resim
Muhammed Kerem Aktürkoğlu
Takım:Galatasaray
Mevki:Sol Kanat
Yaş:25
Boy:1.73
Uyruk:Türkiye
  • 1901
    tam bir gündem ülkesiyiz. siyaseti de böyle, futbolu da, ekonomisi de artık aklınıza ne gelirse. bugün karşı çıktığımız bir olayı, kişiyi yarın göğe çıkarıp olayın diğer kahramanını yerin dibine sokarız.

    pek çoğumuz 16 ağustos 2021 marcao kerem aktürkoğlu olayında anında kerem'in yanında olup marcao'yu kadro dışı bıraktık, takımdan gönderdik, en ağır hakaretleri ettik. baktık ki satamadık ve bir yandan kendisine ihtiyacımız var, diğer yandan da kerem'in ailesi, menejeri açıklamalar yapıyor bu sefer marcao'ya dönüp hemen kerem'i dışladık. bu arada kerem'in performansı da düştü ya, aha fırsat bu işte hemen çıkalım üzerine.

    çocuk doğru düzgün birşey dememiş, etrafındaliler konuşup duruyor bu neyin tantanası anlamadım ki.. ha kerem'in suçu var mı evet var etrafındakilere sessiz kalmasını öğretmeliydi doğru ama neden bu kadar çabuk vazgeçiyoruz, fenerbahçe'de oynatıyoruz, atıyoruz, satıyoruz akıl alır değil..

    tanım: takımımızın kadrodaki gole dönük en yaratıcı oyuncusu. bir de herkes bunun farkına varsa ya..
  • 1903
    şimdi, açıkçası uzun süre boyunca başakşehir bu adamı nasıl elinden kaçırdı, göksel gibi işbilen adam bırakmazdı diye düşünüyordum.
    adam safi yetenek. başakşehir de öyle kulüp ve taraftar baskısının olduğu bir yer de değil. göksel bir şekilde hem oyuncuyu mutlu eder hem de para kazanır diyordum.

    ama görünen o ki kerem'in aklına giren çok insan var etrafında. yoksa sırf başakşehir'den kurtulmak için 2 sene alt liglerde oynamak genç oyuncu için büyük risk. tamam bizde bir şekilde patlama yaptı ama bunu başaramayabilirdi, sakatlık yaşayabilirdi, alt ligde futbol hayatı bile bitebilirdi.

    kerem'in tripleri, sonrasında da menajer, abi, baba derken bu kadar haklı olduğu bir konuda taraftar neredeyse marcao'nun tarafını tutacak noktaya geldiyse bir dönüp aynaya bakması lazım. bakmayacaksa da ilk teklifte avrupa'da istediği takıma gidebilir. biz de barış alper'i izleriz. sorun değil.
  • 1904
    12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçında ya da ilk antrenmanda marcao ile yan yana, kol kola hatta yanak yanağa poz vererek bütün polemiklerin önüne geçebilecek futbolcu. tabi ki yaşadıklarını bir çırpıda silmesi kolay değil ama bu durumları türkiye'de en iyi kontrol edecek kişi olarak lanse edilen fatih terim'in kolayca çözmesi gerekir. affetmenin büyük erdem olduğunu da göz önünde bulundurursak, böyle bir davranış kerem'i küçültmez aksine yüceltir.
  • 1907
    yasanilan hadiseden bagimsiz olarak, zammi haketmistir, hatta yillik 4milyon tl den fazlasini da haketmistir. adamin maasi marcao'ya verilen cezanin neredeyse yarisi kadar. ilk 11 oyuncuna bu kadar az para verip (hatta en az kazanan yedek oyuncularin bile maasinin 4te birini verip) bu kadar cok sey de bekleyemezsin. zaten yapilmasi gereken zammin bu olaylarin ustune gelecek olmasi biraz kotu olsa da gec olmadan iyilestirme ile birlikte uzun sureli sozlesme yapmak lazim. malum olay sonrasi iyice anlasildi ki cevresi bayagi bir sikinti, adamin aklini celmeye calisiyirlar gibi.
  • 1908
    çok garip eleştirilere maruz kalan oyuncu. adam çıkıyor maçını oynuyor, gol atıyor. neden suratı beş karışmış. neden golden sonra şu şekilde sevinmişmiş. olay olduktan sonra her maç çıktı, bir atak oyuncusu olarak gol ve asist olarak çok fazla katkı verdi. her şey bitti, adamın sevinci kaldı. sahaya hiç bir şekilde bu olayı yansıtmadı, saha dışında da olayla ilgili bir cümle çıkmadı ağzından. takımın en yaratıcı oyuncularından biri, zammı da hak ediyor. ayrıca sahaya yansımadığı sürece marcao ile de barışmak zorunda değil, sevmek zorunda hiç değil. bana da elin adamı saldırsa, aynı takımda olsak da ben de sevmem. menajerini kontrol alması gerekiyor sadece ve artık bu konuyu kapatmak gerekiyor. marcao'nun da cezası bitince katılır takıma, birbirlerini sevmeden görevlerini yaparlar. gerisi bizi ilgilendirmiyor.
  • 1909
    takım içinde yaşanmış ve milyonların gözü önünde yaşanmış olayda haklı olan oyuncu. buraya kadar tamam. sonrasında noldu? marcao çıktı özür diledi, 8 maç ceza aldı, galatasaray yönetimi tarafından para cezası aldı. cezasını çekti ve çekmeye devam ediyor, ama artık affedildi. peki kerem naptı? daha doğrusu kerem mi desem, menajeri mi desem, abisi mi desem, babası mı desem? gelmişsin 22 yaşına, elbette daha çok yolun var ama yetişkin bir insansın. otur sorunlarını biraz kendin çözmeye çalış. abinle, menajerinle ne ilgisi var? sahada garip garip triplerinden, sürekli ailesinin konuşmasından tabi ki taraftar rahatsız olur. yönetim cezasını kesmiş, takım senin yanında yer almış, taraftar da başlangıçta öyleydi. ee daha ne istiyorsun acaba kerem? sen kırıldın diye marcao'yu bedava gönderecek halimiz yok.

