stadyumu
galatasaray süper final ilk maçında inönü deplasmanına çıkıyor. beşiktaş taraftarı takımın başarısızlığından dolayı hayli gergin. ben digitürk plus olduğu için
* derbi maçları kaydederim ne olur ne olmaz diye. neyse, maç galatasaray'ın bariz üstünlüğüyle devam ederken 26. dakikada ceza sahasına yapılan ortaya
elmander kafa vuruyor, kaleci rüştü'den dönen topu
felipe melo gole çeviriyor. normalde bütün golleri farklı açılardan defalarca gösteren lig tv, ofsayt tartışması olabilecek bu golü 1 veya 2 kamera açısından gösteriyor. tartışmalı olabilicek diyorum çünkü beşiktaşlı futbolcular bile hakeme itiraz etmiyorlar, sadece rüştü ve defanstan bir futbolcu gayr-i ihtiyari elini kaldırıyor, gol verilince itiraz etmiyorlar. lig tv, özellikle pilot kameradan tekrar tekrar gösteriyor golü. elmander tam kafayı vururken görüntüyü durdurup ofsayt çizgisi çiziyorlar. zaten pilottan futbolcuların karınca gibi kaldığı görüntüde, melo çizginin altında belli belirsiz görünüyor ve ofsayttaymış gibi duruyor.
spikerin ağzından çıkan cümle aynen şu:
"evet göründüğü gibi melo bariz şekilde ofsaytta!!"
ben bile o kadar inanıyorum ki, "hay anasını ya, keşke elmander'in kafası gol olsaydı. ofsayttan gol attık yazık oldu" gibisinden yorum yapıyorum.
gol gerçekleşince tepki göstermeyen tribünlerde zaman geçtikçe tepkiler dalga dalga büyüyor. muhtemelen telefonlar, mesajlar, twitterlar "abi gol bariz ofsayt, televizyondan çok net görünüyor, hakem hakkımızı yedi" mesajları gönderiyor tribündekilere. biz bile ofsayt olduğuna inandırılmışken tribünlerdeki tepki dakikalar geçtikçe çığ gibi büyüyor, taraftarlar sahaya giriyor, hakeme, futbolculara küfürler havada uçuşuyor.
maçı 2-0 kazanıyoruz. ben sırf melo'nun golü hakkında ne denileceğini merak ettiğim için
maraton'u seyrediyorum. pozisyonlar tartışılıyor, sıra geliyor melo'nun malum golüne. yine karşımıza pilot kameradan çekilen görüntü çıkıyor ve yine aynı çizgi.
markus merk'in yorumu şu:
"ben pozisyonu defalarca izledim, melo ofsaytta gibi duruyor ama yan hakemin onu oradan ayırt etmesi mümkün değil"
normalde lig tv'nin tam olarak kale çizgisi üzerinde bir kamerası vardır. bunu hepimiz biliyoruz. çizgiyi geçti mi, geçmedi mi, ofsayt mı, değil mi tartışması olan her pozisyonu bu kamera açık bir şekilde gösterir. ama markus merk bile bu kamera üzerinden incelemiyor pozisyonu.
tekrar ediyorum: maraton'da pozisyon tartışılırken pozisyon kale çizgisindeki kameradan gösterilmiyor.
tam o sırada şansal kulaklığı tutup, markus'un lafını bölüyor:
"ee... evet... tamam... şimdi arkadaşlar söylüyor, golün piyerosunu yapmışlar, melo 25 cm ofsayttaymış" diyor ve olaya son noktayı koyuyor.
ama yine de kafamda bir soru işareti var. zaten her hareketini sorgulamaya başlamışım bu sezon lig tv'nin. tatmin olmuyorum. "piyero miyero hikaye" diyorum.
sözlüğü açıp başlıklar arasında gezinirken görüyorum ki "gol ofsayt değil" diyenler var, bir de fotoğraf koymuşlar.
adam perspektif kurallarını, açı kurallarını kullanarak basit bir geometrik çizgi çizmiş.
