dün (bkz:
3 ağustos 2024 galatasaray beşiktaş maçı) takımın tamamı kötü oynadı. ancak kerem normal oyununu oynadı. ben mesela nelsson'un en son ne zaman böyle kötü gördüm hatırlamıyorum. mertens'i, abdülkerim'i kaan'ı ve hatta torreira'yı en son ne zaman bu kadar kötü oynarken gördüğümü hatırlamıyorum. icardi için bunu diyemiyorum çünkü geçen sezon da bu şekilde maçta kaybolduğu çok oldu. yine de icardi ceza sahasında o topu bulduğunda o golü atacak diyebiliyorum. ziyech bu maç çok kötüydü ama takım biraz toparlanirsa, ziyech de geçen sezon sonu oynadığı futbola dönebilirse bize bir şeyler katar diyebiliyorum. ancak kerem için asla böyle bir şey söylemiyorum.
bakın arkadaşlar kerem benim babamın oğlu değil, icardi de değil mertens ya da muslera da değil. aynı şekilde bu adamlar benim düşmanım da değil. iyi performans verdikleri sürece hepsi benim kardeşim, aslan parçam. ne zaman ki o performans galatasaray'a zarar verir o zaman hepsi hakkındaki düşüncelerim negatif olur. benim için aslolan galatasaray'dır. ben burada galatasaray'a zarar verdiğini düşündüğüm zaman babam gibi sevmeme rağmen fatih terim'i de eleştirdim.
galatasaray dünyanın en önemli futbol organizasyonlarından birinde yani kupa 1'de başarı hedefleyen bir takım. bu seviyelerde en önemli şey topun kıymetini bilmek. karşınıza çıkan takımlar genellikle sizden iyi oluyor, dolayısıyla ligde olduğu gibi sürekli topa sahip olan taraf olamıyorsunuz, bu da bizi her kazanılan topun doğru kullanılması gerektiği gerçeğine ulaştırıyor. çünkü her fırsat çok çok değerli ve maçın kaderini değiştirebilecek önemde. elbette yüzde yüz gibi bir oran tutturamazsınız ama futbolda geçiş hücumunun bu kadar önem kazandığı bir çağda kazandığınız topu üç saniye içinde rakibe verirseniz başarılı olma şansınız yok denecek kadar azdır. geçen sezon oynanan bayern münih maçlarında, manchester maçlarında yakaladıklarımızı atsak belki de gruptan lider çıkacaktık ancak durum ortada. işte kerem gibi pırpır ancak topun kıymetini hiç bilmeyen bir oyuncu bu seviyelerde tüm takımı bozabiliyor. bakın kerem kötü oyuncu demiyorum ama galatasaray seviyesinde oynamaya devam etmek için kendisini geliştirmesi gereken özellikler var. kerem first touch noktasında neredeyse sıfır. kaval kemigiyle top kontrol etmeye çalışıyor. pas verme konusunda çok çok kötü. dün oynanan maçta ilk yarı bir sekans oldu, kerem aldığı topu önündeki tek adamın içinden geçirmeye çalışıp kaptırdı, iki saniye sonra top tekrar kerem'e geldi bu defa aldığı saniye bakmadan pas atmaya çalışıp yine rakibe verdi topu, yaklaşık 1 dakika içinde kazandığımız top yine kerem'e geldi ancak bu defa da kendi ekseni etrafında dönmeye çalışırken rakibin müdahalesiyle yine topu kaptırdı. üçünde de geçiş hücumu yeme tehlikesi atlattık. bu sekansı biz kerem'in oynadığı her maçta en az bir defa yaşıyoruz. kerem doksan dakikada yaklaşık 25-30 top kaybı ortalamasıyla oynuyor. bakın tek bir oyuncu bu top kaybını yapıyor ve kaybettiği topların neredeyse tamamı takım hücumdayken oluyor. sizin bu seviyelerde bunu tolere edebilmeniz için kerem'in her maç yoktan iki gol atıyor olması lazım. yoksa kerem size faydadan çok zarar veriyor.
kerem kendisine barış'ı örnek almalı. sadece fizikten ibaret dediğimiz, keşke oyun aklı olsa dediğimiz adam euro 2024'te türk milli takımının en çok konuşulan ismi oldu. barış bunu çalışarak elde etti. sol bek oynadı, sağ bek oynadı, santrafor oynadı, sağ kanat oynadı, sol kanat oynadı, hiç mızmızlanmadı. arkadaşlarına el kol yapmadı. suratını asmadı, triplere girmedi, ben bu takımın yıldızıyım demedi, çalışmaya ve gelişmeye devam etti, eksiklerini tek tek kapattı ve sonunda biz barış için bu takımın yıldızıdır dedik.
kerem'e toz kondurmayan arkadaslar hep istatistik koyuyorlar önümüze. arkadaşlar madem bu istatistikler bu kadar önemli neden bu kadar istatistik kasan adama 20 milyon veya üzeri bir teklif gelmedi sizce? çünkü artık futbol tek bir futbolcunun üzerinden oynanmıyor. bir takım olmak zorundasınız ve kerem kendini oyun olarak ve mental olarak geliştirmeye çalışmadığı için o takımı bozuyor. yaptığı istatistik kendisine yarıyor ama arka planda görüyoruz ki kendisi yerine daha stabil performans veren bir adam olunca o istatistiğin fazlasını takım kasıyor.
kerem'in en büyük probleminin mental olduğunu düşünüyorum bu arada. asla hata yaptığını kabul etmiyor, sorunun kendisinde olabileceğini asla düşünmüyor. maç içinde muslera dahil herkese saçma sapan el kol hareketleri yapıyor. dünkü maçı da açın bakın musleraya bile el kol yaptı. kendisini galatasaray'ın üstünde görüyor. nasıl hamit altıntop milli takimla alakalı "türkiye'nin bana ihtiyacı benim türkiye'ye ihtiyacimdan fazla" diye saçma sapan bir açıklama yaptıysa kerem de takım için aynı şeyi düşünüyor. ancak 5 büyük ligde hiçbir kalburüstü takım kerem'i almaz. alırsa da bu mentali toparlayıp eksiklerini gidermedigi sürece asla düzenli ilk 11 oynatmaz.
bana kızabilirsiniz, malum parti seçmeni gibi kafanızı kuma gömebilirsiniz, kerem'i savunmaya devam edebilirsiniz ancak 1.5 yıldır gerçekler bunlardı ve değişmeyecek.
gitmek istiyorsa bir an önce gitmeli. kerem galatasaray'da bulduğu konfor alanını asla galatasaray kalibresinde başka bir takımda bulamaz. galatasaray seviyesinde olan hiçbir takım da kerem'i şu haliyle düzenli oynatmaz. barış alper sol kanatta oynamalı, zaha ve kerem maçın gidişatına göre barış'ı yedeklemeli. başka yolu yok artık bu durumun.
maç izlerken kerem'in aldığı iki toptan birini kaybedeceğini bildiğim için kahrolmaktan yoruldum gerçekten.