    sen sevmek zorunda değilsin, affetmek zorunda da değilsin ama burası profesyonel bir futbol takımı. burada iş ilişkisi dahilinde onunla bir arada olmak zorundasın. çocuk çocuk hareketlerle davranamazsın. takım içinde olmak ve takımdaşlık duygusunu kazanmak zorundasın. tek başına bir şey başaramazsın futbolda. her ne kadar karşılığı bu olmaması gerekse de daha dün bir bugün iki, takımın liderlerinden birine sus işareti yapamazsın. artık bu işi sonlandır, ya ailenle konuş ya çık kendin bir şey söyle. biraz yetişkin gibi davran. bu işin uzaması en başta senin için kötü olacak, taraftar mırıldanmaya başladı artık. bu şekilde bir şey elde edemezsin kerem. futbolda yaşanan şeyler bunlar, sıkıntı milyonların önünde maç sırasında oldu, anlıyorum seni. ama uzatmanın kimseye bir yararı yok. uzatırsan da insanlar altında başka şeyler arar.
  • 1910
    7 senedir şampiyonluk göremediği için balataları sıyıran fenerbahçe, zaten balataları sıyrık olan beşiktaş taraftarının çok fazla gazına gelen oyuncu. maaşına kadar takmışlar. hoş bende benim takımımda muadili olan oyuncuya senelik 3 milyon bayılsam bende takarım. ayrıca bu kafayla marcao ile olan sorununu filan çözemez. eleman kinci çünkü...
  • 1912
    https://youtu.be/f-ISk
    kerem olayı bitirmiş gibi durmuyor. konuşma sırasındaki yüz ifadesi çok mutsuz ve memnuniyetsiz.
    olayda kerem'in mağdur olduğunu kabul ediyorum ama bu olayın etkisinden kurtulacak olgunlukta olmalı. zira kendisi 17 yaşında altyapıdan yeni çıkmış bir futbolcu değil. tamı tamına 23 yaşında(arda turanın atletico madride transfer olduğu yaştan 1 yaş küçük)
    malum olayda taraflı tarafsız tüm türkiye kendisine destek verdi, takım arkadaşları kensine desteğini gösterdi, yönetim kendisine destek verici açıklamaları olayın ertesi günü yaptı, kulübün yaşayan efsanesi mevcut teknik direktörü fatih terim kerem bizim kıymetlimiz diye açıklama yaparak kendisinin tarafında olduğunu gösterdi, marcao hem video aracılığıyla hem de antremanda takım arkadaşlarının önünde özür diledi.
    bundan fazla ne olsun istiyor anlamış değilim.
    daha düne kadar menejeri halen olayın dibini kazıyordu.
    barışma fotoğraflarının paylaşıldığı saatten beri ergen bir stalker gibi kendisinin profiline girip bir paylaşım yaptımı diye bakıyorum ama en ufak bi reaksiyon yok.
    böyle bir patlama ve parlama yaşamışken gerçekten yapılacak hareketler değil bunlar. bu tarz olayları aşınca büyük futbolcu oluyorsun içinde bununla boğuşarak değil
  • 1913
    yabancı sınırı varken önemli oyuncumuz ama hal hareketleri, yüz ifadesi bana bir kişiyi hatırlatmaya başladı. sonu benzemesin.
    (bkz: emre belözoğlu)