http://www.ultraslan.com/Giris/images/odev.jpg bu fotoğrafı görünce kaydettiğim maçı geri sarıyorum hemen. gol dakikasına
* geliyorum, golle beraber izlemeye başlıyorum kayıtlı yayını. gol oluyor, futbolcuların sevinçlerinden sonra gol tekrarları başlıyor. özellikle dikkat ediyorum kale çizgisindeki kameradan görüntü var mı diye. ama yok öyle bir görüntü. ileri sarıyorum x2 hızla ama göremiyorum o açıdan gol tekrarını. screenshot aldıklarına göre görüntü olmalı diyorum ve tekrar golü açıp normal hızda izlemeye devam ediyorum. golden tam
10 dakika sonra, 36'ıncı dakikada nihayet o açıdan görüyoruz golü ama spiker birşey demiyor, yavaşlatma, tekrar etme, durdurup çizgi çizme falan yok "şipşak" geçiyor görüntü. kayıttan kendim yavaşlatıp izliyorum, hatta telefonla kaydediyorum, "hani ulan nerde 25 santim" diyorum, "vay yavşaklar, vay....." diyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=EsMvkOf_xmw * hatta ertesi gün maç özetine sırf "belki koymuşlardır" diye düşünüp bakıyorum, tabi ki o açıdan tekrarı yok golün.
-----
tarih: 29 nisan 2012
yer: şükrü saraçoğlu stadyumu
yine bir süper final maçı. fenerbahçe beşiktaş'ı konuk ediyor. maç esnasında sahaya tribünden bir taraftar giriyor ve orta sahaya kadar gelince öğreniyoruz biz sahaya birinin girdiğini. adam kale arkasından girip orta sahaya kadar koşuyor ama görüntü yok. orta sahaya gelince "bu arada bir taraftar sahaya girdi" diyor spiker ve ekranlara yansıyor görüntü. ulan ne ara girdi helikopterden orta sahaya mı atladı bu adam? demek ki ceza sahasının orda görevliler dışarı alsa üstü kapanacak olayın. ve tabi ki tekrarı gösterilmiyor bu olayın ve spiker aynen şu yorumu yapıyor:
"artık çocuk mu demek lazım, bir taraftar sahaya girdi ve tribünler o taraftara tepki gösteriyorlar"
helal olsun fenerbahçe taraftarına. sahaya giren
çocuğu yuhaladılar. hatta çocuk döner bıçağıyla saldırsa acayip tepki gösterirdi büyük fenerbahçe taraftarı(!).
maçtan sonra da aykut kocaman açıklama yapıyor:
"emre olayı yaşadıklarımızın yanında damla kalıyor"
* "herkesin vicdanı var, herkes izliyor maçları"
* "falan da, filan da"
volkan artist artist konuşuyor,
"affetmiyorum, ayağını sakınabilirdi, ühü ühü"
gündemde bunlar var!
---
neyse, başlık lig tv başlığı. volkan'ın yavşaklığı, aykut'un sinsiliği, zamanında onurdan bahsedenlerin onursuzluğu, zamanında yarım puan sildirmeyiz diyenlerin yüzsüzlüğü, vicdanları hiçe sayıp üzerindeki boku temizlemeye çalışanların vicdandan bahsetmesi değil konumuz. biz konumuza dönelim.
lig tv çok bariz bir şekilde fenerbahçe'yi kollayan, göt korkusundan, para hırsından, çıkarları doğrultusunda fenerbahçe yandaşlığı yapan bir kurum. kuyumcu firmamızın müşterisi olan lig tv yönetim kurulu üyesinden bahsetmicem, o kişinin "yönetim kurulunun hepsi fenerbahçe'li" dediğinden bahsetmicem, ismini falan da vermicem tabi ki. doğru olmaz bunları açıklamak. sadece lig tv'nin fenerbahçe çıkarlarını koruduğunu somut örneklerle göstermeye çalışıyorum.
lig tv üyeliğini iptal etmek bile hafif kalır. galatasaray artık nasıl yapacaksa kendini bir şekilde "havuz" denilen bu bataklığın dışına çıkarmalıdır. bize gstv yeter. sözlük yeter. basketbol, voleybol takımları yeter. bu futbolun parasının da, endüstrisinin de canı cehenneme.