profesyonellik filan amenna. kulüp olarak belli tarihte belli miktar parayı ödemeyi taahhüt ettiysen ödemek zorundasın. kulübün, yönetimin görevi bu. ama bazı zamanlar yazılı olmayan kurallar devreye giriyor, profesyonellik denen zımbırtıyı bir kenara bırakmak icap ediyor. belki ben bu konularda fazla duygusalım bilmiyorum.
eğer söylentiler doğruysa harbiden hayal kırıklığı yaratıyor bazı değerler. sen de bizim gibi taraftarsın be kerem abi. formanı giyip maça giden adamsın. hayatını ve geçimini galatasaray'a bağlamış, galatasaray'a güvenmiş, elinde avucunda hiçbir şey olmayan yeni profesyonel sözleşme imzalamış altyapı sporcusu değilsin ki be abi. çoluk çocuğunun rızkını üçüncü ligde kovalayan adam değilsin. efes'te kazandın zaten kazanacağını. biriktirdin biriktireceğini. 40 yaşına 3 kala emeklilik için geldiğin, aynı zamanda taraftarı olduğun kulübe birkaç ay paranı alamadın diye ihtar yazının gitmesi ne kazandıracak cebine? yabancı olsan, kulüple az biraz bağın olmasa anlarım da bu kalp kırar be abi.
ben müzisyenim. bin türlü mekanda uzaktan yakından alakam olmayan müzik türlerini yaparak cebime üç beş kuruş para koymaya çalışıyorum. ama senin durumun o kadar kötüymüş ki, ben sayende şu halime şükrettim. bizi işe çağırırlar; en temiz, en şık kıyafetleri giyer gideriz. saatlerce of demeden çalarız
*, yemek aramız yoktur, sağlık güvencemiz yoktur, 10 dakikalık işeme ve sigara aralarını 2 dakika geçirince mekan sahibinden fırça yeriz, şarhoşun biri çaldığımızı beğenmeyip kurşun yağdırır üstümüze, yağdırmayanı hayattan bezdirir, sahneyi bitirip kasaya hesaplaşmaya gittiğimizde önceden konuştuğumuz paranın yarısından fazlasını alırsak öper başımıza koyarız, sebebini sorduğumuzda mekan sahibinin dönüp pişkin pişkin '' bugün çok masa yoktu. '' demesini izleriz, gecenin bir vakti işten çıkarken mutlu mutlu eğlenceden evine dönenleri izleriz.. ve bin türlü şey.
yaptığım meslekte çok daha zor koşullarda çalışanlar da var. bırak müzisyenliği, yaptığım meslekten çok daha zor mesleklerde çalışanlar var. patronların gerçek hayatta monopoly çevirdiği sektörlerde insanlar üç kuruş için can veriyor.
yazık be kerem abi. çok acıdım sana.