    ayrıca hemen ensesinde barış alper yılmaz varken mevcut tavrını çok sürdürmemesini tavsiye ederim kendisine, yoksa yerini kaptırması çok sürmez. bana göre zaten bay daha büyük potansiyel taşıyor.
  • 1914
    marcao ile barışma videosunda istemeyerek barışmış gibi görünen oyuncumuz.

    beden dili gayet soğuk ama yılışmasını da bekleyemezdik. benim beklentim zaten can ciğer olması değil kimseyle, sahaya çıkıp topunu oynasın, ama öncelik kendisi değil takımın başarısı. bunun için de gerekirse insanlarla doğru iletişim de kurmayı ve takım oyunu oynamayı öğrenecek.
    kimsenin futbolu etkilenmediği, takımın havası bozulmadığı sürece oyuncuların birbirleriyle dost olmasına gerek yok, yeter ki bunu düşmanlara bir koz olarak vermeyip içeride halletsinler.
  • 1915
    giderek daha da haklıyken haksız duruma düşmekte olan top tepicisi.

    geçen yıldı yanlış hatırlamıyorsam hugo lloris ve heung min son soyunma odasına giderken birbirlerine girdiler. takım arkadaşları erken müdahele edebildiler de olay çok uzamamıştı yani en azından biz öyle görmüştük. marcao ve kerem olayına nedense çok benzetiyorum. o günden sonra ne lloris ne de min son böyle amatör hareket etmemişlerdir herhalde. ekmeğini yediği kulübünün, camianın ve beraber ter döktüğü arkadaşlarının iyiliği için bu olayı kafasında da yaşantısında da tatlıya bağlaması olmazsa olmaz. gerekirse psikolojik destek alsın ancak bu işi bünyesinde çözsün. yoksa sene içinde yok marcao kerem'e pas vermiyor, yok kerem marcao'ya pas vermiyor gibi saçma sapan algı çalışmalarına maruz kalmak zorunda kalmayalım.
  • 1916
    genel olarak asık suratlı bir insan. bu geçen sene geldiğinden beri böyle. herhangi bir olayda güldüğünü çok nadir gördüm.

    marcao ile yaşadığı olayda eğer marcao şiddet göstermeseydi şu an kerem'in kariyeri için hoş olmayan şeyler konuşurduk çünkü çok açık tahrik etti marcao'yu. yaptığı sus hareketi de terbiyesizceydi.

    ancak marcao kendisini yumrukladığı anda bütün hatayı üstüne almış oldu. çünkü o durumda hiçbir şey şiddetin bahanesi olamaz. aslında kerem'in marcao'ya "yaptığın densizlik sayesinde benim terbiyesizliğimin üstünü kapattın." diyip teşekkür etmesi lazım.
  • 1917
    marcao tarafından dayak yememiş futbolcudur. kafa kafaya bir ittirme + kola doğru savrulan 2 tokat söz konusudur. bunu yapılanı savunmak için değil elma ile armutu ayırmak adına söyleme gereği hissediyorum.

    sürekli aynı palavrayı tekrarlaya tekrarlaya milletin algısına dayak olayı diye yerleştirenler bunun vebalini öder. malum olayda kerem dayak yedi diyenler ya ibne basın'ın manipülasyonuna kapılıyordur ya farklı bir niyeti vardır ya da hayatında hiç dayak nedir görmemiş olmalıdır.

    kerem'i korurken marcao'yu harcamayın, aynı şekilde marcao'yu korurken kerem'i de harcamayın. ikisi bizim oyuncumuz. ne güzel fatih hoca aslanlar gibi barıştırmış, sarılmışlar işte kaşımaya gerek yok artık.

    lütfen galatasaray'a zarar verecek söylemlerden kaçınalım...
  • 1918
    marcaonun haksız olmasının kendisini haklı yapmadığı futbolcu. takım olarak mücadele ediyorsun, ıkına ıkına maç almaya çalışıyorsun, genç bir çocuk figo edasıyla ama ibrahim üzülmez kıvamında topları ezerken galibiyeti korumaya çalışıyorsun. uyarıldığı zaman da arkadaş hemen sus işareti çakıyor.

