hayatımızın parçası haline getirmemiz gereken eylem.
(bkz:
#3040588)
kesinlikle hafife alınmamalı. “bireysel olarak yaptığım boykot ile ne olur” hatasına düşülmemeli. mümkün olduğunca, sonuna kadar bu iş yapılmalıdır.
daha önce de belirtilmiş, sattıkları her ürünün ikamesi var. mesela koçtaş tam bir kazıklama mağazası. tat gıda ürünlerinin onlarca alternatifi, daha ucuza çok daha kalitelileri var. beyaz eşyada, arçelik, beko, grundig markalarının ve yan segmentlerinin çok daha kalitelilerini, aynı veya daha ucuz fiyatlara satın alabilirsiniz. opet’ten yakıt almanın hiçbir anlamı yok, opet'i işemekten başka kullanmaya gerek yok. araç kiralamada avis yerine kullanılabilecek birçok marka var. borç batağına yapı kredi dışındaki bankalardan batabiliriz, ihtiyaçlara karşılık verecek her türlü banka mevcut. seyahat acentesi hizmetleri için setur'dan başka birçok firma var. çok zenginseniz, şirketseniz özel uçuşlarınızı ayarlayabileceğiniz tek şirket setair değil. otomotivde kaçmak biraz daha zor belki ama fiat ve ford'dan uzak durmak imkansız değil. ford otomotiv sanayi a.ş. (ford otosan) halka açık bir şirket olduğu için sermaye paylarını net görebilirsiniz, koç grubunun toplam hisse payı ford motor company payından daha fazladır. aynı durum yine halka açık olan tofaş türk otomobil fabrikaları a.ş. (tofaş - fiat group automobiles s.p.a) için de geçerli.
tüpraş gibi enerji ve petrokimya sektörlerinde nihai tüketici olarak doğrudan etki edilebilecek bir durum yok tabii. ancak yukarıda saydığım (tamamını bilmediğim, saymadığım) en çok bilinen ürün ve hizmetleri tüketmeyerek maddi manevi çok önemli bir mesaj verebiliriz galatasaray taraftarları olarak.
özellikle ali koç ve yancıları (belli medya figürleri ve bazı diğer takım yöneticileri dahil) tarafından galatasaray'a, fatih terim'e, futbolcularımıza atılan her iftiranın, oluşturulan her algının, derin ilişkilerle ve sponsorluklarla liglerde yaratılan her türlü haksız rekabet koşullarının arkasında dolaylı olarak bu varlıklardan alınan güç ve cesaret var.
aynı varlıklar ve güç, fenerbahçe camiasını da bu kadar algıyla yönetebilme cesaretinin, kutuplaştırma üzerinden başarı sağlamaktan, rakiplere zarar vermekten, insanları üzmek-sinirlendirmek-vicdanlarını etkilemekten, bir neslin bir parçasının yalan algılarla büyümesinden ve bu işlerin bu coğrafyada futbol dışı sonuçları da olabileceğinden korkmamalarının nedeni.
kişisel bir gözlem olarak şunu da belirtebilirim; ülkenin en yaygın ve varlıklı şirket grubu diyebileceğimiz
koç holding, çok uluslu şirketlerin türkiye aracılığını yaparak bu kadar zengin olmuş bir grup. ülkenin katma değerini arttırmaktan çok aracılık yaparak kendisini zengin etmiş ve aşırı büyümüş bir organizasyon. yurt dışından teknoloji ve işletmecilik bilgisi getirdiğinde bir sonraki amaç yerel ekonominin katma değerine fayda sağlamak olmalı. ama bunların kendilerine ve vahşi kapitalizme olan katkılarının, ülkemizin istihdamına ve katma değerine olan katkılarından çok daha fazla olduğu kesin.