    galatasaraya yakışan marcaoyu göndermekti ama kulüp başka türlü karar verdi, konu öyle ya da böyle kapandı. hala bir suratlar, bir tavırlar, ailesinden garip garip açıklamalar, sülalece fenerli olduklarını bile öğrendik bu süreçte. fener medyası da boş durmadı tabi. ama bunlara yol veren hep kerem. onu, çok değil, kısa süre önce adı bilinmeyen üçüncü lig topçuluğundan, ülkece tanınan, avrupada ufaktan nam salmaya başlayacak bir noktaya getiren de yarın milyoner yapacak olan da galatasaray ama galiba ve malesef bu çocuk emre cinsinden. sırtımıza saplar iki seneye, sonra da doğuştan fenerliydim der çıkar işin içinden.

    teknik kadroda da zerre akıl varsa keremi parlatacaklarına, barışa şans verirler.
  • 1919
    jet hızıyla antipatikleşen futbolcumuzdur. yaşanan malum olayda baktığınızda marcao net olarak hatalı ama hatasını tekrarlamazsa bir çoğumuzun içinde marcao’ya negatif bir duygu kalmayacak. ancak ilginç olarak kerem’e karşı bir soğuma duygusu hissediyoruz. yapılan barışma töreninde dahi antipatik gelen kerem’di. bu insani açıdan da ilginç bir durum.

    yaşanan anlık olaylardan çok insanların tutumu belirliyor bazı hissiyatları. eminim ki ciddi bir hata yapmasına rağmen marcao cezası bittiğinde hiç bir şey olmamış gibi devam edecek. ama kerem konusunda emin olamıyorum.

    futbol özünde bir eğlence ve kerem’in negatif hal ve hareketleri bu eğlence’nin önüne geçiyor. mesela gol sevincinde trip yapacaksa ben bunu görmek istemiyorum. sahada tek derdi kazanmak olmalı bir galatasaray oyuncusunun. başka mesajlar her zaman kabak tadı vermiştir.

    kendisinin marcao ile birbirlerini sevmelerine de gerek yok, ancak profesyonelce maskelerini takıp saha içinde can dostu görüntüsü vermek zorundalar. bu işin profesyonel kısmı. umarım en kısa zamanda pozitif bir elektrikle sadece futboluna odaklanır. aksi durumda eminim ki fatih hoca da kendisine yavaş yavaş yüz çevirecektir.
  • 1920
    galatasarayımızın 7 numaralı formasını giyen yetenekli oyuncu. galatasaray taraftarı nezdinde mağdur durumdan suçlu durumuna geçiş yaptı çocuk. üstüne bir de antipatikleşmiş çocuk. ben de kendisine ısınamadım, oldum tavırlarından dolayı ama sapla samanı karıştırmamak lazım. kovulmasını isteyen bile var. bizim algı yapan rakip taraftarlarına ihtiyacımız yok, galatasaray taraftarı o açığı kapatıyor. herkes sizin gibi olmayabilir, sizin için basit görünen olay başkası için büyük travma yaratabilir. her şeyi siz bilmek zorunda değilsiniz. anlamasınız bile saygı duymanız gerekir bazen. kerem tahrik etmiş olabilir ama burada mağdur olan kerem. marcao bile yüzde yüz suçluyum diyorken galatasaray taraftarı kerem'i hedef tahtasına koyuyor. kerem'i kovalım diyorlar şaka gibi gerçekten.
  • 1921
    yetişkin olmasını beklediğim ancak henüz yetişkin olamamış genç bir futbolcu. bunu açıklayacağım ve marcao ile yaşadıkları olaya daha farklı bir açıdan bakacağım bu sefer, biraz da uzunca yazacağım.

    bu insanlar hayatlarının başlarında futbolcular. bakınca aslında kerem 22 yaşında genç bir adam. 22 yaşında dediğimiz klasik bir türk genci, üniversite okuyan, öğrencilik yıllarının zorluğunu yaşamış, cebindeki parayı denkleştirmeye çalışan, bir yandan derslerini başarmaya çalışan, bir yandan eğlenmeye çalışan, hayattan ilk tokatlarını mecazi manada yemeye başlamış belki de çoktan yemiş insanlardır. ancak futbolcu olunca bizim ülkemizde ve dünyada genellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve eğitimi aksamış gençler topluluğu ortaya çıkıyor. gelişmiş ülkelerde bu eksiklik bir şekilde kompanse edilse de bizim gibi toplumsal eğitim standartı vasat olan ülkelerde ise iyice ortaya çıkıyor.

    tekrar kerem ve marcao olayına dönelim. marcao belki kerem sus işareti yaptığı için başlangıcında haklı olduğu bir olayda yaptığı aşırı hareketlerle haksız hale geldi. sonrasında ise yapılabilecek her şeyi yaptı bu olayda. cezasını da çekmeye devam ediyor. kerem ve ailesi hatta menajeri ise bu olayı uzatma gayretinde günlerdir. kerem maç içindeki lüzumsuz göndermeler dolu mimikleri ve tavırları, ailesi ise sürekli konuşması ile bu ateşi harladı durdu. kaç gündür beklediğimiz birbirlerine sarılıp barışma görüntüleri nihayet fatih hocanın yine mükemmel bir konuşmasının akabinde gerçekleşti.

    burada dikkatimi çeken olay kerem'in gel gitleriydi. başlangıçta yine asık suratla devam ederken marcao'nun gelmesiyle beraber ona sarılışı ve hatta sarılma sırasında marcao'nun sırtına vurması ve geri dönüşü sırasında takımın yaptığı alkışa anlık eşlik etmesiyle burada kerem'in ciddi baskı altında olduğunu hissettim. büyük ihtimalle ailesi tarafından ciddi baskı görüyor ve yönlendiriliyor bu konuyla ilgili. bir anlık ortamın pozitif atmosferiyle bu etkiden kurtulup bu hareketleri yapmış gibi bir his oluştu bende, refleksif bir davranış gibi oldu çünkü. bu da başta neden henüz yetişkin olamadığını açıklıyor.

    bu konuda kerem'i yadırgamıyorum. klasik türk aile sisteminin ve vasat eğitim sisteminin normalidir bu çocuk da. gelişmiş ülkelerin futbolcularıyla karşılaştırıldıklarında mental açıdan zayıf kalmaları tesadüf değil yani. bugün 900.000 tl civarında dediğimiz yıllık parayı az önce bahsettiğim klasik bir türk genci kazanamaz. ailesi de bunun şımarıklığı içinde futboldaki bolluğun nimetlerinden daha da daha da fazla yararlanmak ister bir tutum içinde. insanın aklına başka bir şey gelmiyor. mağduriyetten çıkar elde etme bu toplumda alışkanlık haline geldi. diğer futbolcular onun kaç katı kazanırken o neden kazanmasın değil mi? üstelik bu kadar çıkış yapmışken. haklılar belki de. ama bu olayı daha fazla kurcalamanın manası yok, hatta kerem'e zararı olacak boyuta getirdiler. kerem elbette futbol içinde hak ettiğini alacaktır, yetenekleri onu gösteriyor. biraz daha sabır gerek sadece.
  • 1922
    twitterda yaptığı paylaşımın altı/mention kısmı şahsi kanaatimce rezillik olan futbolcumuz. yok “marcao ile paylaşım yap ya da sözleşmeni fesh et” diyenler mi ararsın, yok “adamı takip et artist” diyenler mi? hala vücut dili üzerinden de linç ediliyor kendisi. bir salın şu arkadaşları da rahat etsinler. benim için işin acı tarafı da sözlüğün genel tavrının sosyal medyadaki toksik taraftarlarla aynı olması ki burası sağduyu olarak, adalet terazisi olarak muadillerinin çok üstünde bir profile sahip diye düşünürüm.

    ilgili tweet:

    https://twitter.com/...053880090120195?s=21

    genel olarak öyle bir tavır var ki marcao özür diledi diye keremden marcaonun boynuna atlaması bekleniyor. sebep? adamlar antrenman ortasında konuştu, sarıldı bitti mevzu, ki affetmese kerem kimsenin diyebileceği gram laf yok. 80 milyon önünde takım arkadaşı tarafından hırpalanmayı herkes kolayca atlatacak diye bir şey yok(burda ahkam kesenlerin de kestirip atabileceğini sanmam).

    sözün özü tatsız bir olay yaşandı ve marcao suçu kabullenerek özrünü diledi. artık zamana bırakmak gerekiyor bir şeyleri tamamen düzelmesi için, düzelecektir de. ama hala iki oyuncumuza da saçma sapan psikolojik baskı yapmaktan vazgeçmemiz lazım, bir rahat verelim şu gençlere de top oynasınlar.

    hoş, içerdeki ilk maçta kerem ıslıklanmazsa ben de bir şey bilmiyorum bizim taraftarla ilgili.
  • 1923
    bir abi, bir menajer ve kendisini dolduran insanların verdiği gaz ile yapılan hareketler ile haklı iken haksız duruma düşen genç oyuncu. bir futbolcu ve çevresi süreci ancak bu kadar kötü yönetebilirdi.
    ama artık yeter ister terim etkisiyle ister kendi istekleriyle olsun artık medya önünde, takım önünde barıştılar ve bitti. bu durumu daha fazla uzatmak bize zarar verir. galatasaray taraftarı olan bir bireyin de bu dakikadan sonra ne marcao'ya ne de kerem'e laf etmemesi ettirmemesi gerekir.
  • 1924
    ne kadar keremin de marcaoya karşı adim attigini görmek istesem de keremin yaptığını daha samimi buluyorum. hic affetmeye de bilir. kendi tasarruffu. ama marcao profesyonel oyuncu olarak ne yapılması gerekiyorsa yapti. özur dilemeliydi ve diledi.ceza almalıydı ve aldi. kulubu tebrik etmek lazim. bu olayi cok iyi yöneltilen ve dogru cezalar verdiler. bundan sonra sevmese de beraber oynamak zorunda. performansını etkilemedigi surece bence aralarının iyi olmasına gerek de yok.
    şunu da eklemek isterim. bu olay oyle ya da böyle kapandı. keremin yapması gereken de çevresindekileri abuk subuk açıklama yapmasina izin vermemek. o durumda da ya kendisi bu açıklamaların kendisini baglamadigini açıkça yazılı olarak bildirmeli ya da o kişilerle profesyonel ilişkisine son vermelidir. yoksa o da ceza almalıdır.

    edit: yanlis anlaşılma olmasın. daha samimi buluyorum derken marcaoya gore degil. istemese de marcaoyu affetmiş gibi görünmesine gore.
  • 1925
    yüz ifadesi, hali tavrı marcao ile olan olayı tam anlamıyla içine sindiremediğini, kendine yediremediğini gösteriyor. bunu çok garip karşılamıyorum. beni de gençliğimde benden cüsse olarak iki katım bir adam sırf kız mevzusu yüzünden dövmeye kalkışmıştı. üstelik gafil avlamak için arkamdan saldırma puştluğunu yaparak. adama karşı şansım sıfırdı da arkadaşlar araya girdi. ancak tek bir fiske yemeyip sadece yere düşmem bile o kadar koymuştu ki içim içimi kemirmişti. seneler sonra olayın saçma sapan bir olay olduğunu anlayıp takılmamam gerektiğini öğrendim. üstelik etrafımda kimse de bana bu konuda gaz da vermiyordu. tamamen kendimle baş başa iken atlamadığım bir konu idi.

    kerem de benzer bir durum yaşıyor gibi hissediyorum halinden. insanların önünde küçük dürüldüğünü ve hep bununla hatırlanacağını düşünüyor büyük ihtimalle. hatta dayak yiyen taraf olarak sürekli lanse edildiği için de ezik büzük bir erkek gibi göründüğünü de bilinç altında hissediyordur. biliyorsunuz toplumumuzda erkek asar keser, hiç yere düşmez, hiç dayak yemez aksine vurdu mu inletir. bu şekilde büyüdüğümüz için çoğumuz bu tarz bir olayı hazmetmek güçleşir.

    kerem daha olgun kalıp, kendi ile baş başa kaldığında bu olayın saçmalığını anlayabilir. ancak şu yaşına kadar gördüğü, yaşadığı, öğretilenler buna büyük ihtimalle engel oluyor. üstüne çevresel etkenlerin (ailesi, menajeri, rakip taraftarlar, bizim taraftarlarımız) de eklenmesi ile kendisi için bir düğüm haline geliyor olabilir. şu an yapılabilecek şey kerem'in bu hallerini görmemek. çünkü bizler ona böyle davrandıkça sürekli bu olayı ona hatırlatacağız ve kendi içinde düşündüğü ben ezildim mi, dayak mı yedim, küçük mü düştüm düşüncelerini sürekli hatırlatacağız ona. bırakalım çocuk sinirini, üzüntüsünü takıma zarar vermeden yaşasın. zamanla olgunlaşır ve normale döner. belki marcao'yu samimi bir şekilde hiç affetmez ancak aynı takımda oynamanın gerektirdiklerinin farkında olarak yoluna devam eder. olayı bu kadar kaşımamıza gerek yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın